(Bölüme başlamadan önce küçük bir bilgi vereyim. Mina ve Meriç, Sevil'in amcasının çocukları. Onların annesi de onlar daha çok küçükken ölmüş. Ya da onlar öyle sanıyor herneyse işte. İki aile beraber aynı evde yaşıyorlar. Sevil ikisinide çok seviyor.)
keyifli okumalar!
3. BÖLÜM
Aşk nedir biliyor musun? Bir kız için dünyadaki bütün kızlardan vazgeçmek ve bundan zerre kadar pişman olmamak.
"Evime hoşgeldin!" Yüzüne yerleştirdiği aptal gülümsemeyle evi inceliyordu Ekrem. Bir yandanda kadının ne kadar mütevazi olduğunu düşünüyordu. Buraya ev demek haksızlıktı. "Sanırım dilin sürçtü. Sarayıma hoşgeldin demeliydin!" Kadın Ekrem'in gözlerine baktıkça kendini bulutlarda hissediyordu. Aylardır bu adamı kesiyordu ama bir türlü onunla tanışacak özgüveni kendine aşılayamadığı için her seferinde evine boş dönüyordu. Kısmet bugüneymiş! "Aile yadigarı. Aslında fazlasıyla büyük ama -" Ekrem kadının sözünü kesip devam etti. "Ama hatıralar." "Evet aynen öyle. Manevi değeri çok büyük satmaya yüreğim el vermiyor." "Satma zaten. Böyle güzel bir yeri satıp ne yapacaksın ki?" "Amaan her neyse burda tüm gece evimi konuşacak değiliz ya. Ben gidip üstüme rahat bir şeyler giyeyim. Sen keyfine bak!" Ekrem kafasıyla onayladıktan sonra fazlasıyla rahat olduğu her halinden belli olan beyaz deri koltuğa yayıldı. Burada ne yaptığına bir anlam veremiyordu. O bugün evlilik yolunda ilk adımını atmıştı ve ilk adımda kendini tanımadığı başka bir kadının kollarına atmaya gelmişti. Olacak iş değildi. Ekrem bu kadar aşağılık olamazdı. Artık sorumlulukları vardı. Evlenecekti. Çocukları olacaktı. Belki dünyanın en mutlu adamı olacaktı. Hayır, hayır bunu yapamazdı. Sevil'e ihanet edemezdi. Onu üzemezdi. Sevil böyle bir şey yapsa... Düşüncesi bile Ekrem'in kasılmasına neden olmuştu. Kararını vermişti. Bundan sonra gece hayatı yok. Kadınlar yok. Artık eşine sadık bir Ekrem var! Verdiği kararla rahatlamış, omzundan kocaman bir ağırlık kalkmış, hafiflemişti. Az önce yayıldığı koltuktan kalkarak kadının gelmesini bekledi. En azından bir açıklamayı hak ediyor diye düşünüyordu. Merdivenlerden inerken Ekrem'i kapının önünde görünce boğazına kocaman bir yumru yerleşti. Bu kadar çabuk mu bıkmıştı kendisinden? Ya da bilmeden bir şey mi yapmıştı? Bunların cevabını ancak ondan öğrenebilirdi. "Ne oldu sarayımdan korktun mu?" Bunu gülerek söylemişti ama ruh hali karmakarışıktı şu anda. "Ben...Yapamam." Evet. Söylemişti. Şimdi kadının ne tepki vereceğini bekliyordu. Belki aşağılayacak, belki sadece 'git!' diyecek, belki de tokadı yapıştıracaktı. "Neden? Ben yukardayken bir şey mi oldu? Buraya gelirken gayet istekliydin." Bağırıyordu. Gururu kırılmıştı. Evine kadar gelmişler, bir anda istemiyorum diye karşısına geçip yapamam diyordu. En azından bir açıklama bekliyordu. "Bak ben ona ihanet edemem anlıyor musun? Edemem! Bu kadar aşağılık olamam ben." Ekrem de bağırmıştı. Kadının verdiği tepkiler onu şaşırtıyordu. Tamam bir şeyler yapacağını tahmin ediyordu ama bu kadarınıda beklemiyordu. Sonuçta ne kadar basit bir kadın olduğunu daha bardayken kanıtlamıştı. Biraz gururu kırılır, yol verir diye düşünmüştü. Ama yanıldığını daha yeni anlıyordu... "Kime ihanet edemezsin? Sevgilin mi var?" Adamın sevgilisi vardı ve onunla evine kadar gelmişti. Zaten aşağılık bir herifti o. Ya da çok büyük bir sınavdan geçiyordu. Doğru bir çıkış yolu arıyordu belli ki. Bir anda o kadının yerinde olmak istedi. Sevgilisi olmak istedi... Böyle sadık bir adamı hak etmek için ne yapması gerektiğini bilmiyordu... "Ben...Evleniyorum!" Nee? Demek iş gerçekten ciddiydi. Böyle bir adamın bu yaşlarda evleneceğini duysa güler, kocaman bir şaka olduğunu düşünürdü. Ama adamın gözlerinden yalan söylemediğini anlıyordu. Hatta gözlerinde o şanslı kişiye duyduğu sevgi, hissettiği aşkta belli oluyordu. Fazla uzatmaya gerek yoktu. Adam gerçekten aşıktı evleneceği kişiye. Gözyaşları gözlerine hücum ederken onları dışarıya akıtmamak için büyük bir çaba sarfediyordu. Daha fazla küçük düşmemeliydi! "Çok şanslı olmalı evleneceğin kişi? Ve seni bu derece kendine aşık ettiği için fazlasıyla güzel... Bugün ona ne kadar bağlı olduğunu kanıtladın. Senin için büyük bir sınavmışım demek ki. Başardın şampiyon. Onu sakın üzecek bir şey yapma. Çünkü ondan çok sen üzülürsün bunu sakın unutma!" Kadından duyduklarıyla şok olmuştu Ekrem. Bugün kalp krizinden ölmezse başka bir zaman kesinlikle ölmezdi. "O kadar güzel ki ilk gördüğüm anda beni kendisine bağlamayı başardı. Gözüm ondan başkasını görmez, aklım ondan başka kimseyle meşgul olmaz oldu. Hayatıma girdiği andan beri sağlıklı düşünemez oldum. Seninle buraya gelmemeliydim. Üzgünüm. Özür dilerim." *** Eve girdiğinde saat gece bire geliyordu. Herkes uyumuştu. Sessizce odasına girip üstünü değiştirmeye başladı. Şu rahatsız takım elbiseden bir an önce kurtulmalıydı! Hatta ılık bir duş alıp rahatlamalıydı. Bir gün boyunca yaşadıkları onu fazlasıyla yormuştu... Fıskiyeden dökülen su damlacıkları önce saçlarının arasına düşüyor, daha sonra da saçlarından vücuduna doğru akıyordu. Teninde hissettiği her su taneciği ona Sevil'i hatırlatıyordu. Sevil de su kadar güzel, rahatlatıcı ve huzur vericiydi... Ve daha şimdiden özlemişti. Sağlam bir plan yapıp onu görmeliydi. Hemde hemen. Hemde yarın... *** "Günaydın Sultanım!" Annesinin arkasına sinsine yaklaşıp pamuk yanaklarından bir öpücük çaldı. "Ayy! Aklım çıktı oğlum." "Oyy oyy oyy benim sultanım oğlundan da korkarmış. Özür dilerim Sultanım." Hüsna Hanım oğlundan böyle sevgi gösterileri görmeye alışıktı. Ama sadece işi düştüğü zamanlarda görürdü bu yoğun ilgiyi. Merakla oğlunun ağzındaki baklayı çıkarmasını beklerken ne isteyeceğini de düşünmeden edemiyordu. "Ne isteyeceksin iste işim var oğlum?" "Aşk olsun anne! Ben sadece işim düştüğünde mi böyle davranıyorum?" Ekrem küçük çocuklar gibi dudaklarını büzüp kollarını da göğsünde birleştirerek annesine bakıyordu. Şu an da ne kadar yakışıklı gözüktüğünün farkında bile değildi... Hüsna Hanım oğlunun bu haline hayatta dayanamazdı. Dudaklarını büzüp, kollarını kavuşturunca içindeki bir yerlerin pır pır ettiğini hissederdi. Her anne gibi o da oğlunu çok seviyordu. Çocuklarının üzülmemek için bu yaşlarına kadar üzerlerine titremiş, Ekrem'i biraz şımartmıştı. "Şöyle bakma bana Ekrem. " Annesinin konuşmaya başlamasıyla eski haline dönmüştü. Artık konuyu açmanın vakti gelmişti. Bir tek annesi yardımcı olurdu ona bu konuda... "Anne!" "Oğlum!" "Şey bu akşam yemeğe Sevil'leri çağırsak?" Oğlunun Sevil'e nasıl baktığını dün kendi gözleriyle şahit olmuştu. O kızın oğlu için doğru bir seçim olacağına zaten inanıyordu ama Ekrem'in bu denli etkileneceğini tahmin edememişti. Zaten Ekrem kızı beğenmeseydi bu evliliğe bir şekilde mani olacaktı. Ama şimdi buna gerek kalmadığının farkına bir kez daha varmıştı. O kız oğluşunu ilk dakikalardan etkilemeyi başarmıştı... *** "Mina beni deli etmesene öyle bir şey yok diyorum sana." "Yalan söyleme kuzen. Dün Ekrem'e nasıl baktığını kendi gözlerimle gördüm." "Hadi ya! Nasıl bakıyormuşum?" Mina gözlerini şaşı yaparak Sevil'i gıdıklamaya başladı. Sevil'i güldürmeyi seviyordu. Onun mutlu olduğunu bilmek kendini mutlu ediyordu. "Ya...Tamam...Kes şunu!" Gülmekten konuşamıyordu bile Sevil. "Sen itiraf edene kadar kesmeyeceğim. Alt tarafı 'Evet, Ekrem'den etkilendim!' diyeceksin. Neden bu kadar kasılıyorsun anlamıyorum." "Tamam... Gıdıklama sana her şeyi anlatacağım." Mina, Sevil'i gıdıklamayı kesip tüm dikkatini ona verdi. Ne anlatacağını merak ediyordu. Sevil uzandığı yataktan doğrularak ağaya kalktı. Az sonra Mina'dan var gücüyle kaçması gerekiyordu çünkü. "Hadi ama. Çatlatmasana beni!" Sevil sağ avucunu Mina'nın suratına uzatıp " Seninle muhattap olmuyorum Mina. Elimle konuş!" dedi. Bunu yaptığına inanamıyordu ama kuzeniyle çocukça eğlenmek onu son derece mutlu ediyordu. "Ya demek elinle konuşmalıyım öyle mi Sevil Hanım. Ben şimdi gösteririm sana!" Sevil önce Mina arkada koşmaya başladılar. Hem koşuyorlar hem de kahkalarla gülüyorlardı. Arkasını dönmüş Mina'ya nanik yaptıktan sonra tekrar koşmaya başlamak için önüne döndü Sevil. Ahh keşke dönmez olsaydı! "Ahh kafam acıdı!" Mina Sevil'in bu halini görünce gözünden yaş gelircesine gülmeye başladı. Şapşal kuzenini her şeyden çok seviyordu... "Oof Meriç insan bir önüne bakar değil mi? Kafamı kırdım senin sayende." Yüzünü acıyla buruşturmuş aynı zaman kafasını ovalıyordu. Canı gerçekten acımıştı... "Önüne bakmayan sendin. Hem suçlu, hem güçlü kıza bak ya!" dedikten sonra Meriç de gülmeye başladı. İki kardeş katıla katıla gülerken Sevil sinirden köpürüyordu... "Gülmesenize ya!" Bu söylediklerinin bir işe yaramayacağını anlayınca o da gülmeye başladı. Üçününde kahkahaları birbirine karışmış çok büyük bir gürültü meydana gelmişti. "Oo bakıyorum pek bir neşelisiniz gençler!" Aşağıda televizyon seyrederken yukardan gelen kahkahaları duymuş soluğu kızının ve yeğenlerinin yanında almıştı Hüseyin Bey. "Ay amca! Ne kadar şapşal bir kızın var senin ya!" Mina konuşurken hala gülüyordu. "Aaa benim kızım şapşal değil bir kere." Gülüşmelere Hüseyin Bey'de katılmıştı. Dışardan bakınca imrenilecek bir aileye sahiptiler. Gerçi içerden bakınca da öyleydi... "Canım babam! Beni yalnız buldu ikisi bana saldırmaya başladılar.İyi ki geldin!" "Ooo kuzen sen yalnız değilsin ki... Bak baban var, ben varım, Meriç var, daha sonra Ekrem var." Mina'dan duyduklarıyla tüm gülüşü bir anda solmuştu Sevil'in. Bu konuşmada Ekrem'in adının ne işi vardı? "Minaaa!" Kuzeninin bembeyaz olmuş yüzünü görünce olaya müdahale etmek istedi Meriç. Kardeşinin şu patavatsız hallerinden nefret ediyordu. Bazen düşünmeden konuşuyor, sonra üzülüyorum. "Ben...Şey-" Diyecek bir şey bulamıyordu Mina. Kırdığı potun farkına daha yeni yeni varmıştı. Keşke dilini eşek arısı soksaydı da söylemeseydi! "Mina haklı. Hem benim söylemem gereken şeyler var." Hüseyin Bey konunun gidişatını beğenip aklında olan şeyleri söylemek için büyük bir fırsat yakalamıştı. Bu durumu en ince ayrıntısına kadar değerlendirmeliydi... "Bu akşam Can Beyler bizi yemeğe çağırdılar. Hepimiz davetliyiz." "Neee?"
---3. Bölüm Sonu---
Şöyle bir baktımda yardırmışım hee Bu bölümede kısa derseniz valla atarım kendimi Bu zamana kadar yazdığım bölümlerden en çok hoşuma giden bu oldu. Umarım sizlerde beğenir yorumlarınızı eksik etmezsiniz! Haa birde söylemeyi unutmadan söyleyeyim. Bundan sonra bu kadar sık bölüm ekleyemeyeceğim. Dersanem başlıyor ve sabahtan akşama kadar neredeyse hep orda olacağım.
aylin esin
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 671
Rep gücü : 696
Kayıt tarihi : 21/12/10
Nerden : bilmesen de olur
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: Kardan Adam Güneşe Aşık (12. Bölüm - Sayfa 61) Ptsi Tem. 11, 2011 6:06 am
Tatlımm yeni bölüm eklemiş o kadar sevindim ki anlatamam
Ah tahminim doğru çıktı evine gidecek ama sevile ihanet etmeyecek demiştim canım senaristim kırmamış beni yazmış
Bölüme gelince bu zamana kadar okuduğum en güzel bölümdü gitgide kendini geliştiririyorsun senaristim
Vallahi yağdırmışsın uzun olmuş çok teşekkür ederim sana bizi kırmadın uzun bir bölüm yazdın tatlım
Ben bu kuzenleri çok sevdim mina hariç tabi o patavatsız biraz şaka şaka onuda sevdim (: Son kısmı ayrı bir beğendim canım çok komik olmuş gerçekten
Aferin ekrem hep böyle ol sakın ihanet etme sevile (:
Ve her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bölümünde sonuna geldim aslında bitmesin isterdim ama kural bu her güzel şeyin sonu vardır
Bu güzel bölüm için eline emeğine sağlık canısı
Sizin dersane biraz erken başlamış sanırım ama seni çok iyi anlıyorum dersane çok yorucu oluyor gerçekten olsun sık eklemesende ben beklerim yeter ki sen yaz meleğim " longdesc="62" />
ilham perilerimi getirmesem olmazdı (:
öpmeden olmaz dimi ama seviliyosun şeker (:
sıcakbuz
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 2607
Rep gücü : 1929
Kayıt tarihi : 02/09/10
Nerden : Çanakkale
Kişisel İleti : kuskunç :D
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: Kardan Adam Güneşe Aşık (12. Bölüm - Sayfa 61) Ptsi Tem. 11, 2011 6:34 am
Tatlımm yeni bölüm eklemiş o kadar sevindim ki anlatamam
Ah tahminim doğru çıktı evine gidecek ama sevile ihanet etmeyecek demiştim canım senaristim kırmamış beni yazmış
Bölüme gelince bu zamana kadar okuduğum en güzel bölümdü gitgide kendini geliştiririyorsun senaristim
Vallahi yağdırmışsın uzun olmuş çok teşekkür ederim sana bizi kırmadın uzun bir bölüm yazdın tatlım
Ben bu kuzenleri çok sevdim mina hariç tabi o patavatsız biraz şaka şaka onuda sevdim (: Son kısmı ayrı bir beğendim canım çok komik olmuş gerçekten
Aferin ekrem hep böyle ol sakın ihanet etme sevile (:
Ve her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bölümünde sonuna geldim aslında bitmesin isterdim ama kural bu her güzel şeyin sonu vardır
Bu güzel bölüm için eline emeğine sağlık canısı
Sizin dersane biraz erken başlamış sanırım ama seni çok iyi anlıyorum dersane çok yorucu oluyor gerçekten olsun sık eklemesende ben beklerim yeter ki sen yaz meleğim " longdesc="62" />
ilham perilerimi getirmesem olmazdı (:
öpmeden olmaz dimi ama seviliyosun şeker (:
Senin ilk bölümünü görsem bende çok sevineceğim Evet kıramadım seni bende böyle yapayım dedim Ama her şey daha yeni başlıyoor Yerin kulağı, dedikoducuların uydurma yeteneği vardır demişler. (ya da berra öyle demiş) Bu defa yırtamayacak Ekrem
Sanırım öyle oluyor. Bu bölümü bende çok beğendim. Belkide ilham perileri işe yarıyordur?
Mina ile Sevil'in konuşmalarını yazarken bende çok büyük keyif aldım. Mina biraz patavatsız falan ama çok iyidir iki kardeş
Ayrıca küçük bir tüyo vereyim. Mina'yı çok büyük süprizler bekliyor.
Ahh teşekkür ederim.
Bizim dersane biraz mal. İnsanlar tatil yapacak ben sürüneceğim. Mağdurum, mağadurumda mağdurum Ama sadece 2 hafta sonra tekrar rahatım
Evet evet ilham perileri olmadan olmaz. Teşekkür ederim tatlıım
Ve evet olmazsa olmazımız öpücük. Bence seni öpüyorum balım Sende seviliyorsun
mary-jane3
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 595
Rep gücü : 267
Kayıt tarihi : 05/07/11
Nerden : Ankara
Kişisel İleti : iriadamım aylavyu *
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: Kardan Adam Güneşe Aşık (12. Bölüm - Sayfa 61) Ptsi Tem. 11, 2011 6:52 am
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: Kardan Adam Güneşe Aşık (12. Bölüm - Sayfa 61) 
şaka şaka onuda sevdim (: 
Bu güzel bölüm için eline emeğine sağlık canısı 
ama seni çok iyi anlıyorum dersane çok yorucu oluyor gerçekten olsun sık eklemesende ben beklerim yeter ki sen yaz meleğim 
" longdesc="62" /> 
seviliyosun şeker (:
şaka şaka onuda sevdim (: 
ama seni çok iyi anlıyorum dersane çok yorucu oluyor gerçekten olsun sık eklemesende ben beklerim yeter ki sen yaz meleğim 
seviliyosun şeker (:
