spr cnm lütfen dewam.

Harika olmuş cnm devam:)

süpperr olmuşş dvmm:))

Ekrem Cenkerden Sevilin numarasını alıp aradı.
Sevil: Bu kim yaa? (Açtı.) Alo?
Ekrem: Sevil...
Sevil: Ekrem? Sen benim numaramı nerden biliyosun ya? Bana bak, sakın ezberimdeydi falan deme!
Ekrem: Yok kız, Cenkerde vardı.
Sevil: Sen benim numaramı Cenkere de mi verdin? Kim bilir başka kimlere verdin?
Ekrem: Ya bu Cenker sormadan almış telefonumdan. Ama ben sana bundan bahsetmek için aramadım ki Sevil, ben senden özür dilemek istiyodum.
Sevil: Ne özrü yaa? Senden özür mözür istemiyorum ben... Yakınıma gelme, arama, yeter...
Ekrem: Niye öyle diyosun Sevil? Ben seni çok mu kırdım?
Sevil: Artık hiçbi önemi yok, kapat da kontörün gitmesin!
Telefonu yüzüne kapattı.
Ayçin: Ekrem miydi arayan?
Sevil: Evet. Numaramı sildim, hala kurtaramadım. Cenkerde varmış numaralarımız... Bak seni ararsa, sen de açmıycaksın tamam mı?
Ayçin: Ayy, Cenker niye almış ki bizim numaralarımızı? Çok hoş bu çocuk ya...
Sevil: Ayçin, sana bişey söylicem...
Ayçin: Ne?
Sevil: Sen var ya, sahiden salaksın!
Ayçin: Ne var yaa? Hoş dedik, bişey mi dedik?
Sevil: Deme Ayçin, adını anma. Şimdi şuracıkta bitiverirler, Allah korusun, yine başımıza bela açarlar.
******
Ekrem: Ya kız telefonu yüzüme kapattı Cenko... Napıcam ben?
Cenker: Ne biliyim oğlum, sen düşün...
Ekrem: Hiç yardımcı olma Cenker, hiç yardım etme kardeşine...
Cenker: Şişş, bişey diyicem. Kızlar şurdan gittiler. İstersen gidip bakalım. Belki rastlarız.
Ekrem:Oğlum sen nasıl bi mucizesin yaa? Sağ ol lan, senin gibi bi arkadaş bulunmaz bu dünyada... Gidelim.
******
Kızlar yürümeye başladılar. O sırada dün gece aynı masada oturdukları iki genç de arabayla onları takip ediyordu. Hem de dün geceden beri... Ekrem ve Cenker geldiler.
Cenker: Şişş, şurdalar!
Koşarak kızların yanına geldiler.
Ekrem: Sevill!
Sevil: Ekrem? Yine mi sen?
Ekrem: Aman ne hoş karşılama! Biz senin peşinden gelelim, senin verdiğin tepkiye bak!
Sevil: Gelmeseydin... Sana gel diyen mi oldu?
Ekrem:İçimdeki sesi dinledim, kızın peşinden git dedi. Ben de geldim.
Sevil: Benim içimdeki ses de, "şu Ekremi sözlü tacizden dolayı polise şikayet et" diyo ama, ben dinlemiyorum. Dinlesem mi acaba?
Ekrem: Ya sen benim ne kötülüğümü gördün? Bana niye cephe aldın?
Sevil: Ne kötülüğünü gördüm? "Ne iyiliğimi gördün?" diye sorsan daha kısa bi cevap verirdim.
Ekrem: Bak Sevil, özür dilerim. Ben sana sesimi yükselttim, terslendim, ama kırmak gibi bi niyetim yoktu.
Sevil: Tamam, özrünü kabul ediyorum. Düş yakamdan!
Ekrem: Bi daha görüşmiycek miyiz?
Sevil: Görüşünce başımıza neler geliyo, görüyoruz. En iyisi bi daha hiç görüşmemek...
Ekrem: Yapma...
Sevil: Sen yapma... Bak özrünü kabul ettim diye öyle arkadaş oluruz, buluşuruz, konuşuruz sanma. Seninle iletişimimiz bitti, anlıyo musun?
Ekrem:
Ayçin: Bunlar yine didişiyo...
Cenker: Evet, Ekrem üstüne gitti Sevilin...
Ayçin: Kaba işte, nolucak! Ama sen öyle değilsin, dimi? Yani... Sen daha kibar görünüyosun...
Cenker: :D
Ayçin: Sen neden numaralarımızı aldın ki bizim?
Cenker: Şeyy... Hiiç, Ekremde vardı, bende de olsun dedim.
Ayçin: Hıı, bu yüzden mi sadece?
Cenker: Başka ne yüzden olucak ki?
Ayçin: Hiiç... :S
Sevil: Hadi Ayçincim... Gidiyoruz.
Ayçin: (Cenkere) Eğer aramak istersen sen arayabilirsin... Görüşürüz.
Kızlar gittiler. Ekrem ve Cenker üzüldüler. Tam o sırada kızların sesleri duyuldu.
Sevil: Noluyo yaa?
Xxx: Hadi ama, inat etmeden binin şu arabaya...
Ayçin: Aloo, oğlum sen ne diyosun yaa?
Xxx: Bak güzelim, bizi zor kullanmaya mecbur etmeyin. Binin!
Sevil: Bırak bee!
Xxx: Şişşt! Çabuk gir şuraya... Dün gece yarım kalan hesabımızı tamamlayalım.
Ayçin: İmdaaatt!
Ekrem: Ayçin mi o?
Cenker: Ayçinnn!
Ekrem: Koş Cenker, kızlara bişey yapıyolar.
Koştular. Ama araba çoktan uzaklaşmıştı...
Kızları kim kurtarıcak???

spr cnm dewam.

çok güzel olmuş devamını ne zaman yazarsın :?:

Yaa tersle çocuğu sonra kurtarsıns seni

namicha demiş ki:

Yaa tersle çocuğu sonra kurtarsıns seni

süper noktaya değindin :D aynenn :D

süper gidiyosun devam et hemde hemen

Yine mükemmel olmuş devamm

HIZ KESMEDEN DEVAMM.. harikasın

Ekrem ve Cenker koşmaya başladılar.
Ekrem: Araba nereye gitti?
Cenker: Bilmiyorumm! Of Allah'ım, çıldırıcam!
Ekrem: Kızlara bişey olursa var ya... Yaşatmam oğlum onları...
Koşmaya devam ettiler. O sırada iki genç, kızları eve götürmüşlerdi. Kızlar çok direndiler. Ama iki genç kapıyı kilitledi. Biri Sevili, diğeri de Ayçini bir odaya attı.
Sevil: Bırak beni! Hayvan herif, bırakk!
Ayçin: Lan sen napıyosun lan? Bıraak, imdaaat!
Xxx: Kıpraşma güzelim!
Sevil daha fazla dayanamadı. Dizini, üstündeki gencin bacak arasına indirdi. Delikanlı acıyla yere yığıldı. Sevil koştu, mutfaktan bir tava aldı.
Sevil: Al sana!
Gencin kafasına indirdi. Delikanlı bayıldı. Sevil koşarak Ayçinin olduğu odaya geldi. Arkadan yaklaştı. Elindeki tavayı delikanlının kafasına indirdi.O da yere yığıldı. Ayçin çok şaşırdı.
Ayçin: Seviil?
Sevil: Koş Ayçin, zamanımız yok!
Kapının önüne geldiler. Ama kapıyı açamadılar. Çünkü kapı kilitliydi. Kapıyı yumruklamaya başladılar. O sırada Ekrem ve Cenker o sokaktan geçiyordu.
Ekrem: Off! Cenko buraya girmediler mi?
Cenker: Evett! Nerdeler?
O sırada kızların gözü kapı deliğindeydi.
Sevil: Ekremlerr...
Ayçin: Nee?! (Kapıyı yumrukladı.) Cenkerr! Ekremm! Cenkeer! Burdayız...
Sevil: Yardım edin, Ekremm! Ekrem, Cenkerr! Çıkarın bizi...
Cenker: Biri bize mi sesleniyo?
Çevrelerine bakındılar.
Ekrem: Oğlum şu arabaya bak! O değil mi?
Cenker: Kızlaar! Burdalar mı?
Ayçin: Burdayız burdayız! Cenker!
Ekrem: Lan oğlum ses bu evden geliyo sanki...
Kapıya yaklaştılar.
Ekrem: Kızlar, içerde misiniz?
Sevil: Ekrem!
Ayçin: Burdayız, çıkarın bizi...
O sırada gençlerden biri ayılmaktaydı.
Ekrem: Kapının arkasından çekilin!
Cenkerle beraber kapıya birkaç kez yüklendiler, en sonunda kapıyı kırıp içeri girdiler.
Ekrem-Cenker: Kızlar! İyi misiniz?
Sevil: İyi olma imkanımız var mı?
Ekrem: Kim lan onlar? Nerdeler?
Ekrem hışımla odaları dolanmaya başladı. Ayılmakta olan genci gördü. Cenker de gelmişti.
Cenker: Bunlar dün geceki...
Ayçin: Evet!
Ekrem: Tutmayın beni...
Ekrem koşup delikanlının üzerine saldırdı. Bir kafa attı.
Ekrem: Nasıl oluyomuşş? Gücün anca kızlara yetiyo dimi lan?! Gelsene buraya da...
Sevil: Tamam Ekrem, sakin ol! Polisi arayalım.
Cenker: Ya nasıl cesaret ederler buna!
Ayçin: Ben daha fazla duramıycam burda, hava almam lazım. Polisi siz arayın...
Cenker: Benim de gelmemi ister misin Ayçin?
Ayçin: İyi olur, sağ ol.
Ekrem: Sevil sen de git. Burda durma. Ben şu pisliklerin işini görünce gelirim.
Sevil: Hayır, ben de burda durucam. Ellerinde kelepçelerle görmem lazım onları, ancak tatmin olurum.
Ekrem: Kızım gidip hava alsana...
Sevil: Allah Allah! Beni başından atmaya mı çalışıyosun? Hem belki ifade vermemiz gerekebilir.
Cenker: Sevil doğru söylüyo. O zaman biz Ayçinle gidelim. Seville siz kalın.
Ayçin ve Cenker dışarı çıktı. Ekrem polisi aradı, beklemeye başladılar.
Ekrem: Nasıl alt ettiniz bunları?
Sevil: Eh, marifetli ellerim!
Ekrem: Sen çok Smack-down mu izledin?
Sevil: Saçmalama, sadece işin tekniğini öğrendim.
Ekrem: Neymiş o teknik?
Sevil: Dizi nereye indiriceğini bilme tekniği...
Ekrem: Haa, off, fenasın haa...
Ekrem-Sevil: :D
Ayçin: İyi ki ordaydınız, yoksa işimiz bitmişti. Gördün mü hayvanı, nerdeyse uyanıyodu.
Cenker: Evet, tam zamanında gelmişiz.
Ayçin: Sahi, siz niye ordaydınız?
Cenker: Sizin peşinizden geldik.
Ayçin: Nasıl yani?
Cenker: Sizin seslerinizi duyduk. Başınıza bi iş geldiğini anladık. Koştuk, ama araba çoktan gitmişti. Biz de takip ettik. Şans eseri karşılaştık.
Ayçin: En büyük şansımız sizsiniz...
Cenker: Bu şansı kaybetmek ister misin?
Ayçin: (Gülerek) Bak, Sevil öyle konuşmıycaz falan diyo ama sen ne zaman istersen arayabilirsin. Zaten bi borcumuz oldu size.
Cenker: Borç meselesini kapayalım nolur. Bak Sevilin Ekreme teşekkür borcu vardı, başımıza gelmeyen kalmadı. Bi de minnet borcu hiç kaldıramayız.
Ayçin: :D
Polisler gelip iki genci götürdükten sonra, Ekrem-Sevil-Ayçin-Cenker buluştu.
Ayçin: Off, ne maceraydı ama!
Sevil: İşine gelmiştir, hani macera tutkunusun ya...
Ayçin: Tövbe, vallaha tövbe! Artık maceranın lafını etmiycem...
Ekrem: Size dokunmadılar dimi?
Sevil: Daha kaç kez söylicez, hayır!
Cenker: Zaten hele bi kalkışsınlar...
Ayçin: Naparsın ki?
Cenker: Şey yaparım, polisi ararım.
Ayçin: Ha?
Ekrem: Kafa göz girerim demek istiyo.
Ayçin: Haa...
Cenker: Ben kaba kuvvete karşıyım ama...
Ayçin: Karşı mısın?
Ekrem: Hiç acımazdım, Allahıma girişirdim adama demek istiyo.
Cenker: (Sessizce) Oğlum ben öyle bişey mi diyorum?
Ekrem: Ulan salak, kızın yanında karizmayı çizdirme şimdi... Kız için her şeyini feda edersin, unutma!
Cenker: Tabi ya... Zaten eğer Ekrem girmeseydi ben onun ağzını burnunu kırmıştım!
Sevil: Ben gidiyorum arkadaşlar.
Ekrem: Nereye, daha yeni gelmiştik.
Sevil: Sıkıldım, eve gidip ders çalışıcam.
Ekrem: Kızım deli misin sen? Bu kafayla ders mi çalışılır?
Sevil: Kafa dağıtıcam işte Ekrem...
Ekrem: Ders çalışmak için kafa toplamak lazım, bu kız da ders çalışıp kafa dağıtıcam diyo. Sen ne anormal bişeysin yaa!
Sevil: Meşgale olsun diye işte... Hem size ne!
Cenker: Evet, ben de gidip çalışıyım.
Ekrem: Dur tahmin ediyim Cenko, matematik dimi? Ulan yeter lan, matematik diye kafayı yiycen.
Sevil: Ah bi de ben anlayabilsem...
Ekrem: Sen de şey çalış eve gidince... Iıı... Psikoloji çalış. Psikolojin bozuldu senin.
Sevil: Of, insanda psikoloji mi bırakıyolar?
Cenker: Sevil, istersen beraber matematik çalışalım.
Ekrem: Ana!
Sevil: Ciddi misin?
Cenker: Yardım etmek amaçlı...
Ekrem: Oğlum şaka mı yapıyosun? Sen önce kendin anla, sonra kıza anlat ya...
Sevil: Tamam kabul, çok iyi olur.
Ekrem: Ne diyosun kızım sen? Kabul ediyo ya...
Sevil: Sana ne Ekrem! Ben Cenkerle çalışıcam, senle çalışmıycam ki... Cenker, numaram sende var. Beni arasın, tamam mı?
Cenker: Tamam.
Ayçin dudak bükerek baktı. Seville beraber yürümeye başladılar.
Ekrem: Oğlum bu ne samimiyet lan, noluyo!
Cenker: Ne noluyo?
Ekrem: Oğlum yengen o senin... Utanmıyo musun ona teklif yapmaya?
Cenker: Ekrem ahlaksız teklid yapmadım, ders çalışma teklifi yaptım. :D Hem benim aklım Ayçinde.
Ekrem: Oğlum sen harbiden salaksın! Madem öyle kızı da çağırsaydın ya şu etüt seansına...
Cenker: Doğru yaa... Nasıl da düşünemedim! Neyse, numarası var, onu da ararım.
Ayçin: Sen şimdi Cenkerle ders mi çalışıcaksın?
Sevil: Öyle görünüyo.
Ayçin: Ne demek öyle görünüyo, çalışıcak mısın, çalışmıycak mısın?
Sevil: Çalışıcam.
Ayçin: Üff, ben de gelebilir miyim acaba?
Sevil: Niye gelmek istiyosun ki? Sen de mi sınava giriceksin?
Ayçin: Ya üf Sevil, ben de derslere gzö atmak istiyorum. Bakarsın sınava girerim.
Sevil: Hiç inandırıcı değil Ayçincim. Cenkeri görebilmek için istiyosun gelmeyi dimi?
Ayçin: Sevil, bak yerde ne var?
Sevil: (Yere baktı.) Ne var?
Ayçin: Çenen düşmüş senin!
Sevil: Ay ne komik!
******
Cenker Sevili arayıp ertesi gün için evine davet etti. Sevil kabul etti. Ayçini de aradı. Tabi Ayçin kabul etmesin mi! Havalara uçtu.
Ertesi gün Naile Hüsnalara, Candan dersaneye gitti. Cenker kızları beklemeye başladı. Kapı çaldı. Kapıyı açtı, ama gelen kızlar değildi. Ekrem'di. Yalnız Ekrem de değildi. Yanında biri daha vardı.
Kim acaba?

dwm cnm

süper olmuş canım ellerine sağlık
bizi fazla bekletme hemen yaz

ekremmi geldi yeni bölüm çok güzel olmuş darısı diğer bölüme

Ekrem yalnız gelmemişti. Bir de misafir getirmişti; kuzeni Erdem... [Erdem:Selim Gülgören] Erdem, Ekremin dayısının oğlu yani Hüsnanın yeğeniydi. Ekremden daha sivri zekalı ve daha çapkındı. Ekrem ondan pek hoşlanmazdı, çünkü şimdiye kadar tavlamak istediği birçok kızı Erdem kendisinden önce davranıp tavlardı. Ekrem o gün Cenkerlere gelmenin planını yaparken, Erdem gelmişti. Ekrem de mecburen Erdemi peşine takıp getirmişti.
Cenker: Erdem?
Erdem: Erdem yaa... Nasıl sürpriz ama?
Ekrem: Vallaha bana da sürpriz oldu Cenko, bana bakma.
Cenker: Nerden çıktın sen?
Erdem: Annemler şehir dışındalar. Ben de buraya geldim.
Cenker: İyi yapmışsın.
Ekrem: (Cenkerin kulağına) O kadar emin olma, daha hiçbi şey görmedik.
Cenker: Oturun hadi. Kızlar gelince ben Seville çalışıcam ama siz öyle sohbet falan etmeyi düşünüyosanız bence hiç oturmayın.
Erdem: Kızlar mı? Kız mı var?
Ekrem: Ahan da başlıyoruz.
Erdem: Kim bu kızlar?
Cenker: Arkadaşlarımız...
Erdem: Güzeller mi peki?
Ekrem: Senin için her kız güzeldir Erdo...
Erdem: Eh, haksız sayılmazsın.
Kapı çaldı. Üçü de heyecanlandı.
Cenker: Ben heyecan yaptım, sen açsana Ekrem...
Erdem: Ben açıyım.
Ekrem: Dur oğlum, sana noluyo? Biz dururken... Ben açarım.
Ekrem kapıyı açtı.
Sevil: Meraba...
Ekrem: Hoş geldiniz.
Ayçin: Burası Cenkerlerin evi diye biliyodum, size geliceğimizden haberim yoktu.
Cenker: Burası zaten benim evim Ayçin. Hoş geldiniz.
Erdem: (Hemen atılıp) Hoş geldiniz kızlar, tanışalım, ben Erdem...
Sevil: Erdem?
Ekrem: Kuzenim... (Kendi kendine) Malesef...
Ayçin: Ay benziyosunuz da maviş maviş...
Sevil: Evde misafir olucağını bilmiyoduk. Başka bi zamanda gelsek daha iyi.
Erdem: Aa, kızlar. Ben misafir değilim, en başta burda anlaşalım. Cenkerin evi benim de evim...
Cenker: (Kendi kendine) O nerden öyle oluyosa!...
Ekrem: Kızlar geçin o zaman...
Hepsi oturdular.
Erdem: Ben size kendimden bahsediyim.
Sevil: Gerek yoktu aslında...
Ekrem: Evet ya, ders çalışıcak kız, kafasını bulandırma.
Erdem: Sohbet olmuş olur, fena mı? Hem sonra da siz anlatırsınız...
Başladılar sohbet etmeye. Sevil pek ilgili değildi ama Ayçini tav etmesi kolay nasılsa... İki iltifata hemen eridi bitti. :D
Ekrem: Oğlum şu hale bak lan! Daha dakka bir, gol bir! Bu ne hacı yaa!
Cenker: Ya Sevil neyse de, şu Ayçin çocuğun içine düşücek nerdeyse... Niye getirdin ki Erdemi?
Ekrem: Peşime takıldı oğlum... Of ya, hata mı ettik acaba? Şimdi bu kızları beş dakkada dize getirir bu çocuk...
Öyle de oldu.
Erdem: Ben size Ekremle küçükken aynı kıza aşık olma meselemizi anlatmadım dimi?
Ekrem: Boşver Erdem, zaten on bir yaşındaydık, ne gerek var ki?
Ayçin: Ay yok, ben çok merak ettim şimdi... Anlat nolur ya...
Sevil: Evet, hikayenin sonunu çok merak ettim.
Erdem: Biz ikimiz de bu kızın etrafında pervane oluyoduk ama kız hiç yüz vermiyodu. Tabi en sonunda kızı ben tavladım, bu Ekrem sap gibi kaldı ortada! Daha o yaşta başlamıştı rekabet! Tabi sonrasında hep ben zafer ilan ettim ona karşı...
Sevil: (Kendi kendine) Al işte... Al birini, vur ötekine!
Ayçin: Ayy, ezik Ekrem! Demek yenik düşüyodun Erdoya karşı...
Cenker: Erdo mu? (Ekreme) Oğlum bu ne samimiyet yaa?!
Sevil: Ee, Ekrem beyy, öyle bize artistlik yapmakla olmuyo. Bak çok azılı rakiplerin varmış. Demek senin de havan sönebiliyomuş! Hem de kuzenine karşı...
Ekrem: Oğlum ben iyice sinir olmaya başladım. Bu kızlar saf tutuyolar, Erdonun tarafına geçtiler, bizi yerden yere vuruyolar yaa...
Cenker: Yok, bu böyle olmıycak. Ben şu ders olayına geçiyim.
Ekrem: Oğlum kafayı mı yedin? Dersi Sevile anlatıcaksın, Ayçin nolucak? Meydanı boş bırakmaya gelmez, söyliyim.
Erdem: Sonra bizim bi de meşhur futbolumuz vardır, futbol değil de cam kırma diyelim. Biz böyle on- on beş yaşlarındayken hep top oynar, cam kırardık. Ben kaçardım, kabak Ekremin başına patlardı.
Ayçin-Sevil: :D [Neresi komiksee! :S]
Ekrem: Ama neden? Ame neden? Çünkü ben fedakardım, kuzenim için kendimi riske atardım. O yüzden...
Sevil: Salla salla... Hadi ama Ekrem, karizman çizildi diye kendini kurtarmaya çalışma. Kalmışsın işte kabak gibi!
Ekrem: Allah Allah! Sensin kabak!
Cenker: Eko, biz bu gidişle ders çalışamıycaz. Sen Erdoyu götürsene.
Ekrem: Hadi bakalım Erdem, biraz dışarı çıkalım. Kızlar da ders çalışabilsin.
Ayçin: Aa, ne güzel sohbet ediyoduk ama yaa...
Sevil: Valla bence de derse geçelim.
Cenker: Eko ben şimdi napıcam? Ayçini burda bırakıp Sevile ders çalıştıramam heralde...
Ekrem: Ne biliyim oğlum, sen düşün.
Cenker: Sevil, şu dersi ertelesek... Hani Erdem geldi ya, şimdi şey olmasın.
Sevil: Tamam neyse. Biz kalkalım o zaman...
Ayçin: Ya ama çok eğlenceliydi ya, çok güldüm yani...
Sevil: Tamam Ayçincim, çok gülen çok ağlarmış. Bu kadar gülmek yetermiş. Daha sonra ders çalışmak için buluşuruz. Hadi gidelim.
Erdem: Ya daha anlatıcak onca hikayem vardı.
Ayçin: Ya nolur Sevil, zaten burdan çıkarsam kuaföre gidicem. Hiç istemiyorum, nolur yaa...
Sevil: Neyse, oturalım yarım saat daha...
Ekrem: Off, Erdem bu kızların aklına girdi. Napıcaz Cenko?
Cenker: Bilmiyorum. Erdemi burdan uzaklaştırmamız lazım.
Ekrem: Vallaha kuzen muzen demiycem kafayı gömücem adama ya... :D Kız görünce dayanamıyo, nasıl bi hastalık yaa?
Cenker: Evet ya, senden beter!
Yarım saat sonra kızlar gittiler.
Erdem: Kızlar çok şeker yaa...
Ekrem: (Kendi kendine) Hay ben senin şekerine!
Cenker: Çok sevdin kızları galiba.
Ekrem: Ayıp ediyosun Cenko, o her kızı sever.
Erdem: Ama kızlar çok iyi ve sevimliler.
Cenker: Daha çok Ayçinle konuştun ama!
Erdem: E o daha konuşkandı. Ama benim için farketmiyo, biliyosunuz. Ben sessiz güzelleri de severim.
Ekrem: Sessiz güzel? Göstericem sana sessiz güzeli!
Cenker: Ama olmadı şimdi, onlar bizim arkadaşımız sonuçta...
Erdem: Sevgiliniz mi?
Ekrem: Sevgilimiz değil ama...
Erdem: (Sözünü keserek) E o zaman problem yok.
******
Sevil: Bakıyorum pek sevdin çocuğu, çok iyi anlaştınız. Böyle Erdolar falan... Noluyoruz? Cenkerin pabucu damda galiba...
Ayçin: Ay Sevil, sen de bi hoşsun. O başka bişey, bambaşka bişey... Ama bu Erdem çok sempatik, çok konuşkan, çok komik, çok eğlenceli... Daha sayayım mı?
Sevil: Ay istemez, üstü kalsın! Ekremden bi tane daha... Hatta daha da ukalası... Hiç çekemem valla...
Ayçin: Ama çocuğun yanında Ekremi iyi bozdun sen de...
Sevil: E nasılsa Erdemle bi tanışıklığımız yok, onu övsem ne, sövsem ne? Ama Ekremi bozmak hoşuma gidiyo na yalan söyliyim.
Ayçin: Belli... Neyse, sen Ekremi bozma planlarını yapadur, ben de artık eve gidiyim.
Sevil: Tamam, hoşça kal!
Ama malesef pek hoş kalamadı Ayçin... Akşam Sevili aradı.
Sevil: Ayçin, ağlıyo musun?
Ayçin: Sevil, ben evleniyorum!
Sevil: Ne?! Evleniyo musun?!

spr cnm dewam

Harika devam.. :D

spr olmus devam .D