Bencede çok güzel olmuş kendimi kitap okuyor gibi hissettim..(yaşlı kadın) Ama yanlış anlama güzel olmuş demek istiyorum..Yb bekliyorum devam.

Yorumlar için teşekkürler (:

Yeni bölümü daha yazmadım o yüzden kesin bir tarih vermem imkansız. Ama büyük ihtimal Pazartesi ekleyebilirim.

Kitap tadında yazmak daha eğlenceli oluyor bence. Betimleme yapınca okuyucunun aklında canlanıyor mekan. Buda dikkat çekiyor. Yani en azından ben öyle düşünüyorum

pazartesiye kadar cok gec olur bu taraftar sabirsizdir

eskiAcik demiş ki:

pazartesiye kadar cok gec olur bu taraftar sabirsizdir

İlham perilerimi yakalayabilirsem daha erken paylaşabilirim. Her şey perilerime bağlı

cnm çok güzel olmuş ilham perileri hemen gelir umarım bizi çatlatmadan

senaryonu yeni okudum çok güzel olmuş çok beğendim ekrem gerçekten çok şanslı

ada demiş ki:

senaryonu yeni okudum çok güzel olmuş çok beğendim ekrem gerçekten çok şanslı

OooOoo hemde ne şans
Teşekkürler (:

goktug demiş ki:

cnm çok güzel olmuş ilham perileri hemen gelir umarım bizi çatlatmadan

Teşekkürler tatlım (:
Umarım gelirler

ayben-26 demiş ki:

Çook güzel olmuş ya.
Yeni bölümü bekliyorum[z]

Teşekkürler

ne zmn yeni bölüm

EkremŞanti_SefiL demiş ki:

Harika harika ve harikaa !! Ben yeni okuyucuyum...
Gerçi daha yeni kayıt oldugn berecemeyeceğini sanmıstım tatlım
Sen tecrubeli gibi süper ötesi yazmışşın yaa =))
Tebrikler ttlm devamını dilerimm !!

Hoşgeldin (:
Niye yeni kayıt olanlar bu işi beceremiyor mu?
Fikirlerinde yanıldığın için sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ama yorum için teşekkürler

EkremŞanti_SefiL demiş ki:

Senin sayende yanıldım ttlm =)
Ne bileyim ben ummuyordumm..
Ama artk bndan böyLe okuyacağım =))
İlkimsin Tatlım ♥

Sevinmeliyim o zaman (:
Oku oku

spr harika dvm

yb ne zmn

Keyifli okumalar!

　
2. BÖLÜM

"Hayatınıza biri girdiğinde, bir parçanız

henüz hazır değilsin derken, diğer parçanız, onu sonsuza dek

senin yap der."

"Hoşgeldiniz!" Yüzüne yerleştirdiği sahte gülümsemeyle misafirlerini içeri davet etmişti. Bu işkencenin bir an önce bitmesi için elinden geleni yapacaktı.
"Hoşbulduk Yen-" Abisinden yediği tekmeyle cümlesini tamamlayamamıştı Kerem. Yenge dese ne oluyorduysa sanki? Abisine bu tekmenin acısını fena halde ödetecekti.
Herkes sırayla içeri girerken en sonda kocası olduğunu tahmin ettiği adam duruyordu. Elinde çikolata ve kırmızı güllerle kendisine pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bu durum Sevil'in sinirlerini bozmuştu. Böyle bir durumda nasıl gülebiliyordu merak ediyordu.
"Şey...Merhaba ben E-Ekrem." Kızın karşısına geçicinde kekelemeye başlamıştı genç adam. Daha önce birçok kızla tanışmıştı ama bu alışılmışın dışındaydı. Bu kız gerçekten farklıydı...
Ürkekçe kendine uzatılan eli sıktı Sevil. Aynı zamanda da ağzında bir şeyler gevelemeye başladı.
"Ben-Bende Sevil. Tanıştığıma m-memnun oldum." Memnun olmayıp ne yapacaktı ki sanki?
"Bende." Gerçekten memnun olmuştu Ekrem. Nasıl olmayabilirdi ki? Hayatı boyunca böyle bir güzellik görmemişti. Üstelik bu güzel yakın bir sürede sadece onun olacaktı. Sadece onun...
***
"Efendim gelelim sebebi ziyaretimizin asıl sebebine. Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızınız Sevil'i oğlumuz Ekrem'e istiyoruz." Sevil duyduklarıyla utancından kıpkırmızı olmuştu. Elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu. Ekrem'de Sevil'in bu haline gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Eh ne diyeyim, gençler birbirlerini görmüşler, beğenmiş-" Meriç duyduklarına daha fazla dayanamamış ağzındaki kahveyi etrafa püskürtmüştü. Bunu yaptığına inanamamıştı ama kendini tutamamıştı işte. Amcasından duydukları onu güldürmeyi başarmıştı. Kuzeni o adamı daha önce hiç görmemişti ki. Hangi ara beğensin?
"Meriiiiiiiç!" Babasının kükremesiyle işleri berbat ettiğinin farkına daha yeni vardı Meriç. İşte şimdi yanmıştı.
"Bağırma çocuğa abi. Meriç haklı. Ben olsam bende aynı tepkiyi verirdim." Hüseyin Bey'in ağzından dökülenler tüm salonu tekrar kahkahaya boğmuştu. Bir kişi hariç. Ekrem...
Kendisi için son derece önemli olan bir günde Meriç Bey'in yaptığı iğrençliğe gülemezdi heralde. Üstelik Hüseyin Bey'in sözünü de yarıda kesmişti. Kızı henüz alamamıştı. Vah vah!
"Konuda bölündü. Ben en iyisi toparlayayım. Gençler birbirlerini görmedi, belki beğenmediler ama ikisinin de birbirini mutlu edeceğine eminim. O yüzden verdim gitti."
Babasının sözleri Sevil'i herzaman etkilerdi ama bu konuşma diğerlerinden farklıydı. O kadar güzel söylemişti ki babası 'ikisinin de birbirini mutlu edeceğine eminim' i. Birden inanası gelmişti o sözlere. Hem gördüğü kadarıyla akıllı, uslu bir adamdı Ekrem. Belki gerçekten mutlu olurlardı. Belkide birbirlerine aşık olurlardı...
***
"Nasıl beğendin mi kızı oğlum?"
"Bildiğin kız işte baba. Sıradan." Babasına öyle söylemişti ama tüm hücreleri daha ilk andan beri Sevil için yanıp tutuşuyordu. O'nu düşünürken yüzündeki aptal gülümsemeye de engel olamıyordu üstelik. Buna bir çare bulmalıydı. Hemde hemen...
"Gözlerin hiç öyle demiyor ama hayta herif!" İşte bundan korkuyordu. Gözleri herzaman her şeyi dışa vuruyordu.
"Gözlerim yalan söylüyor demek ki baba!" Konunun gidişatını hiç beğenmemişti Ekrem. Eğer biraz daha aynı babasıyla aynı ortamda kalırsa ağzından bir şeyler kaçıracağından kokuyordu.
"Ben şurda insem? Arkadaşlar beni bekliyor!" Başka zaman olsa engel olurdu Can Bey ama şimdi durum başkaydı. Oğlunun kafa dağıtmaya -gerçekten- ihtiyacı vardı.
"Peki."
***
Misafirleri gittiğinden beri o kusursuz yüz aklından çıkmıyordu bir türlü Sevil'in. Küçücük burun, ince dudaklar, gülünce yanağında beliren çukurlar ve birde mavi gözler...
Hayatı boyunca hep mavi gözlü biriyle evlenmeyi hayal etmişti Sevil. Ama mavi gözlerin yanında daha önemli şeyleri de hayal etmişti. Mesela aşık olduğu biriyle evlenecekti. Onu varlığıyla bile mutlu eden, yanındayken bile özleyeceği biriyle evlenecekti o. Ama şimdi sadece mavi gözlü, tanımadığı biriyle evleniyordu.
***
"Oo kimleri görüyoruz buralarda!" Aras arkadaşının başına gelenlerden haberdar olan tek kişiydi. Ekrem'in haline gerçekten çok üzülüyordu. Kendi ailesi onu böyle bir şeye zorlasa ne pahasına olursa olsun asla izin vermezdi hayatına müdahale etmelerine.
"Sanki beni böyle yerlerde ilk kez görüyormuşsun gibi konuşma lan!" Ekrem'i buralarda ilk kez görmüyordu ama bir daha görebileceğini tahmin etmiyordu. Ne de olsa onun başı artık bağlıydı.
"Kız güzel mi kanka?" Ekrem'in aklı hala Sevil'deydi. Aras'ın ne dediğini duymuyordu bile.
"Oo bu uçmuş. Hoop birader burda mısın?"
"Hıı...Ne?"
"Kız diyorum kanka. Güzel mi diyorum. Ama ben cevabımı aldım. Böyle derinlere daldığına göre kız senin devreleri fena halde sarsmışa benziyor. Yanılıyor muyum?"
"Ben hayatımda onun kadar güzelini görmedim kanka. Bi gözleri var kapkara, çekik çekik. Hele dudaklarını diliyle bir ıslatışı var. Görmen lazım. Ayrıca utanınca daha bir güzel oluyor."
Kendi kaptırmış arkadaşına müstakbel karısını anlatırken yanına gelenin farkına bile varmamıştı Ekrem.
"Beni mi anlatıyorsun yoksa?"Ceyda bara geldiğinden beri Ekrem'i kesiyordu. Kendisini fark etmesi için elinden geleni yapmıştı ama pek başarılı olamamıştı. Daha sonra da şansını yanına giderek denemek istemişti
"Seni tanıdığımı zannetmiyorum." .
"Tanışalım o zaman. Ben Ceyda." Kendine uzatılan eli memnuniyetle sıkmıştı Ekrem. Böyle durumlara alışıktı ne de olsa.
"Ekrem." Fazlasına gerek yoktu. Adını bilmesi yeterliydi.
"Bana gidelim mi Ekrem? Ne dersin?"
"Fena fikir değil. Hadi gidelim o zaman!"
　
---2. Bölüm Sonu---
Pek içime sinen bir bölüm olmadı.
Aceleye getirince saçmalamış olabilirim.
Eğer yazım hatam varsa kusura bakmayın !

çok güzel olmuş çok beğendim ama ekrem gitmiyecek değil mi yani gitmesin

ayrıca belirtmek isterim saçmalamamışsın aksine çok güzel olmuş

çooook güzel olmuş cnm devam(:

ada demiş ki:

ayrıca belirtmek isterim saçmalamamışsın aksine çok güzel olmuş

Teşekkür ederim (:
Valla Ekrem'in sağı solu belli olmaz. Her an her şeyi yapabilir o

hatice_sevil demiş ki:

çooook güzel olmuş cnm devam(:

Teşekkürler (: