28.Bölüm

« AYCEN MESELESİ »

Ayçin’den

Sevillerin bürosuna gitmek için arabaya bindim, evet evet oraya gitmeliydim.
Çünkü Sevil’le konuşmalıydım... Çünkü o Cenker’in arkadaşıydı. Çünkü Cenker benim-şey benim... Benim için önemliydi. Sevil iyi biriydi, bana yardım ederdi yani umarım. Ekrem’in onu neden sevdiğini anlamak çok zor değil. O gerçekten iyi biri, sanırım onunla daha iyi anlaşmaya çalışsam fena bir arkadaşlık olmaz bizimkisi...Cenker meselesiyse hım...

Arabadan inip, büroya girdim.

Sevil başta ki masada bir çiftle konuşuyordu.

Cenker ve Cihan’sa onun yan taraflarında karşılıklı masalarda oturuyorlardı.

İçeri girdiğimi görünce Cenker gözlerinü üstüme dikmişti, acaba o da benden hoşlanıyor muydu ?

C :Ho-Hoşgeldin Ayçin...

Cihan’ın kıkırdamaya başladığını duydum. Aslında bu grubun içinde çözemediğim tek kişi o gibiydi... Gıcık mıydı, iyi mi, kötü mü, sessiz mi, sinirli mi, belli değildi.

Cenker’in gözlerini parfüm kapağı kadar açarak ona baktığını gördüm.

Sonra bana döndü.

C :Otursana Ayçin, ayakta kaldın...

Teşekkür ederek Cenker’in masasının önündeki koltuklardan birine oturdum.

C :Eee nasılsın ?

-İyiyim sen ?

C :Bende iyiyim...

-Bende hayırlı olsuna gelmiştim, gerçekten güzel olmuş büronuz...

C :Sağol, kusura bakma Sevil-

Sevil’in olduğu tarafa baktım, koltuklarda oturan adam ve kadın arasında hararetli bir tartışma vardı.

-Kes sesini Fehamet,ben ne dersem o olur.

-Aha da boşamıyorum seni, ölene kadar benle evlisin.

-Bende seni öldürürüm o zaman, kirli çoraplarının kokusunu çekmektense...

S :Dürdane Hanım sakin ama...

-Yapar bu Sevil hanım yapar, Müge Anlı’ya bile çıkarız bunun yüzünden...

S :Dürdane hanım bu durumda anlaşmalı boşanma bozulur, eşinizin veya sizin başka bir avukat bulması gerekir.

-Defol Fehamet,git başka avukat bul.

S :Dürdane hanım lütfen...

-Aaa sen git be, Sevil hanım savunun beni...

-Senin nereni savunacak be, bıyıklara bak sigara içmekten sarı kız gibi oldun, gerçi sen bir oturuşta sarı kızı da yersin ama...

Önüme döndüm.

-Çok sorunlular galiba.

C :Evet geldiklerinden beri birbirlerini yiyorlar, 40 yıllık evlilik adam boşanmak istemiyor.

-Eee, nasıl gidiyor hayat ?

Birde bu lafın sonuna « kanka » ekleseydim ancak bu kadar laübali olurdu, mahvetmiştim ortamı, güya rahat kız ayakları senin neyineee...

C :İyi, tabi biraz durgun, biz Amerikadayken hergün çalçene gezer, eğlenirdik, şimdi daha sakin oluyor sanırım...

Hım, öyle mi Cenker bey...Benim midemdeki kelebekler apaçi dansı yapsın, senin hayatın « durgun »

-Hı, öyle mi ?

Biraz sinirli demiştim.

C :Ama-

Ben bir umutla bekliyordum.

Sevil işini bitirip yanımıza gelmişti.

S :Hoşgeldin Ayçincim...

-Hoşbulduk canım...

S :E nasılsın ?

-İyiyim de ben seninle konuşmak için gelmiştim.

S :Hım, istersen dışarı çıkalım.

-İyi olur.

Dışarı çıktık birlikte...

S :İstersen şu yakında bir kafe var oraya gidelim, bahçesi gerçekten güzel...

-Olabilir.

Arabaları almadık yürüyerek gidiyorduk, aman Ayçin ne mantıksızsın uçacak değildin heralde...

Kafeye geldik.

S :Eee Ayçin, bir sorunun var gibi...

-Ben seninle şey konuşmak istiyordum, şey...

S :Ekrem’den bulaştı heralde...

-Ney ?

S :Şey, şey !

-Anlamadım ?

S :Neyse sen devam et...

-Ben ediyim yani devam hı şey diyecektim, senden konuşacaktım.

S :Benden mi ?

A :Evet yani bence iyi arkadaş olabiliriz dimi ?

S :Evet olabiliriz de bence bunu söylemeyecektin.

Şaşkınca ona bakıyordum.

S :Cenker...

Hafifçe yutkundum.

A :Nolmuş, Cenkere ?

S :Arkadaşlar birbirlerinden bişey saklamazlar.

A :Evet...

S :O da senden hoşlanıyor.

A :Gerçekten mi ?

S :Yok Ayçin aklıma esince yalan söylüyorum, huyum kurusun.

A :Ay kötü bir hastalıkmış gerçekten, tedavisi yok mu bunun...

S :Ayçin 1-Ben hasta değilim 2-Cenkerde senden hoşlanıyor hemde gerçekten...

A :Ben çok mu belli ediyorum ki anladın...

S :Kadınlar anlar ya ondan...

A :Cenker’de anlamış mıdır, o kadın değil ama...

S :Cenker’in anlaması için 3 sayfalık kompozisyon yazman lazım...

A :Niye Cenker gerizekalı mı ?

S :Bazı konularda...

A :Eee ne yapabiliriz...

S :Sen bana bırak...

A :Gerçekten mi ?

S :Ayçin sende güven sorunu mu var ‘gerçekten mi, gerçekten mi’ ?

A :Eee ne yapacaksın ?

-

S :Alo, Ekrem...
E :Efendim hayatımın anlamı, fındık suratım, tatlılık abidem, meleğim, sevgili cadıcığım...
S :Biliyorum Ekrem biliyorum, bu akşam yemeğe çıkmamız lazım...
E :Niye, aşerdin mi ?
S :Ekrem niye aşeriyim ?
E :Ne biliyim canım şey falan...
S :Ekrem saçmalamaz mısın lütfen...
E :Eee niye çıkıcaz o zaman...
S :Ben,Cenker,Ayçin yemeğe gidicez, gelirsin diye demiştim, istersen gelme, sonra yemeğe gidelim biz, Cenker Ayçin’i dansa kaldırsın, bende dekolte bir elbise giymiş olayım, adamın biri gelip beni dansa kaldırsın, bende kabul ediyim, adamla sarmaş dolaş dans edelim, sonra adam desin ‘birşeyler içelim mi’, bende kabul ediyim, sonra biraz içelim, adam içkime ilaç katsın...
E :Hop hop kim oluyormuş o, ben karımı kimselere yedirtmem,geliyorum ben geliyorum.
S :Ekrem bağırma, sağır değilim...
E :Lokantada görüşürüz o zaman...
S :Hadi kapat, kontörüm bitti.
E :Ben sana atarım.

Telefonu kapatır.

A :İkna yeteneğin çok iyiymiş.

S :Eveti hadi sen git hazırlan, ben Şokellayla Cenkeri alıp gelirim...

A :Şokella ?

S :Ekoşokella...

A :Anlamadım ama...

S :Ekrem varya benim kocam sarı kafalı o...

A :Tamam canım bizde saf değiliz ki...

---

Sevil büroya gelir.

S :Cenker akşam yemeğe gidiyoruz.

C :Eee ne yiycez, şimdiden acıktım...

S :Karnını doyur da gel o zaman...

C :Şimdi yemeğe gidecekken niye karnımı doyurayım ki ?

S :Kızın önünde kıtlıktan çıkmış gibi yeme diye...

C :Hangi kızın ?

S :Kuyruklu yıldızın Cenker, Ayçin’in...

C :Hangi A-Ay-yçin-in...

S :Kaç tane Ayçin tanıyorsun bilmiyorum ama şu Ekrem’in arkadaşı olan...

C :Anam, Ayçin, biz yemeğe, valla de kız !

S :Sizde gerçekten güven sorunu var ‘gerçekten-valla’

C :Ben ne giyiyim, ben bir hediye falan alsam mı kıza, anam, böbreküstlerim adrenalin salgılıyor ha...

S :Tamam biliyoruz Cenker biyolojin iyi, bir de beynin görevlerini kavrayabilseydin belki o saksını kullanırdın.

-

Sevillerin ev

E :Bunu giyemezsin Sevil...

S :Niye ?

E :Çünkü olmayan bişey giyilmez ve çıplaklar kampına gitmiyoruz.

S :Nesi varmış bu elbisenin ?

E :Bende onu diyorum bişeysi yok...

S :Bence gayet güzel...

E :Bu elbise tecavüzcü Çoşkuna da güzel gelir.

S :Ay herkeste sırada beni bekliyordu sanki gelsede kapsak şu kızı diye...

E :Git değiştir bu elbiseyi...

S :Banane, banane...

E :O zaman gitmiyoruz...

S :Ben gidiyorum sen kalabilirsin...

Sevil kapıya yönelir.

E :Tamam bari şu hırkayı giy...

S :Of Ekrem...

E :Kız oflama taş olacan...

S :O annelere bir kere...

E :Aman herşeyi de bil...

S :Yürü yürü geç kalıcaz...

E :Şimdi bu yemeğin amacı ne ?

S :Ayçinle Cenkerin arasını yapmak...

E :Niye, ne zorumuz var, Esra Erol muyuz biz ?

S :Zuhal Topal’ız Ekrem hatta birazdan Müge anlılık olucaz, alacakaranlık kuşağından mı çıktın diycem ama kadın kuşağından çıkmışsın...

E :Kocaya laf yetiştirme bakim...

Arabaya binerler.

S :Bak şimdi oraya gidicez bir süre sonra ben kalkıp lavaboya gidicem sonra gelip diycem ki ‘ekrem midem çok bulanıyor eve gidelim’ falan diycem ondan sonra ev geri dönücez...

E :Niye miden bulanıyor ki lokantanın yemekleri çok mu kötüymüş...

S :Of ya of !

E :Kız yoksa Hüsna Sena Melike mi geliyor, Süleyman Hüseyin Arda mı ?

S :Elinin körü geliyor Ekrem, Ayçinle Cenkeri yalnız bırakmak için...

E :Hı anladım...

S :Çok ender bişey gerçekten bu...

E :Dalga geçme ya kafam kazan gibi oldu bugün işten güçten...

S :niye pelin hanım yardım edemedi mi !

E :O ne demek ?

S :Ne demekse o demek işte, keşke daha deneyimli birini alsaydınız böyle 40’ını aşmış falan...

E :Noldu kıskandın mı ?

S :Peeh ne kıskancam be, çokta umrumdaydı...

E :Hı hı kesin öyledir.

S :Ay sen önüne bak önce...

E :Havada kıskançlık kokusu var.

S :O senin parfümünün kokusudur, yine bütün şişeyi dökmüşsün, bana bak sen birine mi süsleniyorsun böyle...

Ekrem güler.

S :Gülme şapşal...

E :Benim gözüm senin o güzel gözlerinden başkasını görür mü ?

S :Hele bi görsün...

E :Görsün ?

S :Oyarım o gözleri...

---

A :Ay ben şimdi ne giyiyim ki böyle çok güzel oluyum, şimdi seç seç bitmez bunlar, hangi rengi sever acaba, en iyisi Sevil’i arıyım...

Ayçin Sevil’i arar.

A :Alo Sevil...
S :Buyrun benim...
A :Tanımadın mı ben Ayçin ?
s :Ben tanımadım demedim ki...
A :Ben şey soracaktım, Cenker hangi rengi sever, ona göre kıyafet seçicem
de...
S :Sen hala hazırlanmadın mı ?
A :Rengi söylersen hazırlanıcam...
S :Valla Cenker yemeğin bütün renklerini sever, yoğurt beyazı, kırmızı et, yeşil marul...
A :Hı, anladım...

A :Anladım mı, anlamadım ki ?

-

E :Ne olmuş...

S :Üf sanane, sen düzgün sür şu arabayı yeter.

E :tamam tamam...

---

Lokanta

Cenker önceden gelmiş ve oturuyordur.

S :Şışt Cenko...

C :Hı geldiniz mi ?

S :Yok hayal görüyorsun, geldik heralde...

C :Oturun hadi...

E :Oturalım bari, töbe ya...

C :Ay ben çok heyacanlandım ya...

S :Relax ol sakin...

C :Relax...

E :Ama çok gevşekte olma...

S :Nazik davran, güzel konuş...

E :Sulu iltifatlar yapma ama, kızı tanımaya çalış...

S :Çok sıkma ama, ona önem verdiğini göster...

E :Ama ağırlığını da göster...

C :Ağırlık...

S :Çok yılışık davranma, ciddi olduğunu göster.

E :Ama soğukta durma...

E&S :Tamam mı ?

C :Hı hı...

Ayçin gelir.

A :Selam...

S :Hoşgeldin Ayçincim...

C :Merhaba Ayçin...

A :Merhaba...

Cenker Ayçin’in sandalyesini çeker.

A :Teşekkür ederim Cenker...

C :Rica ederim, çok güzel olmuşsun...

A :Sağol Cenkercim...

Ekremle Sevil Cenker’e « oldu,tamam » dercesine işaretler yapıyorlardır.

O sırada Ayçin onlara döner...

İkisi de ellerini indirirler.

S :Ih şey eee nasılsınız...

E :İyiyiz...

S :Sana demedim Ekrem...

E :Niye beni adamdan saymıyor musun ?

S :Ekrem !

A :İyiyiz canım iyiyiz...

C :Eee siparişleri verelim mi ?

E :Biz almayalım nasıl olsa gidicez...

A&C :Hı ?

Sevil Ekrem’e vurur.

S :O öyle demek istemedi, şey demek istedi...

A :Ney demek istedi ?

S :Şey canım amip beyniyle espri yaptı işte...

Ekrem ve Sevil birbirlerine kötü kötü bakarlar.

C :Siparişleri verelim o zaman...

E :O zaman şöyle sofrayı donatalım nasıl olsa enişte beyden...

A&C&S :!!!!!

E :Tamam sustum...

Garson gelir.

Siparişleri verirler.

S :Eee Ayçincim işler nasıl gidiyor ?

A :İyi canım güzel, gördüğüm kadarıyla sizin de iyi ilk günden müşteriniz vardı...

S :Ya ya sorma gitsin, Dürdane hanımla, Fehamet bey...

E :Onlar kim ?

C :Ekremle Sevilin 40 yıl evli versiyonu...

E&S :Cenker !

A :Bencede Cenkercim...

Siparişler gelir.

Ekrem yemeğe resmen yumulmuştur.

S :Ekrem yavaş...

E :Napıyım çok acıktım...

S :Niye Pelin hanımla öğle yemeğine çıkamadınız mı ?

E(bir yandan yiyerek) :Yok çıkmadık...

S :Üzülme bu kadar çıkarsınız...

E :Hı, niye üzülüyüm ki ?

S :Sus yemek yerken konuşma !

E :Tamam...

S :Soruma cevap ver ne yaptınız bugün...

E :İş, ne olacak ki ?

S :Öyle mi ?

E :Evet, daha ne olabilir ?

S :Tamam, cevap verme bana...

Ayçinle Cenker birbirlerine bakarak gülümserler.

Sevil midesini tutarak :Benim bir lavobaya gitmem lazım...

E :Tamam git...

Sevil gider.

A :Ay iyi mi acaba, bembeyaz oldu...

E :Hayvan gibi, çok iyi, 3 öğün yediriyorum onu, bakma öyle çalı süpürgesi gibi durduğuna, besilidir.

A :O hayvan sensin, bak Cenker ne kadar nazik...

C :Ben mi ?

A :Cenker, başka Cenker yok ki ?

E :Peh, ben asil bir insanım ama ezilmeyin altımda diye belli etmemeye çalışsam da belli oluyor yani napıyım...

A&C :Ya ya...

E :Senarist ne yaptın ya bunları replikleri bile aynı...

A :Sevil sana öğretmedi mi senariste karışılmaz...

E :Hı, doğru...

A&C :Yani...

E :Hay Allahım !

-

Sevil lavoboda durmadan kusuyordur.

S :Ay noldu bana böyle ya, baksana rolüme ne kadar adapte olmuşum, aslında oyuncu olacak insandım ama neyse...

Sevil, diğerlerinin yanına gelir.

S :Kusura bakmayın, biz kalksak iyi olucak, biraz rahatsızlandım da...

A :Ay canım geçmiş olsun, ne oldu ?

E :Midesi bulandı midesi...

A :Sen nerden biliyorsun...

S :Şey canım hissetti heralde benim hissiyatlı kocam, hadi Ekrem gidelim...

E :Dur şunları da yiyim gideriz, arkamdan ağlarlar sonra...

S :Cenker yer onları kimselerde ağlamaz, hadi Ekrem...

E :Dur bir dakika ya...

A :Ekrem kalksana kız ayakta zor duruyor.

E :Tamam ya kalktım, zaten yemeklerde o kadar güzel değil, Cenker sen ucuza mı kaçtın ya...

A&S :EKREM !

E :Tamam tamam biliyorum, beni çok seviyorsunuz...

S :Yürü yürü, hadi hoşçakalın...

C :İyi akşamlar.

E&S gider.

A :Gerçekten çok tuhaflar...

C :Evet öyleler. Başbaşa kaldığımıza göre birbirimizi tanıyabiliriz dimi ?

A :Evet ama önce sen başla...

-

Araba

Sevil yılgın bir şekilde koltuğa yığılmıştır.

E :Evde mi kızıcan bana...

-

E :Cevap versene ona göre hazırlanıyım...

-

E :Dünya da mısın ?

S :Uf, bir sus Ekrem, sana ne kadar kızsam da sen umutsuz vakasın, tıp daha sana çare bulamadı.

E :Hah şöyle cevap ver, noldu ?

S :Ben çok kötü oldum ya...

E :Ayçinle Cenkerin yanında değiliz ki...

S :Belki dinleme cihazı yerleştirmişlerdir diye rol yapıyorum Ekrem...

E :Hı ?

S :Gerçekten fena oldum...

E :Bir doktora gidelim istersen...

S :Yok evde geçer heralde...

E :İyi, peki, kuş kadar yiyorsun ondan böyle olmuştur ya da...

E&S :Hüsna Sena Melike veyaaa Süleyman Hüseyin Arda...

S :DEĞİL !

E :Tamam ya...

S :Pelin hanım bu çocuk işine nasıl bakıyormuş ?

E :Ben ne biliyim canım hem daha evli bile değil, gencecik kız...

S :Gencecik kız öyle mi ?

E :E şimdi eğri oturalım doğru konuşalım...

S :Sen otur ve sus Ekrem !

---

C :İşte annem ve babam boşanınca beni babam büyüttü, çocukluktan beri de Cihan ve Seville hep beraberdik...

A :Annenle görüşüyor musun ?

C :Şey...

A :Pardon özür dilerim...

C :Önemli değil, benimle görüşmek istese en azından arardı diye düşünüyorum, görüşmek istemediğine göre onu zorlayacak halim yok...

A :Hım...

C :Peki, sen ?

A :Benim ailem mi, gerçekten alemdirler, annem moda tasarımcısı, Fransa’da yaşıyor, arada sırada görüşüyoruz, babamda emekli olduğundan bu yana dünyayı gezmekle meşgul, kaç yeri gezdi, şimdi nerde ondan bile haberim yok, bir de kardeşim var Gülçin o da Almanya’da okuyor.

C :Hım...

A :Cenker sen bişey mi diyecektin...

C :Ben mi ?

A :Dublörün yoksa evet...

C :Hı, şey, şimdi ben...

A :Sen...

---

Ekremle Sevil eve giderler.

E :Üf ya çok acıktım, bir yemek yapalım, zaten orda lokmaları boğazıma dizdiniz...

Sevil televiyonu açar.

S :Ne istiyorsan hazırlayabilirsin...

Sevil televiyonda Buz Devri’ne rastlar.

S :Ay Ekrem şunlara baksan yazık...

E :Hangisine yazık...

S :Baksana, yer buz, dağ buz soğuğun içinde kalmış yavrucaklar, bir de şu zavallı bebeği ailesine ulaştırmaya çalışıyorlar...

E :Onlara yazık da Ekrem’in suçu ne ?

Sevil ağlamaya başlar.

S :Ay baksana aç susuz buzların arasında yürüyorlar sen midenin derdindesin...

E :Sevil tamam ağlama ya...

S :Kalpsiz !

E :Sana bir haller oldu ha !

S(ağlamaya devam ederek) :Bana bir haller oldu öyle mi ?

E :Yani...

S :Sende git bir halleri olmayan bir kadın bul Ekrem...

Sevil midesini tutarak lavoboya koşar yine...

Ekrem arkasından kahkaha atarak ;

E :Nihaha Hüsna Sena Melike geliyor !!!!!!

S :Ekrem kes sesini !

E :Nihaha...

---

A :Evet Cenker...

C :Ayçin sen benim için çok önemli birisin yani çok değerlisin...

A :Ciddi misin Cenker...

C :Beni kesmeden dinlemeni istiyorum, sana hissettiklerimi başka hiç kimseye hisstemedim, buna aşk diyorlar galiba, eğer sen kabul edersen...

A :Ediyorum-ediyorum-ediyorum !

C :Ay gerçekten mi ?

A :Gerçekten !

Çocukça sevinerek birbirlerine sarılırlar.

C :O zaman biz şeyiz...

A :Evet şeyiz...

C :Ben şey olmamızdan çok mutlu oldum...

A :Bende...

Cenkerin telefonu çalar.

C :Pardon Ayçincim...

Cenker telefonu açar.

C :Alo-Ne-Anlamadım-Buraya-Şimdi-Gerçekten mi...

Cenker telefonu kapatır.

A :Noldu Cenker ?

C :Şimdi yandık...

hüsna sena melike :D

süper devam..

evtt dewamı şimdi olmasada akşam yzsan

wowwwwww cidden ne kadar uzun bi bölümdü bu yha walla tbrk ederm bekledik ama değdi bu arada sevil galiba hamile...:D
sevil ekrem repliklerinin hepsine bayıldım hele sevilin buz devri filminde ağlamasına koptum resmen yha.

yaa bebk varsa sana bir önerim var bebeğin adını selinay koynolur.
ama tabi senin kendi kararın yani aklında bir şey yoksa koy derim

çok güsel olmuş :D

evt aynen

hüsna sena melike süpermiş yaa valla geliyor billa geliyor
devamını bu gün koyucakmısın canım??

bence selinay ismi çok güzel eğer bebk varsa

super, harikak bir bolum olmus devam

sonuna kadar dewamm

devammm harika olmuşş :D

dewammm

ayy harika olmuşş bi dndün tam döndün bugün bi bölüm daha koyarsın heralde

devam

Harika olmuş yb ne zmn ? :D

E&S :Hüsna Sena Melike veyaaa Süleyman Hüseyin Arda...

S :DEĞİL !

E :Tamam ya...
hüsna sena melikee .D mükemmel olmuşş yaa koptumm :D

mükemmel!
Hüsna Sena Melike, Süleyman Hüseyin Arda! :D
Devamm!

bundan bumu cikiyor? kiz olursa Melike erkek olursa Arda?bu arada devm