Ekrem: Günaydınlar.
Sevil: Günaydın.
(Sevil içeri girerken Ekrem kolundan tutar, Sevil çocuğun yüzüne bile bakmaz. )
Ekrem: Nasılsın bugün? Evde durumlar nasıl? Var mı bir gelişme?
Sevil: Yok. İyiyim.
(Kendini geri çekip içeri gider.)

Ekrem: Dün ne güzel konuşabilmiştik senle? Bugün ne değişti? Illa deniz havası mı lazım sana?
(Göz kırpar.)
Sevil: İyot zehirlenmesi oldum olamaz mı? Ya hem uğraşmasana benle.
Ekrem: ... okuyacağım. O raddeye geldim valla. (Burayı tam anlamadım. ) Kızım bu ne dengesizlik ya. Allah Allah..

neşet: kim o kuskus sevgilin mi?
cenker: yok hocam sapığım
neşet: kapat o telefonu sonra konuşursun sapığınla

Cenker: Oha ya. Çüşünüz. 14 mesaj mı? ''Öldün sen.'' Öldüm mü? Niye ki? Numarada tanıdık değil. ''Dünyayla vedalaş. Bittin sen.'' Bittim mi? Bu ne ya sabah sabah Japon korku filmlerinden çıkmış gibi?

-----------------

Ayçin: Ya şimdi bu teste göre bizim hayâl gücümüz pek yüksek pek zekiyiz.
Cenker: Ama farklı alanlarda zekisiniz diyor. Becerilerinize, ilginize odaklanın diyor.
Ayçin: E sen hani tıpla ilgileniyordun?
Cenker: İlgileniyordum da, Neşet Hoca dedi ki-
Ayçin: Ya Cenker, vazgeçme. Doktorluksa doktorluk, tamam mı güzelim? Yani, ben sana inanıyorum.

-----------------

Nergis: Eee, nasılsın çocuğum iyi misin? Annen babanlar nasıl iyiler mi?
Cenker: Çok iyiler çok. Siz? İyisiniz mi?
Nergis: İyiyiz iyiyiz, Allah'a şükür. Bu sene kızımızı üniversiteye yerleştirdik. Artık yüzümüz güldü.
Cenker: Çok güzel çok. Maşallah. Ço-çok güzel okuyor.
Nergis: Sağ ol sağol, ne güzel böyle, arkadaşlık kurmuşsunuz. Aklı başında insanlarsınız. Gezip dolaşıyorsunuz ama derslerinizi de ihmal etmeyin.
Cenker: Yok, biz zaten hep, ne zaman bir araya gelsek ders çalışıyoruz.
Nergis: Yok. Arada sırada dolaşıyormuşsunuz da canım.
Cenker: Ee..Yo ben evden derse dersten eve. Ama arada tabii sahile inip süt mısır yediğimizde oluyor.
Nergis: Süt mısır mı? Aa. Ayçin nefret eder süt mısırdan. Hani, dişine yapıştığı için hayatta yemez yani. Hayret.
Ayçin: Anneciğim, o süt mısır değil, ben patlamış mısır seviyorum, patlamış mısır.
Nergis: Haa. İyi iyi canım, aman iyi. E peki Ayçin okulda nasıl, arkadaşları arasında, anlat bakiyim bana.
Cenker: Valla iyi, herkes gibi işte- Ayçin'i herkes sever. Ya hem niye sevmesin ki? Böyle sert kabuklu gibi görünüyor ama, içi bi' başkadır onun. Mesela geçenlerde arkadaşımızın bir sorunu oldu, o kadar çok çabaladı ki, sanki kendi derdi gibi, görcektiniz. (Ayçin bir utangaç bakar.)
Nergis: Eee, başka?
Cenker: Sonra.. Çok dobra. Düşündüğünü pat diye söylüyor. Hakkını yedirmiyor hiç. Hiç kimseden korkmuyor, ezilmiyor. Böyle herkes dururken, o kendini atıyor öne. Bir köşede büzüşüp beklemiyor diğerleri gibi, bana bi'şey olur mu diye. Bir başka yani o.

--------------

Nergis: Ayçin valla ömrümden 11 yıl gitti kızım. Görüyor musun o Anıl itinin yaptığını?
Ayçin: Pislik.
Nergis: Terbiyesiz.
Ayçin: Anne. İyi yırttık he.
Nergis: Ya.. Ya babana yakalansaydınız? Masanın altında öyle yüzüne fener tutulmuş lüfer balığı gibi bakıyodunuz.
Melih: Ne gülüyosunuz?
Nergis: Şey canım.. Ayçin fıkra anlattı da bize.
Melih: Bize de anlat biz de gülelim.
Ayçin: Fıkra?
Nergis: E anlat kızım bir fıkra.
Ayçin: Fıkra anlatıyım.. Eee- babacım şimdi adamın biri varmış.
Melih: Hıı?
Ayçin: Artık yok.
Melih: Bu mu yani? Ya Allah sizi ıslah etsin be ne diyim?

------------------

(Fonda çalan sazla bilikte. )
Ayçin: N'oldu? Cenker?
Ekrem: Çok kötü..Çok kötü.. Komada..Doktorlar..doktorlar beyin sarsıntısı olabilir diyorlar..
(Kapıdan Cenker çıkar, saz müziği ufak ufak bozulur. )
Ayçin: Cenker!
Cenker: Ayçin?
Ekrem: Evet, Cenker.. (Cenker'i görür.) Pu Allah belanı..

Eee nasılsın çocuğum iyi misin?Annen babanlar nasıl iyiler mi?
Cenker : Çok iyiler çok.Siz iyisiniz mi?
İyiyiz iyiyiz.Allaha şükür.Bu sene kızımızı üniversiteye de yerleştirdik.Artık yüzümüz güldü.
Cenker: çok güzel çok maşallah.Ço çok güzel okuyor.
Saol saol.Ne güzel böyle arkadaşlık kurmuşsunuz.Aklı başında insanlarsınız. Gezip dolaşıyorsunuz ama dersinizi de ihmal etmeyin lütfen.
Cenker : Yok biz zaten hep ne zaman bir araya gelsek hep ders çalışıyoruz.
Yok arada sırada dolaşıyormuşsunuz.
Cenker:Yo ben evden derse dersten eve.Ama rada sahile inip süt mısır yediğimiz de oluyor.
Süt mısır mı? Aaa! Ayçin nefret eder süt mısırdan.Hani dişine yapıştığı için hayatta yemez yani.Hayret.
Ayçin : Anneciğim o süt mısır değil ben patlamış mısır seviyorum.
Hıı.İyi iyi canım.Aman iyi.Peki Ayçin okulda nasıl? Arkadaşlarının arasında bi anlat bakıyım bana.
Cenker : Valla iyi herkes gibi işte.Ayçini herkes sever.Hem niye sevmesin ki böyle sert kabuklu gibi görünür ama içi bir başkadır onun.Mesala geçenlerde bir arkadaşımızın bir sorunu oldu.O kadar çok çabaladı ki sanki kendi derdi gibi.Görecektiniz.
Eeee başka
Cenker: Sonra çok dobra. Düşündüğünü pat diye söylüyor. Hakkını yedirmiyor hiç. Hiç kimseden korkmuyor.Ezilmiyor.Böyle herkes dururken o kendini atıyor öne.Bi köşede büzüşüp beklemiyor diğerleri gibi, bana birşey olur mu diye.Bi başka yani o.

Ayçin: Ya şimdi bu teste göre bizim hayal gücümüz pek yüksek, pek zekiyiz.
Cenker: Ama farklı alanlarda zekisiniz diyor. Becerilerinize, iligilerinize odaklanın diyor.
Ayçin: E sen hani tıpla ilgileniyodun?
Cenker: İlgileniyodum da, Neşet Hoca dedi ki -
Ayçin: Ya Cenker, vazgeçme. Doktorluksa doktorluk tamam mı güzelim? Ben sana inanıyorum. () Şimdi sıra geldi oğlumuzu bilgilendirmeye, gelelim anneme. Şimdi sen tıp birinci sınıfta okuyosun. Hobilerin; müze gezmek, kitap okumak, değişik ülkelere gitmek, kumpir yemek.
Cenker: İyi de ben hiç yurtışına çıkmadım ki. Hatta ilçe bile değiştirmedim, ne diycem annen sorarsa ?
Ayçin: Ya Brezilya de, samba de. Bişey de işte. Kışın da Venediği çok seviyosun tamam mı? Hani sen romantiksin, ince ruhlusun ya.. ()
Cenker: Kışın Venedik, Brezilya..
Ayçin: Bak sakın unutma, sizin fabrikanız var. Baban da büyük bi fabrikatör. Tamam mı? Sizin tekstil fabrikanız var. Çok büyük bi dev iş adamı ..
Cenker: Niye ki? Ne gerek vardı Ayçin böyle bi yalana?
Ayçin: Cenker, anneler sever böyle şeyleri.
Cenker: Annem kim peki, oda Monaco Prensesi mi?
Ayçin: Hayır, annen kesinlikle Türk. Bide bizimkisi dini ne bu çocuğun diye şüphelenir, aman ha. Tamam mı? Annenin mesleğine de bişey uydurursun artık. Antikacı dersin, bişey dersin.

(Ayçin'in telefonu çalar.)

Ayçin: Hah, annem. Yoldayız anne. Eve mi? E babam? Tamam o zaman eve geliriz. Hadi görüşürüz.
Cenker: Dışarlarda biyerlerde görüşseydik olmaz mıydı? Şimdi evde baban falan..
Ayçin: Yok gece çalışıyomuş işteymiş merak etme gelmez eve.. Ya tamam korkma bu kadar. Kısa ve acısız olacak merak etme.

Ayçin GeLir.
Cenker Kapıyı Açar.
Ayçin(kaşını eliyle dokunur)Acıyormu
Cenker: Yooo Yooo Çok Güzel
*
*
*
Tam hatırlamıyorum böleydi sanırım sahne Cenkerin Güzel demesi bile bitirdi beni

H:Ayy ayy kurban olsunlar annesinin Brad Pitt oğlu gelmiiiş oyy muck kurban olsunlar muck kurban olsunlar sana canım...
E:Annecim...
H:Hee?
E:Askerden gelmiyorum okuldan geliyorum ya

Neşet: Bundan sonra burda kimsenin telefonunu okşadığını görmiycem.Ders yapıyoruz burda yahu altın günü değil.
Ekrem: Tamam hocam.(neşet arkasını döner eko yine telefonu eline alır. )
Neşet: Ama jön türk sen galiba Newton'un etki-tepki kanunu bilmiyosun.
Ekrem: Ben pek çıkaramıyorum hocam onu Zaten kafasına armut düşen adamdan hayır gelir mi ya ..
Nisanur: Elma canım o
Neşet: Her etkiye karşılık zıt bir tepki vardır.Misal sen şu anda beni gıcık ediyosun ya birazdan benden zıt bir tepki alıcaksın.E fizik kanunu bu sonuçta.
Ekrem: Hocam. Kanunlar karşısında boynum kıldan incedir hocam.Bakın hiçbişey yapmadan bekliyorum öyle.Tepki yok yani.
Neşet: Bozma öyle kal o zaman.

H:Ne var?
N:Anne şimdi biz Ekrem'le birazcık dışarıya çıkıyoruz sen bakkaldan birşey istiyorsan söyle,istemiyorsun tamam görüşürüz...
H:Hoop siz nereye gece gece bi deyin bana..?
N:Ayy valla bilmiyorum Ekrem'in canı birazcık hava almak istiyor (Eko'nun gözler pörtler )
E:Aman maşallah maşallaaah annem benim şey ciğerlerimize temiz hava dolsun di mi? Sen dışardan birşey istiyor musun annecim haa (gıdıklar )benim hanımelli annecim benim birtanecik annecim sultan bakışlı annem benim birtanecik annem benim
H:Ya yapma gidin çabucak dönün geriye...
E:Tamam.
H:Böyle uzatmayın hadi.
E:Tamam tamam...
H:Hadi bakayım...
E:Maşaallaaah maşallaaah
H:Çabuk gelin haa...

N:...Çocuk yuvasına çevirdiniz burayı...
N:Bana baksanıza siz daha kaç defa söyleyeceğim bunu 29 yaşındayım ben çocuk değilim...
E:Otuzzz
N:Hadi ya ama hiç göstermiyorsun
(Neşet gider)
N:Ne demek istedi şimdi bu..?
E:Eee ııı dedi ki abla şimdi kendine bakmıyor böyle geliyor giyimine kuşamına bakmıyor ama çok güzel kız dedi o dedi sana dedi öyle dedi yani

Eko:Cenko kalk Leyla'n geldi

Nisanur:Kesin ortalık karıştı...
Eko:Bence biz ufaktan kaçalım Cenker'i de giderken evine bırakalım...mı acaba bırakalım mı acaba bırakmayalım mı lan bırakalım mı bırakmayalım mı birşey söyle çakacam suratına bir tane ha
Cenko:Ne bileyim ya...
Neşet:Noldu yine niye ayaklandınız?
Eko:Eee hocam biz artık kaçalım size de daha fazla yük olmayalım rahatsızlık vermeyelim müsadenizle gidelim Cenko'nun ailesi de harıl harıl arıyor yani meraktan çatlamasınlar.
Nisanur:Bizim de annemiz merak etmiştir Ekrem...
Eko:Bizim annemiz de meraklanmıştır şimdi hocam
Nisanur:O neyse de Naile Teyze kim bilir nasıl meraklanmıştır...
Eko:Yani şimdi Naile Teyze şimdi kim bilir nasıl meraklanmıştır yani nasıl kim bilir...
Neşet:Aaa yeter kafamı kemirdiniz etmiştir etmiştir hepsi ölmüştür meraktan Hadi daha fazla meraklandırmayın onları
Eko:Heh çok güzel hadi biz de o zaman gidelim
Neşet:Oğlum kuskus sen de doğruyu söyle olur bu yaşta öyle kız kavgası misket kavgası falan
Eko:Ooo zaman biz gidelim...
Neşet:Yine beklerim özletmeyin kendinizi
Eko:(Cenker'e) Eee hadi oğlum biz gidelim annen de meraklanmıştır be amaaan maşallaah maşallaaah hadi yürü yürü...

Cihan:Cenker akşam kolay gelsin ya işin zor valla ...
Cenker:Aferin sana da birşey anlatmaya gelmiyor...
Ekrem:Aaa sır mıydı o,o sır mıydı Ekrem ne yapsın bilemedi onu

Ayçin: (Ekrem'e ) ya sen ne pislik bi adamsın ya.byle şaka yapılır mı kalbime indi.
Ekrem : Sen varya tam bi zeytinyağsın he.Tam bi zeytinyağ.Hem suçlu hem güçlü ya.Allah Allah.Zaten ben bu adamı biraz olsun tanıyosam birazcık tanıyosam bu adamın öyle şeylere ihtiyacı yok ha.Atlatamaz bu travmayı ben sana söyleyeyim.Biz bunu yerlerden topladık bi görsen var ya süpürge gibiydi yerdeydi bu ya