çok gzl olmus devam et

yazıkkk yaaaaa sevılımeeeee zeynoyada yazıqqqqqq

süper olmuş yaaaaaaaaaaaa
dewam tatlım.....! ;D

devamı ne zaman canımm bır an once yazz lutfennn nolurrrrrrrrr

devammm...

süper olmuş cnm =)

çok güzel olmuş yeni bölüm ne zaman acaba :?: :?:

devamm...

4.BÖLÜM
“Kronik Bela”
Zeynep o gece ailesi hakkında önemli bir gerçeği öğrendi. Ne yazık ki çok üzücü bir gerçekti bu... Kafa dağıtmak istedi, kendini barlara, gece kulüplerine attı. Sabaha kadar oralardaydı. Sabaha karşı eve geldi.
Müge: Kızım nerdesin?
Zeynep: (Sarhoş) Gitti mi arkadaşın?
Müge: Nerdeydin Zeynep?
Zeynep: Sana ne! Ben odama gidiyorum, gelme.
Müge: Sen içtin mi? Zeynep... Beklesene! Kızım,bi dur!
Zeynep: Kızım deme bana... Gelme diyorum, anlamıyo musun?
Müge: Konuşmamız lazım...
Zeynep: Seni dinliycek halde değilim, beni rahat bırak!
Zeynep odasına çekildi. Okula da gitmedi.
Hoca: Siz naptınız? Öğrencisiniz siz... Ne demek adam dövmek? Rezalet bi durum...
Ekrem: Çok özür dilerim hocam. Kendimi tutamadım.
Hoca: Hem de Ragıp Bey'in oğlunu... Kafayı mı yediniz siz?
Sevil: Hocam, aslında bizim bi suçumuz yok. O çocuk saldırdı üzerime... Ekrem de beni korumak için...
Hoca: Korumak bu mudur? Adam dövmek midir? Ben ekremin bu yaptığına artistlik derim kabadayılık derim.
Ayçin: E napsaydı hocam? Dikilip Sevilin başına gelenleri izlese miydi?
Hoca: Töbe töbe... Ben ne diyorum, siz ne anlıyosunuz? Hizmet sektöründe kaba kuvvet olmaz. Yoksa bu sektöre hizmet denmez.
Ekrem: Her şey Sevilin o hizmet merakı yüzünden geldi başımıza zaten...
Sevil: Bari hocanın yanında uğraşma benle...
Hoca: Ragıp bey sizden şikayet etti. Görev başındasınız, kavga ediyosunuz. Ev sahibinin oğlunu dövüyosunuz. Ve hiçbi şey olmamış gibi geceyi tamamlayıp evinize dönüyosunuz.
Cihan: Ama hocam...
Hoca: Üstelik ekip arkadaşınız da yok.
Sevil: Zeynep mi?
Ekrem: Hocam nerde olduğunu bilmiyoruz. Aradık ama açmadı.
Hoca: Bir sorumsuzluk örneği daha... İşimiz var sizinle... Arkadaşlar, uyarılmak iyi bişey değildir. İşin ciddiyetinin farkında değilsiniz. Uyarıldınız, bu da davranışlarınızda ve hizmetinizde hata olduğu anlamına gelir.
Ayçin: Ama hatalı olan biz değiliz ki hocam!
Hoca: Kim o zaman? Ben miyim? Ragıp bey mi?
Ekrem: Ragıp beyin oğlu olabilir mi mesela hocam?
Hoca: Ukalasın da! Sevmedim seni... Neyse; az laf, çok iş... Dağılın bakalım. Bunu yazıyorum bi kenara...
Çıktılar.
Ekrem: Sen onu münasip bi yerlerine yaz! Manyak herif! Off, ne olaylı bi hayat yaa... Başımız beladan kurtulmuyo.
Ayçin: Zeynep niye gelmedi yaa?
Sevil: Şu düştüğümüz hale bak! Geçen gün ne kadar beğenilmiştik, şimdi yerlerin dibindeyiz.
Ekrem: Siz mi, ben mi? Artist dedi, ukala dedi. Sinir oldum, belalı adam!
Sevil: Şişşt, duyucak! Sen hep böyle mi konuşursun? Biri duysa hiç hoş olmaz. Zaten adımız kara listede...
Ekrem: Hep senin yüzünden, biliyosun dimi?
Sevil: Ben naptım be! Asıl sende hata... Öyle girilir mi adama kafa göz?
Ekrem: Sen de elin adamının odasına girmeseydin o zaman!
Sevil: Hizmet etmeye çalışıyoduk heralde!
Ekrem: Baya hizmet edicektin adama yani...
Sevil: Bana bak! Ne ima ediyosun sen! Terbiyesiz!
Ekrem: Öyle ama... Senin başını kurtardım, ne istiyosun daha?
Sevil: Sağ ol, ama o Uğur denen adama haddini bildirmenin başka bi yolu olabilirdi mesela. Yani ne biliyim, polise falan ihbar etseydik...
Ekrem: Bak güzelim, o da bi akıl... Ama beni tatmin etmez. Adam ayak üstü götürüyodu seni yaa, buna tahammül edemem ki...
Sevil: Öf be! Tahammül edemezmiş! Gördük başımıza gelenleri... Kim yüzünden, sen! Kaba kuvvet yerine adam akıllı konuşmayı deneseydin...
Ekrem: O ne anlar adam akıllı konuşmaktan? Adam mı o be!
Sevil: Tamam, belki laftan anlamaz. Ama bu olanlarda sende kabahat var.
Ekrem: Deli misin kızım sen? Seni kurtardım diyorum yaa... Sen hala bana kızıyosun. Sen kendine baksana.
Sevil: Belki bende de hata var, belki ben o odaya gitmemeliydim. Ama böyle olucağını nerden bilebilirdim? Oysa sen bilinçli olarak yaptın bunu...
Ekrem: Tamam be! Hata bende tamam mı? Seni öyle görünce geçseydim adamın karşısına, "Kardeşim, nolur bırak kızı... Bak kız daha çok genç..." deseydim! Nasıl olurdu, daha iyi olur muydu?
Ayçin: Öf, yeter be! Başımızı şişirdiniz.
Cihan: Valla yaa, biz ne haldeyiz, siz napıyosunuz?
Ekrem: Şu kıza anlatın ne anlatıcaksanız! Tabi anlarsa...
Sevil: Salak değilim ben, beni kendinle karıştırma. Sen çok akıllıca, çok mantıklı bişey yaptın ya, bana aptal diyosun!
Ekrem: Madem bi daha böyle bişey olmasını istemiyosun, o zaman şunu öğren ki; tanımadığın insanların, özellikle de bu insan erkekse... Ya da değiştiriyorum, bu Uğur denen yaratık insan bile değil... Neyse... Öyle herkese güvenilmez.
Sevil: Nasihatlerine ihtiyacım yok canım!
Ekrem: Bilmiş ol diye dedim.
Sevil: Biliyodum zaten, sağ ol hatırlattığın için. Unutma ki şu durumda olmamızın %50 payı senden kaynaklanıyo ve ben sana nasihat vermiyosam, sen de bana vermiceksin.
Ekrem: Sen de elin serseri heriflerinin odasına girmiceksin!
Sevil: Noluyoruz? Sen bana hüküm veremezsin!
Ekrem: Bal gibi de veririm!
Sevil: Allah Allah! Hangi sıfatla? Kim olarak?
Cenker: Sahi Ekrem, hangi sıfatla?
Ekrem: Sussana oğlum! Ben... Ben kim olarak? Ekrem olarak...
Sevil: Çok aydınlatıcı! Biliyoruz adının Ekrem olduğunu... Ama öyle her şeye maydanoz olma!
Ekrem: Allah Allah! Ben maydanoz olmasaydım, seni meze yapıyolardı ama!
Ayçin: Yeteerr! Uzatmasanıza... Sizin kavganızı çekemeyiz şimdi yaa... Offh!
Cenker: Zeynep geliyo.
Ayçin: Ooo... Nihayet teşrif buyurdunuz kraliçem...
Zeynep: Ne diyosun sen yaa?
Ekrem: Bu saate kadar nerdesin diyo.
Zeynep: Size ne!
Sevil: Ne demek size ne? Sabahtan beri neler yaşıyoruz biliyo musun sen? Uyarıldık.
Cenker: Üstelik sen yoksun diye de ayrıca uyarıldık.
Zeynep: Ee, napalım yani? Uyuyakalmış olamaz mıyım?
Ayçin: Yuh kızım! Yıllık uykunu mu uyudun sen? Kaç kez çaldırdık seni, uyanamadın.
Zeynep: Evet uyanamadım. Evet yıllık uykumu uyudum, başka söylemek istediğiniz bişey?
Sevil: Ne bu rahatlık?
Ayçin: Anladım ben. Ee, ben de okuldaki en saygın, en prestijli hocanın kızı olsaydım, ben de şımarırdım. Ben de istediğim saatte gelir, sorumluluk almaz, kimseye hesap vermezdim!
Sevil: Evet yaa, ne kolay dimi?
Zeynep: Ordan bakıldığında hayatım çok tozpembe görünüyo dimi? Bilmediğiniz şeyler var...
Dönüp gitti.
Ayçin: Ne ki bilmediğimiz şeyler?
Ekrem: Kızın kalbini kırdınız yaa! O kadar ağır konuşulur mu?
Sevil: Herkes yerini bilsin canım! Hocanın kızı diye, var mı böyle torpil ayakları?
Cihan: Öyle demeyin, belli ki kızın sorunları var...
Sevil: Ne olabilir ki?
Ayçin: Konuşmayı deneyelim. Siz gelmeyin, Seville ben gidelim.
Sevil: Evet, belki özel bi durumdur. Size açılmayabilir.
Ayçin: Gidelim Sevil...
Kızlar gittiler. Zeynep tam karşı taraftaydı. Çok mutsuz görünüyordu. Kızlar iyice merak ettiler, neydi bu mutsuzluğun sebebi?
4.BÖLÜM SONU

niye hiç yorum gelmiyo, bu bölümü beqenmediniz mii???

ben beğendim :D
diğerlerini bilemem
yine harika olmuşş ..(ismin neydi :D çikolata mı diyim sana)
devamı gelir dimi??

qelir tabi, yani beqenilirse yazıcamm. beqenilmezse de düşünürüz bişeylerr... ;)

çikolata. demiş ki:

qelir tabi, yani beqenilirse yazıcamm. beqenilmezse de düşünürüz bişeylerr... ;)

gelsin gelsin ya :D
bu arada hala aynı soruyu sormaktayım ismin?? :?: ;)

çok süper töesi acayip bayıldım yeni bölümü heyecanla bekliyorum devamm..

oha
süpersin
öptüm yanaklardan
ve yine yanaktan mıncırdım
yetenekli güzel

çok harika devamm...

devam ))))

devammm...

devam

devammm...

spr cnm dewam

devammmmmmmmmmmmmmmmmmm





çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkk



gzllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll


lütfen devamm

cokkk guzell canım yb ne za<mna gelırr tatlıkm

süppppeeerrrr gidiyosun devam lütfen bu arada isim neydi acaba? :?: