Çakıl Taşları Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Powered by Çakıl Taşları Fan Sitesi- www.cakiltaslari.forumm.biz

Copyright ©2010



Çakıl Taşları dizisi, Çakıl Taşları fan, Çakıl Taşları dizi Çakıl Taşları dizisi, Çakıl Taşları fan, Çakıl Taşları dizi {FORUMDESC}
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapİletişim
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Icinden Geceni Soyle
Dök içini.
Şu an neye ihtiyacınız var?
Şuan Nerede Ne yapıyor Olmak İsterdin ?
SOKAK POLİSİ 7.BÖLÜM EKLENDİ..
sondaki kelime ile cümle kur
Usteki Uye Hakkinda Ne Dusunuyorsun?
♪♪ Şu anda ne dinliyorsun ♪♪
Bugün Seni Anlatan Kelime ?*
bu cumleyi nasil tamamlarsiniz.= .............. Sözde KALDI
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Çarş. Nis. 26, 2023 1:22 am
Salı Nis. 25, 2023 6:39 am
Cuma Şub. 28, 2020 10:56 am
Paz Ara. 18, 2016 11:57 pm
Cuma Nis. 15, 2016 8:36 am
Ptsi Haz. 22, 2015 9:26 am
C.tesi Mayıs 16, 2015 2:25 am
Cuma Nis. 17, 2015 10:52 am
Ptsi Nis. 06, 2015 11:05 pm











Paylaş|

O'na de ki...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
eskiAcik
Site Sahibi
Site Sahibi
eskiAcik
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 11490
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 7689
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 20/06/10
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Aycin

O'na de ki... Empty
MesajKonu: O'na de ki... O'na de ki... EmptyPerş. Eyl. 30, 2010 9:50 pm Paylaş

O'na de ki...
O'na de ki... Giderken beni de beraberinde götürdü.
Ondan geriye kalanları da ben kaldırdım.
Mektupları kutuların içine bıraktım.
Resimler diğerlerine ait resimlerin hemen yanında duruyor.
Şiir pek yazmamıştı zaten...

Ama nafile Ondan henüz kurtulamadım.
Yazdıkları yalnızca bir kağıt parçasının üzerinde olsa da
okuduğumda sesi kulaklarımda yankılanıyor.
Resimlerine ne zaman baksam göz kapakları kımıldıyor.
Evde dolaşırken ayaklarıma anılar dolanıyor.
Gülümsemesi duvarlara asılı resimlerin üzerine takılmış kalmış.
Ne kadar uğraşsam çıkmıyor.
Mavi koltukta hala sıcaklığı duruyor ve kimi zaman bir
alelade tişört henüz onun kokusunu atamamışken elime geliveriyor.
İşte o an deliriyorum.
Panik içinde kendimi dipsiz bir kuyunun içinde çırpınırken buluyorum.
Duvarlar üzerime geliyor

Mavi koltuk beni içine çekiyor ve alelade bir tişört boğazıma düğüm üstüne düğüm atıyor.
Dışarı içeriden farksız.
Yalnız da değilim üstelik.
Koca bir yaz bana eşlik etti.
Ben ne kadar ağladıysam o kadar da yağmur yağdı.
Güneş saygı ile bulutların arkasında kaldı.
Şimdi yani o yokken hayat gözüme batıyor.
Ne güneşli günler ne ihtirxxxx insanlar ne de ulvi amaçlar umurumda.
Bir ben varım.
Milyarlarca insan bir yana ben hemen şuraya yalnızlar bulvarının köşe başına ...
nükleer bir savaşın ardından yapayalnız kalmış gibiyim dünyada Üstelik de onsuz...
Yani eskisinden daha güçsüz yani daha kırılgan yani daha anlamsız.
Koca bir çukur dolmayı bekliyor.
Anlar ve anılar o çukurun mezar taşları gibi başımda dikiliyor.

BİZ
O'na de ki...
Biz onunla bembeyaz yağan bir karaaltında gece yarısı
yürüyüşlerinde üşümeyen ayak izleriydik.
Yeşilliklere bakan bir pencerenin gerisiydik.
Bir fenerin beklediği kumsalda güneşe yüzünü veren çakıl taşlarıydık.
Bir otel odasında umulmadık bir anda karşılaşmış sürgünde yorgunluktan uyuyakalan iki bedendik.
Aynı marka iki araba gibiydik.
Kara kaplı beyaz sayfalı bir defterde kağıt ile kalemin arasına giren bir yalnızlık
şiiriydik.
Altın sarısı maviliklerdik.
Kahverengi derinliklerdik...
O zamanlar adı artık pek de lazım olmayan anılması yasaklanan bir esintiydik...
O bir gözyaşıydı başladı mı bir daha durdurulamayan.
Ben bir umuttum nereye gittiği bilinmeyen buharlı bir trenin son vagonuna tutunan .
Biz Onunla diğerlerinden farklı gibiydik.
Şimdi o yokken benim önümde kaçak yaşanmamış bir yaz duruyor.
Ve yazın en uzun günü benim gözüme uyku kaçıyor.
Sonra resmi törenler başlıyor.
Düş kaçkınlarıyağmur suçluları güneş vurgunları dost acıları ve bir
insanın en anlatılamayacak en utandığı canını en çok acıttığı duyguları...
Yani hayat önümden geçerken saygıda kusur etmiyor.
Biz olmasak da şimdilik "zaman" benimle idare ediyor...

GECE
O'na de ki...
Geceleri uyumuyorum artık.
Ağustos böcekleri refakatinde dalıyorum sessizliklere.
Anlayacağı en yakın dostum sabahlara uzanan bir zırıltı
ya da kulaklarımda hala çınlayan "seni seviyorum" yüklü fısıltısı...
Onlar anlatıyor ben hep dinliyorum.
Sustuklarında onu dinliyorum.
Yeryüzünü o'nu düşündüğüm anlar aydınlatıyor ve üzerimde çoğu zaman hüzünlü bir ay parlıyor.
Benim kadar içi kararmasa da Ay da "yalnız" benim kadar.
Büyük şehirlerin yalnızlarına ay refakat ediyor .
Şehrin bütün ışıkları onlar yüzünden hiçbir zaman sönmüyor.
Ayın şavkı okşuyor uykusuz yalnız insanların şehrinde hasret çeken yürekleri.
O anlarda büyük şehirlerin gece bekçileri bir kadının göz kapaklarında dikilip aşağıya
sonsuz bir uçuruma bakarken buluyorlar kendilerini.
Eskisi gibi tereddütleri yok.
Bırakıveriyorlar boşluğa anlamsız bedenlerini düşünmeden geride bekleyenlerini.
Sokakta yürürken rastlantılar karşı kaşıya getirirse onunla seni..
Ve şayet yanında yoksa biri.
Durdur onu ve ona yavaş sesle fısılda söyleyeceklerimi...
Gecelerin çok uzun olduğunu anladım ve şafak vakti o uyanırken ben daha yeni uykuya daldım.
O vakitler hayatın sınırları.
Ve sınır boyu mayın tarlalarının yerini tehlikeli sessizlikler alırdı.
Birbirine ulaşamayan yürekler kendilerini geceleri bitmesini istemedikleri uykulara vuruyor.
O'nun dahil olmadığı bir hayatı yaşamak artık pek de anlamlı gelmiyor...

YALNIZIM
O'na de ki...
ben yalnız başıma yetmiyormuşum meğerse bana.
Anlayacağı bir yön gerekiyor.
Masanın üzerinde duran yapayalnız bir pusula
Rotasız yolculukları çizmeye yetmiyor.
Yalnızlık özgürlük ise benim için hapis zamanı geldi geçiyor.
Ne garip insan bazen iki kişiyken de kendini çok yalnız hissedebiliyor.
Oysa ben Erhan Bener romanlarından fırlatılmış "tekil bir kahraman" gibi
yaşıyordum onunla yalnızlığı.
Şimdi yalnızken aynalara bakamıyorum.
O varken ondan kaçıyordum yanımda yokken sokaklarda başımı kaldırmıyorum.
İtiraf etmesi oldukça zor ama çoğu zaman yalnızlığımı sevdiğim kadar utanıyorum.
Varlığında kaçtığım yalnızlığıma bugün sığınıyorum.

ŞİİR
O'na de ki...
Kara kaplı bir deftere bir kaç satır yazmadan uykuya dalamıyorum.
Gizli bir bahçeden yükselen violonsel ve piano eşliğinde ise aynı kelimeleri farklı beyaz sayfalara her gece
her gece bir kez daha bir kez daha bir kez daha yazıyorum;
Ona / "seni seviyorum" demek isterdim. /
Sesinin üzerine ağlamak /
Ve konuşmadan onu anlamak...
Bir hasret mektubu gibi gözlerine sığınmak isterdim.
Onu kucaklamak
Bağrıma basmak
öpmek koklamak...
O'na de ki O eğer o olmasaydı uğruna ölebilirdim.
O o olsaydı Orada
Yanı başımda dursaydı / cennetleri cehennem / Sebepleri neden yapabilirdim.
Keşke şurada tekrar bulabilsem onu
Bıraktığım gibi...
Küçük bir gülümseme
Ve bir kaç damla gözyaşı ile...
O'nu
sevebilirdim.

BEN İYİYİM
O'na de ki...
Duydum herşeyi duydum... Şimdi bana onu anlatıyorlar.
Sanki başka bir insandan bahsediyorlar.
Ben mi büyük anlamlar yükleyerek tam(am)lamışım O'nu...
Öyleyse ne kadar yanılmışım.
Yaratırken bir masal prensesini çocuksu düşlerimde kendimi ne kadar iyi kandırmışım.
Duyduklarım kara harflerle yazılacak masumiyet tarihine.
Kirletilmiş bir sayfaya kalın uçlu simsiyah kalemlerle...

Bir Atilla İlhan şiiri gibi yazılanları yalnızca yaşayanlar anlayacak.
Şiirlerde bana yalnızca O anlatılacak.
Biliyorum birgün kendisinin anlatıldığı şiirlere rastladığında yazılanları anlamayacak.
Zira tren çoktan uzaklaşmış olacak.
Hayatın karanlık bir ara istasyonunda yapayalnız kalanlar unutulmaya mahkum olacak.
O'na sor bakalım;
En çok ne eksik kaldı biliyor mu?
Gerçi ben bilmesini beklemiyorum.
Beni anlamasını beklemediğim gibi.

Benimki geç kalmış bir veda ya da yanlış anlaşılmış bir aşka bir türlü konulamayan nokta nokta nokta.
O'nun için denk gelirse eğer iki lafın arasına sıkıştırıver söyleyeceklerimi.
"Bana pişman olacak kadar bile zaman tanımadı."
Oysa her insan geriye dönüp baktığında "Acaba?" sorusunu sormak ister...
hata yapıp yapmadığını ufak bir zaman aralığında tartışmak gereğini hisseder...
İçinden çıkamadığı durumlarla karşılaştığı anlarda bir süre için "kaçma hakkını" kullanmak için beyaz yalanlar söyler...
Ben bunların hiçbirini yapamadım.
Yapacak zaman bulamadım.
Belki bu yüzden bugün ben yalnızca "iyi olmuş" diyebiliyorum.
Yanılmadığımı hata yapmadığımı düşünebiliyorum.
Beni en çok işte bu yaralıyor.
Bu kadar haklı çıkmak insana pişman olma fırsatını tanımıyor.
İnsan pişman olamayınca da "bi daha" diyemiyor.

Ayrılık ( "zamansız" olunca ) tüm ağırlığını omuz başına bırakıyor.
Ve o orada durduğu sürece ben bir daha hiç bir zaman benzer ağırlıkları kaldırmayı göze almayacağım.
Ortalama aşklara bir kez aldandım bir daha aldanmayacağım.
Yanlış anlamasın sakın.
İstese de istesem de istesek de hiçbir zaman geri dönmeyeceğim.
Niyetim af dilemek değil af etmek hiç değil...
Benimkisi eski bir dost'tan bir "hayat mahkumunun" son
istekleri o kadar..
Onun sesini duymak istemiyorum bir daha telefon etmeyeceğim.
Yüzünü zaten görmeyeceğim.
Bitip gidenlerin ardından artık ben de üzülemeyeceğim.
Gelsin bende kalan son parçasını çantasını alsın sırtındaki bavuluna yüklediği yalan hayatlarla uzaklara kaçsın.

O'na de ki...
Ben o'nu düşlerimde yaşatacağım.
Sessizliğimde avaz avaz adını bağıracağım.
Yıllar sonra bir gün karşılaştığımızda uzun uzun yüzüne bakarken utanmayacağım.
İzlerini taşıyan mezar taşı baş köşemde duruyor.
Ama ayrılmak her zaman unutmak anlamına da gelmiyor.
Gözlerim hala gözlerine değiyor ellerim havada boşluğu uzanan umutları yakalıyor.
Mutlu değildim mutlu değilim olmayacağım.
Merak etmesin tersini düşünüp kendini üzmesin.
O mutlu ise tebrik ederim.
Mutluluğunun devamını dilerim.
Ama şunu da bilmesini isterim ;
Bir gün bir uyku arasında rastlarsam ona düşlerimde kendimi tutmayacağım.
O'nu o kadar çok özledim ki
Sarıldığımda ağlayacağım
O'nun o güzel kalbini okşayacağım.....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
cαη_кıяιкlαяι
Çakıl Taşı
Çakıl Taşı
cαη_кıяιкlαяι
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 10947
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 8428
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 30/07/10
<b>Nerden</b> Nerden : υçυяυмυη ĸєηαяı.
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : -?
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Secilmedi

O'na de ki... Empty
MesajKonu: Geri: O'na de ki... O'na de ki... EmptyPtsi Kas. 01, 2010 8:57 pm Paylaş

Ben ne kadar ağladıysam o kadar da yağmur yağdı. :/

Güzel - teşekkürler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

O'na de ki...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çakıl Taşları Fan Sitesi :: Aşk ve Sevgi-
Sınavda kaybeden hayatta kazananların hikayesi
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar