Sevil okulun yolunu tutmuş, müzik dinleyerek gidiyordur. Arkadan bir araba Sevil'e çarpar ve Sevil yere düşer.

Cenker: Özür dilerim... Çok çok (kekeleyerek) pardon.
Sevil: Önemli değil, ama dikkat bir gün bende çarpmakla kalmayıp üstünden geçmeyeyim.
Ekrem: Bırak ya. Hem yolda duruyor hemde özür bekliyor. Niye özür diledin ki şimdi oğlum?
Sevil: Sesini kessene sen! Bana çarpan o. Avukatı mısın?
Ekrem: Bak kıızm...
Sevil: Baktım ne olmuş?
Ekrem: Acelemiz var cicim sonra bakarsın.

Sevil Ekrem ile Cenker uzaklaşırken yüzü kızarmış bir şekilde arkalarından bakar.

Cenker: Niye bu kadar kötü davrandın ki şimdi kıza?
Ekrem: Bir şey olmaz bu cadıya. Baksana (arkasına döner) yüzü kızarmış garibimin.
Cenker: Neyse gidelim bari.

Ders başlaaar. :D

Sevil sınıfa girer. Bir an için boş bulunup kafasını çevirir.

Ayçin: Ayyyy!

Sevil birine çarptığını düşünerek etrafına bakınır. Kimseyi göremez. Yürümek için ayağını kaldırır ve yerde Ayçin'i görür.

Sevil: Çinçin napıyosun sen yerde?
Ayçin: Az önce bana çarptın ya ondan yerdeyim kızım. Az kalsın ezip geçiyordun beni.

Ekrem'le Cenker konuşmaya kulak misafiri olur. Tabi fırsat bu fırsat laf sokma gereği duyar bizim Ekremşanti :D

Ekrem: Ayçinciğim bugün ezildi kendisi, şimdi ezecek birini arıyor. Kazaya kurban gitme kalk yerden.
Ayçin: Kaldırın o zaman yaa.

Cenker Ayçin'e şapşal şapşal bakar ve elini uzatır. Ayçin gülümseyerek elini tutar ve Cenker onu yerden kaldırır.

Ayçin: Teşekkür ederim.

Cenker çok heyecanlanmıştır. Sadece kafasını sallar. Ağzını açmaması gerektiğini düşünür. Neşet Hoca içeri girer.

Neşet: Hadi çürümüş yumurtalar yerleşin deneme sınavı yapacağız.
Ekrem: Hocam bizi mi deneyeceksiniz?
Neşet: Behlül eğer biraz daha konuşursan sadece seni denemeyi düşünebilirim.
Ekrem: Hocam nerde deneme kitapçığı? Çok heyecanlandımda.
Neşet: (Deneme kitapçıklarını dağıtırken) Hadi yumulun bakalım.

Deneme sınavı biter. Neşet kitapçıkları toplar.

Neşet: Hadi dağılın sümüklü böcekler.
Sevil: Görüşürüz hocam.
Cenker&Ekrem: İyi günler hocam.
Ayçin: Güle güle hocam.

Yolda yürüyorlarken...

Ayçin: Sinemaya gidelim mi? Hem çok güzel filmler gelmiştir ne dersiniz?
Cenker: Bana uyar ya. Hem uzun zamandır sinemaya gitmiyordum.
Ayçin: Cenker geldiğine göre Ekrem'de geliyordur dimi?
Ekrem: Peki Çinçin. Bende geliyorum.
Sevil: Ben gelmesem olmaz mı? Keyfim yok.
Ekrem: Ezdiler ya ondandır.
Sevil: Ay seninle uğraşamayacağım hadi güle güle

DEVAMI İKİNCİ BÖLÜMDE

tatlım çokgüzel yazmışsın

Güzel devam

güzel olmus devam et

güzel olmus devam et

devammmmmmmm :D

devam ett güzel olmuş

eline sağlık devam :D

Cok güzel olmuş Nesetin sıfatlarına bayılıyorum yaa :D :D

Ekrem: Ya ne kadar alıngasın. Naz yapma gel hadi.
Sevil: Ay tamam çok yalvardın. Geleyim bari.
Ayçin: Tamam hadi gidelim o zaman.
Cenker: Ben arabayı alıp geleyim.
Ekrem: İlerdeki büfenin önünde bekliyoruz.

Cenker otoparka gidip arabayı alır ve büfenin önüne gelir. Herkes arabaya biner. Cenker park yeri bulamadığı için çıldırmıştır ve arabayı sinema salonunun aşağısındaki otoparka bırakmaya karar verir ve arabayı park ederler.

Ekrem: Bence (eliyle göstererek) şu korku filmi güzel.
Sevil: Bencede.
Cenker: Abi ben kusarım ya. :D
Ekrem: Kızlar yanınıza bol bol poşet almayı unutmayın.
Ayçin: O zaman ben gidip biletleri alayım.
Cenker: Bende patlamış mısırları.
Sevil: E iyi bari. Biz burda bekliyoruz.

Sevil ile Ekrem yalnız kalmıştır. Sevil Ekrem'e bakmamak için sürekli gözleri başka bir yerlerdedir. Etrafa bakınırken ona bakarak konuşan iki adam görür. Ama pek aldırmaz.

Ayçin: Biletler tamam. Cenker nerde?
Ekrem: Geliyor.
Ayçin: ( Sevil'i göstererek) Buna ne oldu?
Ekrem: Bilmem. Bir şey mi olmuş?
Ayçin: Baksana dalmış gitmiş. Seviiiiiil !
Sevil: Ha? Kim? Ne? Ne olmuş? Hani?
Ekrem: İyi misin cadoloz?
Sevil: Derdin ne yabancı? İyiyim :D
Ekrem: Çattık ya.

Bu sırada Cenker gelmiştir.

Ekrem: Abi ağaç oldum kök saldım ya.
Cenker: Geldim işte oğlum.
Ayçin: Hadi girelim salona. 10 dakika kaldı filmin başlamasına.
Sevil: Tamam hadiii

Sevil'in arkasından ona bakarak konuşan iki adamda girer. Salon görevlisi yerlerini gösterir. Sevil en başa oturur. Yanına Ekrem sonra Ayçin ve diğer baş tarafa Cenker oturur. Sevil kafasını eğmiş çantasında telefonunu arıyordur. Telefonu bulup kafasını kaldırır ve yanında ona bakan iki adamı görünce şok olur. Sonra aniden ışıklar kesilir ve film başlar.

Cenker: Umarım kusmam.
Ayçin: Cenker bunu bana yapma :D
Cenker: Of! Kusmamalıyım. Kusmayacağım.
Ekrem: Susun oğlum. Azar işiteceksiniz.
Ayçin: Amaaaaan tamam be.

Ekrem gözünün ucuyla Sevil'e bakmıştır. Gözlerinde korku dolu bir ifade görmüştür. Filmden olsa gerek diyerek pek aldırmamış bir şey sormamıştır. Elini tutmak istemiş ama cesaret edememiş ve tam cesaretini topladığı anda ilk yarı bitmiştir.

Sevil: Ben bir lavaboya gideyim.
Ayçin: Tamam biz burdayız.

Sevil yerinden kalkar kalkmaz o iki adamda kalkmıştır. Sevil bunun farkına varmamış lavaboya gitmiştir. Aynada kendine bakıp "keşke elimi tutsaydı" diye seslice düşünmüştür. Dışarı çıktığında ortalığın çok sessiz olduğunu farketmişti. Lavabo uzun bir koridorun sonundaydı. Biraz ilerledikten sonra o iki adamla karşılaştı.

DEVAMI ÜÇÜNCÜ BÖLÜMDE :D

Devam bak ya en heyecanLı yerde oLurmu :D :D Devam noLurr..

"keşke elimi tutsaydı" :D
devam cnm

DEWAMM

dewammmmmmmmmmmm

Sevil adamların yanından geçip gitmeye kalkışır ama adamlar buna izin vermez ve Sevil'i bayıltırlar. Etrafı kolaçan edip yavaş yavaş dışarı çıkarlar. Sevil'i arabanın arka koltuğuna atıp giderler. Ekrem Sevil'i merak etmiştir. Filmin başlamasına çok az kalmıştır ama Ekrem dışarı çıkıp onu aramaya karar vermiştir.

Ekrem: Ben şu kıza bakıp geleyim.
Cenker: Abi film başlayacak gelir şimdi.
Ekrem: Olsun ben yinede bakacağım.
Cenker: İyi çabuk ol o zaman.

Ekrem salondan çıkar ve lavabonun olduğu koridorda Sevil'in çantasını görür. Sonra yanlarına oturan adamlar aklına gelir. Adamların Sevil'i kestiğinin farkındaydı. Hemen salona geri dönüp Ayçin ile Cenker'e haber verir.

Ekrem: Sevil'i kaçırdılar.
Ayçin: Of. Şakanın sırası mı şimdi? Kesin birazdan bi yerden çıkar o. Şaka yapmayı kesin.

Bir sessizlik olur...

Ayçin: Ciddi olamazsın.
Ekrem: Şaka yapacak durumda değilim. Yanında iki adam oturuyordu. Onlardan şüpheleniyorum.
Cenker: Ne alaka oğlum?
Ekrem: Sevil'i kesiyorlardı lan.
Ayçin: Nasıl kesiyorlardı? Organ mafyasımıymış yoksa?
Ekrem: Salak arkadaşım gözetlemekten bahsediyorum. Anlıyor musun beni? Gözetlemek? Çaktın mı?
Ayçin: Haaa! Çaktım çaktım.
Cenker: Ya oyalanmayın polise falan gidelim.
Ekrem: Koş arabayı getir.
Cenker: Tamam.

Salondan çıkarlar. Dışarda Cenker'in gelmesini beklerken Ekrem dışarda adamlardan birini görür. Ayçin'e söylemez. Adam Ekrem'i farketmez. Sevil'in çantası için lavaboya doğru gider. Ekrem heyecandan çantayı orada bırakmıştır. Adamı takip eder. Adam yerden gülümseyerek çantayı alır. Arkasını döndüğünde Ekrem'le karşılaşır.

DEVAMI DÖRDÜNCÜ BÖLÜMDE. :D

Vaov... Niye bıraktın heyecanlı yerde ya Devammm

Çok güzel olumş devam

Niye kaçırdılar ki kızı şimdi hadi dvm :D

ayyyy çok güzel olmuş hemen dewam et

Çok güzel olmuş devamını bekliyorum/uz :D

Çok Güzel Olmuş

Ekrem'le adam birkaç saniye bakışırlar. Ekrem adama doğru yürüyünce adam Ekrem!e doğru koşar. Ekrem adamı kolundan yakalamaya çalışır ama başarısız olur. Adamın peşinden koşmaya başlar. Adam sinemadan dışarı çıkmıştır. Ekrem Ayçin'e doğru bakar. Cenker ise arabayla geliyordur. Ekrem adamı kovalamaktadır. Adam arabaya biner. Ekrem arabanın plakasına bakmayı akıl eder.

Ekrem: 34 DS 078 (plakayı 3 kez tekrar eder)

Cenker ile Ayçin ne olduğunu anlamadığı için arabayla Ekrem'in yanında dururlar.

Cenker: Oğlum niye kovalıyorsun adamı?
Ekrem: Sevil'i kaçıran adamlardan biri bu.
Cenker: Takip edebilseydik keşke.
Ekrem: Plakayı aldım. Hadi karakola.
Ayçin: Kim bunlar ya? Ne istiyorlar kızdan?
Ekrem: Bilmiyorum ama onları elime geçirmessem onlar için çok iyi olur.
Cenker: ...

Ekrem çok sinirli ve endişeliydi. Sevil'den ne istiyor olabilirlerdi ki? Neyse ki karakola gelmişlerdi.

Ekrem: Plaka 34 DS 078
Komiser: Tüm ekiplere bildireceğim. Adamın yüzünü hatırlıyor musunuz?
Ekrem: Hayır karanlıktı. Pek hatırlayamadım.
Komiser: Pekala.

Komiser plakayı ekiplere bildirmiş haber bekliyorlardır.

Komiser: Siz numaralarınızı bırakıp evlerinize gidin biz size haber veririz.
Cenker: Ta...
(Ekrem sözünü keser)
Ekrem: Ben burada bekleyeceğim.
Komiser: Siz bilirsiniz.

Sevil kendini kapkaranlık bir yerde bulmuştur.

Sevil: Kimse yok muuuuu? Noldu bana yaaa?

Birden ışıklar açılır ve karşısında iki tane adam görür. Adamlar rahatsız edici bi şekilde Sevil'e bakıp gülerler.

Sevil: Noluyo ya ?
Adam1: Oyun oynuyoruz güzelim.
Sevil: Ne güzeli be? Bırakın beni.
Adam1: Fidyemizi alıp bırakacağız.
Sevil: Ne fidyesi ya?
Adam1: Kızım şaka yapıyor zannediyorsun herhalde.
Adam2: Daha uyanamamış yazık. Uyandırsak mı?

Adam belindeki kemeri çıkar veee...


DEVAMI BEŞİNCİ BÖLÜMDE :D