A: Evet. Mesaj çektin bu adrese gel diye. Ben de geldim.
Sevil olan biteni şimdi anlamıştı. Ekmek almaya gittiği zaman telefonu evdeydi ve Ekrem’de Altan’ın her şeyi öğrenmesini istediği için Sevil’in ağzından ona mesaj çekmişti. İşte şimdi işler karışacaktı. Sevil, kızgınlıkla Ekrem’e baktı.
S: benimle bir gelir misin ?
E: Tabi ka--
S: Öhö öhö.
Karıcığım demesine engel olmuştu Sevil. Ekrem’le beraber içeriye girdiler. Kızgınlıkla:
S: Ya nasıl yaparsın bunu ya! Ben ne yapıcam şimdi, Ne dicem ona!
E: Sakin ol. Düzgün bir şekilde açıklicaz ona. Böylece sen de ona yalan söylemek zorunda kalmicaksın!
S: Senden nefret ediyorum!
E: Ben seni çok seviyorum ;) Hadi gel daha fazla bekletmeyelim.
bahçeye çıkarlar tekrardan:
A: Ee canım beni neden çağırdın ? Ayrıca bu kim ?
S: Aa, Otursana.
Altan sabırsızlıkla oturur.
S: Altan.
A: Efendim hayatım.
S: Şey… Bak. Şimdi sana bir şey anlatıcam. A-ma bölmek yok tamam mı ?
A: Tamam.
S: içeriye gelsene benimle. Yalnız konuşmamız daha iyi!
Sevil Altan’la birlikte içeriye geçer. Ekrem ise dışarıdan onları izlemektedir.
A: Hadi ama aşkım meraklandım.
Karşılıklı koltuklara otururlar. Sevil zorla konuşmaya başlar.
S: Altan. Biz artık seninle sevgili değiliz…
A: Nasıl yani ?
S: Bak. Sana nasıl anlatiyim bilmiyorum. Ve bu gerçekten de zor benim için. Sana daha fazla yalan söylemekte istemiyorum. Altan. Ben… Ben evliyim…
A: Na-na-sıl ?
S: Az önce gördüğün kişi Ekrem. Ben onunla evliyim.
A: Ne yani, ne demek bu şimdi! Beni evinize çağırıp mutluluğunuzu göstermeye mi çalışıyorsun! Beni üzmek mi derdin!
S: Ha-hayıır… Ben daha fazla sana yalan söylemek istemedim.
Sinirle ayağı kalkan Altan. Bu sefer gözleri dolmuş bir şekilde tekrar oturdu yerine ve gözlerini kısarak gözleri yaşlı olan o sevdiği kadına baktı. Sesi zor çıkıyordu dudaklarının arasından…
A: Neden Sevil… Neden… sana yetmiyor muydum. Sevgim az mı geliyordu. Yoksa senin seviyen de değil miydim. Neden! Beni sevmiyor muydun! Ya Lanet olsun bir açıklama yap neden!
yükselen sesleri daha fazla dışarıdan izleyemezdi Ekrem. Hızla içeriye girdi. Gördüğü manzara karşısında ilk önce duraksadı. Her ikisinin de gözleri yaşlıydı.
S: Be-ben özür dilerim…
A: Sadece sana son bir şey sorucam. Beni seviyor musun ?
Sevil başı öne eğilmiş. Çaresizce ağlıyordu. Cevap bile verememişti.
A: size mutluluklar o zaman…
Diyerek hızla çıktı dışarıya Altan. Sevil perişan olmuş bir şekilde ‘’Altan’’ Diyebilmişti sadece. Gerisi gözü yaşlı… Ekrem yavaşça Sevil’in yanına gitti. Onu bu kadar üzdüğü için kendine lanet ediyordu. Ama olmuştu işte. Altan’ı çağırmıştı. Artık her şey için çok geçti. Tam Sevil’i saracak ona sımsıkı hiç bırakmayacak derece de sarılacaktı ki. Sevil gözlerin de ki büyük bir nefretle Ekrem’e baktı ve koşar adımlarla çıktı odasına…
***
Bir iki saat sonra Ekrem Sevil’in odasına çıktı. Kapıyı yavaşça açtı. Sevil yatağın üzerin de uyuyordu. Yanına gitti. Alnına bir öpücük kondurduktan sonra yanına oturdu ve onu izlemeye başladı. Ailesini kaybetmiş küçük bir kız çocuğu gibiydi. O kadar masum ve çaresiz. Ekrem bu çaresizliğe onu kendi sokmuştu. Ama bu çaresizlikten onu çıkartmak isteyen gene Ekrem’di. Hızla kalktı yerinden. Evden çıktı ve markete gitti. Bir sürü şeyler, ne varsa her şey aldı geldi. Mutfağa yerleştirdikten sonra Sevil’in yanına çıktı. Sevil’de uyanmıştı zaten.
E: Hadi gel.
Sevil’i elinden tutarak yavaşça yerinden kaldırdı. Aşağıya indirdi ve mutfağa getirdi. Sevil ağlamaktan şişmiş olan gözleriyle Ekrem’e baktı.
E: seninle akşam için yemek yapacağız. Ben menüyü ayarladım ama sen başka bir şey istersen onu yaparız.
Dedikten sonra biraz gülümsedi. Sevil Ekrem’e boş boş baktı ve konuşmaya başladı.
S: O kadar şey olduktan sonra bir de hiçbir şey olmamış gibi seninle yemek mi yapacağım ? Hıh, Delirmişsin sen!
dedi ve arkasını döndü tam gidiyordu ki Ekrem durdurdu onu.
E: Tamam yemek yapmayalım. Alışveriş yapalım. Hıh ne dersin ? İstediğin mağzaya girer çıkarız Hiç sıkılmadan alışveriş yapabilirim senle..
Sevil Ekrem’i duymamış gibi yaparak yoluna devam ederken Ekrem gene durdurdu onu.
E: Tamam bu güzel değilse. Lunaparka gideriz. Her şeye bineriz. Hatta lunaparkı kapatırız. Bu nasıl ?
Sevil gene yoluna devam edicekken Ekrem tekrardan durdurur.
E: Aa, Ne istersin onu yapalım ? Film izliyelim. Yastık savaşı yapalım, Sinemaya gidelim. Bowling oynayalım. Delicesine araba sürelim. Bisikletlerle gezelim. Denize gidelim. Veya bir yazlığa gidelim. İstersen tekrardan tatile de çıkabiliriz. Akşam için güzel bir restoranta gidebiliriz. Ya da bir deniz kıyısına gidelim. İstersen pikniğe de çıkabiliriz. annenin yanına da gidebiliriz. İstersen su tabancası alalım herkesi ıslatalım he. Su savaşı da olur. Sevil lütfen, yeter ki yüzün gülsün. Her şey yapmaya razıyım.
Sevil yorulmuş bir şekilde koltuğa oturur…
Dilancan
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 282
Rep gücü : 282
Kayıt tarihi : 12/12/10
Nerden : Ümitimin geldiği yerden <3
Kişisel İleti : <3<3 Ümit <
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ BENİ ?- Sezon Finali (: Çarş. Ağus. 17, 2011 11:12 pm
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ BENİ ?- Sezon Finali (: 
bn sevilden bıktımm :/ :/ çok güzel olmuş cnm 
