~ 17. Bölüm ~

Ümit biraz afallamış gibi yüzüme bakıyor. Ben dışarı çıkmak için hamle yapıyorum ancak her zaman ki gibi yine ''Mat'' oluyorum.! Melike'nin işi olduğu her halinden belli oluyor. Hemen telefona sarılıyorum.! Arıyorum, hep aynı ses.. ''Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.'' Sinirle elimdeki telefonu yere fırlatıyorum. Yaşadıklarına bir türlü anlam veremeyen Ümit, gıcık gıcık gülümsemesiyle bana doğru geliyor, bense tuvaletin köşesinde oturmuş çaresizliğimle dalga geçiyorum.

Türkü:Allah kahretsin ya yaklaşma bana.!
Ümit:Yemeyeceğim seni korkma. (:
Türkü:Aynı zamanda hem bu kadar sinir hemde bu kadar öküz olmayı nasıl becerebiliyorsun acaba.?
Ümit:Sende hem bu kadar çekici hemde bu kadar güzel olmayı nasıl becerebiliyorsun, anlamıyorum.
Türkü:Kes sesini, Ümit bak, eğer biraz daha yaklaşırsan bana çok fena olur.!

Kaçacak hiç bir yeri kalmamış, yağmurun ortasında sırılsıklam olmuş yavru köpek gibiyim.. Ağlamıyorum çünkü ondan korktuğumu düşünmesini istemiyorum. O ise her bir adımda ruhuma değiyor sanki.. Biraz daha yaklaşıyor ve yanıma oturuyor. Bense o oturur oturmaz yerimden fırlıyorum. Kapının oraya koşuyorum.. Nihayet ki temizlikçi bayan geliyor ve beni çıkartacağını söylüyor. Ancak Ümit bu durumdan pek memnun olmamış gibi yüzüme bakıyor.

Türkü:Kadın anahtarı çabuk getirse de bir an önce kurtulsam senden.!
Ümit:Sen hani benden çok nefret ettiğini söylüyorsun ya.
Türkü:Evet, senden tüm kalbimle nefret ediyorum.!

Elini yavaşça dudaklarıma bastırıyor ve ağzından şu cümleler dökülüyor: ''Şşş, çarpılacaksın.. Sen bana bayılıyorsun..'' Benim ona cevap vermeme fırsat kalmadan kapı açılıyor, o dışarı çıkıyor.. Ben de çantamı alıp aynı hızla evimin yolunu tutuyorum ve Melike'nin gelmesini bekliyorum.. Ben sofrayı kurarken Melike kapıyı açıyor. Yüzünde biraz kırgın biraz da mahsunluk var..

Türkü:Hadi, git elini yıka, sofra hazır.
Melike:Sen bana çok mu kızdın.?
Türkü:Bunu daha sonra konuşacağız, yemeği mahvetmeyelim çünkü çok açım.
Melike:Peki.

- 2 Saat Sonra -

Melike:Vayy be, çocuk sana lafı koymuş gitmiş.
Türkü:Melikee.! Odun kafalı nolacak.
Melike:Kızım sen ciddi ciddi seviyorsun bu çocuğu.!
Türkü:Hadi ordan, portakal, orda kal.! Şeytan sevsin onu ki seviyordur zaten.
Melike:Aman bee senle de iki çift laf edilmiyor.! Ben yatıyorum.
Türkü:Git zıbar, üstünü de iyi ört, sonra k*çım başım ağrıyor diye gezme ortalıklarda, kırarım bir taraflarını.!
Melike:Aa ben sana şeyi sormayı unuttum, yaa Özgün'le ilişkimiz monotonlaşmasın istiyorum.
Türkü:Merak etme, o konuyla ben bizzat ilgileneceğim. Kapında köpek olacak bak görürsün.
Melike:Yaşasın. (:

...

- Özgün & Ümit -

Özgün:Oğlum bu kız sana hiç pas vermiyor ki. Bence boşuna uğraşıyoruz.
Ümit:Hadi yaa, öyle mi dersin. ):
Özgün:Kardeşim noluyor sana, eski kötülüklerini bıraktın sanki.
Ümit:Aman hakarete gel. (: Eee, sizin Melike'yle nasıl gidiyor.?
Özgün:Bilmem, iyi gibi işte.
Ümit:Ne demek bilmem, iyi gibi işte.
Özgün:Abi biz senin yüzünden kavga ettikten sonra, eskisi gibi olamadık, ikimizde de bir çekingenlik var sanki.
Ümit:Hmm. O konuyla ben bizzat ilgileneceğim kardeşim. Ama önce gidip uyumam lazım, güç topluyum değil mi.?
Özgün:Tabi tabi git. (: Yaşasın. (:

...

Merhaba ben Türkü;
Bu köşede sizinle sık sık karşılacağız, evet tahmin ettiğiniz gibi işe yeni başladım ve bu da ilk köşe yazım.
Bugünki konumuz masallar..
Masallar hep mutlu sonla mı biter.?
Hep iyiler mi kazanır veya başka bir deyişle hep kötüler mi kaybeder.?
Neden bunlar hep mitolojiyle sınırlıdır.?
Neden seçimlerimizi sınırlarız, İsteklerimizi hep bir basamak yukarı taşırız.?
Tanıdığım biri var;
İki lafından biri sadakat, dürüstlük, güven..
Halbuki daha geçenlerde onu pavyonda başka bir kadının kucağında gördüm..
Daha geçen gece kalbi kırık bir kumral güzeliyle bir vampire dönüştü.!
Sabah ise baş ağrısı ve pişmanlıkla uyandı. Ve bir seçim yaptı.
Ona sadakatla yaklaşan ilişkinin öbür tarafına bunu asla söylemeyecekti.!
Hepimiz seçimler yaparız..
Ancak;
Aklımız hep seçemediğimizde kalır,
Çünkü seçemediğimiz kısmı sonsuza kadar kaybetmişizdir..

~ 17. Bölüm Sonu ~