dewam bah bi ssayfanın sayısına

17.Bölüm

S :Galiba aşık oluyorum.

E :Ne !

E :Sevil bir daha de...

Sevil’se uykuya dalmıştır.

E :Sevil uyan ya da uyanma çok güzel uyuyorsun.

Sevil uyurken gülümsüyordur.

E :Sen nasıl bişeysin ya, biliyor musun ben, bende aşık oluyorum ilk kez... Nerden bileceksin daha yeni tanışıyoruz sayılır ama aklımı başımdan almayı başardınız hanımefendi... Sevil... Tamam uyuyorsun beni duymuyorsundur ama hissedebilirsin(Dudağına bir öpücük kondurarak)Seni seviyorum...

Odadan çıkar.

Aşağı iner.

Koltuğa oturur.

E :Seni hiç bırakmayacağım, hiç...

Sabah olur.

Sevil uyanır.

S :Anam anam, Allah’ım uf başım çatlıyor ya, çok içtim dimi ben...

Üstünü değiştirir ve aşağı iner.

Ekrem koltukta uyuyordur.

Sevil gülümser ve üstüne bir örtü örter.

S :Sen bir başkasın gerçekten...

Ekrem yavaş yavaş uyanıyordur.

E :Sevil...

S(heyecanlanır) :Hı şey günaydın...

E :Günaydın.

E(İçinden) :Acaba dediklerini hatırlıyor mu ya da alkollüyken saçmaladı mı ?

S :Ben kahvaltı hazırlıyım sen uyu istersen, bu arada özür dilerim ben gece çok içtim senin geceni de mahvettim.

E :Sen bişeyi mahvedemezsin ki, özür dilemene gerek yok.

S :Ben kahvaltı hazırlıyım.

E :Sevil...

S :Efendim.

E :Şey sen kahvaltıyı hazırla ben geliyorum...

S :Tamam...

Sevil mutfağa gider.

Aklında bişeyler beliriyordur.

---

S :...neden Romeo’sun sen...
---

S :Hı, Romeo mu ?

---

S :Ekrem kaşının altında da göz var...

---

S :Ben ne demişim ya...

---

S :Ekrem niye sadece 4 gözün var senin 8 tane olması gerekmiyor mu...

---

S :Aferin bana gayet güzel saçmalamışım...

---

S :Galiba aşık oluyorum.

---

S :Ne !

O sırada Ekrem gelir.

E :Noldu ?

S :Şey ekmek kalmamış, ben alıp geliyim.

Sevil evden çıkmıştır.

S :Sevil sen ne dedin ya...

E :Noluyo ki ?

Sevil siteden çıkacağı zaman Bahar ve Emre’yi görür.

Sitenin içindeki banklardan birine oturmuşlardır.

Em :Bahar baksana bana...

Bh :Bakmayacağım işte hem sen git başka yerde otur Allah Allah...

Em :Ben burada oturmak istiyorum.

Bh :Niyeymiş o ?

Em :Çünkü...

Bh :Evet...

Em :Şey...

S :Çocukta da bizim Ekrem’de ki gibi şeyleme hastalığı var.

Em :Şey...

Bh :Ne Emre ne ?

Em :Bahar...

Bh :?

Em :Ben seni seviyorum...

Sevil markete ekmek almaya gider gördüğü bu manzaradan sonra...

Site kapısından içeri girer.

Arkasından bir ses ;

-Sevil !

Dön Bak Dünyaya çalar.

S :Yiğit...

Y :Sevil, sevgilim...

S(sesi çatallaşmıştır) :Senin ne işin var burada ?

Y :Sevgilim seni görmeye geldim, hatalarımı düzeltmeye...

Sevil’in gözleri dolar ;

S :Ne saçmalıyorsun sen ne hakla karşıma çıkarsın...

Y :Sevil bak ben...

S(Cihan’ın Ekrem’e « defol diye bağırması gibi) :Kes sesini, defol !

Sevil ağlayarak içeri girer.

Hızla merdivenlerden yukarı çıkar.

E :SEVİL !

Sevil odanın kapısını sertçe çarpar.

Sevil hüngür hüngür ağlıyordur.

Ekrem hızlıca odaya koşar.

Sevil’se Yiğit’i görmesiyle tüm yaşadığı acıları bir daha hissetmiştir.

E :Sevil aç kapıyı, noldu söyle bana...

İçeriden son gelen kırılma sesleridir.

Devamı inş. Allah nasip ederse yarına...

100 sayfayı geçmişiz ha
inş. çakıl taşlarımız başlayacak ve o da böyle 100. bölümlere gelecek

süper devam

Allah İnşallah Naip Eder :D Yine Çok Güzel Yazmışsın Ya

her zamnki gibi çok güzel olmuş yarını iple çekicem ...

çok güzel!!!
kırılma sesi mi??
noluyoo!
devam

Harika olmş cnm yarını merakla bekliyrm :D

nslnr61 demiş ki:

100 sayfayı geçmişiz ha
inş. çakıl taşlarımız başlayacak ve o da böyle 100. bölümlere gelecek

İnş. ya çakıl taşlarımız başlarda onu da böyle senin senaryon gibi keyifle izleriz :D
Harika olmuş tabisi bu yiğit nerden çıktı şimdi ya bi bu eksikti yani neyse geldiği gibi gider inş :D
Yarın geliyomuş yeni bölümü halatla çekiyorum

Queen'B~ demiş ki:

Müthişş. Amacın canımı falan almak mı senaristim? :D

haşa :D biz okuyularımızı severiz tabi ki, bu arada 100 sayfayı da geçmişiz sağolun arkadaşlar

Queen'B~ demiş ki:

Müthişş. Amacın canımı falan almak mı senaristim? :D

katılıyorum bizi öldürmeyimi planlıyorsun meraktan ölücem şimdi devamm

nslnr61 demiş ki:

100 sayfayı geçmişiz ha
inş. çakıl taşlarımız başlayacak ve o da böyle 100. bölümlere gelecek

amin cnm şuan tek istediğim şey bu

yarını merakla bekliorum cnm
Yine süpersin yine süpersn yha

tek kelimeyle mukemmel yaaa arka arkaya okudum ne hizlisinyaaa:)

Ya bısı rıca edebilirmym 16. bölümü tekrar koyarmısn bnde o sayfa acılmıyoda

Ümi[T]ürükÜ demiş ki:

Queen'B~ demiş ki:

Müthişş. Amacın canımı falan almak mı senaristim? :D

katılıyorum bizi öldürmeyimi planlıyorsun meraktan ölücem şimdi devamm

hakikaten yaa zaten dünün etkisinden kurtulamadım ağlamaktan gözlerimin altı morardı resmen yaa

harika!

süper yeni gördüm bi başadım sonuna kadar gelmişim eline sağlık sevil diye bağıranı ben ekrem zannetmiştim yiğit süprz oldu valla

merwe ,) demiş ki:

Ya bısı rıca edebilirmym 16. bölümü tekrar koyarmısn bnde o sayfa acılmıyoda

tabi tatlım

16.Bölüm

S :Çünkü...

E :Evet ?

S :Çünkü şey...

E :?

S :Uf şeyleme hastalığın bana bulaştı, çünkü...

E :Bir nedenin olmadığına göre geliyorsun.

S :Ama-

E :Geliyorsun.

S(içinden) :Sen şimdi seviyor musun, sevmiyor musun ?

E(içinden) :Oh oh geliyor Sevil benimle yemeğe geliyor, kolbastı bile oynayabilirim, aşık oldum, aşık oldum...

Ekrem bunları düşünürken gülümsüyordur.

S :Brütüs dünyada mısın ?

E :Ha ha burdayım senin yanında...

S :?

E :Hadi götürelim şu kahvaltılıkları...

S :Valla annen kızacak bana oğluma iş yaptırıyorsun diye...

E :O sana kıyamaz, bende-

S :Sende ne ?

E(ağzının içinde) :Bende kıyamam...

E :Hadi götürelim...

Ekrem ve Sevil kahvaltılıkları içeri getirirler.

Sn :Ay yerim ben bunları...

H :Annelerinin kuzuları bunlar...

E(Sevil’e) :Niye herkes ‘yerim ben sizi’ diyo...

S :Çok acıktılar galiba...

E :Olabilir.

Masaya otururlar.

H(Sevil’e) :Ye yavrum ye iki deri bir kemik kalmışsın sen, yüzüne kan gelsin...

S :Hııı...

H :Eee asıl konuya gelelim...

E :Ne konusu ?

Nn(Neşet’i düşünerek) :Fizik konusu...

E :HI ?

Sn :Çocuk konusu...

Ekrem ağzındaki çayı püskürtür, Sevil’se boğuluyordur.

H :Ay yavaş yavrum...

E :Bence de yavaş yani biz daha yeni evliyiz.

Sevil hala öksürüyordur.

E :Helal canım helal.

H :Aaa çok geciktirmeden yapın...

S(öksürmeye devam ederek) :Gıcık tuttu gıcık...

Sn :Hem ne beklemesiymiş böyle biz anneanne, babaanne olmak istiyoruz.

Sevil hala öksürüyordur.

E :Aman ne güzel ne güzel...

Sevil öksürmesini durdurabilmiştir.

H :Ye tatlıyı doğur Hakkı’yı...

S :Ne !

H :Tatlı yersen oğlun olur.

E :Anne o ne ya yemek mi yapıyoruz.

H :Sen sus bakıyım...

Sn :Ekşi yersen de kız oluyor.

S :Tuzlu yersen ne oluyor peki...

Hüsna ve Sena birbirlerine bakarlar.

H :Onu bilmiyorum canım sen tatlıyla ekşiye bak...

---

Hüsna, Sena ve Nisa Nur heyet halinde gidiyorlardır.

H :Hadi yavrum kendinize iyi bakın, abur cubur yemeyin, üstünüzü yatarken iyice kapatın, kavga da etmeyin...

E :Tanımadığımız kişilerle de konuşmayalım, yerlere çöp atmayalım atanları kınayalım...

H :Sus bakıyım anneyle dalga geçilmez.

H&Sn :TAŞ OLURSUN TAŞ !

E :Hay tamam !

Nn :Ben arada size gelirim size gelmesem komşulara gelirim.

E :Hı ?

S :Yine bekleriz.

E(ağzının içinde) :Kızım böyle dersen bunlar bir gelir bir daha gitmezler, biz başbaşa kalamayız.

S :Bişey mi dedin...

E :Güle güle gitsinler diyordum...

H :Hadi evlatçım biz gidelim.

E :Hele şükür !

H,Sn,Nn,S :Ne !

E :Yani demek isteğim şükürler olsun hayırlısıyla gidin falan yolcu etme duası...

H :Oy yer annesi onu annesi için dua da edermiş, oy annesinin kuzusu, ay koca bebeği, oy Leonardo’su, Brad Pitt’i, Ezel’i, Behlül’ü...

E(içinden) :Anne kızın önünde beni yerin dibine geçirmeyi başardın ya, baksana nasıl gülüyor, Ezel’iymiş, Behlül’üymüş peh...

Süper Üçlü gider.

Sevil gülüyordur.

E :Ya gülme...

S :Leonardo, der ve kıkırdamaya başlar.

E :Ya gülmesene...

Sevil yine gülüyordur.

E :Kızım gülme ya...

S :Oh Behlül, der ve yine gülmeye başlar.

Gülerken duvara yaslanır.

E(içinden) :Tam zamanı...

Ekrem kolunu duvara dayayarak Sevil’i sıkıştırır.

Sevil gülmeyi bırakır.

E :Noldu gülme krizin geçti mi ?

S(içinden) :Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk...

S :Şey o kadar da komik değildi canım...

E :Hımmm öyle miydi ?

S :Hı hı...

E(içinden) :İyice yakınlaştık, valla billa Behlül oldum ha, haydi Bismillah...

E :Sevil...

S(yutkunarak) :Efendim...

E :Yemeğe gidicez ya...

S :Hııı ?

E :Çok kısa giyme tamam mı, böyle sonra laf atarlar falan gecemiz zehir olmasın...

S :Bunu mu diyecektin...

Ekrem kolunu duvardan çekerek ;

E :Evet...

S :Tamam uzun bir elbise seçerim, dekolteli der ve gider.

E :Hı, ya kızım sen cadısın ha valla cadı...

Sevil cevap vermez...

E(sesini incelterek) :Seviiilll, çok dekolte olmasın...

---

Neşet’in evi

Nş :Hadi başlayalım gevşemiş yaylar...

Zafer :Hocam Bahar gelmedi...

Nş :O cezalı...

Zf :Niye ki...

Em :Sanane ki...

Ay :Neşet hocayı eve kız atmışken yakalamış...

Nş :AYLİN !

Ay :Tamam hocam pardon...

Ay(Cenk’e) :Yaparken suç değil biz diyince suç...

Emre cep telefonu çalıyormuş gibi yapar.

Em :Hocam telefonum çalıyor daha doğrusu titreşiyor bir baksam...

Nş :Noldu Cemrecim erkek arkadaşın mı arıyor.

Herkes kıkırdar.

Ay :Hocam izin verin de baksın bari, erkek arkadaşı merak etmesin...

Em :AYLİN !

Ay :Ya herkes bana bağrıyor.

C :Evet herkes Aylin’e bağırıyor bağırmayın kıza ya...

Em :Süslünün şahidi Kusmuk...

C :Emre...

Nş :Hadi bak da gel...

Emre dışarı çıkar.

Bahar’ı arar.

Bh :Sen hangi yüzle arıyorsun beni açmıycam işte açmıycam, salak !

Em :Ya kızım aç işte ama ben senin nerde olduğunu biliyorum...

Emre sahile iner Bahar ordadır.

Em :Yakışıklı, hoşsöz, zeki, sempatik, komik birisi geldi...

Bh :Kim olabilir acaba...

Em :Ne yani tanımadın mı ?

Bh :Sizi tanımıyorum ben hıh...

Em :Tanışalım o zaman...

Bh(ağzını yamultarak) :Tanışalım o zaman, tanışmak istemiyorum...

Em :Yoksa anneniz tanımadıklarınızla konuşmayın mı dedi...

Bh :Hayır babam biri sarkıntılık ederse beni ara dedi...

Emre yutkunur.

Bh :Sen ödleğin tekisin, dürüst olmaktan da korkuyorsun diğerlerinden de...

Em :Ama ben-

Bh :Seninle vakit geçirmek a pardon vakit ‘harcamak’ istemiyor doğrusu çok ‘israf’kar oluyor.

Bahar gider.

Em :Hay aşkın ızdırabına ben, aşk mı ?

---

Akşam olur.

Ekrem ayna karşısında süsleniyordur.

E :Oğlum Ekrem süpersin, bu maçı alacan başka yolu yok, (Mürsel havasıyla) hu hu hadi Ekrem hop evli Ekrem...

Sevil’de süsleniyordur.

Saçını bukle bukle yapıp açık bırakmıştır.

Mor renkte ‘kısa’ bir elbise giymiştir(çok kısa değil Ekrem kudurmasın diye)

Makyajını yapıyordur.

S :Ne oluyor bana ki, Allah Allah, bir kıpırtı bir coşku töbe Yarabbi,(aynaya bakarak) aman maşallah maşallah güzel de olmuşum, ay Ekrem bunu da dilime doladın...

Ekrem merdivenlerin dibinde Sevil’i bekliyordur.

Sevil merdivenlerin başında görünür.

Umut Kaya-Mor Yazma çalmaya başlar.

E(içinden) :Anam anam, Sevil, yok böyle güzellik, gerçekten çok güzel olmuş yani her zaman güzel de yani bir farklı güzel ‘çok güzel’

S(içinden) :Siyah takım elbisenin içinde gerçekten çok yakışıklı, mavi gözleri, kumral teni, bir de sevimliliği, uf noluyo bana ?

Sevil merdivenlerden inip Ekrem’in yanına gelmiştir.

E :S-S-Sen(yutkunur)sen çok g-g-gü-güzel olmuşsun-sun sen...

S :Teşekkür ederim, sende çok yakışıklısın...

E(heyecanlı) :B-Be-ben mi ?

S :Çıkalım mı...

E :Ha tabi çıkalım.

Çok şık bir restauranta giderler.

E :Nasıl beğendin mi ?

S :Evet çok güzel...

E :Sen daha güzelsin ki...

Sevil utanarak gülümser.

Garson :Hoşgeldiniz.

E :Hoşbulduk.

Garson masalarını gösterir.

G :Buyrun...

Garson Sevil’in sandalyesini çekeceği sırada ;

E :Şışşşt...

G :Bana mı dediniz...

E :Hadi işine bak sen...

Ekrem Sevil’in sandalyesini çeker.

S :Teşekkürler.

E(gülümseyerek) :Rica ederim...

Siparişlerini verirler.

Garson içki getirir.

Sevil’se Ekrem’in gözlerinde dalmıştır.

S(içinden) :O, o çok yakışıklı, sevimli, komik olabilir ama ben aşık olamam, Sevil yaşadığın acıları hatırlar, pekala Ekrem’de sana aynı şeyleri yaşatabilir, bu yüzden aşkı unut...

Sevil’in erkeklere güveni kalmamıştır.

Ekrem kendince bir sohbet başlatmıştır.

Sevil’se ardı ardına kadehleri kafasına dikliyordur.

E :Sevil yavaş gitsen...

S(biraz sarhoş) :Yok ya bana bişey etmez bunlar.

Ev

Ekrem Sevil’i kucağına almış içeri sokuyordur.

S(sarhoş) :Nereye geldik Romeo, bu arada bişey sorucam neden Romeo’sun sen, der ve güler.

E :Evet geldik Julietçim ve neden Romeo olduğum hakkında bir fikrim yok...

S :Ekrem gözünün üstünde kaş var der ve güler.

E :Seninle gurur duyuyorum Juliet kız nerden bildin...

S :Ekrem kaşının altında da göz var...

E :Hadi be...

S :Ekrem niye sadece 4 gözün var senin 8 tane olması gerekmiyor mu bak benim(biraz düşünür) kaç gözüm vardı ya benim yaklaşık 16 tane falan...

E :Of Sevil...

S :Ekrem...

E :Allah rızası için senin gözlerin neden var diye falan deme Sevil...

S :Ben şey diyecektim...

Böyle konuşurken yatak odasına varmışlardır.

Ekrem tam Sevil’i yatağa koyarken ;

Umut Kaya-Ver O Gözlerinden Birini

S :Gözlerin var ya çok güzel, böyle deniz gibi gökyüzü gibi...

E :Öyle mi ?

S(uykulu) :Hı hı...

E :Hımmm...

S :Ekrem ben...

E(heyecanlanır) :Sen ?

S :Galiba...

E :Evet, galiba ?

S :Galiba aşık oluyorum.

E :Ne !

E :Sevil bir daha de...

Sevil’se uykuya dalmıştır.[

harika olmuş