okuyana kadar cnm çıktı ama varya iyikide okudum dedim kız süper yazmışsın valla 4 bölüm de süper ya yeni bölüm sabırsızlıkla bekliyorum inş. en kısa zaman da gelir harikasın.
ÜmtrkÜ_mltm
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 137
Rep gücü : 128
Kayıt tarihi : 10/07/11
Nerden : Made in world
Kişisel İleti : Türkü+ümit
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa C.tesi Ağus. 20, 2011 10:08 pm
woow süper bi bölüm olmuş eline sağlık umarım yb'ü en kısa zamanda yazarsın bekliyorum (: ha bide sefayı buldum ben (sefa doğanay) :D şaka ya hiç olmaz :D başka birini bul sen .
Misafir
Misafir
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Paz Ağus. 21, 2011 11:35 pm
' Damarlarımda Akan Zehir ' | 5.Bölüm; "Aşkın Sembolu, NEFRET"
Melike ;
(Hiç birimiz ağzımızı bile açmıyorduk.) Müdür:Ekrem sen cevap ver.? Ekrem:Be-ben mi.? Müdür:Evet. Ekrem:Biz şeydeydik. Cenker:Ben size gereken açıklamayı yapayım hocam. Müdür:Konuş Cenker. Cenker:Biz dün gece 5'imiz kütüphanedeydik. Müdür:O saatte. Cenker:Hocam kütüphane gece 23.00'a kadar açık, öğrencilerin ödev yapması için, bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Müdür:Peki 5'iniz birdenmi ödev yapıyordunuz. Sevil:A şey ben okul hakkında bilgisayardan araştırma yapıyordum. Ekrem:Ben ödev yazıyordum. Melike:Ben… Müdür:Tamam Melike senin söylemene gerek yok, kitap okumayı sevdiğini biliyorum, bir daha o saatte yaraklarınızda olucaksınız anlaşıldımı.? O yüzden ödevlerinizi erken bitirin. Cenker-Ekrem-Melike-Sevil-Sefa:Peki hocam. Müdür:Şimdi çıkabilirsiniz. (Şaşırmış gözlerle Cenkere bakarak kapıyı açtım, müdürün sesiyle hepimiz durmuştuk.) Müdür:Bir dakika, Cenker sen bu gün okulda nöbetçisin. Cenker:Nerde nöbetçiyim hocam.? Müdür:Dış kapıda,Sefayla birlikte. Cenker:Ben tek olsam olmuyor mu.? Müdür:Veya vazgeçtim, Sefanın dersleri bu aralar düşük ailesi şikayet edip duruyor, Sefa sen sınıfına çık. Sefa:Tamam hocam. (Sefa bu işten kurtulmanın sevinciyle sırıtarak dışarı çıkmıştı, sinirli bir şekilde ona bakıyordum müdür o sırada bana seslendi.) Müdür:Melike, sen Cenkerle çıkış kapısında nöbetçisin. (Cenkerle dönüp birbirimize baktık, bu gün gerçekten bu okulda garip şeyler oluyordu.Ah şu aksiyondan ne zaman kurtulucaz acaba.) Melike:Tamam peki. Müdür:Melike ve Cenker siz gidebilirsiniz. (Kapıyı açtım, Cenkerle ikimiz müdürün odasından çıktık ve kapıyı kapattık,kapının önünde Sefa vardı, büyük ihtimal olayları konuşmak için sınıfa gitmemişti.)
Sevil ;
(Fazlasıyla gergindim, göz ucuyla dönüp Ekreme baktım gayet rahat duruyordu, müdür elindeki dosyadan kafasını kaldırdı.) Müdür:Sevil Çokçetin.Okulumuza bu sene geldin, burslu olarak okulu kazandın, puan notların ve derecen çok iyi, ama üst sınıflara geçmen için bütün sınıf derecelerini geçmen gerek, bu yüzden yarın yeni gelen 10 kişiyle beraber sınava giriceksin, hangi sınıfa girmek istediğini ve okul dereceni sen belirleyeceksin, çalışmaya başla, bu gün derse girmiyorsun, bu arada okulumuza hoşgeldin. (Tedirginliğim biraz daha geçmişti, sevinçten gülümsüyordum eğer bu sınavda derecem yüksek olursa istediğim sınıfa gireceğim bu müthiş bir şeydi, ah ben hala sırıtıyormuydum, artık konuşmalıydım.) Sevil:Çok teşekkürler hocam. Müdür:Kolay gelsin, hemen kitaplarını al ve kütüphanede çalışmaya başla. Sevil:Ben artık çıkabilirmiyim. (O sırada Ekrem lafa dalmıştı.) Ekrem:Ben.? Müdür:Sen bu gün kütüphanede nöbetçisin, girenlerin ve çıkanların isimlerini kitapları masadaki listeye not ediceksin, akşam 23.00'da odama gel ve listeyi ver. Ekrem:Tamam. Müdür:Artık çıkabilirsiniz. (Sevinçli bir şekilde kapıyı açtım ve dışarı çıktım, arkamdanda Ekrem çıkmış ve kapıyı kapatmıştı, 5imiz kapının önünde dikiliyorduk, Melikeyse soru soran gözlerle bakıyordu.) Melike:Sevil noldu.? Ekrem:Şşş.Sessiz olun, biraz ileride konuşalım, farkındaysanız tam müdürün odasının önündeyiz. (Yavaş ve sessiz adımlarla hepimiz biraz ilerledik.) Sevil:Yarın sınava giriyorum. Melike:Ne sınavı.? Sevil:Kendi sınıfımı dereceme göre belirleyecekmişim. Melike:Ayy.Çok sevindim, belki aynı sınıfta oluruz ha.? Sevil:İnşallah. Ekrem:Pardon güzel sohbetinizi bölüyorum ama az daha yakalanıyoduk.! Melike:Bencede onun için Cenkere dua et. Sevil:Şey tamamda, iyi yalandıda, cenker sen nerdeydin dün. (Gözlerimi kısarak cenkere baktım, hepimiz aynı şeyi düşünüyor olmalıydık ki.) Ekrem-Sefa-Melike-Sevil:Bizi takip ettin. Cenker:Gerek kalmadı, koridorda Ekremle Sefayı görmüştüm zaten tahmin yürütmem zor olmadı.Dün gece kütüphanede nöbetçiydim, gece yarısı listeyi bırakmak için müdürün odasına geldim ve bu gün yataklarında olmayanların listesini masanın üstünde gördüm ve gözüm kaymış olabilir. Ekrem:Kaydı yane kaydı. Cenker:Ne farkeder dün 5imizde yataklarımızda yoktuk sizinle son olarak konuşacağım. (Cenker Ekrem ve Sefaya döndü.) Cenker:Siz ikiniz ne halt ediyorsanız edin, ama eğer bir daha bu işe Melike ve Sevili karıştırırsanız, bu seferki gibi alttan almam, haberiniz olsun.! Sefa:Biz karıştırmakdık onlar geldi kendi yarım etti. Cenker:Kızlardan uzak durun, piso oyunlarınıza yalan dolanlarınıza alet edip onların geleceklerinide tehlikeye atmayın. Sevil:Tamam Cenker zaten bu ikisiylede konuşacak hiç bir şeyim yok benim.Melikeninde öyle. Melike:Evet yaa, sadece normal insanlar gibi sorunsuz okulumu bitirmek istiyorum ben, dünden beri gerginlik gerginlik. (Cenkere baktım, Melikeye hiç pas vermiyordu, belliki dün geceki olaydan dolayı Melikeye tiripliydi.) Cenker:Neyse, sohbetinize doyum olmaz ama çantamı toplayop dış kapının oraya gitmem gerek. (Cenker Melikeyi beklemeden yanımızdan ayrıldı.) Melike:E sen nerde çalışıcaksın. Sevil:Müdür kütüphanede dedi ama, ben daha yerini ve neye benzediğine dahi fikrim bile yok.Hem kütüphanede sadece kitaplar yokmu ya orda nasıl çalışacağım. Melike:Hayır bizim kütüphane küçük değil, kocaman içinde her türlü kitap var, ve çalışmak için kare şeklinde bir masa var herkes orda oturup ders çalışıyor, diğer taraftada bilgisayarlar var, ama araştırma için, Msn ve Facebook gibi sitelere girmiyor, oyun oynanmıyor. Sevil:Hım.Zaten Facebook'ta işim yok, yaz bitince dondurmuştum, msnde aynı şekilde. (Ekrem göz ucuyla beni süzerek.) Ekrem:Öğrenmiş olduk. Melike:Nası ya kullanmıyormusun artık yane. Sevil:Ne gerek var ki, vakit kaybından başka bir şey değil. Melike:Haklısın. Sevil:Neyse peki kütüphane nerde, şu okul formalarından kurtulup ve kitaplarımı alıp çalışmaya gideceğim hemen. Melike:En üst katta, merak etme kütüphane sessizdir genelde kimse olmaz helede okul zamanında. Sevil:Nasıl.? Ekrem:Yane sadece ikiniz olucaksınız demek istiyor. Melike:Sen niye kütüphanedesin Ekrem. Ekrem:Müdür sağolsun, orda nöbetçiymişim bu gün. (Melike hafifçe gülümsedi ve bana döndü.) Melike:Allah yardımcın olsun. Sevil:Merak etme kafamı kitaptan kaldıracak vaktim yok. Sefa:Her neyse, Melike sn nöbetçi olduğuna göre bende okuldan kaçayım. Melike:Hayır çıkamazsın. Sefa:Tuğçeyi görmeye gideceğim. Melike:Beni ilgilendirmez.! Sefa:Ne bağırıyorsun ya. Melike:Sabahki hayvanlığını unutmadım.! Zaten sizin yüzünüzden Cenkerle dostluğumuz bozuldu. Ekrem:Bence bozulması iyi olmuş yaa, sizden dost olmazdı zaten.Cenkere aşıkken ona "DOST" terimini kullanman canını yakmıyor mu.? Sevil:Ne.! Melike:Kapa çeneni Ekrem. Sefa:Vay ortada tek taraflı aşk var ha. (Melike, sinirler sefaya döndü ve öldürücü bir bakış attı.) Ekrem:Tek taraflı değil ki, Cenkerde buna aşık ama söyleyemiyor. Melike:Kes sesini Ekrem.Hem Cenker bana aşık felan değil. Ekrem:Kendinin aşık olduğunu kabul ediyorsun yane. (Ekrem sırıtarak Melikeye baktı.) Melike:Ya siz Ekrem bey, bu karizmayla hiç kimseyi bulamadın mı.? Ha dur doğru sen öylesine bir kızla çıkmam diyordun. Ekrem:Evet, halada çıkmıyorum. Melike:Salak, senin yanına hiç bir kız korkudan yaklaşamıyor ki, birini bulmalısın artık bence. Ekrem:Acelesimi var, ben beklemedeyim. Sefa:Ya Melike bak sevenleri ayırmak günahtır, bırakta okuldan çıkıtıp Tuğçenin yanına gideyim. Melike:O kadar çok düşünüyorsan hap vermeden önce düşünücektin onu, hem zaten bir şey farketmiyicek, çünkü kızı verirken o kadar zorlamışsınki, kız senden korkuyor pisikolajisi bozmuşsun. Sefa:Ama beni seviyor öyle değil mi.? Vede gördüğüne sevinicektir, yane görmek istemesede geldiğimi bilmesi bile yeter. (Ekrem ufak bir kahkaha atmıştı.) Ekrem:Salak sen gidersen eğer, hap getirdiğini sanır. Sevil:Bana bak kıza hap felan götürmeyeceksin demi.? Sefa:Saçmalama yaa, zaten verdikten sonra pişman oldum o bare çekmesin bizim çektiğimiz hayatı. Melike:Ama Ekrem haklı, yanına gelmene izin vermiyicektir hap getirdiğini sanıp. Sefa:O zaman odaya gizlice girmem gerekicek. Melike:Hayvan kızı korkutma. Sefa:Lan sanki kıza tecavüz ettim ya.! Hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz. Sevil:Eh senden onuda beklemem diyemem.Çünkü cidden iğrenç bir yaratıksın kendin için yaşıyorsun vede başkalarının ne dediği umrunda değil. Sefa:Bak sabahki olay için özür dilerim, zaten sana hap vermiyicektim, sadece korkutuyordum. Melike:Ekremden dayak yemen güzel oldu. Sevil:Boşversene, hepsi aynı, ne kadar benzemediklerini isbat etmeye çalışsalarda hepsi aynı. (Ekrem ciddileşmişti ve yüzünü öne eğmişti.) Ekrem:Böyle olmadığımı hepimizde iyi biliyoruz, ama senin iyiliğin için böyle bilmen daha doğru olur. (Ekrem yanımızdan ayrıldı ve merdivenlerden yukarı çıktı.) Sevil:Bu ne demek şimdi. Sefa:Yane, ben kendimi tanıttığım biri gibi değilim ama senin iyiliğin söz konusuysa, böyle tanımalısın, doğrusu burudur diyor. Melike:Onu bende anladımda, niye böyle bir şey desinki. Sefa:Bilmem, yane biliyorumda zaten yakında ortaya çıkar. Melike:Ekrem sana bir şeymi söyledi.? Sefa:Söylemesine gerek var mı.? Çocukluk arkadaşı olarak sen tahminde bulun. (Melike kafasını bana çevirdi ve biraz baktı, sonra tekrardan sefaya döndü.) Melike:Sanmam, yok canım. Sefa:Bence dedim zaten, her neyse sen çımamı sağlada Tuğçenin yanına gideyim. Melike:Bize görünmeden kaç git, sefa. Sefa:Neyse sohbetinize doyum olmaz ama benim daha önemli işlerim var. (Sefa alycı bir şekilde güldü ve okulun çıkışına doğru koşarak gitti.) Melike:Öf bizde Cenkerle nöbetçiyiz, onun gönlünü almam lazım. Sevil:Alırsın sen merak etme.Üzülme düzelirsiniz. Melike:Umarım, neyse akşam yemekhanede görüşürüz. Sevil:Tamam by.
(Melike hızlı birşekilde yürüyerek yanımdan ayrıldı, bende yavaş adımlarla geçici sınıfıma gittim ve özür dileyerek dersi böldüm, öğretmene müdürün talimatını açıkladım oturduğum sıraya gidip çantamı ve eşyalarımı topladım, daha sonra sınıftan çıkıp yatakhaneye çantayı bıraktım, çalışacağım kitap ve defterleri alıp merdivenlerden en yukar kata çıktım, koridorun sonunda kocaman bir tabelayla, "KÜTÜPHANE" yazıyordu, adımlarımı yavaşlatarak koridorun sonuna geldim, yavaşça kapıyı açtım bir kaç adım atarak içeri girdim ve kütüphane süzdüm, vay canına gerçekten büyüktü, sağ tarafımda Ekremin masada oturduğunu gördüm, bana bakıyordu bakmasını kesti ve önünde duran deftere tekrardan bir şeyler yazmaya başladı.Yavaş adımlarla kütüphanenin içine gezmeye ve kitaplara bakınmaya başladım, romanlar, ders kitapları, araştırma kitapları, ansiklopediler bir öğrencinin burda ödevini yapamaması imkansız, son olarak masanın yanına gittim ve sandalyeyi çekip oturdum, önüme ders kitaplarını ve defterimi açtım.Ekrem tam önemde ileride kalıyordu, göz ucuyla ona baktım, bana bakıyordu ve tekrardan gözlerini deftere kaçırdı.Bende önüme döndüm, önümdeki kitaplara konsantire olmaya çalışıyordum, birden aklım dün geceye gitti.)
18 Saat Önce…
Tuğçe:Manyakmısınız be gece gece, neden beni uyandırıyorsunuz.! Melike:Tuğçe konuşmamız lazım. Tuğçe:Sabah konuşuruz. Sevil:Önemli. Tuğçe:Hiçbirşey uykumdan önemli olamaz. Melike:Senin daha yeni hap kullanmaya başladığını ve Sefanın zorla sana verdiğini biliyoruz. (Tuğçe yatağından doğrulmuştu ve dikleşmiş bir şekilde bize baktı, anlaşılan uykusu bir anda kaçmıştı.) Tuğçe:Yok öyle bir şey. Melike:Ekrem anlattı. Tuğçe:Yane ne yapabilirim biliyorsanız.Ayrıca bunu söylemek içinmi geldiniz. Melike:Bak biliyorum birbirimize uzun süreden beri gıcığız, bu hap oalyı yüzünden ama inan bana zorla sattırdıklarını bilmiyordum, sefanın bu kadar ileri gideceğini düşünememiştim. (Tuğçe tedirgin gözlerle yere baktı ve elini sıktı.) Tuğçe:Hayvan herif.! (Bunu yavaşça söylemişti ve gözlerinden bir damla yaş akmıştı.) Sevil:Ya tamam üzülme bak hiç bir şey için geç değil. (Tuğçe öylece bana bakıyordu.) Sevil:Bak daha 3 kere kullandın vede daha bağımlı bile sayılmazsın, bak yarın hastaneye gidelim. Tuğçe:Hayır.Ben hastaneye felan yatmam. Sevil:Bak, sen hastaneye yatmıyıcaksın çünkü sen bağımlı değilsin daha bir kaç kere kullandın, bunu kolayca aşarsın. Melike:Evet, tuğçe.Sen bağımlı değilsin yarın hastaneye gideriz ve durumunu öğreniriz.Doktorlar ne diyecek, ama seni yatırmayacaklardır. (Tuğçe biraz düşündü.) Sevil:Bak sen kullanmak istemiyorsun biliyorum.Korkma bir şey olmıyacak. Tuğçe:Olmaz demi.? Melike:Hayır. Tuğçe:Tamam peki yarın gideceğim. (Melike elini Tuğçenin omzuna koydu ve hafifçe gülümsedi.) Melike:Bizde seninle geleceğiz. Tuğçe:Yok hayır teşekkürler ama buna gerek yok. Sevil:Sana destek çıkmaya çalışıyoruz, ve çıkacağız yarın yanında olacağız. (Tuğçe döndü ve ikimize baktı, solgun yüzü gülümsemeye başlamıştı ama aynı zamanda ağlıyorduda.) Melike:Ya senin başka bir şeyin var. Tuğçe:Yo hayır yok. Melike:Kandırma beni ne kadar beraber gezmesekte senide tanıyorum.Bak üzülme, Sefadan beklenen bir şey. Tuğçe:Çok korktum, o kadar korktum ki, direnmeye çalıştım, gücüm bitene kadar direndim, ama gücüm tamamen bitmişti sonunda pes etmek zorunda kaldım. (Tuğçenin ağlaması şiddetlenmişti, kimsenin sesini duymaması için eliyle ağzını kapadı, içi titriyordu şimdide ağlamaktan.) Melike:Şşşş.Sakin ol geçti.Bak sen bağımlı değilsin, bunu aşıcaksın. Tuğçe:Bundan dolayı ağlamıyorum ki. (Melikeyle soru dolu gözlerle birbirimize baktık.) Tuğçe:Sevdiğim çocuğun bana bunları yapmış olmasına ağlıyorum, her şeyden çok en çok bu gerçek canımı yaktı. (Tuğçenin ağlaması şiddetlenmişti ama kendini tutmaya çalışıyordu.Bizse şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk.) Melike:Sen Sefadan bahsediyorsun dimi.? (Gözlerinden akan yaşlarla kafasını evet anlamında salladı.Daha fazla dayanamayacaktım Tuğçenin yanına oturdum ve onu omzuma yaslayıp sarıldım.) Sevil:Üzülme.Her şey düzelicek inan bana. (Tuğçenin yüzünü ellerimin arasına aldım ve göz yaşlarını sildim.) Sevil:Senin yanında olacağız.Şşşş tamam ağlama ama. Tuğçe:Tamam sizde yatın artık, bu arada siz nerdeydiniz. Melike:Sefayla Ekremi kurtardık, az daha yakalanıyorduk. Tuğçe:Ne.! Melike:Evet, temizlik odasından kurtardık. Tuğçe:Ama sen hayatta öyle bir şey yapmazsın melike. Melike:Biliyorum, ama Ekrem benim çocukluk arkadaşım ve birbirimize sıkıştığımızda yardım edeceğiz diye sözümüz var. Tuğçe:Kurtulmalarına sevindim. Melike:Ya sen nasıl seviyorsun o çocuğu, on dakika aynı çöp kutusunda zor durdum ben onunla. (Tuğçe şimdide gülemeye başlamıştı.Tuğçenin güldüğünü görünce bizde gülmüştük.) Tuğçe:Şapşal şey sinir etmiştir seni. Sevil:Muhabbetimiz güzelde malum yarın erken uyanacağız. Tuğçe:İyi geceler. Melike:Sanada, sakın sıkma canını tamammı yarın beraber gideceğiz. Tuğçe:Tamam, şey…. (İkimizde dönüp Tuğçeye baktık.) Tuğçe:Teşekkür ederim. (Melikeyle beraber gülümsedik.Ah.! Kim attı bunu kafama, dün geceden şimdiki zamana dönmemi sağlamıştı, kafamı kaldırdım ve etrafa baktım, Ekrem bana bakıyordu.) Ekrem:Nihayet hayata döndün. Sevil:Dalmışım. Ekrem:Belli nasıl daldıysan artık. Sevil:Sanane, dalarım dalmam seni ne ilgilendiriyor.! Benimle uğraşacağına sen kendi işine baksana.! (Terslememden dolayı bozulmuş görünüyordu, kafamı öne eğip tekrardan kitabıma döndüm.)
Melike ;
(Cenkerle beraber yanyana duruyorduk, 1 saatten beri konuşmamıştık, bana kızgın olduğu belliydi.) Melike:Cenker ne zamana kadar susucaksın. Cenker:Bilmem, gerekirse bütün gün.! Melike:Ya tamam biliyorum yaptığım hayalı bir şeydi kabul ediyorum, ama ekreme yardım etmek zorundaydım. Cenker:İyi o zaman.! Melike:Ya bir daha asla karışmıyacağım lütfen asma suratını artık. (Cenker döndü ve bana baktı.) Cenker:Ya yakalansaydınız ha.? Ya okuldan atılsaydın.! Hadi beni düşünmüyorsun bare kendini düşün.! Melike:Ne desem boş biliyorum özür dilerim. (Masum kedi yavrusu gibi Cenkere bakıyordum, sonunda dayanamamıştı, yüzünü öne eğdi ve tekrardan bana baktı.) Cenker:Ya tamam bakma şöyle. Melike:Nasıl.? Cenker:Masum kedi yavrusu gibi. (Hızla cenkere sarıldım.) Melike:Dayanamadın değilmi.? Cenker:Evet, ben sana dayanamıyorum. (Cenkerin yanağından öptüm.) Melike:Ya sen bana asla kızma tamamı sen kızınca kendimi kötü hissediyorum. Cenker:Sana hala kızgınım çünkü sefanın gitmesine izin verdın. Melike:Vermek zorundaydım, Tuğçe dün gece çok ağladı.Konuşsunlar belki düzelirler. Cenker:İyi tamam, bak bundan sonra karışmak yok. Melike:Tamam yok. Cenker:Sözmü? Melike:Cenker…. Cenker:Tamam sustum. (Gülerek cenkere baktım, oda gülümseyerek bana bakmakla yetindi.)
Sefa ;
(İyi iyiMelike sayesinde okuldan çıkabilmiştim, şimdi hastanenin koridorunda yavaş adımlarla ilerliyordum, şalışanın yanına gittim ve tuğçenin odasını sordum.) Sefa:Meraba, Tuğçe Demirin odası hangisi acaba. X:213. oda. Sefa:Peki tamam teşekkürler. x:Yanlız görmek için ilk önce Tuğçe hanıma sormamız lazım. Sefa:Okuldan arkadaşıyım. x:Yinede sizi içeri alamam. Sefa:Süpriz yapacağım. x:Malesef. Sefa:O zaman içeri girmiyeceğim. (Hızlı adımlarla ilerleyerek koridorun sonunda bekledim, bu bir çalışandı mutlaka yerinden kıpırdıyıcaktı.Çok geçmeden dediğim olmuştu telefon çaldı ve ansansorle üst kata çıktı.Hızlı adımlarla ilerledim ve 213 numaralı odanın kapısından içeri girdim, Tuğçe koltukta oturuyordu, hastanenin bahçesini izliyordu, kapının açılma sesiyle başını bana çevirdi tedirginleşmişti ellerini koltuğun iki yanına bastırdı.) Tuğçe:Ne işin var senin burda.! Sefa:Bilmam acaba ne işim var, seni görmeye gelmiş olabilirim mesela. (Kapıyı kapattım ve duvara yaslandım.) Tuğçe:Çabuk git burdan.! Sefa:Aaa olurmu daha yeni geldim. Tuğçe:Ben hap felan istemiyorum, defol git burdan.! Sefa:Hap vermek için geldiğimi nerden biliyorsun şuanda yanımda bir tane hap var oda kendim için.Sana hap felanda vermeye gelmedim.! Tuğçe:Ha doğru evet o zaman vicdanını rahatlatmaya geldin. (Tuğçe ayağa kalktı ve yürüyerek yanıma geldi, önümde durdu.Elini yumruk yapmış sıkıyordu.) Sefa:Hayır sadece seni görmeye geldim, merak ettim. Tuğçe:Gördün artık gidebilirsin. Sefa:Ya biliyorum sana zorla hap vermemem gerekirdi. Tuğçe:Vermemenmi gerekirdi.! Sen benimle dalgamı geçiyorsun.! Sefa:Ya tamam hayvan gibi davrandım. Tuğçe:Çünkü hayvansın. Sefa:Evet hayvanım.! ama bu gerçekleri değiştirmiyor.! (Tuğçenin eline baktım titriyordu.) Sefa:Korkuyorsun. Tuğçe:Hayır korkmuyorum. (Ani bir şekilde hızlı ama canını acıtmamaya çalışarak tuğçeyi duvara yakıştırdım iki elini iki elimle duvarda etkisiz hale getirdim.Birden gözlerini kapadı ve başını sol yana çevirdi.Sırıtarak konuştum.) Sefa:Korkmadığına eminmisin. (Gözlerini açtı ve bana baktı, burun burunaydık.) Tuğçe:Senden nefret ediyorum.! Sefa:Olsun, nefrette aşkın simgesi değil mi.? Tuğçe:Anlamadım. Sefa:Dur anlatayım. (Hızla, bastırarak ve tutkulu bir şekilde Tuğçenin dudaklarına yapıştım.Neye uğradığını anlamamış olsa gerekki çekildiğiğmde şaşkın şaşkın bana bakıyordu, dudakları kızarmıştı ve tabi utandığı için yanaklarıda çok sevimli olmuştu, sırıtarak onu izliyordum, kendine gelmesi kısa sürmedi tabi.Ellerini kurtardı ve bana vurmaya başladı.) Tuğçe:Ya sen ne hakla beni öpersin ha ne hakla.! (Odanın içinde kaçarak gitmeye başladım oda vuruyordu.) Sefa:Kabul et hoşuna gitti ama.:D (Kaçıyordum aynı zamandada başımı koruyordum.) Tuğçe:Hayvansın.! Sefa:Yane olabilirim doğru, ama sende kızarıksın. Tuğçe:Bak hala dalga geçiyor yaa. Sefa:Çok yakıştı. (Sırıtarak odanın içinde kaçıyordum.) Tuğçe:Bu kadar oyun yeter.! Sefa:Bencede çünkü beni kimse kovalıyamaz bende kimseden kaçmam. (Yavaşça bana vuran Tuğçenin kollarını yakaladım ve arkamda olan yatağa onunla hızlıca yer değiştirerek yatırdım ellerini yatakta tekrardan etkisiz hale getirdim, üstündeyken gözlerinin içine baktım ayırmadan baktım oda gözlerini ayırmadan bana bakıyordu.Yaklaştım ve yanağından öptüm.) Sefa:Geçen günki yaptığım şey için gerçekten özür dilerim. Tuğçe:Ne farkederki şuandada aynısını yapıyorsun.! Sefa:Hayır yapmıyorum, bileklerini yatırdığımdan beri bir kere bile kıpırdatmadın, kıpırdatsan kalardım vede gayet nazikçe davranıyorum. (Gözlerimin içine baktı ve yüzünü yana çevirdi.) Sefa:Seni seviyorum. (Yüzünü tekrardan bana çevirdi ve gözlerime baktı.) Tuğçe:Sevme beni, git başkasını sev, başka bir kızı sev.! git onunla birlikte ol.! Sefa:A ben daha hiç bir kızla birlikte olmadım.Sen ilkim olurmusun.? (Sırıtarak baktım.) Tuğçe:Pis sapık.! (Elini elimden kurtardı ve suratıma birtane şaplattı.Ah.! Bu kızın el,I cidden ağır acı.Ah.! Zaten geçen gecede tutmaya çalışırken zor zaptetmiştim.Acıyla yüzümü kapattım. ) Sefa:Ahh.!! Tuğçe:Ay.! Acıttımmı.? Sefa:Tam yerine vurdun, ekrem yumruk atmıştı sabah oraya. Tuğçe:Ne yaptında çocuğu dellendirdin.! Sefa:Bişi yapmadımi sadece şu sabah yeni gelen kız sevil varya ona zorla hap vermeye çalışırken Ekrem üstünden aldı yumruk attı. Tuğçe:Ya manyakmısın ne istiyordun kızdan.! Sefa:Seni şikayet etti sandım o yüzden hastanedesin sandım, bide herşeye burnunu sokup duruyordu, korkutmak istedim sadece. Tuğçe:İçirmedin dimi.! Sefa:Yok ekrem çekti aldı diyorum ya. Tuğçe:Pisliksin.! Hayvansın.! Sefa:Evet öyleyim, benim kişiliğim bu değişmez, ayrıca ben bir hap satıcısıyım, asıl sen kendini düşün, her şeye rağmen beni sevmişsin. Tuğçe:Kim söylediyse sana yanlış söylemiş.! Ben seni sevmedim, sadece tipinden hoşlandım.! Bunu böyle bil.! Sefa:Ah, tabi Ekrem kadar tipim vardır yane, bu arada sende çok kötü bir yalancısın. Tuğçe:Küstah.! Ukala.! Kendini beğenmiş.! Sefa:Asi, çekici, güzel, saydıklarına rağmen hala beni seven ve yalan söylemeyi beceremeyen kötü bir yalancısın sende. Tuğçe:Hepsi olabilirim ama çekici değilim. Sefa:Ya gel birde benim gözümle bak. Tuğçe:O senin görüşün.! (Tekrardan gözlerini benden ayırdı ve yan tarafa baktı, hala üstündeydim üst üste çekişip duruyorduk.) Sefa:Neyse çok kaldım ben, artık okula geri döneyim (yanağından öptüm.) Sefa:Seni seviyorum, bir kaç gün sonra okulda görüşürüz. (Üstünden kalktım ve kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtım ve çıkarken dönüp Tuğçeye baktım yatakta doğrulmuş bana bakıyordu, yüz ifadesi tepkisizdi öylece bana bakıyordu, sırıttım ve odadan çıkıp kapıyı kapattım, kapatmamla karşımda hemşireyi buldum.) Hemşire:Sizin bu odada ne işiniz var nasıl girersiniz.! Ziyaret yasak.! (Ekrem ne diyordu, dur hatırlıyıcam.) Sefa: Hay-Hay sıvıyayım yaa. (Tam çıkarken yakalanırmı insan, tabi sefa aşk sarhoşu gibi pat diye dışarı bakmadan çıkarsan olucağı bu.Aşk sarhoşumu zaten ben aşığım.Hemşirenin sesiyle kendime geldim.) Hemşire:Hay sıvıyayım.? Anlamadım.? Sefa:Hı,ha, boşver anlama. (Hızlıca koşarak hastaneden çıktım ve hiç olmadığım kadar huzurluydum.)
Ekrem ;
(Saatlerdir kütüphanedeydik, bütün ödevlerimi bitirmiştim, yemeğe bir saat kalmıştı kafamı kaldırdım ve Tam öneğmde ve uzakta olan sevile baktım, kafasını saatlerdir hiç kitaptan kaldırmamıştı, bitek uç değiştirmek, silgi almak yada su içmek için kitaptan ayrılıyordu, bir dakika ben Sevilimi takip ettim saatlerce, yane önümdeki ödevi normalde iki saat içinde bitirmem gerekirdi, onu izlemiştim, iyide neden, niye onu izledim.? Bu sorunun cevabını cidden bilmiyordum, ama gözleri, dudakları ve saçları çok güzel.Simsiyah gözleri var, neyse ben ne saçmalayıp duruyorum içimden, dayanamadım ve Sevile seslendim.) Ekrem:Bilemediğin yer varsa yardım edebilirim. (Başını kitaptan kaldırdı ve bana baktı, gözleri şişmiş ve yorulmuş görünüyordu.) Sevil:Gerek yok, yardım etmek istiyorsan benden uzak dur yeter.! Ekrem:Peki tamam, ama gidip elini yüzünü yıkamalısın açılırsın, hem artık ara ver saatlerdir kafanı kaldırmadın bir saat sonra yemek yenicek. (Kolundaki saatine baktı ve) Sevil:o kadar oldumu yaa ne çabuk geçmiş zaman. Ekrem:Evet oldu, artık kapatmalısın gözlerine ve beynine eziyet etme dinlen. Sevil:Haklısın. (Uykulu görünür ve yorgun bir şekilde ellerini yüzüne götürdü ve gözleri ovuşturdu.) Sevil:Buraya en yakın kızlar tuvaleti nerde. Ekrem:Dışarıda hemen sağda. Sevil:Tamam sağol. (Sevil dışarı gitti.)
Melike ;
(Öf saatlerdir Cenkerle dışarıdaydık, gelen geçen giren çıkanı kontrol ediyorduk, sefa neden bu kadar geç kalmıştı.Birden cenkerle yanyana otururken yanıma bişi zıpladı.) Melike:Hiiiii.! (Ben ayağa fırladım, Cenkerde sesimden dolayı ayağa kalktı hemen yanıma döndüm.) Sefa:Selam süper nöbetçiler nabersiniz. Melike:Sen duvardan mı atladın.? Cenker:Oğlumlum manyakmısın bak şurda okulun kapısı dye birşey var böyle sağa doğru çekince demirler açılıyor ve yürüyerek içeri girmeni sağlıyor. Melike:Duvardan niye atlıyorsun manyak.! Ya bi yerin kırılsa.! Sefa:E sen bu kapıdan girip çıktığını görmiyeyim dedin bende duvardan geldim. Cenker:Hey allahım ya, deliydi, Tuğçenin yanına gidince zır deli olmuş. Melike:Sefa Tuğçe nasıl.? Sefa:Süper süper hatta bomba gibi, bak suratımdaki kızarıklıklı onun şaeseri. Melike:Niye vurdu ki.? Sefa:Yane ilkim ol felan diyince, kız sinirlendi şaplattı bi tane. Melike:Nasıl yane anlamadım. (Şaşkın ve ağzım açık bir şekilde, sefaya baktım.) Sefa:Boşver anlama anlamasanda olur, siz boşverin şimdi Ekrem nerde onun söyleyin. Cenker:Kütüphanede nöbetçi. Sefa:Tamam önümde baya bir merdiven var anca çıkarım, hadi görüşürüz şaşkın suratlar. (Sefa koşarak okula girdi şaşkın bir şekilde Cenkere döndüm ve baktım oda benim gibi şaşkındı.) Melike:Bu Sefamıydı.? Cenker:Yok bence bu Sefanın ikisiydi bizi yiyor. Melike:Bencede.
Ekrem ;
(Sıkılmış bir şekilde kütüphanede otururken bir türlü okumaya başlayamadığım romanı açtım ve okumaya başladım biraz sonra sevil kendine gelmiş bir şekilde içeri girdi ve oturduğu yere gidip kitaplarını toplamaya başladı.Tekrardan Elimdeki kitaba döndüm birden kapıdan kütüphanenin içine biri fırladı ve yüksek sesle.) x:Aşığım oğlum ben.! (Destur noluyo lan bismillah.! Kafamı kitaptan kaldırdım ve kapının girişine kafamı çevirip aval aval bakmaya başladım.)
Sevil ;
(Elimi yüzümü yıkayıp ayıldıktan sonra kütüphaneden içeri girdim ve oturduğum sıraya gidip kitaplarımı toplama başladım, birden kapıdan içeri biri fırladı nefes nefese bir şekilde bağırdı.Tamda bana doğru bağırmıştı.) Sefa:Aşığım oğlum ben.! (Ah bu kişi sefadan başkası değildi, şaşkın bir şekilde Sefaya baktım.) Sefa:Ah pardon yanlış surata oldu, Ekrem nerde.? (Dönüp kapının yanında oturan Ekreme baktım, Sefa birden içeri fırlayında yan tarafındaki Ekremi görmemişti, Ekremde aval aval ve şaşkın bir şekilde Sefaya bakıyordu, ağzı açıktı ve şaşkındı, çok şeker görünüyordu böyle, ikisinide o halde görünce kendimi tutamadım ve gülmeye başladım sessizbir şekilde.Gülerek Sefaya cevap verdim.) Sevil:Sağ tarafına bakarsan Ekremi görebilirsin. Sefa:Hane nerde.? (Sefa sağ tarafına baktı ve Ekremi gödü.) Sefa:Haa, pardon. (Ekrem hala aval aval Sefaya bakıyordu.Sefa Ekreme bakarak.) Sefa:Aşığım oğlum ben.! (Ekrem tip tip ağzı açık bir şekilde Sefaya bakıyordu.) Sefa:Korkma oğlum Sevile aşık değilim, Tuğçeye aşığım. (Ekrem hala aynı tepkide Sefaya bakıyordu.) Sefa:Lan aşık aşık bakma öyle.Kendine gel. (ve daha fazla ikisinin haline dayanamadım ve oturarak gürültülü bir kahkaha patlattım.İkisi birden dönüp bana baktı, şimdi şaşkın şaşkın bakma sırası ikisindeydi.)
okuyana kadar cnm çıktı ama varya iyikide okudum dedim kız süper yazmışsın valla 4 bölüm de süper ya yeni bölüm sabırsızlıkla bekliyorum inş. en kısa zaman da gelir harikasın.
Yeni okuyucum olmasına çok sevindim Çok teşekkür ederim, beüenmene sevindim... Evet ben biraz uzun yazıyorum yorulmuş olabilirsin... Yeni bölümü şimdi koydum oda upuzun...
Misafir
Misafir
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Paz Ağus. 21, 2011 11:47 pm
woow süper bi bölüm olmuş eline sağlık umarım yb'ü en kısa zamanda yazarsın bekliyorum (: ha bide sefayı buldum ben (sefa doğanay) :D şaka ya hiç olmaz :D başka birini bul sen .
Sağol canım çok teşekkür ederim, beüenmene sevindim. Yeni bölümü biraz önce koydum...
masmavi970
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 1264
Rep gücü : 1307
Kayıt tarihi : 10/06/11
Nerden : evden
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Paz Ağus. 21, 2011 11:54 pm
süper olmuş ellerine sağlık çok beğendim yb bekliyorum kim bayılıyor?hmm cenker sanırımm çünkü konuşmada sadece cenkerin ismi geçmedi neyse tüm bunların cevabı 6.bölüm de değilmi? çok konuştum yb bekliyorum
Misafir
Misafir
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Ptsi Ağus. 22, 2011 12:14 am
Çok Çok Güzel olmuş ellerine Sağlık (: Devamını Sabırsızlıkla Bekliyorum (:Bu arada 5. Bölüm ''Cesapsız Soru'' değil miydi ?
Sağol canım teşekkürler (: Ya evet aslında Cevapsız Soruydu, ama değişiklik yapmam gerekti (: Fragman ve Bölüm ismini bölümü yazmadan koyunca, sonradan değişiklik yapabiliyorum (:
Misafir
Misafir
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Ptsi Ağus. 22, 2011 12:17 am
süper olmuş ellerine sağlık çok beğendim yb bekliyorum kim bayılıyor?hmm cenker sanırımm çünkü konuşmada sadece cenkerin ismi geçmedi neyse tüm bunların cevabı 6.bölüm de değilmi? çok konuştum yb bekliyorum
Sağol teşekkür ederim Bilmiyorum bir dahaki bölüm göreceğiz, aslında bayılmadan çok başka bir şey ama neyse göreceğiz
~Masal~
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 2000
Rep gücü : 2050
Kayıt tarihi : 10/02/11
Nerden : DÖNGELLİ CEZAEVİNDEN ''SuSkUnLaR''
Kişisel İleti : emre aydınn
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Ptsi Ağus. 22, 2011 12:34 am
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa 
Cinsiyet
Sevdiği Karekter
harikasın.
harikasın.
sefa ve Tuğçe kısmı harikaydı 
devam 
