Ekrem, Sevil, Cenker, Ayçin, Cihan ve Zeynep İzdivaç Programı'nda tanışırsa nasıl olur? İşte böyle olur............. ÇAKIL-I İZDİVAÇ Hem aşk, hem komedi Bu filmin sonu trajedi
[Belki çok uzun sürmez, götürebildiğim yere kadar..... Aklıma esti yaptım, beğenilirse gelir ilk bölüm.....]
ÇAKIL-I İZDİVAÇ BÖLÜM-1 Sevil ve Ayçin birbirini tanımıyordur. İzdivaç programına başvurmuşlardır. Her gün stüdyodan eve gidip gelmek zor olduğu için programın ayarladığı otelde kalıyorlardır. Ayçin ve Sevil aynı odaya düşmüştür. Sevil: Merhaba, ben Sevil. Ayçin: Ben de Ayçin. Sevil: Şu çantalarını alır mısın şurdan? Ayçin: Aa, olmaz! Birinde cilt bakım kremlerim, diğerinde makyaj malzemelerim, diğerinde takılarım, öbüründe bigudilerim var. Sevil: Bigudi mi? Artık maşa diye bir şey var. Bigudi biraz klasikleşti. Ayçin: Ben güzelliğimi destekleyecek her şeyi kullanırım canım! Bu çantaları da burdan çekemem. Sevil: Ben kitapları nereye koyacağım? Ayçin: Ne var yatağının kenarına koysan? Sevil: Kitaplarımı? Kitap canım o, senin süsünü ve güzelliğini destekleyecek her türlü objeden daha önemli! Ayçin: Öyle deme. Onlar benim için çok değerli. Sevil: Bunlar da benim için. Ayçin: Öff, tamam, alt raf benim olsun, üst raf senin, oldu mu?! Sevil: Oldu! Ayçin ojelerini alıp yatağa geçer. Bacaklarını uzatır. Sevil: Oda çok dağınık. Ayçin: Görüyorum. Sevil: Hepsi de senin dağınıklığın. Ayçin: Otel burası canım, burda temizlikçiler falan var. Onlar temizleyebilir. Sevil: Ama burda adım atacak yer yok. Büyün kıyafetlerini oratlığa saçmışsın. Ayçin: Tamam ya, toplarım şimdi. Öf! Sevil bavulunu açtı, giysilerini yerleştirmeye başladı. Ayçin: Bunlar ne? Sevil: (Elindeki pantolonu gösterir.) Bu televizyon! (Diğer elindeki elbiseyi gösterir.) Bu da buzdolabı! Neye benziyolar Allah aşkına! Ayçin: Kıyafet diyeceğim ama ben bunlara kıyafet demem. Sevil: Allah Allah, hepsi de gayet güzel! Ayçin: Güzellik göreceli bir kavram, ben beğenmedim. Yarın bunlardan irini giyersen canlı yayında hiç talibin olmaz, söyleyeyim. Sevil: Söyle söyle, senin söylemene bakacaktım ya zaten! Ayçin: Ama bak daha ilk günden anlaşmazlık çıkarmayalım şimdi! Sana yardımcı olmaya çalışıyorum. Bak şunu giyersen hayatta olmaz. Valla insan bakkala giderken bile daha şık giyinir. Sevil: Bakkala giderken süslene bir tek sen varsındır herhalde! Ayçin: Şu nasıl? Bak şunu giy! Sevil: Çok şatafatlı! Şunu giymeyi düşünüyorum. Ayçin: Çok vasat! Hayata olmaz! Sevil: Sana ne be! Sana soracak değiliz herhalde! Ayçin: Valla ben daha önce çok şahit oldum, erkekler şık kadınları beğeniyolar. Sen buraya niye geldin? Evlenmeye mi? Ömrün burda geçecek demektir. Sevil: İyi be! Şunu giyiyorum, istediğin oldu, nasıl?! Ayçin: Süper süper! Bir de makyaj! Sevil: Hafif bir şeyler sürerim işte. Ayçin: Ben hafif makyajla sokağa bile çıkmam, canlı yayına öldürsen çıkmam. Sevil: Tahmin edebiliyorum zaten! ERTESİ SABAH... Sevil: Ya Ayçin ben istemiyorum! Ayçin: Az kaldı, bir kat daha! Sevil: Ya naptın sen ya? Dudaklarımı reçel kavanozuna batırmış gibi oldum! Ayçin: Çok güzel oldun çok güzel! Mızıldanma! Ruj önemlidir. Sevil: Hııı, kesin kesin! CANLI YAYIN... Esra Erol sahneye çıkar. Talibini arayan bütün adaylar koltuklara dizilmiştir. Esra: Burdaki bütün konuklarımız, ekran başındaki seyircilerimiz, hoş geldiniz! İnşallah bugün yine adaylarımızın yüzünü güldürücez. Aramıza yeni katılanlar oldu. Ayçin senden başlayalım. Ayçin: Ayy, Esracım, ne desem ki! Esra: Kendini tanıt bize. Ayçin: Ben dış görünüşümden de anlaşıldığı üzere süse püse önem veren, bakımlı bir genç kızım. Yirmi üç yaşındayım. İç mimarım. İstanbul'da oturuyorum. Esra: Daha önce evlendin mi? Ayçin: Ay yok! Daha tazecik bir kızım ben! Eli ekmek tutan, yakışıklı, cesur, dürüst birini bekliorum yani! Esra: Güzel... Evet, Ayçin dedi ki, "Ben eli ekmek tutan, dürüst, cesur birini bekliyorum." Beyler Ayçin'e talibim diyorsanız bizi arayın. Numaralarımız aşağıda geçiyor şu anda. Evet Sevilcim, sana dönelim. Sevil: Ben yirmi üç yaşındayım, Uluslararası İlişkiler okudum. Ben ayakları yere sağlam basan, aklı başında birini bekliyorum. Karşıma henüz öyle birisi çıkmadı. O yüzden hiç evlenmedim. Esra: Evet, beyler duydunuz. Sevil, "Benim talibim aklı başında, ayakları yere sağlam basan biri olacak." dedi. Kendisine güvenen bizi arasın, numaralarımız aşağıda geçiyo. --- Ekrem: Off, bu tv de de bir şey olmuyo ya, gün boyu dükkanda otur otur şiştim valla! İzdivaç Programına denk gelir. Sevil: Karşıma henüz öyle birisi çıkmadı. O yüzden hiç evlenmedim. Ekrem: Anam, ne güzel kız! Nasıl birisi diyo acaba? Arasam mı? Cenker: Selaaam! Naber kanka?! Ekrem: İyilik Cenko, senden? Cenker: İyi işte, nolsun? İşten erken çıktım bugün, uğrayayım dedim. Ekrem: İyi ettin. Benim de canım sıkılıyodu, baksana, annem gibi oturmuş izdivaç programı izliyorum. Cenker: Ekrem: Ama baksana, güzel kız dimi? Cenker: Hıı, güzelmiş. Ekrem: Talip mi olsam lan?! Cenker: Ne?! Eko sen sıyırdın galiba, ne talibi ya? Evlenmeye mi niyetlendin şimdi de?! Ekrem: Oğlum böyle ömür mü geçer lan? Askerliğimi yaptım, işe başladım, gün boyu dükkanda inek gibi çalışıyorum. Eve gidiyorum, bir halt olduğu yok. Hayata bak ya! Hem hemen evlenelim diye bir şey yok, biraz takılırız. Cenker: Saçmalama, ne işin var senin oralarda ya? Hem o kız sana bakmaz! Ekrem: Niyeymiş? Cenker: Kız güzle de ondan! Ekrem: Ben de yakışıklıyım lan! Bak görürsün, arıyorum şimdi! Cenker: Napıyosun napıyosun?! Dur oğlum, ben şaka yaptım! Ekrem: Arıyorum vallaha, bak. --- Esra: Bir telefonumuz varmış. Sevil'e talip! Sevil şaşkındır. Esra: Ekrem, İstanbul... Sevilcim gelsene şöyle, konuşalım bakalım. Sevil heyecanla kalkar. Ekrem: Alo? Sevil: Alo, Ekrem bey... Ekrem: Merhaba, isminiz neydi? Sevil: Nasıl yani, bilmiyo musunuz? Ekrem: Yok valla, dinleyemedim. Sevil: Dinlemeden mi aradınız? Ekrem: Çok güzelsiniz! Alkışlar........ Sevil: Kaç yaşındasınız? Ekrem: Yirmi dört. Siz? Sevil: Yirmi üç. Ne iş yapıyosunuz? Ekrem: Benim beyaz eşya dükkanım var, dedemin aslında ama ben başındayım. Sevil: Yalnız ben tahsilli birini istiyorum. Üniversite mezunu olmalı. Ekrem: Sevil hanım, pardon da yani, gönül ferman dinlemez sonuçta! Yine alkışlar...... Cenker: Salak! Ekrem: Şişştt! Sevil: Yok, ben üniveriste mezunu istiyorum. Kusura bakmayın. Esra: Yani davet etmiyo musun? Ekrem: Yapmayın ama Sevil hanım, hiç olmazsa konuşalım dimi? Esra: Evet Sevil, kararın nedir? Sevil: Kararım... Acaba ne diyecek? [Yorumlardan sonra...]
millet dizimiz bitiyo siz hala senaryo derdindesiniz engellemek için elinizden ne geliyosa yapın.(Aleyna sende esinlendiğin şeyden bişey yazıyosun bunları bir gün içerisinde yazmayı düşünmüyon heralde.)
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: ÇAKIL-I İZDİVAÇ :] 
