Çakıl Taşları Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Powered by Çakıl Taşları Fan Sitesi- www.cakiltaslari.forumm.biz

Copyright ©2010



Çakıl Taşları dizisi, Çakıl Taşları fan, Çakıl Taşları dizi Çakıl Taşları dizisi, Çakıl Taşları fan, Çakıl Taşları dizi {FORUMDESC}
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapİletişim
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Icinden Geceni Soyle
Dök içini.
Şu an neye ihtiyacınız var?
Şuan Nerede Ne yapıyor Olmak İsterdin ?
SOKAK POLİSİ 7.BÖLÜM EKLENDİ..
sondaki kelime ile cümle kur
Usteki Uye Hakkinda Ne Dusunuyorsun?
♪♪ Şu anda ne dinliyorsun ♪♪
Bugün Seni Anlatan Kelime ?*
bu cumleyi nasil tamamlarsiniz.= .............. Sözde KALDI
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Çarş. Nis. 26, 2023 1:22 am
Salı Nis. 25, 2023 6:39 am
Cuma Şub. 28, 2020 10:56 am
Paz Ara. 18, 2016 11:57 pm
Cuma Nis. 15, 2016 8:36 am
Ptsi Haz. 22, 2015 9:26 am
C.tesi Mayıs 16, 2015 2:25 am
Cuma Nis. 17, 2015 10:52 am
Ptsi Nis. 06, 2015 11:05 pm










Similar topics

Paylaş|

ÖLÜM DANSI

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
damlabulut1996
Üye
 Üye
avatar
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 44
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 49
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 24/08/10
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 3:29 am Paylaş

ÇOOK GÜZEL olmuş tatlım yni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
asil_cadi
Deneyimli
Deneyimli
asil_cadi
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 800
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 763
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 21/08/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Zor Kadere Emanet Ettim Seni....
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 3:32 am Paylaş

Süper olmuş devam........
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nslnr61
Deneyimli
Deneyimli
nslnr61
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1117
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1126
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 15/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : Bize Her Yer Trabzon
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Bu kız seçici biri y
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 3:53 am Paylaş

huhuuu süper olmuş bekliyoruz


En son nslnr61 tarafından Perş. Eyl. 16, 2010 8:36 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
lawina
Deneyimli
Deneyimli
lawina
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1029
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 438
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 13/07/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Güzel olmak seni iyi yapmaz.Zengin olmak da...Mevki sahibi olmak da...Güçlü olmak da...Zeki olmak da...Bilgili olmak da...Kültürlü olmak da...Sadece iyilik yaparak iyi olabilirsin
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Aycin

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 4:10 am Paylaş

gayet güzel emeğine sağlık (=
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
abukprenses_juju
Deneyimli
Deneyimli
abukprenses_juju
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 859
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 847
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 24/07/10
<b>Nerden</b> Nerden : mars :D
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Hayat güzeldir yaşamayı bilirsen sevgi bir faldır bakmayı bilirsen mutluluk özlemektir çekmeyi bilirsen ben bir baş belasıyım kurtul kurtulabilirsen!
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 4:39 am Paylaş

devamm!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
The Meadow
Çakıl Taşı
Çakıl Taşı
The Meadow
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 5298
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 4149
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 24/08/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Just Breathe♥
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 3:09 pm Paylaş

yb istiorz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
asil_cadi
Deneyimli
Deneyimli
asil_cadi
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 800
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 763
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 21/08/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Zor Kadere Emanet Ettim Seni....
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 8:21 pm Paylaş

hadi ama yeni bölüm!!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 9:09 pm Paylaş

yni bölüm 5-10 dk hazır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 9:12 pm Paylaş

2.BÖLÜMM 2.PART

Aslında, Koray’ın düşünceli halleri olmasa, güzel bir geceydi. Gece geç saatlere kadar, müzik ve dansın hareketli ritimleriyle kendilerinden geçmişler, enerjilerini de her zamanki gibi seyircilere dek ulaştırmayı başarabilmişlerdi. Coşkulu kalabalığın içinde, çılgınlarcasına eğlenirken zaman akıp geçmişti.

Sabaha karşı, millet ortamı çoktan terk ettiği halde, Gece Ayazı hala kulüpteydi. Yine başarılarını kutluyorlardı.

Bir köşede, sakin bir masada oturmuşlar, zerre kadar uykulu olmaksızın geleceğe dair planlarını anlatıyorlardı birbirlerine.

Koray garsona işaret etti. “Bir sek viski daha…”

“Oğlum, bu kaçıncı…”dedi Taner.

Koray’ın yakışıklı yüzündeki gölgeler bütün gece dağılmamıştı ve elbette ki bu sadece Taner’in değil, hiçbirinin gözünden kaçmamıştı.

“Beyefendinin kendine dertlenecek konular bulması hiç de zor değil…”diye araya girdi Ayça. Asabi bir yapısı vardı hep. Ama Koray’a diğerlerine yaptığından çok daha fazla yüklenirdi.

Koray iç çekti. O sırada garson viskisini getirip masaya koydu. Genç adam, gelir gelmez içkiyi bir dikişte içti.

“Yavaş ol abi…” Taner kaşlarını iyice çatmıştı artık. “Hadi,”dedi ciddiyetle. “Dökül bakalım…”

“Neyi?”dedi Koray, saf ayaklarına yatarak. Ama tüm grubun birden dönüp kendisine ters ters baktığını görünce teslim oldu.

“Peki… Şey… Aslında…”diye başladı söze. Yerinde rahatsızca kıpırdandı. Söze nasıl başlayacağını bilemiyordu. “Benim… Bir derdim var… Evet…”

“Hah, derdi varmış…”diye mırıldandı Oğuz. Herkes dönüp ters ters ona bakınca da kafasını sallayarak sustu.

“Bizimle paylaşabilirsin Koray, biz senin en yakın arkadaşlarınız…”diyerek anlayış dolu bir ifadeyle onu yüreklendirmek istedi Dilan.

“Ben… Şey…” Koray yutkundu. Bu kadar zorlanabileceğini tahmin edememişti. Sonuçta her biri kaç yıllık dostlarıydı. İyi kötü tüm huylarına rağmen bunca zaman birbirlerini idare etmeyi başarmışlardı. Oysa şimdi…

“Katre…”

“Katre’ye bir şey mi oldu?” Dilan endişeyle fısıldamıştı.

“Ah bu akşam seninle beraber gelmediğinde anlamalıydık…”dedi Ayça, o bile kendisinden beklenmeyecek, endişeli hale bürünmüştü.

“Hayır, hayır… Öyle bir şey değil… Offf…” Koray kendini hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti.

“Eeee, sorun ne öyleyse dostum?”diye sordu Taner.

“Ben… Yani biliyorsunuz… Onu…” Derin bir nefes aldı. İşin içinden nasıl çıkacağını zerre kadar bilmiyordu.

“Onu okutamıyorum…”diye fısıldadı sonunda.

“Ne o, birden bire vefakâr abi mi oldun?” Oğuz alayla güldü. “Bu her zamanki şey zaten… Bunun için içmek yeni mi aklına geliyor?”

“Oğuz!”diye tısladı Taner. “Kapa çeneni!”

“Kapamazsam ne olur lan!”

“Hoop hop beyler, sakinleşin bir… Didişmenin sırası değil…”diye araya girdi Ayça. Ardından Koray’a döndü.

“Sen de anlatacaksan anlat biran önce…”

“Tamam…” Koray kafasını salladı.

“Bakın… Yani…” Sıkıntılı bir nefes aldı. Bırakırken de “Eğer yüksek miktarda para kazanabilirsem Katre’yi okutabileceğim…” sözleri döküldü dudaklarından.

“Yok ya, gökten de para yağıyordu…” Oğuz alaylı yüz ifadesini gizlemeye gerek dahi duymuyordu.

“Bana bak oğlum, yine kaşınıyorsun sen ha…” Taner elini masanın üzerinde yumruk yapmış, sakinleşmeye çalışıyordu.

“Ya, ne diye aldırıyorsun sen bu herife…”dedi Ayça, sakinleşmesi için elini tutarak. “Bırak… Her zamanki kıskançlığı üstünde yine…”

Oğuz’un hep böyle biri olduğunu biliyorlardı. Herkese karşı öfkeliydi, tüm insanlara… Hayata… Bunda yetimhanede geçirdiği sevgisiz yılların payı çoktu tabi… Ama özellikle Koray’ı, grubun başkanı olduğu için, daha bir kıskanıyor, kendisine verilmeyen şeyler onda olduğu için içten içe bu duruma isyan ediyordu.

Taner, elinin üzerindeki yumuşacık tenin sahibine baktı. Onun ela gözlerinde boğulmak istiyordu. Oysa tek yaptığı yutkunmak olmuştu.

“Tamam…”diye mırıldandı. Ayça da bunun üzerine elini çekti. Ama sanki tüm hayatını da çekip almış gibi hissetti Taner kendini. O olmadan biranda tekrar boşlukta buluvermişti yine ruhunu…

Bu içler acısı haline histerik bir gülüş gönderdi içinden. Sonra duygularını bir kenara bırakarak gerçeklere döndü.

“Nereden bulacaksın ki parayı Koray?”dedi. “Biliyorsun, biz de burada para s.çmıyoruz…”

“İşte sorunda bu ya Taner… Bizim kazandığımız para hiçbir şeye yetmiyor. Değil Katre’nin okumasına, istediği tıp kitaplarına bile…”

“Maalesef…”diye fısıldadı Taner, üzgün bir sesle. “Biz buna kısaca kader diyoruz…”

“Ben insanların kendi kaderini kendinin çizeceğine inanıyorum.”dedi Koray. İşte konuya gelmeye başlamıştı.

Ayça şüphelenerek “Nasıl yani?”diye sordu.

“Yani… Burada oturup Allah bize böyle yazmış, elimizden bir şey gelmez mi diyeceğiz bütün bir hayatımız boyunca… Bence Allah, insanlara yenemeyeceği zorluklar vermez. Bakın mesela Dilan’a… Ailesini karşısına alıp buralara kadar gelebildi… Bu mülayim kızdan bekler miydiniz böyle bir başkaldırışı?”

“Hadi bakalım, bu laflar bir yere geliyor ama…”dedi Dilan.

“Evet, geliyor… Ben karar verdim… O parayı kazanacağım ve Katre’yi de okutup doktor yapacağım. Abisi gibi sokaklarda sürtmeyecek benim güzel kardeşim…”

“Bir dakika bir dakika…”diye araya girdi Taner. “Hangi parayı, abi?”

“Yarışmanın sunduğu parayı…”

Hepsi yüzlerinde şok ifadesiyle Koray’a boş boş baktılar.

“Yarışma?”diye fısıldadı Ayça. Sesindeki öfkeli ton gözlerden kaçmıyordu.

“Var ya televizyonlarda habire reklâmları çıkıp duruyor hani… Üfff, Efsanevi Dansçı’yı diyorum ya…”

“Ohooo, uçmuş bu…”dedi Oğuz.

“Anlayamadım şimdi…” Ayça sinirlerine hâkim olmakta zorluk çekiyordu. “Bize, karşımıza geçmiş, pişkin pişkin o yarışmaya katılacağını ima etmiyorsun herhalde?”

“Mecburum Ayça… Başka çarem mi var?”

“Hah!”diye patladı genç kız sonunda. “Başka çaresi mi varmışmış… Oha be, gözün doysun gözün! Yetmiyor mu lan kazandıklarımız sana?” Kızın elleri titriyordu.

Taner de onun kadar öfkeliydi. “Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin, Koray? Kardeşlerini para için satacak mısın?”

“Bakın anlamıyorsunuz… Anlamayacaksınız da… Of, böyle bir tepki vereceğinizi biliyordum zaten… Ben deminden beri neyi açıklamaya çalışıyorum? Kazandığımız para Katre’nin masraflarını karşılamaya yetmiyor bile… Oysa o ödül… Çok daha fazlasına dahi olanak sağlayacak…”

“Bu kadar saçmalık yeter.”dedi Oğuz. “Sen bu işi oyuncak mı sanıyorsun? O kadar kişi arasından kazanacaksın sanki… Peki, biz ne olacağız hiç düşündün mü? Gece Ayazı ne olacak?”

“Kazanacağım…”dedi Koray kararlılıkla. “Ben de zaten onu söylemek istiyordum…” Derin bir nefes aldı.

“Ben başkanlığı bırakıyorum…”

Herkese ani bir sessizlik çöktü. Garsonlar bile dönüp bu ünlü grubun liderinin neler söylediğini düşünerek ona aklını kaçırmış gibi bakıyorlardı.
Herkes suskun, herkes donmuş vaziyetteydi…

Fırtına öncesi sessizlik gibiydi bu…

Koray masadan kalktı ve kulübün kapısına doğru yürümeye başladı.

Oğuz, onun arkasından “Eğer…”diye bağırdı. “Eğer o kapıdan çıkarsan bir daha geri dönemezsin…”

Koray son bir umut kardeşi olarak gördüğü Taner’in gözlerine baktı. Orada bir onay parıltısı aradı.

Yoktu…

Ayça bağırıp çağırmaya, etrafı yumruklamaya başlamıştı. Taner’se sakinliğini bozmadan devam etti.

“Evet… Eğer gidersen bir daha dönemezsin…”

Dilan bile başını Taner’i onaylarcasına sallıyordu.

“Üzgünüm…”diye fısıldadı Koray. “Ama gitmek zorundayım…”

Ve ardından, dönüp arkasına bakmaksızın o kapıdan dışarı çıktı…

Belki de gerçekten, saçma ve çok riskli bir amaç için arkadaşlarını yarı yolda bırakarak…

Bir daha arkadaşlarının kalbine giremeyeceğinin temsilcisi olan kapıdan, onları kaybetmek pahasına…

Çıktı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nslnr61
Deneyimli
Deneyimli
nslnr61
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1117
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1126
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 15/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : Bize Her Yer Trabzon
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Bu kız seçici biri y
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 9:19 pm Paylaş

süper olmuş ya korayın durumuda zor tabi
bişey anlamadım korayın kardeşinin adı niye katre :D
dvm lütfen
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
damlabulut1996
Üye
 Üye
avatar
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 44
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 49
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 24/08/10
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 16, 2010 9:22 pm Paylaş

SÜPER OLMUŞ tatlım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pebble Stone - '
Deneyimli
Deneyimli
Pebble Stone - '
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1046
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 754
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 11/08/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : DağLarı DeLdim Tek Başıma'
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Cenker

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 3:43 am Paylaş

süper oLmuş Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
czto
Üye
 Üye
czto
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 41
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 41
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 14/07/10
<b>Nerden</b> Nerden : sakarya
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : yok!
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 3:47 am Paylaş

çk güzel devam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 10:13 pm Paylaş

tşkler cnm şimdi yazıcam yni bölümü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 10:17 pm Paylaş

3.BÖLÜM

(BEKLETTİM GALİBA AMA UZUN OLUCAK BU BÖLÜM)



Senin doğruların başkaların yanlışları olabilir.
Ama sakın, sırf başkalarının doğruları için kendi yanlışlarından taviz verme.
Sen daima kalbinin sesini dinle.
Ve unutma…
Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir



Müjde, elinde orta boy bir valizle otogarda İzmir otobüsünün gelmesini bekliyordu. Cafelerden birine oturmuş, kulağında mp5, son ses rock müzik dinlerken yaptığı çılgınlığı gözden geçirmeye başlamıştı.

Alper’den gaz alarak, eline kaptığı ilk eşyalarını valizine tıkıp annesinin yüreğine indireceğini bildiği halde ani bir gençlik heyecanıyla yarışmaya katılmaya karar vermişti.

Kadıncağız kızının neler karıştırdığını bilse ne yapardı acaba? Hele babası… Ama zaten pek yakında öğreneceklerdi…

Başını olumsuzca salladı. Kendi hayatını ailesinin istediği yönde şekillendirmeyecekti. Ne kadar başarılı olduğunu hepsine ispatlayacak ve özgürlüğünü bilinçlerine kabul ettirecekti. Kimse için kendinden taviz verecek değildi.

Birden gözlerinin üzerine kapanan ellerle irkildi. Kulaklıklarını çıkarıp yüzünün üzerindeki güçlü, uzun parmakları yoklarken “Hey?”dedi.

Sonra görüş açısını engelleyen elleri iyice kavradı. Yine istem dışı gülümsemesi suratına yerleşmişti. “Alper?”

“Bakıyorum da ellerimi tutmak pek bir hoşunuza gitti küçük hanım…”

Müjde tam ağzını açıp onu paylayacaktı ki ellerini kızın yüzünden çekmeden konuşmasına devam etti Alper.

“Ama hayır, bu durum sizi hüsrana uğratacak olsa da ben Alper değilim… Biliyorum siz ona hayransınız ama söyleyeceklerimden sonra beni daha çok seveceğinize inanıyorum.”dedi, sesini değiştirerek. Sanki değiştirse de o olduğu belli olmayacakmış gibi. “Ben… Uçsuz bucaksız çölleri açmış Mecnun’um, dağları delen Ferhat’ım… Neden yaptım tüm bunları biliyor musunuz? Sevdiğime kavuşmak için… Size…”

Etkili bir sesle fısıldadı. “Sana…”

Müjde, Alper’in ellerini yüzünden geçti ve ona döndü. “Aman… Alt tarafı evden buraya arabayla geldin.”

Alper’in birden bozularak suratını astığını görünce güldü.

Gönlünü almak için “Ama belki de gerçekten çok zorluk çekmiş olmalısın…”dedi.

“Belki de yolda karşına bir ejderha çıkmıştır… Sen de bana ulaşmak için süper güçlere sahip arabanla yaratığı halt etmişsindir… Yani… En fazla bu olabilir…” Kıkırdadı.

“Hmm… Şey, aslında tam olarak öyle olmadı…”dedi Alper suratı iyice asılarak.

“Arabayı evden kaçıramadım yani… Babam kafayı abimle bozduğu için ve bugünde önemli konuklarla toplantı yapacakları için misafirlerine benim rezilliklerimi göstermek istemiyormuş beyefendi. Hovardalıklarımı başka zamana saklayacakmışım. Bu gün bana izin mizin yokmuş. Sanki kendi iznimi kendim oluşturamayacakmışım gibi…”

“Yani sen şimdi?”

“Evet, sizin gibi dolmuşla geldim hanımefendi.”

Müjde bir kahkaha patlattı.

“Hadi benim evi terk ettiğimden beri arabama el konulduğu için öyle yapmak zorunda kaldım. Ya sen? O karizmatik duruşunla halkın arasına karışacak adam mıydın be?”

“Sen de beni iyice, milleti küçümseyen sosyetiklerden yaptın kızım… Ayrıca işte, gördün mü? Senin için hiç alışkın olmadığım şeylere katlanmışım…”

“Kıyamam…”dedi Müjde. “Gerçekten ne Mecnun’dan ne de Ferhat’tan farkın varmış… Hatta çok daha fazlasısın bile…”

“Öyleyim tabi… Aile kurbanı olmak en zor şey… Neyse, nerde kaldı şu uyuşuk otobüs?” İstasyona yaklaşmakta olduğunu görünce gülümseyerek ayaklandı. “Hıh, dememe kalmadı, damladı hemen.”

“Evet…”dedi Müjde iç çekerek. İzmir heyecanı başlıyordu…

“Hadi hala ne bakınıyorsun?”diye çekiştirdi onu Alper. “Daha seçmeleri en iyi performansla geçeceksin, sonra yazlık arkadaşlarımızla buluşup gecelere akacağız, sinemaya gideceğiz, partilere katılacağız… Çok işimiz var yani daha…”

“Ne?”dedi Müjde. “Dur bir dakika? Sen de mi geliyorsun?”

Genç adam ciddiyetle kaşlarını çattı.

“Seni kız başına elin memleketine göndereceğimi mi sandın.”dedi, maçoca.

“Böyle bir güzelliğin başında benim gibi tehlikeli bir abi olmazsa kaparlar seni valla…” Suratına sahte bir psikopat ifadesi yerleştirerek sinsice gülümsedi.

“Sana inanmıyorum…”

Müjde duygulanmıştı. İşin açıkçası, yalnız başına oralarda ne yapacağını düşünüyordu dünden beri…

Oysa şimdi…

Eğlence düşkünü olan Alper’in sırf kendisi için İstanbul’dan ayrılıp onunla beraber bu strese katlanmak için yapacağı fedakârlık genç kızı çok etkilemişti.

Gözlerinin dolduğunu hissettiğinden konuyu değiştirmek adına “Abimiş…”dedi. “Alt tarafı iki yaş var aramızda…”

Alper neşeli kişiliğinin altında zeki bir adamdı. Ve Müjde’nin kendisinin yaptığı iyilikten etkilendiğini anlamış, gözlerinin dolduğunu da fark etmişti. Ama o keçi gibi gururu yüzünden olayı saptırmaya çalıştığının da farkındaydı. Bozuntuya vermedi.

“İki yaş iki yaştır… Şimdi bana emanetsin ve ne dersem onu yapacaksın.”dedi alayla sırıtarak. “Geç bakalım içeri de, kır bacağını otur yanıma…”

“Yok ya…”dedi Müjde kızgın olmaya çalışarak. Ama becerememişti. Sonra bir şey fark etti.

“Otur yanıma derken?”dedi şaşkın bir surat ifadesiyle.

“Ha, söylemedim mi?” Alper cebinden biletini çıkardı. “Görevlileri, senin hangi koltuğu ayırttığını sormak için aradım bu sabah. Hemen ardından da yanındaki koltuğun boş olduğu müjdesiyle karşılaşınca hemen kaptım orayı.”

Göz kırparak ekledi. “Gördün mü? Her yerde bir Müjde’yle karşılaşıyorum. Bunlar bir işaret…”diye fısıldadı, dudaklarında yarım bir gülümsemeyle gözlerini kısarak.

“Demek ki neymiş… Sen nereye ben oraya…”

“Aman iyi, yapışkan…”

Müjde çaktırmamaya çalışsa da arkasında, kendisini bu denli koruyup kollayan bir ağabeyin olduğunu bilmek onu onurlandırıyordu.

“Son beş dakika…”diye duyurdu muavin.

“Hadi yerimize geçelim…” Alper kibarlık yaparak Müjdeyi önden buyur etmişti. Tam otobüsten içeri gireceklerdi ki biri arkalarından küt diye çarptı. Daha çok da önde olan Müjde sarsılmıştı.

Kız ne olduğunu anlayamayarak sırtını ovuştururken “Yavaş be!”diye bağırdı.

Alper de ani kabaran bir koruma içgüdüsüyle “Önüne baksana be adam.”diye çıkıştı karşısındakine. “Bir kıza bile nasıl davranacağını öğretememişler mi sana?”

Koray hızlı hızlı soluk alıp vererek “Meraklı değilim ben de size çarpmaya…”dedi zor zahmet. Koşturmaktan terlemişti ve kalbi hala deli gibi atıyordu. Neredeyse otobüsü kaçıracaktı. Ama son anda da olsa yetiştiği için rahatladı birden.

“Şuna bak ya, hem suçlu hem güçlü… İnsan bir özür diler…”dedi Müjde sinirlenerek.

Koray karşısındaki, masmavi gözlerini kendisine dikmiş, öfkeyle bakan kızı inceledi. Uzun dalgalı, simsiyah saçları ve eşsiz bir güzelliği vardı. Sonra üzerindeki kıyafetlerin abartılı şıklığına takıldı gözleri. Belli ki hepsi markaydı ve pahalıydılar. Kafasında ilk oluşan terim “zengin züppe” oldu.

“Bilerek mi çarptım. Bir de özür dileyecekmişim? Allah Allah…”

“Şuna bak ya! Bir de bilerek çarpsaydın bari…”diyerek araya girdi Alper. O da en az Müjde kadar sinirlenmişti bu densize.

“Eeeh, sıktınız ama… Sizin gibi kendini bir şey sanan insanlarla uğraşamayacağım…”

“Biz… Kendimizi bir şey sanmıyoruz… Tamam mı?” Müjde artık sinirden titriyordu.

“Bırak ya… Ne takıyorsun bu herifi… Yürü canım, geçelim oturalım biz yerimize… Onunla muhatap olup onun seviyesine düşme…”

Alper Müjde’yi çekiştirirken Koray, bakışlarını bu ukala, kumral saçlı adama çevirdi.

“Sana ne oluyor oğlum? Sevgilisisin diye bir şey mi sandın kendini? Şuna bak, bir de kıza emir veriyor… Sanki amcasının oğlu…”

Alper, yüzünde hınzırca bir gülümsemeyle sırıtarak “Evet!”dedi. “Tam üzerine bastın. Amcasının oğluyum ben. Kuzeniz yani…” Adamın siyah gözlerindeki mors olmuş ifadeyi görünce zaferle gülümsedi.

“Ayrıca…”dedi Müjde. “Bana emir vermiyordu, kimse de veremez zaten…”

Alper gözlerini devirip yüzünde yarım bir tebessümle kuzenine baktı. Bir yabancının önünde bile gururundan taviz vermiyordu.

“Ve…”diye devam etti kız. “Özel hayatımız seni hiç mi hiç alakadar etmez!”

Koray “Aman be…”dedi bağırarak. Küçümseyen bir ifadeyle burunlarının kaf dağlarında gezindiğini düşünerek karşısındaki iki zengin gence baktı.

“Şunlara bak ya… Resmen dünkü çocuklara çattık…”diye mırıldanarak içeri girdi ve arkalardaki koltuğa oturdu.

Müjde Alper’e bak. “Ukalayı görüyor musun ya?” Histerik bir kahkaha attı.

“O kim oluyor da bize dünkü çocuk diyor…”

“Boşversene…”dedi Alper.

Muavinin uyarısıyla otobüse binip yerlerine oturdular. Müjde hala söyleniyordu.

“Müjde?”dedi Alper birden.

“Ne?”diye kısık sesle bağırdı kız.

“Farkında mısın bilmem ama zenginliğin üzerindeki kıyafetlerden belli olmasına ve güzelliğin zaten bir körün bile ilgisini çekecek kadar bariz olmasına rağmen seni umursamayan ilk erkekti o…”

“Yaa…”dedi Müjde gözlerini kaçırarak. “Hiç böyle düşünmemiştim…”

“Kesin…”diye kıkırdadı Alper. Ama Müjde ona ters bir bakış fırlatınca sustu. Sonra dayanamayarak ağzını açtı yine.

“Ama reddedilmek kızlık egonu fena sarstı, kabul et…”dedi.

Müjde’nin gözlerindeki öfkeyi gördüğündeyse çoktan söylediklerine pişman olmuş, türlü çabalarla özür dileme girişimlerine başvurmuştu.

Ama Müjde inkâr etse de… Derinlerinde bir yerlerde… Alper’in haklı olduğunu biliyordu…

O yakışıklı –ah, ama tabi ki bir o kadar da asi, kendini bilmez, patavatsız çocuk- Müjde’yi görmezden gelen ilk erkekti.

Daha doğrusu dışarıdan az çok kendini belli eden Müjde Karahanlı’yı görmezden gelen ilk erkek…

Müjde bir gün gelip de dışardan gözüken kimliğini umursamayacak biriyle karşılaşıp karşılaşmayacağını merak etmişti hep…

Ve şimdi… Karşılaşmıştı…

Ve… Bunu daha kendine bile kabullendiremese de…

Etkilenmişti…


***
Katre, manzarası güzel bir çay bahçesinde oturmuş, parmaklarını sırayla masaya vurarak yerinde sabırsızca kıpırdanıyordu.

Ağabeyi bu sabah gitmişti ve genç kız, bir şeyler yapmak gerektiğini düşünerek Gece Ayazı’ndan birileriyle konuşmaya karar vermişti. Oğuz ve Ayça olmazdı, biliyordu. Biri çok asi ve dik kafalıydı, öbürüyse takıntılı kıskancın tekiydi. Dilan da işe yaramazdı. Fazla sakindi ama ne yazık ki bu gruptakileri yatıştırmasına yetmezdi. Onlar üzerinde gerektiği kadar etki kuramayacağını biliyordu Katre.

Sonunda grubun en dürüst, en güvenilir ve en olgun kişisi olan Taner’le konuşmaya karar vermişti. Onu aradığında genç adam da bu teklifi hiç düşünmeden kabul etmişti ve şimdi, yaklaşık on beş dakikadır onu bekliyordu.

Nihayet, karşıdan kendisine yaklaşmakta olan adamın, koyu kumral saçlarının çevrelediği, kirli sakal bırakmış yüzünü görünce gülümsedi.

“Sonunda gelebildin.”dedi uzun saçlarını arkaya savurup ayağa kalkarak. Elini uzattı.

Taner, genç kızla tokalaşırken “Kurura bakma.”diye mırıldandı.

Yorulmuş gibi bir hali vardı. Masaya geçip Katre’nin karşısına oturdu.

“Manzara güzelmiş…”dedi karşılarındaki, ilkbaharla birlikte açan papatyalarla bezenmiş çayırlığa göz gezdirirken. “Mayıs bir başka oluyor değil mi?”

“Öyle…” Katre rahatsız bir nefes aldı. Konuya nasıl girmeliydi acaba? Sonra birden “Niye geciktin?”derken buldu kendini. Hemen ardından yaptığı patavatsızlıktan utanarak dudağını ısırdı. Ona neydi ki?

Taner iç çekti. Böyle bir soruyu bekliyor gibiydi.

“Oğuz senin de Koray’ın tarafında olduğunu düşünüyor. Buluşacağımızı söyleyince giderayak olay çıkardı biraz…”

“Ben sizin tarafınızdayım…”diye fısıldadı Katre, üzgün bir ses tonuyla.

Taner genç kızın güzel yüzünün asılmış olduğunu görünce durumu telafi etmeye çalıştı.

“Canım, onu bilmez misin? Her zaman ki hali işte… Ne takıyorsun? O kadar önemli biri değil… Biz de idare ediyoruz işte…”

Katre, sapıklığıyla da nam salan Oğuz’un zamanında kendi peşinden koştururken, güya kendisini tavlamak için kullandığı o yılışıkça hareketlerini hatırlayarak ürperdi.

Gerçekten, Katre de zamanın da çok idare etmişti onu. Bu yüzden kelimenin tam anlamıyla anlıyordu Taner’i. Ama yine de karşıt fikirlerini söylemekten kendini alamadı.

“Bu kadar önemsiz olduğu için mi yeni başkan o olacak?”

Taner şaşkınlığını gizleyemedi. “Hey, her şey çok ani gelişti. Sen nerden biliyorsun bunu?”

Sonra ikisi aynı anda “Ayça…”dediler.

Taner iç çekti. “Zaten abin, daha dün bizi terk etti ve bu sabah da yeni başkanı Oğuz ilan ettik. Ayça bunu sana hangi ara yetiştirdi?”

“Onun da birçok kişi gibi Oğuz’a sinir olduğunu bilirsin. Tabi bir de konu Koray’ın yerine onun geçmesi olunca…”

Taner’in asılan yüzüne bakarak iç çekti. Ayça’nın Koray’ı bu kadar önemsemesi Taner’i her seferinde aynı derecede sarsardı. Alışamamıştı hala…

“Çareyi kardeşini arayıp haber vermekte buldu…”diye devamını getirdi Taner. “Belki bir şeyler yapabilirsin diye, değil mi?”

Katre surat asarak başını salladı. Ardından da “Neyse…”dedi olgun bir tavırla. Taner’in daha fazla dağılmasına gönlü razı olmamıştı.

“Evet…”diye onayladı onu Taner. Birden toparlanıverdi. Doğrusu, duygularını gizleyebilmek konusunda kesinlikle ustaydı.

“Peki, sen niye başkan olmadın?”diye atıldı Katre, yine dilini tutamayarak. Kendi kendine bunu sorması gerektiğini hatırlatarak tatmin olmaya çalışsa da aklından, acaba bir gün gelip de içinden geçenleri söyleyivermeyi bir kenara bırakabilen biri olup olamayacağı geçiyordu.

“Ben Koray’ın yerine başkan olmam.”dedi Taner düz bir sesle. “O bize ihanet etse de ben ona etmem. Edemem…”

İşte, konuya gelmeye başlamışlardı. Katre elbette ki Taner’in böyle bir şey yapmayacağını biliyordu. Hem kardeşi olarak gördüğü Koray için, hem de onun yerine geçecek başkanda mutlaka kıyaslama arayacak olan Ayça için…

Ama o soruyu sormadan konuya nasıl girebilirdi ki?

“Abim, size ihanet etmedi…”dedi genç kız, ciddi bir yüz ifadesiyle.

“Etmedi mi? Yapma Katre…”

“Anlamıyor musunuz, benim eğitimim için yaptı bunu…”

“Ah, sen de mi artık onun tarafındasın?”

“Hayır ama…”

“Aması yok bu işin… Eğer konu sadece senin eğitiminse, o da çok iyi biliyor ki gruptaki herkes, hatta tüm hovardalıklarına rağmen Oğuz bile, yani hepimiz, ikinizin de mutluluğu için aylarca biriktirdiğimiz paraları dahi ortaya koyarak gerekirse aç kalırdık ama yine de seni okuturduk.”

Taner’in yüzündeki fedakâr ifade Katre’yi duygulandırsa da söylemeden edemedi. Ne yapsın? İçi dışı bir biriydi.

“Tabi… Abim de dostlarının kendi özel hayatı için böyle bir fedakârlığı göğüslemelerine razı olurdu kesin…”dedi imayla.

“Bu yaptığı, daha beter değil mi? Onun yüzünden daha bu sabah bile kaç yerden arandık… Birçok iş görüşmemiz iptal edildi. Zaten hiçbirimizin durumu iyi değil. İyice ortada kalıyoruz şimdi… Abin madem özel hayatı için bizim kendimizden taviz vermemizi istemiyordu da şimdi neden daha beter hale soktu her şeyi?”

Katre sustu… Sonra ani bir güçle tekrar konuştu.

“Çünkü o sizin bir şekilde, kendisi olmadan da tutunabileceğinize inanıyor…”

“Evet…”dedi Taner. “İşte en büyük sorun da bu zaten. O hep risk almayı sever ve olumlu bir şekilde sonuçlanacağına inanırdı küçüklüğünden beri… Oysa bazı gerçekleri görmesi gerek. Mantığını kullanabilmesi gerek…”

Derin bir nefes aldı. “Hayal dünyasında yaşamıyoruz. Gerçekleri göz ardı etmemeliydi.”

Durdu ve iç çekti. “O inanıyor, ama biz biliyoruz… Hepimiz biliyoruz… Zincirin önemli birer halkasıydık her birimiz. Birimizin kopması hepimizi dağıttı…”

Ve ardından uzaklara bakarak ekledi. “O inanıyor… Ama göremiyor… Tutunamayacağız… Onsuz darmadağınız… Göremiyor…”

Katre’nin bu sözlerden sonra diyecek hiçbir şeyi kalmamıştı…

***
Otobüsten indiklerinde valizleri almak için bagaj sırasına geçmişken yine karşılaştılar Müjde ve Koray birbirleriyle.

Müjde ona ters ters bakarak “Umarım bir daha seni hiç görmem.”dedi Koray’a.

Koray da, yüzünde alaycı bir ifadeyle genç kıza döndü.

“Umarım, bu, seninle ilk ve son kez, seninle aynı fikirde olduğumuz zaman olur.”

Koray ukalaca yanlarından ayrılırken Müjde sinirden köpürüyordu. “Hah, şuan bak ya… Gerçekten… Ne sanıyor bu kendini?”

“Niye bu kadar takıyorsun Müjde?”diye sordu Alper. Bu sefer hiç olmadığı kadar ciddiydi.

“Takmıyorum! Tamam mı? Tak-mı-yo-rum!”

“Hıı hıı…”

***
İzmir’in otogarından ayrılıp otele gelene kadar Müjde tüm sinirini kendisine sözde inanmayan Alper’den çıkardı. Ona sürekli söylenip durdu. Ama genç adam, kuzeninin asabi yapısını bildiğinden üzerinde pek durmadı. Kendilerine birer oda kiraladıkları lüks otele vardıklarında Müjde biraz yatışmıştı.

Ancak yol yorgunluğu ve o herifin kendilerine yaşattığı stresi doğru düzgün üzerlerinden atamadan, o akşamki elemeler için hazırlanıp otelden çıktılar.

Neyse ki yarışma seçmelerinin yapılacağı bina, otele yakın bir yerdeydi. Kısa bir yolculuktan sonra gösterişli yapının kapısında durup içeriyi yavaş yavaş dolduran kalabalığın yanlarından birer ikişer geçişlerini izlediler. Hepsinde de aynı heyecan vardı. Hepsinin gözlerinden hırs ve rekabet akıyordu. Hepsi kendinden emin, hepsi kararlıydı.

Müjde hala içeri adım atmaya çekiniyor gibiydi. Bacakları titremeye başlamıştı ve avuç içleri terliyordu.

Alper onun bile heyecanlanabildiğini gördüğünde kuzeni olan bu eşsiz varlığın da sonuçta bir insan olduğunu düşünerek onu sakinleştirici bir yol bulmaya karar verdi.

“Hazır mısın?”diye sordu endişeyle. “İstersen biraz daha bekleyip bir yerlere gidebiliriz. Hem belki senin için de…”

“Hayır!”diye Alper’in sözünü kesti Müjde.

Başını dikleştirip gözlerine kararlı bir ifade yerleştirdi. “Hiçbir yere gitmiyorum! Madem geldik… Öyleyse bitirelim şu işi…”

Derin bir nefes aldı. Bu arada heyecanı yatışmaya başlamış, titremesi ve terlemesi geçmişti.

“Hazırım…”diye fısıldadı.

“Hatta öyle bir hazırım ki daha önce kendimi hiçbir şeye bu kadar hazır hissetmemiştim…”

“İşte, tam da senden beklenen cevap buydu.”dedi Alper, genç kızın sakinleşmesi ve yeniden eski halini almasıyla neşelenerek.

“Öyleyse git ve en iyisi olduğunu ispatla…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 10:19 pm Paylaş

4.BÖLÜM

(İÇİMDEN GELDİ YAZMAK)

O duygu bedenini sardığında,
Korkacaksın hislerinden.
Ve kaçacaksın…
Oysa bilmiyor musun ki,
Aşk yürek ister



Müjde ve Alper, duvarlarda çeşitli tabloların bulunduğu geniş koridordan geçip büyükçe bir salona, oradan da kulise doğru gittiler.

Etraf çok kalabalıktı. Herkesi bir yarışma heyecanıdır sarmış gidiyordu. Çeşit çeşit tipler vardı dikkatleri üzerlerine çeken. Kaslı bir adam, duvara yaslanmış, tamamen dövmelerle kaplı çıplak kollarını millete göstererek hava atıyordu. Az ileride, pembeler içerisinde bir kız da sürekli kıkırdayıp duruyor ve henüz sırası gelmemiş olmasına rağmen zarif dans hareketleri sergileyerek ne kadar yetenekli biri olduğunu herkesin görmesini istiyordu adeta…

Herkese, yarışmacı numaralarını dağıtan, gözlüklü, kızıl saçlı kadının yanına yaklaştılar.

Kadın masasının arkasına gömülmüş, dergi karıştırıyordu. Kendisine yaklaşmakta olan iki genci umursamadı bile.

Müjde, fark edilmek için boğazını seslice temizledi.

Kadın kaşlarını çatıp onlara baktı.

“Siz de mi yarışmacı adaylarısınız?”dedi düz, bıkkın bir sesle. Onlar, bu gün gördüğü kaçıncı gençti kim bilir.

“Sadece ben.”dedi Müjde, Alper’e bakıp gülümseyerek.

Kadın, bu sıkıcı çifte kumrularla uğraşmak istemediği için direkt konuya daldı.

“Adın?”

“Müjde Karahanlı…”

“Hmm…” Masanın kendisine dönük kısmındaki çekmecesini açıp uzunca bir liste çıkardı. Bir sürü isim vardı kâğıdın üzerinde. İşaret parmağını, adların üzerinde uyuşuk hareketlerle gezdirerek “Müjde… Müjde…”diye mırıldanmaya başlamıştı.

“Hah!”dedi sonunda. Kızın ismini bulmuştu. Karşısındaki sayıya baktı. Sonra, yarışmacı numaralarını içinde bulunduran kutuyu çıkarıp kartlar arasından Müjde’ye ait rakamları aradı. En sonunda gözüne çarpan sayılardan tatmin olarak kartı gayet soğuk ve resmi bir biçimde genç kıza uzattı.

Müjde yarışmacı numarasını alıp sol göğsünün üzerine iğnelerken “Teşekkür ederim.”dedi kadına.

Kadınsa sadece kafasını sallamakla yetindi.

Nihayet yanından ayrıldıklarında Alper’e döndü. “Ne kadar soğuktu di mi?”dedi kaşlarını çatarak.

“İlgiye alışık biri için biraz fazla soğuk evet…” Alper, Müjde’nin kendisine ters ters baktığını görünce gülmeyi kesti. “Aman canım, kim bilir bizim gibi kaç kişiyle uğraşmıştır… Ona da yazık…”

“Tabi… Orası öyle de… Yine de… Ne bileyim…”

“Boşverrr…” Alper Müjde’nin yanaklarını sıktı.

“Ya kes şunu! Çocukmuşum gibi davranma bana…” Müjde genç adamdan kurtulmaya çalışıyordu, ama nafileydi.

“Gibi mi?”diye kahkaha attı Alper. “Tatlım, sen zaten çocuksun… Küçük, ilgiye muhtaç bir kız çocuğu…”

“Bana bak…” Müjde alev saçan denizlerini Alper’in çimenlerine dikmişti ki bir “Oooo!” sesiyle irkildiler.

İkisi de dönüp baktıklarında, daha bugün tartıştıkları o çocuğu gördüler yine. Ve ikisinin de yüzünden bir anlık da olsa şok olmuş bir ifade geçti.

“Sana bir daha benim karşıma çıkma demedim mi?”diye parladı Müjde, Koray’a. Ama yüzünde şaşkın ifadeyi silemiyordu. Kalbinde ki garip mutluluğu da… “Beni mi takip ediyorsun yoksa?”

“Yaaa… Tabi… Çok meraklıydım sana…”dedi Koray, gayet ilgisiz bir tavırla.

Hâlbuki bu ilgisizliği iyi bir oyuncu olmasına dayanıyordu. O da içten içe sevinmişti bu kızla tekrar karşılaşmasına. Ama nedenini anlayamadı…

Elindeki numara kartını göstererek “Ben de buraya yarışma için geldim,”dedi. “Ama görüyorum ki yalnız değilmişim…” Sonra hınzırca gülümseyerek fısıldadı.

“Yoksa asıl sen mi beni takip ediyorsun da bunu benim üzerime iftira atarak gizliyorsun?”

Müjde sinirle kızaran yanaklarına ellerini bastırdı. “Ben… Kimseyi takip falan etmiyorum, tamam m?”

Koray tam bu sırada Müjde’den “Benim gibi biri, senin gibi sıradan bir insanı mı takip edecek?” sorusu bekliyordu. Çünkü zenginler başkalarını küçümsemeyi severdi. Ama öyle bir çıkışla karşılaşmadı. Sadece sinirden deliye dönen bir kız vardı karşısında. Asabi, kendine güvenen, hırslı… Ama havalı değil… Kesinlikle havalı değil…

Koray başını olumsuzca salladı. Daha bugün gördüğü ve hiç tanımadığı bir kız hakkında nasıl böyle düşünebiliyordu?

Ama o an fark etti ki onu hiç tanımamış olsa da şu kısacık karşılaşmalarında özünü görebilmişti. Sonra bu farkındalıktan hoşlanmayarak düşüncelerini başka yöne çevirdi.

“Neyse… Boşuna tartışmaya gerek yok. Buradan başarıyla ayrılırken senin içler acısı surat ifadeni görmek benim için en büyük mutluluk olacaktır.”

Müjde öfkelendi. “O mutluluk bana ait olacak, hiç merak etme sen…”diye tısladı.

Alper’se kuzenini bu denli deli etmeyi başarabilen ilk adama hayranlık duyduğunu hissetti birdenbire. Deminden beri bir köşece sakince onların atışmalarını izlerken gülmemek için kendin zor tutuyor, ama sürekli dudağı seğiriyordu.

Koray, genç kızın yakasındaki sayılara bakınca bir şey dikkatini çekti. “Hey!”dedi birden. “Ben senden sonrayım…” Numarasını gösterdi.

“Ah, ne acı bir durum…”dedi Müjde. Nihayet eline bir koz geçmişti. Dudaklarına tekinsiz bir gülümseme yerleştirdi.

“Sen benim zaferle ayrıldığımı görebileceksin, ama ben senin hüsrana uğramış bakışlarından mahrum kalacağım…”

Koray bu laf üzerine güldü. “Ondan o kadar emin olma bakalım… Şu süslü halinle o çevik hareketleri nasıl becereceksin çok merak ediyorum.”

“Göreceğiz…”dedi Müjde hırsla sırıtarak.

“Göreceğiz…”diye tekrarladı Koray, aynı kararlılıkla.


***
“Ayyy yeter! Sıkıntıdan afakanlar bastı beni… Tam iki saattir bekliyoruz Alper… İki saat!”

Müjde ellerine yelpaze görevi verdirterek yüzüne doğru sallarken sıcaktan bayılmamak için üstün bir çaba sarf ediyordu. Kuyruk çok fazlaydı. Herkes sabırsızdı tabi bu yüzden, ama kimsenin elinden bir şey gelmiyordu. Kazanmak uğruna katlanıyorlardı bu ölüm gibi geçen dakikalara.

“Sabret tatlım… Jürilerin eli kulağındadır… Yakında Müjde’mizi isteriz, diye duyuru yapıp görevli asistanı damlatırlar buraya. Sen hiiiç merak etme…”

“Ya tabi… Farkında mısın bilmem ama dönüp dolaşıp aynı şeyleri söylüyorsun ve hala bir şey olduğu yok…”dedi genç kız, oturduğu bank üzerinde rahatsızca kıpırdanarak.

Sonra bina da yine aynı megafon sesi duyuldu.

“Hıh bak yine duyuruyorlar birini, hadi bakalım belki bu sensindir…”

“Yaaa, her seferinde aynı şeyi diyorsun ama…”

“Müjde Karahanlı… Müjde Karahanlı…”

Alper sevinçle gülümsedi.

“Hıh bak,”dedi zafer tolu bir yüzle.

“Sen burada söylen… Ama Alper abin elinde sonunda haklı çıkar bebeğim… Hadi, hadi toparlan ve göster kendini şunlara.”dedi ayaklanarak.

“Ayy bu sefer gerçekten de sıra bana geldi, evet… Sıra bana geldi…” Müjde’yi tekrardan bir heyecan basmıştı. Hemen yerinden kalktı ve kulise doğru gitmeye başladılar.

Türkiye’nin dans konusunda seçkin üç kişisini jüri olarak kendilerini büyük bir sahne salonunda beklerken oraya gitmek için önce dar ve ışıklandırmalar olmasa karanlık sayılabilecek bir koridordan geçmeleri gerekti.

Koridora vardıklarında kendilerini sadece, genç bir asistan beklemiyordu, o kızla muhabbeti koyulaştırmış olan Koray da oradaydı. Müjde ikisinin samimiyetini görünce farkında olmadan kaşlarını çattı.

“Oooo kimler gelmiş kimler…”dedi Koray, Müjde’ye hitaben. “Bakıyorum jürilerin karşısına çıkarken bile yanından korumanı ayırmıyorsun…”

Bu laf Alper’eydi elbette. Alper güldü. Ama Müjde ona ters bir bakış atınca tekrar ciddileşti. Kız tam “O benim korumam değil…” diye başlayarak kendini savunmaya geçecekti ki Koray ona fırsat vermeden konuşmasına devam etti.

“Şey? Neydi? Müge Kahraman mıydı?”diye ekledi sonradan Koray, yüzünde alaycı bir gülümsemeyle.

Müjde birden bozularak sinirden dişlerini gıcırdattı. “Müjde Karahanlı…”

“Hı neyse işte… Anons da öyle bir şeyler dedi ama bu kadarı aklımda kalmış… Ne yapayım…”

Genç kız sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Hâlbuki Koray’ın bunu, sırf kendisini sinir etmek için söylediğini bilmiyordu. Bunun koca bir yalan olduğundan, aslında genç adamın adını da soyadını da bir daha unutmamak üzere hafızasına kazıdığından habersizdi.

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”demek geliyordu içinden. Ama bu sözleri yuttu. Çünkü hayatta en nefret ettiği sorulardan biriydi bu.

“Hadi kuzen, bu herifle oyalanacağına şu güzel bayanı bekletme de…” Burada sarışın asistana bir göz kırptı. Kız da ona hayran hayran gülümsedi. Alper iç çekti içinden. Hepsi aynı mıydı bunların?

“Asıl amacına, jürilere kendini ispatlamaya odaklan.”dedi sonunda cümlesini tamamlayarak.

Koray alayla güldü, Müjde’yse hırsla kuzenini onaylayarak kafasını salladı. Yüzünde sahte bir gülümsemeyle “Buyurun,”dedi asistan ve genç kız, kendisine eşlik eden sarışının ardında, kapıdan geçip sahneye çıktı…

Şimdi üç dakikalık bir şov sergileyecekti ve yense de yenilse de bu performans iki gün sonra televizyonlarda yayınlanacaktı. O yüzden mutlaka elemeleri geçmeliydi. Rezil olmamak için… Herkese kendini ispatlamak için…

Ve… Ve o az önceki ukala çocuğa –daha adını bile bilmiyordu- haddini bildirmek için…

Derin bir nefes aldı. Mutlaka…

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ekremm
Deneyimli
Deneyimli
ekremm
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 747
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 727
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 28/07/10
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 11:14 pm Paylaş

çok güzel yazmışsın ya harika (:
devamını bekliyorum(z) =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nslnr61
Deneyimli
Deneyimli
nslnr61
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1117
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1126
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 15/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : Bize Her Yer Trabzon
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Bu kız seçici biri y
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 17, 2010 11:45 pm Paylaş

bekliyoruz tatlım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 12:39 am Paylaş

saol tatlım daha fazla yorumlar gelirse koyarım hmn yeni bölümü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
"Kumsal"
Çakıl Taşları Tutkulusu
Çakıl Taşları Tutkulusu
            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 4394-88
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 2349
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1522
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 08/09/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Feronia' ♥♥
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Sevil

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 1:29 am Paylaş

Bnde daha yeni okudm senaryonu
Valla çok güzel yazmşn tatlm
DEvmm :D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 1:33 am Paylaş

tşkler tatlım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ekremm
Deneyimli
Deneyimli
ekremm
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 747
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 727
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 28/07/10
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 1:39 am Paylaş

evet ya çok güzel yazmışsın ve devamını bekliyoruz ne zaman koyarsın? (:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
"Kumsal"
Çakıl Taşları Tutkulusu
Çakıl Taşları Tutkulusu
            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 4394-88
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 2349
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1522
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 08/09/10
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Feronia' ♥♥
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Sevil

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 1:44 am Paylaş

Evt ya dvmm :D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edaekrem1998
Foruma Alisiyor
Foruma Alisiyor
edaekrem1998
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 212
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 244
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 18/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 2:18 am Paylaş

4.BÖLÜM 2.PART

(İSTEK ÜZERİNE 4.BÖLÜM DEVAMI HERKESE YORUMLARINDAN DOLAYI TŞK EDERİM OKULLAR AÇILANA KADAR SEZON FİNALİ YAPMAYA ÇALIŞICAM Very Happy )


Sahneye çıktı. Karşısında biri bayan üç jüriyle spot ışıkları ve etrafında dolanan kameramana rağmen biran kendini çok yalnız hissetti. Ama sonra güçlü olmayı başardı ve yüzüne, zaten alışkın olduğu, duygularını gizleyen bir maske taktı.

“Evet, Müjde…”dedi Gri saçlarını atkuyruğu yapmış, top sakallı adam. “Bu akşam bize ne sergileyeceksin.”

“Bale yapacağım…”dedi genç kız, sesine tutku katarak.

Saçlarını topuz yapmış kadın gülümsedi.

“Öyleyse seni izliyoruz Müjde…”

Ardından arkaya giren fon müziği eşliğinde genç kız sahnede en iyi performanslarından birini sergiledi. Aslında şık olmasına rağmen dans için abartılı bir şeyler giymemişti üstüne. Siyah, diz altı bir taytın üzerine, kolsuz, biraz uzun ve sıcak tonlarla bezenmiş bir bluz giymişti. Sahneye çıkmadan önce topuklu ayakkabılarını çıkarıp pointlerini giymeyi ihmal etmemiş, uzun saçlarını da dağınık bir topuzla ensesinde birleştirerek çekici, kavisli boynunu ortaya çıkarmıştı.

Üç dadikalık süre eşliğinde Beethoven’e ait, güzel bir parça eşliğinde dans etmeye başladı. Hayır, dans etmiyordu. Adeta sahnede kuğu gibi süzülüyordu.

Ayak parmaklarının üzerinde nasıl duracağını biliyor, dönüş kavislerini tam zamanında yapıyor ve bacaklarını iki yana açarken zerre kadar zorlanmıyordu. Büyüleyiciydi.

Dansını bitirdiğinde üç jüri de onu ayakta alkışladılar. İşte, sonunda… Hepsinden tam not almıştı…

Salondan özellikle suratı asık bir ifadeyle çıktı.

Alper endişeyle yanına geldi. “Müjde? Ne oldu? Sakın bana…”

“Hah,”dedi Koray. “Bu dans işi hanım evlatlarına göre değil. Beceremezsin böyle işte…”

İşte tam da bu laf üzerine Müjde maskesini çıkararak zaferle gülümsedi.

“Geçtim!”diye bir çığlık attı Alper’e. Ama söylediği laflar Koray’a bir göndermeydi aslında. “Hem de üç jüriden de tam not alarak… Hepsi ayakta alkışladılar beni Alper… Hepsi…”

Alper sevinçle Müjde’yi kucaklayıp havaya kaldırmıştı bile. Kız inmek için bir yandan çırpınıp bir yandan kahkahalara boğulurken “İşte bu!”diyordu genç adam. “İşte senden beklenen de tam olarak buydu… Bravo bir tanem, bir kez daha beni hayal kırıklığına uğratmamayı başardın.”

Koray kaşlarını çatmış bu aşırı samimi iki kuzeni izliyordu. Asistanın suratı düşmüştü çoktan. Ona bakınca kafasını salladı. Sığ bir kız olduğu belliydi. Ama kendisi… Kendisi de birbirini kardeşleri olarak gördüğü bu iki insanı kıskanacak kadar sığ mıydı? Hem de hiç tanımadığı halde?

“Tebrikler…”diye mırıldandı Koray, Alper Müjde’yi nihayet yere indirdiğinde.

Müjde umursamazca gülümsedi. “Teşekkürler… Eh, şimdi sıra sende… Başarılar diliyorum… Ne de olsa bol bol ihtiyacın olacak…”

Koray kendine güvenen bir ses tonuyla konuştu.

“O kadar emin olma.”


***
Koray ensesine değen dalgalı siyah saçlarını salarak, üzerinde “Ben en çılgınım” yazan beyaz bir tişört ve kendinden yırtık kot pantolonuyla jürinin karşısına çıktığında biraz uçarı bir genç imajı çizdiğinin farkındaydı.

Sarı bıyıklı adam, onu daha görür görmez kaşlarını çatıvermişti. Bir yandan bu yola getirilmez çocuğun buraya nasıl girdiğini düşünüyor, bir yandan da bıyığını buruyordu.

“Evet, Koray Cihangir, ne sergileyeceksin bakalım bize?”diye sordu ellerini bıyığından çekmeden, oldukça soğuk bir ses tonuyla.

“Hip hop…”dedi Koray, kendinden emin bir şekilde.

“Hah…”diye karşılık verdi adam, ama kayda alındıklarını bildiğinden gereksiz bir çıkış yapmaktan kaçındı.

“İyi öyleyse… Başla bakalım…”dedi sahne koltuklarının en önünde, iki adamın arasına oturmuş kadın gülümseyerek.

Koray eğitimsiz de olsa, sokaklarda bildiği kadarıyla, elinden gelenin en iyisini sergiledi hareketli dansıyla.

Hızlı müzik eşliğinde çevik hareketlerle oradan oraya zıpladı, başı üzerinde inanılmaz bir performansla döndü ve bedenini müziğin ritmine ustaca uydurdu.

Jüriler birbirlerine baktı.

Sarışın adam “Bu çocuk sokak dansçısı…”diye başladı söze. “Belli ki hiç eğitimden geçmemiş ve asi bir tipi var. Kasları sert, bir salon erkeğinin kibarlığına dönüştürülmesi çok güç… Bacaklarını dikmek konusunda da sorun yaşıyor… Bence bizi çok zorlayacak… Yani ben hayır diyorum…”

Koray bağırıp çağırmamak için iç sesiyle büyük bir savaş veriyordu.

Kadın gülümseyerek Koray’a döndü.

“Hayır… Bence eğitilirse şahane bir beyefendi olabilir. Çok yetenekli bir çocuk, vücudu çok kıvrak ve enerjisini seyirciye yansıtmayı başarıyor. Bence bir şansı hak ediyor… Sokaklarda böyle bir yeteneği heba edemeyiz… Ben evet diyorum…”

İşte şimdi Koray’ın kalbi heyecandan göğsüne dayanmıştı. Her şey üçü arasında en yaşlısının olduğu belli olan, saçlarını atkuyruğu yapmış adama bağlıydı. Onun dudaklarından dökülecek tek bir kelime tüm yaşamını değiştirebilirdi. Yalvaran gözlerle adamın içine işlemeye çalıştı.

Adam, Koray’ın yüzündeki muhtaçlığı görmüştü. Ama ona göre değil, yarışmanın adaletine göre hareket edecekti.

“Ben Seval Hanım’a…”diye başladı söze.

Koray yutkunarak bacaklarının titremesini durdurmaya çalıştı.

“Katılıyorum…”dedi adam sonunda. “Bence bu çocuk bir şansı hak ediyor…”

Koray tuttuğu soluğunu rahatlayarak bıraktı yeniden. İçinde sevinç çığlıkları kopuyordu.

“Teşekkür ederim… Çok teşekkür ederim…”dedi. “Güveninizi boşa çıkarmayacağım. Çok çalışacağım. Söz veriyorum…”

Suratı asılan sarışın adam mırıldandı. “Umarım…”


***
Müjde kulisten çıktıktan sonra kendisinden sonraki kişinin o çocuk olduğunu bildiğinden ismi anons edilince kulak kesilmişti. Demek Koray’dı adı. Güzel isimdi doğrusu.

Kendine kızarak kaşlarını çattı. Nasıl bir ukala hakkında böyle düşünebiliyordu?

Alper’le neşe içinde binanın çıkış merdivenlerine ulaşmışlardı ki arkalarından koşturan Koray son anda onlara yetişip bu fırsatı kaçırmadan ikisini de yakalamayı başardı.

“Hey, Müge Hanım…”dedi sırıtarak.

Müjde istem dışı gıcırdattı dişlerini yine. “Müge değil,”diye tısladı. “Müjde… Anladın mı beni, Müj-de!”

Böyle bir kızın kendisini bu denli önemsemesi içten içe Koray’ın hoşuna gidiyordu. Ama neden böyle olduğunu da çözebilmiş değildi. Bu yüzden, bu saçma düşünceleri için kendine kızdı.

“Aman… Ne fark eder? Ha Müge ha Müjde…”

“Çok şey fark eder…”diye tısladı yine genç kız.

Alper hınzırca kuzenine bakıp imalı bir yüz ifadesiyle göz kırptı. Bunun üzerine de karnına hafif bir yumruk yedi.

“Uuuu sert kız…”dedi sinirden kuduran Müjde’ye. “Çok acıdı…” Gülerek Koray’a döndü.

“Sen buna bakma… Kızdırırsan tepene biner… Ve gururlu olduğu için en ufak detayı bile kafasına takar böyle…”

“Çok biliyorsun sen…”diye söylendi Müjde.

Koray güldü. “Belli, belli…”

“Eeee, niye peşimden koşturdun öyle Şey Bey?”

Genç adam güldü. Anonsu mutlaka duymuş olmalıydı. “Adım Koray…”

“Hmm, neyse işte…”dedi Müjde saf rolü oynayarak. “Seni buralara dek getiren ne Oktay? Yoksa o hüzünlü haberi verip bizi mutlu etmeyi mi amaçlıyorsun?”

Koray, bu Oktay lafı üzerine bir kahkaha attı. “Hayır, hüzünlü değil, müjdeli bir haber vermeye geldim…” Müjde’nin ismini simgeleyen kelimeyi özellikle bastırmıştı. Bunun, genç kızın hoşuna gittiğini, gizlemeye çalışsa da birazcığını yakalamış olduğu küçük tebessümden anlamıştı.

“Tabi kendi açımdan…”diye ekledi göz kırparak. “Elemeleri geçtim, yani bana bulaşmayacaktın kızım… Şimdi yarışmada benden çekeceğin var…” Yüzünde hınzırca bir gülümsemeyle kuzenleri geride bırakarak son sözlerini söyleyip yanlarından ayrıldı.

“Çattık valla… Yarışma boyunca bu çocuktan çekeceğim var…”dedi Müjde. Ama içten içe, elemeleri geçmiş olmasına sevinen, hayır, adeta çığlıklar atan kalbimin çarpıntısını bastırmak istiyor, bir yandan da böyle saçma bir duygu nereden çıktı diye kendi kendine küfrediyordu.

“Yüz ifaden pek de öyle demiyor…”dedi Alper çapkın bakışlarla.

“Ya sen bugün şu çocuk konusunda çok fazla oldun, farkında mısın? Neydi adı?”

“Koray…”dedi Alper gözlerini devirerek.

“Hı, neyse işte… Niye ikide bir saçma imalarda bulunuyorsun bana? Amacın beni deli etmek mi Alper?”

“Yoo tatlım… Sen zaten delisin…”

Müjde, Alper’in omzunu yumrukladı. “Aaaa, yeter senden çektiğim… Ukala herif! Başımın belası mısın sen benim?”

“Evet, belasıyım. Hem de tatlı belası…” Alper kahkaha atarak kendisini o narin elleriyle yumruklamaya çalışan Müjde’yi güçlü kolları arasına alarak sarıldı. Kız da biraz olsun yumuşadı.

Kulağına doğru eğildi. Fısıldayarak etkili ve tatminkâr bir tonda “Merak etme…”dedi. “O da senden etkilendi…”

Müjde hemen geri çekildi. “Ne? Bak yine başladın… Tam güveneceğim zamanda hep aynı şeyi yapıyorsun ya…” Bu sefer ses tonu istediği ölçüde kızgın çıkamıyordu. Aksine, umut taşıyordu.

Alper’in gözlerine, “Nereden anladın?”der gibi baktı.

Alper de bu ifadeyi sezinleyerek gülümsedi. Aklını okumuş gibi “Çünkü önemseme buralara kadar peşinden koşturmaz, senin gibi tatlı bir beladan hazır kurtulmuşken tekrar üzerine çekmeye çalışmazdı…”

“Hayal gücüne hayranım…”derken, Müjde elinde olmadan gülümsemişti. Bu sefer o usta olduğu maskeyi yerleştiremiyordu suratına.

Bu sefer bambaşka duygular kaplıyordu içini…

Yıllar sonra ilk defa… Gözleri parlamıştı…
(DEVAMI YORUMLARDAN SONRA)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nslnr61
Deneyimli
Deneyimli
nslnr61
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Kadın
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1117
<b>Rep gücü</b> Rep gücü : 1126
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 15/08/10
<b>Nerden</b> Nerden : Bize Her Yer Trabzon
<b>Kişisel İleti</b> Kişisel İleti : Bu kız seçici biri y
<b>Sevdiği Karekter</b> Sevdiği Karekter : Ekrem

            ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: ÖLÜM DANSI             ÖLÜM  DANSI - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 18, 2010 2:33 am Paylaş

uf süper olmuş yav dvm lütfen
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ÖLÜM DANSI

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
2 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çakıl Taşları Fan Sitesi :: Çakıl Taşları Dizi :: Çakıl Taşları Dizisi Sizin Senaryonuz-
Sınavda kaybeden hayatta kazananların hikayesi
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar