cok güzel olmus

çok güzel olmuş devamı ne zamana

Dört gencimiz toplanmış, yürüyorlar.
Sevil: Nereye gidiyoruz?
Ekrem: Söylemem, sürpriz...
Ayçin:(Cenkerin kulağına eğilip) Sen biliyo musun?
Cenker: Bilmiyorum valla, bana da net bişey söylemedi.
Sevil: Böyle akşam akşam yolunu izini bilmediğimiz yere gidiyoruz, hayırlısı!
Ekrem: Ben biliyorum kızım, ben götürüyorum ya işte...
Sevil: Kılavuzu karga olanın, burnu... Neyse...
Ekrem: Karga sensin kızım, ben kartalım! Kara kartal!
Ayçin: Ben güvercin falan seçerdim, kim ister kartal olmak!
Sevil: Beşiktaş'lıyım anlamında diyo canım! Çok marifetmiş ya Beşiktaşlı olmak!
Ekrem: Kızım, Beşiktaş ne kutsal bi takım senin haberin var mı? Yok tabi, o zaman uğraşma benle... Sen zaten niye sürekli benle uğraşıyosun, çözemedim yani...
Cenker: Hani diyosun ya, "Sevil Ekreme karşı" diye...
Ekrem: Haha! Sevil Ekreme karşıysa, Çarşı Sevile karşı oğlum! :D
Sevil: Off, zırvalamayı kes! Nereye götürüyosun bizi?
Ekrem: Seni ormanın derinliklerine götürmüyorum, kaçırmıyorum seni... Ne şüpheci kızsın yaa...
Sevil: Sana güvenmiyorum belki!
Ekrem: Senin güvenine mi kaldım kızım ben! Bana herkes güvenir...
Cenker: Emin misin Eko? :D
Kızlar gülmeye başladı.
Sevil: Hiç havalara girme Ekremcim, artistliğin bu kadar işte...
Ekrem: Tamam anladık, sen bana zıtsın! Neyse, geldik.
Ayçin: Aa, gece kulübüne mi geldik?
Sevil: Pek bi sevindin Ayçin!
Ekrem: Kız mutluluğun yolunu biliyo çünkü! Ufak şeylerden mutlu olayı biliyo. O senin gibi hayata küsmemiş.
Sevil: Ben hayata küsmedim canım! Gayet mutluyum.
Ekrem: Çok belli! Bi Ayçinin verdiği tepkiye bak, bi de seninkine... Sen kendini dünyadan soyutlamışsın. Hayattan tad almayı bilmiyosun.
Sevil: Senin yanında duyu almaçlarım kapanıyo canım, tad alamıyorum hiçbi şeyden! :D
Ekrem: Allah'ım Ya Rabb'im sabır ver! Her lafa bi cevap yaa... Gelmiyosan gelme kızım, senin meraklın mıyız?
Sevil: Benim meraklım değilsen, niye benimle dışarı çıkabilmek için bin dereden su getirdin?!
Ekrem: Senin kelime dağarcığın çok geniş heralde... Sen nasıl bu kadar hazırcevap olabiliyosun yaa? Bana bile rakipsin bu konuda...
Sevil: Sanki kendisi çok hazırcevapmış gibi...
Ayçin: Aa... Gecemizi Esra Ceyhan'a çevirdiniz, ne bu didişmeler yaa! :D
Cenker: Sahi, biz burda sizin didişmenizi dinlemek için mi dikiliyoruz?
Ekrem: Ben valla içeri giriyorum, şu sinir kız gelmezse gelmesin. (Sevile ima yaparak) İçerde kızlar bekliyo, gitmezsem ağlarlar.
Sevil: Onlar sevincinden ağlar. :D
Ekrem: Of be Sevil, sen ne agresif, ne gıcık, ne bilmiş bi kızsın yaa!
Ayçin: Hadi Sevil, gel girelim.
Sevil: Ben gelmem.
Cenker: Hadi ama, iki satır eğlenicez.
Sevil: Burda mı eğlenicez?
Ekrem: Evet! Beğenmediysen çeker gidersin.
Sevil: Giderim, çok mu zor?
Ayçin: Ya Sevil, benim inadıma mı yapıyosun? Bilmiyo musun benim çok istediğimi...
Ekrem: Senin inadına değil güzelim, benim inadıma... (Kışkırtmak ister gibi) Aa, ben anladım. Senin yaşın tutmuyo. 18 yaşından küçük müsün sen?
Sevil: Yaa, evet,ben 18 yaşından küçüğüm. Sen kaç yaşındaydın?
Ekrem: Karşında duran bu mükemmel genç tamı tamına 20 yaşında...
Sevil: Ciddi misin? Bana daha çok 0-6 yaş arası birini çağrıştırıyosun! :D
Ekrem: Allah'ım bu ne yaa? Seni bana sayıyla mı verdiler? Ben giriyorum arkadaş, bu kızla mı uğraşıcam yaa, off!
Dönüp gitti. Sonra arkasını döndü.
Ekrem: Cenko, hadisene!
Cenker: Kızları burda mı bırakalım Eko?
Ekrem: Ayçin'i de al gel, (Sevile ima yaparak) diğerleri gelmek istemiyolarmış.
Ayçin: Hadi Sevil, seni burda yalnız bırakamam bak. Yarım saat sonra kalkarız.
Sevil: Of, sadece yalnız kalmamak için!
Ekreme sinirle baktı, çok kızmıştı.
İçeri girdiler. Hafif duman altı...
Sevil: Bu ne be! Şu tiplere bak! Satanist ayini mi var burdaa? :D
Ekrem: Evet, biz de satanist olmaya geldik! Manyak mıdır nedir yaa!
Oturdular. Ekrem: Gel Cenko, biz içecek bişeyler alalım. Kızlar siz bi yere ayrılmayın.
Gittiler.
Sevil: Sana sorucaktım zaten bi yere ayrılıp ayrılmıycağımı... Nasıl tersleniyo bana, görüyo musun?
Ayçin: E sen de ona tersleniyosun!
Sevil: Ayçiin... Çocuk deli midir nedir? Bi artistlik yapıyo, bi laf sokuyo, bi sulanıyo... Sinir oldum yani...
Yanlarına iki genç oturdu.
******: Selam kızlar...
Sevil: Ne vardı?
******: Tanışmak istemiştik. Arkadaşça...
Sevil: (Kendi kendine) Yaa, biz biliriz o arkadaşlığı...
Ayçin: Bizim arkadaşlarımız var zaten...
Sevil barın olduğu bölüme baktı. Ekremlerin yanında 1-2 tane kız vardı. İnadına:
Sevil: Tabi, neden olmasın?
Ayçin: Şimdi Cenkerler de gelirler. En iyisi kalkalım Sevil...
Sevil: A yok... Bak,bizimkiler kırk sene gelmezler daha... Kendilerine iki tane çıtır
bulmuşlar...
Ayçin: İnanmıyorum yaa! (O da inat yaptı.)
Sohbet gittikçe koyulaştı. Ekrem ve Cenker geldiler.
Ekrem: Cenko, bu herifler kim lan?
Cenker: Kızlara bişey yapıyo olmasınlar! Koş!
Hemen geldiler.
Ekrem: Lan siz kimsiniz? Napıyosunuz burda?
Sevil: Ekrem... Bunlar bizim arkadaşlarımız...
Cenker: Arkadaş mı?
Ayçin: Evet canım, arkadaş... Baktık ki herkes farklı yerlerde farklı arkadaşlar edinmiş, biz de kendimize arkadaş bulduk.
Ekrem: Ne arkadaşı be! Şunlara bak! Bunların niyeti temiz mi bakalım!
Sevil: Sana ne Ekrem! Sana bekçimiz ol, başımızda dikil diyen oldu mu? Gitsene işine...
Cenker: Sizi bu heriflerle aynı masada bırakır mıyız?
Sevil: Pardon, anlıyamadık?
Ekrem: Siz de bizimle geliceksiniz diyoruz.
Ayçin: Hadi yaa! Neye dayanarak söylüyosunuz peki bunu? Siz kim oluyosunuz ki?
Ekrem: Biz şey oluyoruz... Biz kim oluyoruz Cenker?
Cenker: Bilmem... Yani şey heralde...
Ekrem: Anladınız işte, şey oluyoruz...
Sevil: Gerçekten çok anladık! Neyse, anladığımıza göre siz de gidebilirsiniz.
Ekrem: Aloo, kızım, anlamadın galiba... Sen de geliyosun.
Sevil: Yapma yaa, kim böyle bi emri vermiş? Padişah falan mı?
Cenker: Yoo, biz söylüyoruz.
Ayçin: Sizin ne söylediğinizi umursar gibi bi halimiz mi var? Hadi ikileyin...
Ekrem: Ama...
******: Kızı duydun! İkile...
Ekrem: Ne diyosun lan sen? Sen Ayçinin avukatı mısın?
******: Sen nesisin? Koruması falan mı?
Cenker: Bizim kim olduğumuzdan size ne! Siz size söylenileni yapın, def olup gidin!
Ekrem: Afferin lan Cenko!
******: Ahh, çok koktum! Şimdi hemen giderim ben...
******: Oğlum özürlü müsün lan sen? Kızlar sizi değil, bizi istiyo işte... İnsan olan laftan anlar. Ama sizde bi anormallik olduğu belli...
Sevil: Şişştt, kavgaya tutuşmayın giderayak... Ekrem, Cenker... Siz gidin.
Ekrem: Sevil?
Sevil: Efendim? Duydun işte, gitsene...
******: Oğlum ne bakıyosun keriz gibi, kız posta koydu işte sana!
Ekrem: (Yakasına yapışıp) Lan sen var ya... Boyundan büyük laflar ediyosun!
******: Çek lan elini!
Ekrem: Çekmezsem nolur!
******: Bu olur lann!
Yumruğu indirdi. Ekrem altta kalmadı, o da karşısındaki serserinin sol gözünü süsledi(!)
Ekrem: Uzayın lan şimdi!
******: Bitti mi lan bu burda? Görüceksiniz siz...
Dışarı çıktılar.
Ekrem: Napıyosunuz siz?
Sevil: Napıyomuşuz?
Ayçin: Hesap mı soruyosun sen?
Ekrem: Evet!
Sevil: Oğlum git işine! Sen orda başka kızlarla sohbet ederken sana hesap sorduk mu biz?
Ekrem kalakaldı. Tam o sırada...
[Curcuna başlıyoorr!!!]
Polis: Polis! Kimse kıpırdamasın! (Memurlara) Toplayın şunları...
Ayçin: Noluyo yaa?
*****: Bizimle merkeze kadar geliyosunuz.
Ayçin: Niye ki, yine napmışız biz?
Sevil: Ya memur bey, ben bişey yapmadım.
Ekrem: Yine mi karakol yaa? Üff!
Cenker: Ööğğhh! :D
Ekrem: Off, bu yine kustu yaa...
Ayçin: Ay polis bey, çekiştirmeyin! Kolay mı bu topukların üzerinde yürümek! :D
Cenker: Ben lavaboya gidebilir miyim?
Sevil: Her şey sizin yüzünüzden...
Ekrem: Allah Allah! Şu durumda bile hala bana laf sokma çabasındasın! Pes yaa!
******: Binin şu arabaya...
Ayçin: Ay tamam, anladık! Ben kendim binerim!
Ekrem: Cenker nerde kaldı yaa?
Sevil: Siz tam bi baş belasısınız!
Ekrem: Sen napmaya çalışıyosun? Biz karakola gidiyoruz, sen hala vıdı vıdı yaa!
Ayçin: Karakola mı gidiyoruz?!
Ekrem: Ne o Podyum Güzeli? Defileye gidiyoruz sanmıştın galiba... :D
Ayçin: Eyvahh! Annem yakıcak benii!
Sevil: Offh, offh!
[Yorumlarınızı beklioree... :D]

spr cnm dewam

ayyy niye gidiyolar yaaaaaaaaaaaaa
süper olmuş dewam dewam ;D

süper olmuşş

cenker (L) aycin forewer demiş ki:

Super yaziyorsun hayadm (:
Biraz Aycinle Cenkeri yazsan :D

şimdi insan hangi karakterleri daha çok sewiyosa ister istemez aklı oraya kayıyo... :D aklıma gelebilse yazıcam, ayçin-cenko fanlarını da düşünmek lazım diiimiii? :D

Dogru Da Devaaam Ne Zaman Burda Isyan Cekecegiz Bizz Yaw :D

kızım bugün yazdım ya yeni bölümü... günde kaç senaryo yazmamı beklionuz anlamadım kii... :?: bugün üç tane senaryoma yeni bölüm yazdım ayoll, yeterrr!!!

bilmiorum kii,, beklemek lazım, düşünmek lazımm.... :D ilk fırsattaa... :D

ohohoh amnda aman harikaötesisüperfevkaldeninfevkinde senaryoları olan sevgili arkadaş sende ne zeka var baaa ;)

:D :D süper oLmuşş
Dewamını bekLioruzz merakLaa :D

Dört gencimiz karakola getirildi. Komiserin karşısına dizildiler, yanlarında Sevilin satanist diye adlandırdığı gençler vardı.
Ekrem: Komser abicim, biz neden geldik buraya?
Komser: Uyuşturucudan...
Sevil: Nee!
Ayçin: Ay ben uyuşturucunun ne olduğunu bile bilmem!
Ekrem: Oje gibi bişey değil, onu bil yeter! :D
Cenker: Ama biz uyuşturucu kullanmıyoruz ki!
Komser: Susun!
Sevil: Görüyo musun başımıza ne işler açtığını?
Ekrem: Hiç geri durma, hemen sok lafı!
Ayçin: Ya off, mahvoldu gecemiz!
Ekrem: Bu da hala gecesinin derdinde yaa... Kızım şu halimize baksana.
Komser: Susun diyorum, susun. Bakın burda sizden başka kimse konuşuyo mu?
Ekrem: Pardon komser abicim, şimdi biz nolucaz?
Komser: Üzerlerini arayın!
Memurlar hepsinin üzerini aramaya başladı.
Ekrem: (Sessizce polislere) Elleme kızların orasını burasını! :D
Memur: Temiz komserim.
Komser: Şimdi kan testi yapın, laboratuara gönderin.
Ekrem: Anam! Kan testi olmaz yaa... Olmaz.
Sevil: Niye canım? Tırstın mı?
Ekrem: (Artistlik yaparak) Ne tırsıcam canım, hah! Bende şey var... Iıı... Kansızlık var, anemi hastalığı... Şimdi benim kanımı alırlarsa daha da kansız olurum.
Sevil: Salakk!
Dört gencimiz bir odaya getirildi.
Ayçin: Ayy, annecim! Ben çok korkuyorum yaa...
Sevil: Kızım sakin ol, doğum yapmıyosun. :D
İçeri dört tane hemşire girdi. İkisi erkek, biri çıtır bir kız, diğeri orta yaşlı şişman bir hanım...
Ekrem: Off oğlum şu afete bak! Kesin bana gelicek. (Artistlik yaparak) Be hiç korkmam iğneden... Küçükken bana hayvan iğnesi bile yapmışlardı yanlışlıkla, kocamandı. Ama o zaman bile korkmamıştım!
Şişman hemşire yanına geldi.
Hemşire: Görücez bakalım!
Ekrem: Anaamm! :D Ama haksızlık ablacım yaa... Cenker gibi bi sümüklü böceğe şu güzel hatunu veriyosunuz, bana...
Güzel hemşire: Ağır ol, işimizi yapıyoruz.
Şişman hemşire: Beğenemediysen sana o küçükken yaptırdığın hayvan iğnesinden yapalım.
Ekrem: Yok ablacım, sen yaparsın da beğenmez miyim? (Kendi kendine) Off yaa...
Ayçin: Bakın, nolur acıtmayın.
Erkek hemşire: (Sıcak bir gülümsemeyle)Acıtmam merak etmeyin.
Cenker: (Kıskanarak) Nasıl sulanıyo kıza, görüyo musun?
Ekrem: Oğlum, takma yaa... Boşver... (O sırada Sevili ve yanındaki hemşireyi gördü.)
Sevil: Eliniz de çok hafifmiş.
Hemşire: (Kartını uzattı.) Ne zaman ihtiyacınız olursa bana bu numaradan ulaşabilirsiniz.
Sevil kartı alıp teşekkür etti.
Ekrem: (Kıskanarak) Boş verme oğlum. Ben bu hemşirelere sinir oldum, zaten erkekten hemşire mi olurmuş yaa! :D
Ayçin: Tamam, üçe kadar sayıcam. Biir... İkiii... Üüüç... (Gözlerini açtı.) Neden yapmıyosunuz?
Hemşire: Yaptım bile...
Ayçin: Aa, hiç farketmedim. Çok harikasınız yaa...
Cenker: Noluyo orda oğlum, ben dalıcam şu herife!
Ekrem: Noluyo sana oğlum yaa! Erkek mi oldun? :D
Hemşire Ekreme iğneyi yaptı.
Ekrem: Anaamm! Ama abla ben kendimi hazır hissetmiyodum daha yaa... :D Off, acıdı yaa...
Hemşireler gitti.
Ekrem: Of ne biçim acıyo yaa... Ah benim güzel annem, şimdi yanımda olaydın da yaramı saraydın! Acımı dindireydin!
Sevil: Gören de Kurtuluş Savaşı'ndan çıktı sanıcak! :D
Ekrem: Bi nevi öyle... Şimdi şurdan kurtulucaz işte...
Memur içeri girdi. Hepsini kollarından tutup götürdü.
Ekrem: Dedim işte bak, çıkıyoruz.
Memur dördünü de nezarethaneye attı. Nezarethaneler karşı karşıyaydı. Demir parmaklıklardan birbirlerini görüyorlardı.
Ekrem: Ama... Ama abicim nasıl olur yaa?
Sevil: Senin sözüne de güvenmemiştik zaten!
Ekrem: Bi git başımdan kızım yaa... Abi...
Memur: Tahlil sonuçları gelene kadar burdasınız. Kanınızda uyuşturucu tespit edilirse içeri atılırsınız.
Ekrem: Ama olamaz yaa... (Türkü söylemeye başladı.) "Düştüm mapus damlarına, öğüt veren bol olur. Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur..."
Cenker: Napıyosun abi yaa?
Ekrem: Ben naptığımı biliyo muyum Cenko yaa?
Sevil: Bilme zaten! Nolucak şimdi? Eve gidemicez.
Ayçin: Evet ya, nolucak? Ben her gece yatmadan önce cilt bakım kremlerimi sürerdim. Burda ne oje var, ne aseton var, ne de cilt bakım kremi var!
Ekrem: Sen burayı kozmetik mağazası falan sandın heralde! :D
Sevil: Bırak dalga geçmeyi de, hesap ver bakalım! Bizim başımıza nasıl bi bela açtığının farkında mısın sen?
Ekrem: Ben nerden bilicektim kızım! Eğlenin diye getirdim sizi...
Sevil: Ne eğlence ama!
Ekrem: Oğlum Cenker, sakın gece kusayım deme, tamam mı? Sonra gardiyan bize temizletir, mazallah!
Sevil: Of benim annemleri aramam lazım.
Ayçin: Ay evet yaa... Şişşt, gardiyan bey... Gardiyan beey... Alooo...
Gardiyan: Ne var, ne?
Ayçin: Bizim telefon konuşması yapmamız lazım.
Gardiyan: Oldu, istersen pul zarf falan da getiriyim. Dostlarına mektup at burdan!
Ekrem: Ya abicim, şu yakışıklı kardeşine yap bi güzellik! :D
Gardiyan Ekreme baktı, Ekrem sırıttı. Gardiyan ters ters bakıp başını çevirdi.
Sevil: Ya nolur yaa... Bizim ailelerimize haber vermemiz lazım.
Gardiyan: Neyse tamam gelin.
Çıkardı.
Sevil: Öyle ikna edilmez, böyle ikna edilir!
Ekrem: Sen alışkınsın heralde, daha önce kaç kez nezarethaneye düştün?
Sevil: Hayır, daha önce hiç bu kadar bela bi arkadaşım olmamıştı.
Dördü de ailelerini aradı. Sevil Ayçinde, Ayçin Sevilde, Ekrem Cenkerde, Cenker Ekremde kalacağını söyledi. Geri döndüler.
Sevil: Ben yatıyorum, iyi geceler! Gerçi böyle bi gece ne kadar iyi olabilir orası meçhul!
Ayçin: Ben de yatıyım, yarın gözlerimin altı şişmiş bi vaziyette uyanmak istemem.
Ekrem: Bunun derdi de süsü, güzelliği yaa...
Cenker: Biz de yatalım abi...
Ekrem: Yatalım bari...
Sevil başını Ayçinin omzuna, Ayçin başını Sevilin başının üzerine koydu. Ekremle Cenkerde kafa kafaya verip yattı.
Cenker: (Gözlerini aralayıp Ayçine baktı. İçinden) Ne güzel uyuyo. Güzel bi kız yaa... Sevgilisi var mı acaba? Kesin vardır. Hiç şansım yok.
Ekrem: (Gözlerini aralayıp Sevile baktı. İçinden) Güzel kızmış aslında yaa... Ama yok yok, fena gıcık... Hep laf sokuyo yaa, uğraşılır mı bu kızla? Sevgilisi var mı acaba? Yoktur, böyle bi kızla kim sevgili olmak ister yaa! :D
Ayçin: (Gözlerini aralayıp Cenkere baktı. İçinden) Hoş çocuk aslında... Ama biraz fazla çekingen yaa... Niye acaba? Asıl merak ettiğim niye hep kusuyo bu çocuk? Üniversite okuyacaktı dimi? Yok, bakmaz ki bana... Okumuş kızlara bakar. Ay ne diyorum ben yaa?
Sevil: (Gözlerini aralayıp Ekreme baktı. İçinden) Tipe bak! :D Hep de benimle uğraşıyo, Ayçin haklı olabilir mi acaba? Yok canım, çapkın bu... Benimle ne işi olur? Olsa da benim işim olmaz. Yani olucak olsa bile ben okuyorum. Öf saçmalamaya başladım gene... En iyisi uyumak...
ERTESİ GÜN...
Tahlil sonuçları geldi. Sevil, Ayçin, Ekrem ve Cenker serbest bırakıldı. Karakolun kapısının önünde...
Sevil: Telefonunu alabilir miyim Ekremcim?
Ekrem: Hayırdır Ekremcim falan? Kafana bişey mi düştü!
Sevil: Bişey istedik senden, onu da uzatmadan yapsan...
Ekrem: Al canım! İstediğin telefon olsun... (Telefonunu uzattı.)
Sevil telefonu aldı, rehberden kendi numarasını ve Ayçinin numarasını sildi.
Ekrem: Naptın sen? Sen yoksa... Yoksa numaranı mı sildin?
Sevil: Tabi ki öyle yaptım. Senin gibi işe yaramaz bi baş belasının telefonunda benim numaramın ne işi olabilir?
Ekrem: Ama ben seni arardım, konuşurduk.
Sevil: Senin ne konuşucağını biliyorum ben, yine bi ton saçma laf sayıcaksın. Hiç gerek yok.
Ayçin: (Cenkere bakarak, kırık bi sesle) Eh, artık arayamazsınız da...
Cenker: Yani aslında...
Ekrem: Güzelim sen ver numaranı... Ben sonra senden Sevilin numarasını da alırım nasılsa...
Sevil: Keser misin?! Yürü Ayçin gidiyoruz. Şunların yanında zaman kaybetmeyelim. Bi uyuşturucudan içeri alınmadığım kalmıştı, o da oldu!
Ekrem: Niye sürekli bana bakarak söylüyosun bu lafı? Ben miyim sorumlusu?
Sevil: Tabi sensin! Ben olucak değilim heralde...
Ekrem: Gelmeseyin o zaman kızım...
Sevil: Sen çağırmasaydın gelmezdik!
Ekrem: Boğazına bıçak dayayan mı oldu? İstemeseydin gelmezdin.
Sevil: İstemedimm!
Ekrem: Demek ki istemişsin!
Sevil: Sen tam bi alçaksın!
Dönüp gitti.
Ayçin: Dur bekle Sevil! (Çocuklara dönüp) Görüşürüz. Şey, görüşemeyiz de yani... Neyse...
Cenker: Kızın üstüne yürüdün Ekrem...
Ekrem: Sinir etti beni...
Cenker: Ama dışardan bakılınca haksız olan sensin, biliyosun dimi?
Ekrem: Of tamam biliyoruz Cenko, sus yaa!
Cenker: Kızdan özür dilemek istersen...
Ekrem: Aman aman! Benden uzak olsun!
Cenker: Numarası bende var dicektim.
Ekrem: (Bakışları birden değişti.) Hadi yaa... Niye söylemiyosun oğlum, versene... :D
[Bakalım neler olacak?]
[Yorumlarınızı bekliyorum güzelciklerr...]

spr cnm dewam...

ellerien sağlık bitanem mükkemmel olmış ;)

Harika yaa :D Devamm.

çok güzel olmuş. devam..

harikaaaa mütişş

devaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaammmmmmmmmm

harikaaaaaaaaaaaaaaaaaaa