çok güzel olumşyb'yi bekliyoruzz

bugün yazabilirsem biraz kısa yazacağım çünkü kurtlar vadisi var:((

tmm bekliyoruz yazarsann

ee yb yok

yb yb yb

iyi okumalar
Size uzun bir bölüm yazdım

Yemek vakti geldiğinde Ümit eve doğru yürüdü.Son birkaç aydır hep bunu yapıyordu.Her şey fazlasıyla tanıdıktı.Ancak bu haftadan sonra bunlara veda edecekti.Bir daha türkü’nün gülümsemesini ve her yerdeki izni de göremeyecekti.
Ümit mutfağa girdiğin de Türkü fırının başındaydı.Onun geldiğini hissedince dönüp gülümsedi.Ümit birden nefesinin kesildiğini hissetti ve onun gülümsemesini görmeyi dört gözle beklediğini fark etti.Bir erkek günün sonunda böyle bir kadın tarafından karşılanmaya ne kadar da rahat alışabilirdi.
Hayır,herhangi bir adam alışabilirdi ama kendisi değil.
Başını hafif eğip Türkü’ye selam verdikten sonra üç kişilik hazırlanmış masaya oturdu.Türkü de karşısına geçip oturdu.
T=“Ümit son birkaç aydır bana çok yardımcı oldun.Sana daha fazla kalman konusunda yanlış yaptığımı biliyorum.Sadece yardımların için teşekkür etmek istiyorum.”
Bu kadar iyi ve nazik olmak zorunda mıydı?
Ü=“Rica ederim.Ben buralardayken yapmanı istediğim bir şey varsa söylemen yeter.”
İster istemez bakışları buluştu.Ümit ona bakar içinin yoğun bir arzuyla dolmasına engel olamadı.Aynı arzuyu onun gözlerinde de fark etmişti.Allah’tan tam o sırada Neşet içeriye girdi.
N=“Hımm,yine muhteşem bir yemek hazırlamışsın,Türkü.”
T=“Teşekkür ederim,Neşet.Görüyorsun ne kadar iş yapıyoruz.Sağlıklı beslenmek zorundayız.”
“Paramızı alıyoruz,”diye karşılık verdi Neşet.“Üstelik sen herkesten fazla çalışıyorsun.Giysilerimi bile hiç görevin olmamasına karşın sen yıkıyorsun.”
T=Çünkü ağır bir hastalık geçirdin ve bu tür işlerle uğraşmaman gerekiyor.”
N=Yıllarca babanın yanında çalıştım Türkü.Sana hiç de adil davranmadığını bilecek kadar…”
Neşet’in sözleri üzerine Türkü,yüzünün kızarmasına engel olamadı.
T=“Babamın sağlığı iyi değildi ve…”
N=“Onun için mazeret aramaya çalışma.Annenin terk edip gitmesinin acısını senden ve kız kardeşinden çıkarmaya çalıştı.”
T=Neşet…lütfen…”
N=“O senin annendi Türkü ve onun gitmesine baban sebep oldu.Tıp ki Melike’nin gitmesine neden olduğu gibi.İki yıldır burayı ayakta tutmaya çalışıyorsun ve o avukat izin vermedikçe elinden fazla bir şey de gelmiyor.Allah’a şükür bitmesine az kaldı.”
Türkü çatalını tabağının yanına bıraktı.Neşet ile tartışmak istemiyordu.Bunun ne yararı olurdu ki?Annesi,babası,kız kardeşi artık yoktu.“Bunları konuşmak istemiyorum,”dedi.Ardından masadan kalktı.“İzin verir misiniz,”diyerek döndü ve mutfaktan çıktı.
Ümit onun ardından gitmemek için kendisini zor tuttu. Fakat gitse bile ne söyleyecekti? Süleyman gibi adamları iyi tanırdı.(Süleyman=Türkü’nün babası)kendi babası da ondan farksızdı.Yaptığı hiçbir şeyi onaylamamış.Ümit de sonunda onun onayını almak için uğraşmaktan vazgeçmişti.
“Bana öyle bakma,”dedi Neşet o sırada.
Ü=“Nasıl bakıyorum?”
N=Sanki az önce bir kelebeğin kanatlarını yolmuşum gibi.Bu kız babasının yıllarca içine yerleştirdiği zehirden kurtulmak zorunda.Suçluluk duygusundan da.Babası onca yıl bir kadının ayıp bir şey olduğunu öğretti.Görmüyor musun,kadın olmaktan korkuyor.Kadın olduğu için suçluluk duyuyor.Babası öleli iki yıl oldu ama hala güvenini kazanamadı.Çok güzel bir kadın ve birinin onun bunu fark etmesini sağlaması gerek.”
Ümit onun daha fazla konuşmasını istemiyordu.“Türkü ayakta kalmaya çalışıyor ve bana göre bunu gayet iyi başarıyor,”dedi.
N=“Buradan gittiğinde vicdan azabı çekmemek için böyle konuşuyorsun.”
Yaşlı adamın sözlerinden etkilenmemesi mümkün değildi ama yine de gitmesi gerekiyordu.



Arkadaşlar dün için yazarım demiştim ama kurtlar vadisi vardı babam evdeydi bilgisayara oturmama izin vermedi.O bakımdan yazamadım.Birde Salı gününe kadar yazamayacağım çünkü tatile gideceğiz ama gelince bol bol yazarım.

biraz senaryoyu önerseniz süper olur:(lütfennn

çok güzeşş

Burda internet var:):)YAŞASINNNN

Süperr olmuş ya bakalım ümit bey gidick mi ?
Yeni bölüm ne zamn gelir ? =)

evtt

yb yarın kesin gelir:)

işte size yb:)

>>İYİ OKUMALAR<<

Yaşlı adamın sözlerinden etkilenmemesi mümkün değildi ama yine de gitmesi gerekiyordu.
Ü=“Sadece sürünün toparlanması için işe alınmıştım.Buna rağmen birkaç ay fazla kaldım.”
N=“Benim yükümü hafiflettiğin için sana çok şey borçluyum.”
Ü=“Sorun değil ama artık İstanbul’da beni bekleyen bir işim var.”
Neşet sesini çıkarmadı.Kalkıp tabağını tezgaha bıraktı.Sonra da tezgaha dayanıp Ümit’e baktı.
Ümit yaşlı adamın söyleyeceklerinin bitmediğini hissetmişti.
Ü=“Pekala,”dedi.“ Kalmam için ısrar mı edeceksin?”
“Hayır.Buna kendin karar vermelisin,”dedi yaşlı adam düşünceli bir ifadeyle.“Benim merak ettiğim şey…neden kaçıyorsun?”

Türkü ağlamanın yararı olmadığını yıllar önce öğrenmişti.Ağlamak sevdiklerini geri getirmemişti.Şimdi yapayalnızdı.Bu zor günleri geçirmek için kendisine destek olabilecek kimsesi yoktu.Sahip olduğu tek şey çiftlik ve onu ayakta tutabilen azmiydi.
Üstünü giydi ve banyoya gidip elini yüzünü yıkadı.Aşağı inip bulaşıkları yıkaması gerekiyordu.
Mutfağa girdiğinde olduğu yerde kalakaldı.Ümit gömleğinin kollarını sıyırmış,bulaşık yıkıyordu.Türkü evde kimsenin olmadığını sanıyordu.Ümit geldiğini hissetmiş dönüp bakmıştı.Bir süre sadece bakıştılar.
“İstersen sen de durula,”dedi Ümit bir süre sonra.
“Bu senin işin değil,”diye itiraz etti Türkü,elinde kurulama beziyle onun yanına yönelirken.
“Sorun değil,”diye karşılık verdi Ümit.“Seni bu tür bir angaryadan kurtarmanın iyi olacağını düşündüm.”
T=“Ama bulaşık yıkamak gibi bir görevin yok.”
Ü=“Niçin olmasın?Sen de ata atlayıp,bir çok erkeğin dayanamayacağı kadar çok çalışıyorsun.”
Türkü gönülsüzde olsa tabakları kurulamaya başladı.
Ümit,Türkü ile karşılaşmadan bulaşıkları yıkayıp kaldırmayı ummuştu ama artık çok geçti.
“Yemekte olanlar için çok üzgünüm,”diye başladı Türkü.
“Neşet’in demek istediği…”
“Bu konulara karışmak bana düşmez,”diye omzunu silkti Ümit;sanki Türkü masayı terk edip odasına gittiğinde onun ardından koşmamak için kendisini güçlükle zapt etmemiş gibi.
Ümit on sekiz ay önce kendi kendine bazı yasaklar koymuştu.Bir kadınla,özelliklede Türkü gibi bir kadınla ilişkiye girmeyecekti.Ayrıca bir yerde uzun süre oyalanmayacaktı.Şimdiden kurallardan birini çiğnemişti.Diğerini de bozmaya hiç niyeti yoktu.Türkü ile ilgili ne kadar az şey bilirse,çekip gitmesi o kadar kolay olurdu.


Biraz kısa oldu ama idare edin

ama hiç yorum gelmiyorrrr:(

ama hiç yorum gelmiyorrrr:(

türküyle sevgili olmıycakları mı?
dewam çok güzell ilk oyrum benden

ilerki bölümlerde sevgili olurlar belki:D

Süper olmuşşş...

süperr devamm

yarın yazarımm:)(Çünkü bugün elde var hayat var)

Süper olmuş
Ama yaa ümitt gitmee bırakma türküyü
Devammm >>>

dewammm

>>İYİ OKUMALAR<<

T=“Yine de yemeğin berbat olması seni rahatsız etmiştir diye düşündüm de…”
Ü=“Neşet ile ikiniz aile gibisiniz.Seni ne kadar sevdiğini anlamak zor değil.Sanırım senin çiftliği tek başına yönetiyor olman onu kaygılandırıyor.Haksızda sayılmaz.”
T=“Şu ana kadar başarabildim.”
Ü=“Sana yardım edecek başka bir,bir akraban falan yok mu?”
Türkü başını yok anlamında salladı.“Babamın herhangi bir akrabası yok.”
Ü=“O zaman sana yardım etmesi için güvenilir ve çalışkan birini bulmak zorundayız.”
“Ona ödeyecek param yok,”diye içini çekti Türkü.“Babamın bir kenarda fazla parası yok.Şuana kadar başarabildim ama bundan sonrası için fazladan ücret ödeyecek durumda değilim.”
Ümit aile avukatı Kaan’ın Türkü’nün babasından kalan parayı kontrol ettiğini biliyordu.Buna için için kızmıyor da değildi.
Kaan komşu çiftliğin sahibiydi ve Türkü’ye ihtiyacı olan parayı vermekte nedense anlamsız bir direnç gösteriyordu.
Bu işe karışma Ümit,diye kendi kendine söylendi.Hafta sonu çekip gideceksin.“Belki de parayı elde etmenin başka yolu vardır,”dedi yine de.“Arazine avcıların girmesine izin verirsen ,binlerce dolar kazanabilirsin.”
Türkü bir süre düşündükten sonra,“Babam çiftliğin yönetimi konusunda benimle konuşmazdı,”dedi.“Üstelik çiftliğin yönetimi ile ilgili henüz yetkim de yok,Biliyorsun kısa süre sonra yetki bana geçecek.Son iki yıldır işleri öğrenmek için çok mücadele ettim.Kaan sürekli çiftliği satmamın en doğru yol olduğunu söyleyip duruyor.”
Ümit kaşlarını çattı.“Neden peki?”
T=“Yapamayacağımı düşünüyor.”
Ü=“İki yıldır gayet iyi yaptığını görmüyor mu?”
Ümit’in bu sözleri üzeri Türkü’nün yüzüne bir gülümseme yerleşti.Ümit göğsünde bir sızı hissetti.O kadar çarpıcı bir güzelliği vardı ki.Fakat farkında bile değildi.
“Biliyor musun ,”diye devam etti Türkü.“Babamın çalışma odasında bir mektup buldum.Bir şirket arazinin bir bölümünü kiralamak istemiş.İşin olmadığı bir ara bir göz atmak ister misin?”
Ümit ellerini kuruladı.“Sanırım,şimdi bakabilirim,”dedi.


Arkadaşlar beğenmeniz dileğiyle

Çokk güzel olmuş =)
Bi türlü vazgeçmiyo ümitte ne inat varmış ya :D
Devammm >>>

artık açolsınlar birbirlerini
çok güzel olmuş
dewamm