ONUN ADI AŞK [2.bölüm sayfa 4]

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

GİRİŞ;

Asla âşık olmayacağına inanan mükemmel bir kız...
Onun kadar umursamaz ve alaycı ama yine de iç yakan bir erkek...

Birbirlerini iki yıldır tanıyan Ekrem ve Sevil, bir haftalık küslüklerinin ardından her şeyin değişmeye başladığını hissederler ama ikisi de rahat ve sakin yaradılışlı gençlerdir...

İkisinin de tek derdi günü yaşamak ve karşı cinsin ilgisine otomatik tepkiler vermektir.
Sevil aşka inanmaz ve bulamayacağına dair inancı tamdır. Elbette onun bu düşüncelerini kökünden sarsabilecek birileri de vardır. Sonuçta hiç kimse taştan yapılmamıştır, öyle değil mi?

Ekrem ise duygularının yoğunluğu karşısında gün geçtikçe şaşırsa da farkında olmadan onu aşka doğru sürükleyen tanıdıklara sahiptir... Aşk onu derinden yakalayıp sardığında pes etmeyip savaşacak kadar inatçı ve sevdiğini inanılmaz derecede sahiplenecek kadar kıskançtır. Ancak büyük bir hata yapar ve hayatında âşık olunabilecek en zor insanı bulur. İlginçliklerle dolu, eğlenceli ve tuhaf karakterlerin olduğu bu hikâyeye hoş geldiniz...

Sevil: Etrafındaki herkesi büyüleyen inatçı ve vurdumduymaz bir kız.... Asla aşık olamayacağına inanıyor; bakalım nasıl ikna olacak?

Ekrem: Seville aynı fakültede okuyan iki yıllık arkadaşı. İnatçı, rahat, sempatik ve tüm kızların peşinde olduğu bu delikanlı, hikayemiz boyunca çok uğraşacak çok...

Cenker: Ekrem ve Sevil'in en yakın arkadaşı; doktorumuz, ikilimizin arasını bulmaya çalışan sakin ama kararlı bir genç...

Ayçin: Bu grubun son üyesi... Mimarlıkta okuyan Ayçin hikayemizde etkin olan ve türlü oyunlar çeviren tatlı bir düzenbaz...

Arif bey: Sevil'in dedesi... Çok babacan görünen bu kurnaz adam ne kadar tatlı ve torununa düşkün bir dede olduğunu hepimize gösterecek...

Not: Bazen ben bile şaşırdım yazdıklarıma, yani siz de şaşırırsanız sorun değil.

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

BEN ALLAH DERİM DEVAM DERİM..

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

beğenilmedi sanırım Sad

**Kayıt tarihi** : 20/07/10

Bence güzel olacağa benziyor 1. bölümü bekliyorum (:

**Kayıt tarihi** : 15/08/10

hayırlı olsun
ilk bölümü bekliyoruz
devam lütfen

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

çok sağolun arkadaşlar yeni bölümü birazdan koyucam Very Happy

**Kayıt tarihi** : 01/09/10

yeni bölüm gelsin çok güzel dewamm :D

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

1. Bölüm

Kafeterya o kadar kalabalıktı ki, herkes dip dibe oturmak zorunda kalıyordu. Sevil bu duruma sinir olmuş söylenip duruyor, Cenker de onun bu halini gülerek izliyordu.

'Hayırdır? Bir uçak mı düştü? Olağanüstü hal mi ilan edildi? Tanrı aşkına hangi gereksiz insan topluluğu hangi amaçla işgal etti burayı?' diye homurdanıyordu.

Her sinirlendiğinde yaptığı gibi o küçücük dudaklarını büzmüş, siyah gözlerine sıkıntının verdiği ifadeyi katmış ve her an masaya fırlayıp,
'Aman Allah’ım, yangın var! Derhal burayı boşaltın!' deyip, herkes çıktıktan sonra da sakinliğin tadını çıkarmak için ayaklarını uzatacakmış gibi duruyordu! Belki bu çok abartılı bir anlatımdı ama Cenkere göre Sevil her şeyi yapabilirdi, hele de canı sıkılmışsa...

Sevil, Cenkerin tanıdığı en ilginç karakterdi. Bu kız kadar masum, çılgın, asi, cüretkâr, sinir bozucu ancak yine de herkesin sevdiği bir kız görmemişti. Aslında sebep belliydi: Sevil her telden çalabilen bir varlıktı. Bu yüzden herkes onunla anlaşırdı. Onun yaptığı muzırlıklar ve çılgınlıklar aklına geldikçe gülmeden yapamıyordu. Aslında Sevil biraz daha incelendiğinde kusursuz bir kızdı. Yani hem fiziksel hem karakter bakımından... Uzun boyu, siyah saçları, bembeyaz teni ve -en önemlisi- bütün kampüsün dilinden düşürmediği simsiyah gözleriyle Sevil herkesin peşinden koştuğu bir kızdı. Yalnızca bir bakışı yeterdi erkeklerin peşine düşmesi için…

Cenker içinse vazgeçilmez dostu ve hiç sahip olmadığı kız kardeşiydi. Cenker bu düşüncelerden arınıp maceralarını anlatmaya döndü tekrar... Tam kendini kaptırmıştı ki; bütün kızların içini titreten bir erkek sesi konuşmasını böldü.

'Cenker yine mi palavralarınla kız tavlamaya çalışıyorsun?'

Cenker Ekrem’in sözlerini duymamış gibi konuşmasına devam etti. Sevgili arkadaşı hep onunla uğraşırdı, o yüzden bu durumu önemsememişti. Ancak Ekrem büyük bir rahatlıkla Sevil'in yanına oturunca Cenker bir gözü onlarda konuşmasını sürdürdü. Sevil bir haftadır, kimsenin bilmediği bir sebepten dolayı, Ekrem ile küstü. Ekrem, bir haftadır ondan özür dileyip Cenker’i şaşırttığından, Cenker onlar her karşılaştığında çaktırmadan gözlemlemeye başlıyordu bu ikiliyi... Başından beri hep kavga ederek anlaşan bu ikilinin neden küstüğünü, en önemlisi de umursamazlığı dillere destan olan Ekrem’in neden Sevil'in peşinden koştuğunu anlayamıyordu. Bu konuda bildiği tek şey ise Sevil'in bir haftalık suskunluğunun hayra alamet olmadığıydı. Sevil bir haftalık küslüğü boyunca Ekrem etraftayken ağzını bile açmamıştı ki; bu Sevil gibi şen şakrak ve sürekli konuşan bir insan için imkânsızdı. Sevil neye kızdıysa çok önemli olmalıydı ve her zamanki gibi haklı olduğu açıktı. Cenkeri büyük bir şoka uğratan olay ise; Ekrem’in geçen gün Sevilden özür dilemek için Zeynep'in konuşmasının ortasında çıkıp gitmesi olmuştu. Zeynep, Ekrem’in günlerce peşinden koştuktan sonra zorla ikna ettiği ve kısa zaman önce kandırmayı başardığı kızdı. Ama kızla konuşurken Sevil’i görünce arkasına bile bakmadan onun yanına gidip yine ondan özür dilemesi Zeynebi çileden çıkarmış ve Ekrem Sevil'in yanından gelince de şiddetli bir kavgaya tutuşmuşlardı. Zeynep zaten Sevil'i sevmezdi ancak bu olay nefret etmesine sebep olmuştu...

Cenker bunları düşünüp küslüklerinin sebebini bir kez daha düşünürken, Ekrem ise suskun Sevil'in yanına geçmiş, bu hale gelmelerine sebep olan olayı hatırlıyordu.

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

yorumlar :D

**Kayıt tarihi** : 11/11/10

çok güzel olmuş dewam

**Kayıt tarihi** : 01/09/10

süper dewamm :D

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

BİZ BUNA AŞK DİYELİM!!
SPR DEVAM CNM..

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

teşekkürler Very Happy

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

hemen 2. bölümü yazzz

**Kayıt tarihi** : 19/11/10

devam et cnm çok güzel olmuş...

**Kayıt tarihi** : 15/08/10

çok güzel olmuş ya
çok beğendim
devam lütfen,

**Kayıt tarihi** : 10/10/10

spprr olmuş tatlm yb bekliyorm

**Kayıt tarihi** : 31/07/10

sper dvmını çok merak ediorm ne zaman :?:

**Kayıt tarihi** : 08/08/10

offfff süper bir senaryo......... yeni okuyuncun geldi senaristim bu okuyucun seni sürekli sıkıştırabilir şimdiden söyliyim hatta başladım bile lütfen 2. bölümü yazar mısın :utanirim:

**Kayıt tarihi** : 23/09/10

çok güzel olmuş.
yeni bölümü merakla bekliyorum. (:

**Kayıt tarihi** : 20/08/10

süpersin devam et cnm

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

şimdi yeni bölümü yazıyorum bitince koyucam Very Happy

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

bekliyozzz.........

**Kayıt tarihi** : 30/10/10

2.Bölüm

Bir Hafta Önce

Her zamanki arkadaş grubu toplanmış, güle oynaya sohbet ediyordu. Güzelliği herkesi büyüleyen Sevil, yine ortamın en dikkat çekici ve neşeli kişisiydi. Ekrem gruba sonradan katılmış, Sevil ile Oğuz'u yan yana görünce sırıtmıştı. Sevil onun bu halini fark etmiş ancak hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı. Ekrem ise Sevil'e deli gibi âşık ancak Sevil’den yüz bulamayan Oğuz'u görünce çenesini tutamamıştı.

'E Sevil yanındaki çocuğu daha ne kadar oyalayacaksın? Artık sen de ona olan ilgini belli et de zavallıcık acı çekmesin!'

Bu laflar üzerine herkes ağzı açık Ekrem’e bakakalmıştı. Ekrem her zaman alaycıydı ancak bu konu hem Oğuz hem Sevil için hassastı. Sevil Oğuz'u arkadaşı gibi görüyordu. Oğuz'un ona olan aşkı herkesin bildiği bir şeydi ancak kimse bu konuda yorum yapmazdı.
Sevil ise Ekrem’e öfke taşan gözlerle bakıp, bu işin içinden Oğuz'u kırmadan nasıl çıkacağını düşünüyordu. En iyisi işi şakaya vurmaktı. Oğuz'a dönüp gülümsedikten sonra iki elini çenesinin altında birleştirip:

'Oğuz biliyorsun senin için ölüyorum. Ne olur bana bir şans ver. Senin evinin kadını, çocuklarının anası olayım!' demiş, herkesi kahkahalarla güldürmüştü. Oğuz ise zaten Sevil'in kendisini sevmediğini bildiğinden gergin ortamı rahatlatmış olmasına sevinip ona ayak uydurmuştu.

'Tabi güzelim senden iyisini mi bulacağım? Kimliğini ver, yıldırım nikâhı kıyalım. Sen de bana kek börek yaparsın artık!' dediğinde ortamdakiler yıkılmış, katıla katıla gülmeye başlamıştı. Herkes biliyordu ki Sevil azılı bir feministti; hayatında en büyük kâbusu ev hanımı olup, kek börek yapıp, hayatını geçirmekti. O tam anlamıyla ev kadını fobisine sahipti. Bu yüzden Oğuz'un son sözleri üzerine:

'Vazgeçtim benden sana yar olmaz. Git kendi böreğini kendin pişir.' dedi omzuna yumruk atarak. Bu sözlerinden sonra herkes Sevil'in ev kadınlığı konusundaki korkularıyla dalga geçerken Sevil Ekrem’e 'Bunun hesabını vereceksin!' diyen bir bakış attı.

Ekrem işi olduğunu söyleyip kafeteryadan çıkmıştı ki, sert bir hamleyle biri onu kolundan yakaladı. Tam sinirlenip, bağıracakken Sevil'le göz göze geldi. Sevil az önceki lafından dolayı bayağı sinirlenmişti anlaşılan... Ekrem yine de bu kadar sinirlenmesi için bir sebep göremiyordu.

'Ne var Sevil? İşim var, yetişmem lazım!' diyerek kolunu kurtarmaya çalışınca Sevil daha sıkı tuttu ve alaycı bir ifadeyle:
'Bence sen o işi unut! Çünkü ben senin ağzının payını vermeden hiçbir yere gidemezsin!'

'Yok ya beni nasıl durduracaksınız küçükhanım?' Sevil onun kendini beğenmiş sözlerine onu kolundan sürükleyip bir banka oturtarak cevap verdi:
'Beni ve Oğuz'u berbat bir duruma düşürürken düşünecektin onu Ekrem Bey! Neydi o yaptığın? Sanki durumdan haberin yokmuş gibi davranıyordun!'
'Öf Sevil uzatma! Altı üstü küçük bir şaka! Ayrıca herkes senin ona karşı bir şey hissetmediğini biliyor…'

'Sen hayatımda gördüğüm en duyarsız insansın! İşte tam da bu yüzden bunu yapmayacaktın beyefendi! Ona ilgi duyamayacağım gerçeği yüzünden Oğuz'un intihar etmeye kalkıştığını unutmuş gibisin!'

Ekrem ne diyeceğini bilemedi bu sözler üzerine. Evet, Oğuz'un intihara kalkıştığını biliyordu ancak bunun sebebinin ailesel olduğunu söylemişlerdi ona. Bunu açıklamak için ağzını açtığında ise Sevil'in öfke dolu sesi onu susturdu:
'Bütün bu olaylar üzerine sen de böyle anlamsız bir şaka yaparak her şeyi mahvettin! Ne zaman kendinden başkasını düşüneceksin sen? Her zaman bu kadar sorumsuz ve pervasız olmak zorunda mısın? Ne zaman adam olacaksın Ekrem?' dedi hışımla. Ekrem ise bu sözlere çok sinirlenmişti. Ağzından ne çıktığının farkında olmadan:
'Madem o kadar duyarlısın, neden sen hala Cihan ile sevgilisin? Oğuz'un gözü önünde her gün canımdı cicimdi takılan ben miyim?' dediğinde Sevil'in gözü döndü.
'Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Sırf o hayata dönsün diye yalan söyleyip, sevgilimden ayrılıp, onunla mı olayım? Oğuz için bile olsa hayatımı başkalarına göre şekillendiremem! Başkasının hayatı pahasına da olsa kararlarımı diğerleri ne yapar diye vermem. Sen çok oldun artık Ekrem! Sınırını aştın... Sen kim oluyorsun ki beni yargılıyorsun?' hışımla arkasını döndü. Sonra da büyük bir öfke ve hayal kırıklığı ile:
'Senin her zaman patavatsız biri olduğunu bilirdim ancak sınırın olduğunu düşünürdüm. Gerçekten yanılmışım. Bir daha ben yanındayken benle diyalog kurma, beni yok say. Çünkü ben öyle yapacağım.' deyip oradan ayrıldı.

Ekrem ise kendi kendine kızıyordu. Neler demişti öyle Sevil'e? Kız daha ne yapabilirdi ki? Sevmediği halde Oğuz'a en azından arkadaşı gibi yaklaşmaya çalışıyordu... Hatta sevgilisi Cihan ile sürekli kavga ediyordu bu yüzden. Zaten Cihan gibi onu herkesten kıskanan bir sevgilisi varken bir de ona âşık ama çaresiz biriyle uğraşırken... Of Allah’ım Of! Neler yapmıştı böyle? Durumu nasıl tamir edecekti?

**Kayıt tarihi** : 20/08/10

çok güzel bir bölüm olmuş devam et cnm