https://www.facebook.com/SuskunlariCokSeviyoruz beğen

yb ne zmn ?

yeni bölüm ne zmn gelecek merak ediyorum en azından bilgi verir misin ne zmn geleceğine dair

yb lütfennnn

Yb ne zaman?

Çok güzel devam

Çok güzel devam

yb ne zaman acaba?

yb?

21. Bölümm..

Beste sıkıntıyla iç geçirip sandalyeye yaslandı. Kafe'nın durulduğu zamanlardı yine. Canı sıkılmıştı, zaten Aslan sabah not bırakıp gitmişti. İşi vardır diye aramamıştı.

Beste -"Mal mısın kızım ya. Oturdun baya baya Aslan'ı düşünüyorsun. Kendine gel. " diye söylendi kendi kendine.
Aslan -"Aa niye öyle dedin sevgilim? Ben düşünülmeyecek bir sevgili miyim? "

Beste aniden sıçradı oturduğu yerde. Sinsice geldiğinden fark etmemişti Aslan'ı.

Beste -"Sen ne zamandır burdasın? " diye sordu şüpheyle. Yeni gelmiş gibi bir hali yoktu.
Aslan -"Hmmm.. Müşteriler gittiğinden beri. " Beste'nin karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu. "Çok dalgındın. Beni fark etmedin. "
Beste -"Yetişemiyorum hepsine. Zor oluyor, " başını yıktı önüne "bunu benden duyman komik gelebilir ama tüketti beni kafe. Bezdırdi. "
Aslan -"Yanına birini almayı düşündün mü hiç? " diye alayla sordu Aslan. Birazcıkta kızgınlık vardı sözlerinde.
Beste -"Ya ben öyle herkesle çalışamam kii. Biliyorsun anlaşamıyorum herkesle. " aklına gelen fikirle gülümsedi birden. "Aslında Dide çalışmıyor. Çıktı şirketten. Teklif etsem mi acaba? "
Aslan -"Kesinlikle sormalısın. Yoksa kafeyi falan unut güzelim. İki gün sonra yaşlanacaksın bu gidişle. "
Beste -"Niye yaşlı halimi beğenmez misin yoksa? "
Aslan -"O manada söylemedim Bestee. " ellerini saçları arasında gezdirdi. "Bak kavga edeceksek gidiyorum ben? "
Beste -"Şaka yaptım hemen alınma. " gülümseyip Aslan'ın bozduğu saçları düzenledi. Sonra tekrar bozdu. "Kimseye güzel gözükmek zorunda değilsin. "
Aslan -"Tamam hayatım öyle olsun. " telefonunun kilidini açıp saate baktı. "Benim gitmem gerek, toplantı vardı. " hemen ayaklandı.
Beste -"Heyy dur bakalım. " ayağa kalkıp yanına gitti. "Sabah niye kaçar gibi çıktın? "
Aslan -"Annem, çıldırmış. " gülümsedi. "Bekar kızın evinde kalınır mı diye. Elalem ne der diyip durdu telefonda baktım olacak gibi değil not bırakıp çıktım. Uyandırmaya kıyamadım. " baş parmağıyla Beste'nin yüzünü okşadı. "Anlayacağın annem birlikte olduğumuzu düşünüyor güzelim. "
Beste -"İyi de zaten birlikteyiz? "
Aslan -"Hayır öyle değil. " Beste'nin kızardığını görünce "Anladın sanırım. Merak etme gerekli açıklamayı yaptım ben sultanıma. "

Beste gülümseyip Aslan'ın elini kavradı avucunun içini öptü. Sonra aniden elini bırakıp masadaki fincanı aldı eline.

Beste -"Hadi git. "
Aslan -"Hayatım dengesiz olduğunu söylediler mi sana? "
Beste -"Evet bir de romantizm denilen şey bende yokmuş. "
Aslan -"Kim dedi sana onu? "
Beste -"Eski sevgilim. " gülerek tezgaha koydu fincanı.
Aslan -"Beste! Kim o! "
Beste -"Şaka yaptım hemen gürleme. Türkü demişti. "

Aslan'ın yanına geldiğini görünce eliyle dur işareti yaptı.

Beste -"Sakın veda öpücüğü vermeye kalkma. Daha günü bitirmedik beni ortalıkta şaşkoloz gibi bırakamazsın. "
Aslan -"Ne yani öpücüklerim seni sersemletiyor mu? " diye sordu keyifle.
Beste -"Öyle bir şey demedim! Ya gitsene sen of! "
Aslan -"Peki kızma gidiyorum. Akşam seni alırım. "

Aslan keyifle çıktı kafeden. Sevgilisini etkilediğini öğrenmişti, elbette keyiflenecekti.

&&

Ümit havuzdan çıkıp, yine kurulanmayı reddederek şenzlonga uzanmıştı. Her şey ilk çiftliğe geldikleri gibiydi tabii biraz daha aşk vardı.

Ümit -"Havuza girmeyecek misin? "
Türkü -"Hayır pek canım istemiyor. "
Ümit -"Nasıl olsa etkilemen gereken biri yok. " diye laf soktu Ümit. "O gün beni ne durumda bırakmıştın bir bilsen .. "
Türkü -"Özür dilerim.. "

Ümit elini ıslak saçlarında gezdirdi sıkıntıyla.

Ümit -"Yarın bu zamanlarda evde olacağız sanırım. "
Türkü -"Ama neden! " diyerek kalktı yerinden birden. "Daha yeni geldik. "
Ümit -"Açılışa gitmemiz gerek. Ortaklarımızın kırılmasını istemiyorum. " gülerek devam etti. "Hoşuna gitti sanırım balayı. "
Türkü -"Yani, etrafta kimse yok. Seninleyim. "
Ümit -"Evimizde de öyle olacak sevgilim. "
Türkü -"Ev demişken ben kafe- "
Ümit -"Onu kafeyi Türkü bir kafe dolusu erkeğin içinde bulunmanı istemiyorum. " Türkü itiraz edecekken devam etti. "Canın çıkana kadar çalışmayı çok istiyorsan yanımda çalış. "

Türkü Ümit'e şaşkınlıkla bakmayı bırakıp şenzlonga uzandı tekrar. Gözlerini kapadı, orada çalışırsa olacakları düşündü. Kadınlar! Elbette ki bu teklifin en iyi yani kadınlardı. O orda olduğu sürece Ümit'e sarkıntılık edemezlerdi. Gözlerini açtı birden Ümit'e döndü.

Türkü -"Elbette olur neden olmasın. " gözlerindeki pırıltı kayboldu birden. "Hayır olmaz. "
Ümit -"Niye vazgeçtin birden? "
Türkü -"Benden çabuk sıkılırsın. Olmaz, beni özlemen lazım. Bana başka bir şey bulamaz mısın? "
Ümit -"Hayır başka bir fikir yok aklımda. Hem evde otursana sen! "
Türkü -"Hayır Ümit çalışmam gerek diyorum sana ben boş boş oturamam evde. Ev hanımı olamam anlayacağın. "
Ümit -"Olmaz hayatım kafeyi unut açılmayacak onun bahsi bir daha. "
Türkü -"Şimdi beni kafe de çalıştırmayacak mısın sen? "
Ümit -"Hayır dedim. "
Türkü -"Tamam sen evet diyene kadar seninle birlikte olmayacağım! "

Türkü ayağa kalktı saçını topuz yaptı. Ardından havlusunu ve çantasını aldı eline.

Ümit -"Ne saçmalıyorsun Türkü! Karı koca arasında küslük olmaz! "
Türkü -"Küsmedim öküzüm. Seninle konuşuyorum gördüğün gibi sadece seninle yatmayacağım o kadar! "

Terliklerini giydi çantasını koluna attı. Birazdan Ümit gelip onu durduracaktı adı gibi emindi. Tahmin ettiği gibi de oluyordu zaten Ümit kolundan tutup kendisine çevirmişti onu.

Ümit -"Ben nefesinde henüz yeni kaybolmuşken bu mudur yani yapacağın? Kafe yüzünden? "
Türkü -"Doğru bildin öküzüm. Hadi hazırlanalım. Yarın bu zamanlar evde olacakmışız ya. " arkasını dönüp sinsice güldü. Kocasının dayanamayacağını biliyordu.

Ümit'i beklemeden çiftlik evine gitti. Yukarı çıkıp odasına girdi, çantayı bir kenara bırakıp banyoya girdi. Gitmeden önce duş alması gerekiyordu, kapıyı kilitlemeye gerek duymadan soğuk suyun altına girdi.

Ümit Türkü gittikten sonra sinirinden ne yapacağını şaşırdı. Havuzda buldu kendini. Sakinleşmek için kulaç attı ardı ardına, havuzun bir başından bir başına gidiyordu ama sakinleşecek gibi değildi. Havuzdan çıktı. Eve girdi, merdivenleri çıktı. Odaya geldiğinde Türkü havluylaydı.

Ümit -"Erken başlamışsın beni çıldırtmaya ... "
Türkü -"Öyle bir şey yok sadece duş aldım sevgilim. " havlunun kenarından tuttu üzerinden çıkartıp atacak gibi.
Ümit -"Dur! Dur, sakın öyle bir şey yapma! " gözlerini kapatıp arkasını döndü telaşla Ümit. Türkü'nün kahkahalarını duyunca tekrar döndü arkasını. "Çok mu komik? "
Türkü -"Evet, ben çıkartmayacaktım ki havlumu öküzüm. Sadece düşmesin diye sıkıştırdım. " Ümit'in yanına gelip baş parmağıyla yanağını okşadı. "Hadi çık odadan hayatım daha fazla zor durumda kalma. "
Ümit -"Lanet olsun Türkü! "

Ümit bir hışımla çıktı odadan. Karısı oyun oynamak istiyorsa nasıl oynanacağını öğretebilirdi, sorun olmazdı. Baştan çıkarılacak kişi değişebilirdi, hep Ümit etkilenecek değildi ya. Aklına gelen fikirlerle sırıttı Ümit. Pes ettirecekti karısını. Kafede çalıştırmayacaktı.

Ümit aşağı inip çalışma odasına girdi. İşlerle ilgilense iyi olacaktı. Akşama doğru çiftlikten ayrılacaklardı.

&&

Beste yeni gelen müşterisi için bahçeye çıktı. Son müşterisiydi bugünlük, kapatacaktı kafeyi. Yanına gitti önündeki menüyü işaret etti.

Beste -"Ne isterdiniz? "
-"Ben bir şey istemiyorum aslında. Seninle konuşmaya geldim. "
Beste -"Üzgünüm menüde öyle bir şey yok. " bir an duraksadı. "Pardon anlamadım. Ne? "
-"Seninle konuşmaya geldim. "
Beste -"Afedersiniz beyfendi. Ne ara bu kadar yakınlaştık biz. "
-"Üzgünüm ben.. Kendimi tanıtmadım, ben Talha. "
Beste -"Ah, gördün mü hemen hatırladım. " sinirlendi. "Kafa mı buluyorsun sen benimle arkadaşım. Bir sürü Talha var çevremde. Necisin sen hayırdır? "
Talha -"Sinirlenlemene gerek Beste. " ayağa kalkıp karşısına dikildi Beste'nin.
Beste -"Necisin sen beni nerden biliyorsun? Konuş çabuk yoksa şu sandalyeyi parçalayacağım kafanda. " diyerek sandalyeyi aldı eline aralarına koydu. Yaklaşırsa geçirecekti kafasına.
Talha -"Sakin ol. " dedi büyük bir soğukkanlılıkla. Gülümsedi. "Şimdiki duyacaklarına inanmayacağını biliyorum ama .. Biz .."
Beste -"Ne geveliyorsun yarım saattir öt artık! Ne biz? "
Talha -"Biz kardeşiz. " Beste donup kalınca yumuşatmak için bir şeyler söylemeye çalıştı gülerek. "Hatta sen benim küçük kız kardeşimsin. "

Beste donup kalmıştı duydukları karşısında. Bu herif onunla dalga mı geçiyordu! Sözler bir kez daha yankılandı kulaklarında biz kardeşiz, küçük kız kardeş. Kesinlikle dalga geçiyordu bu pislik onunla. Ama öyle büyük bir şok geçiriyordu ki ağzını açıp bağıramadı! Gözünü kırpmadan karşısındaki adama bakıyordu.

Talha Beste'den tepki alamayınca korkmuştu. Her şey biraz fazla hızlı olabilirdi ama yeterince saklanmıştı gerçekler. Beste'nin sendelediğini görünce kolundan tuttu. Sarstı.

Talha -"İyi misin? Beste! "

Talha bir an ne olduğunu anlamadan kendini yerde buldu. Burnunda bir sızı hissetti, kanıyordu. Ayağa kalktı birden, karşılık verdi karşısındakine. En son Beste'nin çığlıkları üzerine durdular. Kiminle kavga ettiğini bile bilmiyordu. Ama onunda eli yüzü kan içindeydi şimdi.

Aslan Beste'yi almak için kafeye geldiğinde sipariş almasını izliyordu arabadan keyifle. Ama orda her ne olduysa bir şeyler yanlış gitti. Beste sinirlendi, kendini korumaya çalıştı. Ardından konuşamaz, kımıldayamaz oldu. Karşısındaki denyo kolunu tutup sarsınca sinirlendi Aslan arabadan çıkıp hızla yanına gitti ve burnunun üzerine beklenmeyen bir yumruk savurdu. Çok geçmeden ayağa kalkıp karşılık verdi kendisine. Son olarak Beste'nin itiraz dolu çığlıklarıyla durdular.

Beste -"Aslan! İnanmıyorum şu haline bak! " yanına geldi Aslan'ın. Elleri titriyordu. Kızaran gözüne dokundu. Ayırca dudağı da patlamıştı. "Kalk yerden çabuk otur şu sandalyeye! " Talha'ya döndü. "Sende! Şimdi ben gelene kadar rahat durun yoksa ikinizi de öldürürüm! "

Beste koşuşturarak lavaboya gitti, ilk yardım çantasını aldı. Aceleyle geldi yanlarına neyse ki rahat duruyorlardı. Demek ki tehditleri işe yarıyordu.

Beste -"İkinizde salaksınız! Derdiniz ne! " çantayı açtı bir yandan da pamuk ve tentirdiyot çıkarttı. Pamuğa tentirdiyot döküp Aslan'ın dudağına bastırdı sinirle.
Aslan -"Heey! " canı yanmıştı Aslan'ın.

Ayağa kalkıp Talhanın yanına gitti. Burnu kanıyordu ve kaşı yarılmıştı. Yarayı temizleyip baktı tekrar, fazla derin değildi.

Talha -"Benim derdim falan yok! " yüzündeki acıyı sözlerine vurdu, bağırdı. "Gelip saldıran o. Sende gördün. "
Aslan -"Sevgilime dokunamazsın. Ayrıca Beste bu tarafa gelir misin! "
Talha -"Kız kardeşimin fazla korumacı bir sevgilisi de varmış demek. "

Aslan duyduklarından sonra dikleşti oturduğu sandalyede. Beste'ye baktı hiçte itiraz ediyor gibi durmuyordu. Aslında hala çok sinirli gibi duruyordu.

Aslan -"Ne dedin sen? "
Talha -"Duydun işte kız kardeşim o benim. "
Beste -"Şunu tekrarlayıp durmasana! Henüz alışabilmiş değilim! " içeri gidip buz torbası getirdi iki tane. Birini Talha'nın önüne attı. Ötekinide Aslan'ın elmacık kemiklerine bastırdı sinirle. "Niye normal bir gün geçirmiyorum ki ben! Lanetli miyim yani nedir! Bir yerden kardeşim çıkar sonra kardeşimden beni kıskanan sevgilim onu bir güzel haşat eder. " ikisi de konuşacak gibi olur. "Susun sakın konuşmayın. Çok sinirliyim. Özellikle sen Aslan! "
Aslan -"Suçun yükü bana kaldı yine değil mi. " buzu çekti gözünün önünden. "Sana asıldığını düşündüm öldürmek istedim neresinde hata var bunun? "
Beste -"Bak hala konuşuyor! "

Arkasını dönüp kafenin önünde duran tanıdık arabaya baktı. Mert ile Dide gelmişti. Dide'ye mesaj atmıştı akşama doğru kafeye gelmesini anahtarını vereceğini falan söylemişti. Aklından çıkmıştı tamamen.

Mert -"Ne oldu burda? " kaşlarını çatarak sordu Mert. Görünen manzaradan pekte hoşnut değildi.
Beste -"Şurda oturanın ismi Talha. " dedi göstererek. "Bu da bildiğin üzere Aslan. " Aslan'ı gösterdi. "Bu ikisi kavga etti. " dedi ve güldü sinirle.
Dide -"Sebep ne? "
Beste -"Aslan Talha'yı bana asılıyor sanmış. Ama o benim kardeşimmiş. "

Mert ve Dide'nin değişen surat ifadesini görünce kendini zor tuttu. Son dakikalardaki yaşadığı her şey gülünçtü ama hala şok geçiriyordu.

Ümit -"Niye toplandınız siz orda? "

Bu defa da gelen çifte kumrulardı. Onların balayınca olması gerekmiyor muydu?

Beste -"Haah nasılda tam olduk ki. Hadi siz anlatın ben dinliyorum. "
Türkü -"Aslan! Ne oldu burda! " Eli yüzü kan içinde iki adam baktı Türkü. Kumral olanını işaret etti. "Aslan'ın yanındaki kim. "
Beste -"Sizin ne işiniz var burda. Çocuk yapmıyor muydunuz siz? " Ümit'e döndü.
Ümit -"Biri burda ne olduğunu anlatacak mı! "

Dide derin bir nefes alıp anlatmaya çalıştı.

Dide -"Sanırım Aslan'ın yanında oturan Talha ve o Beste'nin kardeşi. Aslan Talha'yı Beste'ye sarkıntılık ediyor sanıp dövmüş. Sonra o da onu dövmüş. Son halleri bu. "
Talha -"Doğru anlamışsınız küçük hanım. "
Türkü -"Kardeşi derken? "
Beste -"Hııı kardeşimmiş. "

Beste bıkkınlıkla söyledi kelimelerini. Şu anki kadar sıkıcı bir an olamazdı. Kimse birbirini anlamaya çalışmıyordu.

Talha -"Annelerimiz aynı değil. "

---

Yehaaaa. Bölümdeki saçmalığa akıın
Hiç sevmedim ben bu bölümü.
Keyifli okumalar.

çok güzel olmuş devam =)

Suslen fat(fatimeye kişisel ileti olarak)

Çok güzel olmuşş..Devamını bekliyorum ..

super devam

süpersin süpersin.
ellerine sağlık
Birazda ümit çıldırtsın türküyü bu konuda çok güzel düşünmüşsün:)
yb bekliyorum