Sevil Kendime gelmiştim nihayet. Gözyaşlarım dinmişti. O an Ekremin kollarında olduğunu farkettim. Hemen çektim kollarımı boynundan. O da kollarını çekti. Bana o müthiş etkileyici bakışıyla baktı.
Ekrem Kendine gelmişti, kollarımdan sıyrıldı. Onun ağlamasına dayanamıyordum. Ben de rahatlamıştım. Ben: İyi misin? Sevil: Evet evet, sağ ol. Bak... Ben ne diyeceğimi bilemiyorum, üzgünüm. Özür dilerim, seni buldum. Ben: Sorun değil, özre falan da gerek yok ayrıca. Seni rahatlatıcaksa daha çok ağla. Sevil: Yo yo... O bir anlık öfkeden oldu. Ben: Nasıl olur? Oysaki tüm öfkeni bana kusmuştun. Sevil: (Gülümsedi.) Pardon ya, öyle oldu dimi? Ben: Boş ver. Telefonum çaldı. Ben: Pardon. (Baktım.) Sibel arıyo. Sevil: Keşke haber verseydik... Açtım. Ben: Alo? Sibel... Sibel: Ekrem bey nerdesiniz? Gene geç kaldık sete. Ben: Sevil iyi değil, o yüzden bugünkü çekimleri iptal et. Sibel: Nasıl olur? Sabahtan beri hazırlık yapıyoruz. Ben: İşine geliyosa başka oyuncular bul Sibel! Anlamıyosun galiba! Sibel: Sevil hanımın nesi var? Ben: Iı... Biraz rahatsız. Neyse işte, gelemiyoruz. Sibel: Keşke önceden haber verseydiniz... Ben: Sevilin şarjı bitmiş, benimkini de kapalı unutmuşum. Sibel: Off, yönetmen çok kızıcak. Ben: Eğer söylemek istediği bir şey olursa arasın beni, bana söylesin. Sana sayıp dökmesin. Kapattım. Sevil: Çekimler gitmiyo muyuz? Ben: Hayır, bugünlük iptal. Sevil: Peki o zaman, beni eve bırakır mısın? Ben: Aslında önce başka bi yere gidicez. Sevil: Nereye? Ben: Sen orasını karıştırma, başka bi yere... Eğer gelmek istemiyosan... Sevil: Merak ettim şimdi, gidelim o zaman.
Sevil Nereye gidiyorduk acaba? Biraz gittik, sonra dayanamayarak sordum. Ben: Nereye gittiğimizi artık söyleyecek misin? Ekrem: (Muziplikle) Seni kaçırıyorum! Bunu söylerken gözlerinin içi gülüyordu. Gülünce daha bir yakışıklı oluyordu. En sonunda geldik. Lüks bir apartman dairesinin önünde durduk. İnip kapımı açtı. Dışarı çıktım. Vay canına, ev lüks değil, muhteşem! Ben: Burası neresi? Nereye geldik? Ekrem: Benimle bir kahve içiceksin küçük hanım! Ben: Asla olmaz! Tuhaf tuhaf baktı bana. Gülümsedim. Ben: Aslında belki olur; ama bir şartım var. Kahveyi sen yapıcaksın. Ekrem: Tabi ki ben yapıcam. Yukarı çıktık. Anahtarıyla kapıyı açtı, beni içeri buyur etti. Ev öyle güzeldi ki... Anlatacak kelimeleri bulamıyorum. Benim evimden güzel diyebilirim en azından. Ben: Evin bayağı güzelmiş. Ekrem: Ee, kimin evi?! Ben: Sen çok mütevazıymışsın ya (!) Ekrem: Öyleyimdir (!) Ben: Neyse, sen şu kahveleri yapıcak mısın? Ekrem: Yapıcam tabi. Etrafta uyku ilacı falan görüyor musun? Ben: Niye? Napıcaksın? Ekrem: Senin kahvene gizlice uyku ilacı katıcam. Güldük. Çok sevimliydi, çok sıcaktı, çok cana yakındı. Espiriliydi, muzurdu. Onun yanındayken insan hiç sıkılmıyordu. Gerçekten tam ihtiyacım olan şeyi veriyordu bana, gülümsemeyi...
Ekrem Amacım onu güldürmekti, e başarıyordum da! Gülmek ona çok yakışıyordu. Kahveleri yapmaya koyuldum. O da Boğaz manzaralı pencerenin önündeki koltuğa oturdu. Kahveleri hazırlayıp getirdim. Sevil: Çok teşekkürler. Ben: Rica ederim hanım efendi. Oturduk. Hiç konuşmuyordu. Sohbete başlasak sormak istediklerimi araya sıkıştıracaktım. Ben: Kızım biraz sus da, bize de sıra gelsin! Sevil: Hı? Ben: Hele şükür! Dalıp gittin de onun için yapıyorum. Buraya kös kös oturmaya gelmedik. Sevil: Pardon. Ben: Senin neyin var? Sevil: Sinirlerim bozuldu biraz, o kadar. Ben: Peki ya Güney'in de mi sinirleri bozulmuş?
Sevil İşte en sevmediğim konu... Niyeti anlaşıldı beyimizin. Ben: Bu konulara girmeyelim lütfen Ekrem. Ekrem: Soruyorum sadece. Cevap vermek zorunda değilsin. Ama bu gözyaşlarının sadece stres ve gerginlikten olduğunu düşünmüyorum. Yani kızlar biraz ağlaktır falan ama, sen sert kabuklu bir kıza benziyorsun. Kolay kolay ağlayacak cinsten değilsin yani. Ben: Oo, bakıyorum hemen çözmüşsün beni! Ekrem: Kızları tanıyorum! Kızları tanıyorsun öyle mi? Aman ne büyük marifet!
Ekrem Oğlum sen harbiden salaksın! Kıza söylenir mi şimdi bu? Eyvah, yüzü sert bir ifade aldı. Şimdi fırça atıcak, sonra çekip gidicek. Sevil: Kızları tanıyor olman beni ilgilendirmez. Beni tanımıyorsun. Ben farklı bir kızım. Ne çok sulugözüm, ne çok aksi! Ben: A-aksi dememiştim aslında... Sevil: Ne demiş olduğun da beni ilgilendirmez! Ben senin bana söylediklerinden çıkardığım anlamı söylüyorum sadece! Eğer illa birinin hayatına müdahale etmek istiyorsan, gidip o çok iyi tanıdığın kızların hayatına müdahale edebilirsin mesela! Çantasını ve paltosunu alıp ayağa kalktı. Ben: Ne-nereye? Gidiyor musun? Sevil: Fazla bile kaldım. Kahve için teşekkürler. Ben: Otursaydın... Sevil: Benim de işlerim var! İzninle. Ben: Bak ben seni kırmak istemedim. Sevil: Ya beni neden kırıcakmışsın? Kızları çok iyi tanıdığını iddia eden bir küstah daha işte! Ama sakın sözümü üstüne alma! Benim için daha ideal bir erkek yok zaten! Çıkıp gitti. Seni ben bırakayım bile diyemedim. Ahh Ekrem ahh!!! Salaksın yemin ediyorum!
Sevil Neden bu kadar kızdığımı anlamamıştım. Belki de birden çok sebebi vardı. Ben Ekremin farklı olduğunu düşünmeye başlamıştım, ama yanıldım. O da kızları çok iyi tanıdığını iddia eden avanaklar takımından biriymiş işte. Hem hangi erkek kızları çok iyi tanıyor olabilir? Gecesi gündüzü kız olan bir erkek... Çünkü bu, bir kızı tanımak gibi bir şey değil. Bir erkek annesini, ablasını tanır. Sonra bir kızı tanır, sonra ötekini... Ama hepsini tanıyamaz. Eğer tanıyorsa fena çapkındır. Böylelerine güven olmaz. Hem Ekrem kızları tanıyor diye beni başka kızlarla karıştırıyor olabilir. Neden evine getirdi ki zaten?! Hem sabah da, kızlarla aram iyidir falan demişti. Beni de o arasının iyi olduğu kızlardan biri sanmıştır belki de, neden olmasın? Şaka yollu da olsa, uyku ilacı falan dedi. Klasik Nuri Alço tekniği... Belki sandığım, düşündüğüm gibi biri değildir Ekrem. Ama siz de akıllı bir kızsanız, aklınızı mutlaka her olasılığa yorarsınız. Ve kimseye güvenmemeniz gerektiğini bilirsiniz. Ben erkeklere düşman değilim. Ama erkeklerin kadınlar için kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünmüyor da değilim. Onlar, kadınları elde etmek isteyen çapkınlar olabilirler. Aklı başında, kendi halinde, kızlarla mesafeli olmayı bilen birileri de olabilirler. Ama bunun ortası yoktur. Erkekler bu iki gruptan birine eğilimlidirler. Ekrem hangisiydi acaba? Çapkın mıydı? Evet, bence öyleydi. Büyük bir yanılgı daha... Ekreme bu yüzden mi tavır yaptım? Beni yanılttığı için mi? Kabul ediyorum, biraz da kıskandım.
Ekrem Sevilin kalbini kırdığım günün bir ertesi günündeyim. Sabah gazetemi açıyorum. Sete gideceğim. Gitmeden önce güzel bir kahvaltı yapmak istiyorum. Gazeteyi incelerken bir manşet ilişiyor gözüme. Bu benim arabam, yakından bakıyorum. İçinde ben varım. Ve... Ve Sevil! Sarmaş dolaş halimiz. Olamaz, kim çekmiş olabilir bu fotoğrafı?
Sevil Bugün erken kalktım ki, rahat bir kahvaltı yapayım. Kendime enfes bir kahvaltı hazırlayıp sandalyeme kuruldum. Bir anda kapı sesiyle irkildim. Kimdi bu alacaklı gibi kapıyı çalan? Kapı deliğinden baktım; Güney! Burnundan soluyordu. Açmak hiç içimden gelmiyordu. Ama eninde sonunda açacaktım ve onu bekletmemin anlamı kalmayacaktı. Kapıyı açtım. Güney: Sevill! Ben: Hoş geldin. Güney: Hiç hoş gelmedim! Kapıyı güm diye vurdu. Yüreğim hopladı resmen. Güney üzerime yürüdü. Ben: Napıyorsun? Güney: Sen napıyorsun asıl? Bana bir açıklama yap! Ben: Neden bahsettiğini anlamıyorum. Güney: Ben anlatıyım o zaman! Elindeki gazeteyi elleriyle tutup açtı. Nerdeyse gözüme sokacaktı. Güney: Bu ne?! Fotoğrafa baktım. Ekrem ve benim arabadaki görüntülerim. İyi de k,m çekmişti bu fotoğrafı? Gözlerimi manşet yazısına çevirdim: "Havada Aşk Kokusu Var!" Bu gazetecilere söylenecek söz kalmamıştır! Şimdi ne yapacaktım ben? Güneye çevirdim bakışlarımı. Nasıl korkunç bakıyordu bana! İşte şimdi bir açıklama yapmam gerekiyordu. Ama Güney beni korkutuyordu. Telefonum çaldı. Tam elime alacaktım ki, Güney benden önce davrandı. Güney: (Bağırarak ve gözlerinden ateşler saçarak) "Ekrem!" Yani sevgilin... Bu ne Sevil, bu ne rezillik?! Bana açıkla Sevil! Bana açıkla! "Bana açıkla!" Asıl biri bana açıklasın!
BeRFe
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 218
Rep gücü : 218
Kayıt tarihi : 31/08/10
Nerden : Nerden eserse ordan =)
Kişisel İleti : Aman maşallah maşallaaahh :D
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: SEVDA SİNEMALARDA "12.BÖLÜM/SAYFA 64" Çarş. Ekim 27, 2010 1:36 am
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: SEVDA SİNEMALARDA "12.BÖLÜM/SAYFA 64" 
