yb ne zmn gelir cnm

10.BÖLÜM
Aşka İhanet
EKREM*
O sırada Sevil geldi. Yüzü bembeyazdı. Göz göze geldik. Sert bir bakış fırlattım. Özür diler gibi baktı. Paltosunu çıkarıp rejideki arkadaşlardan birine uzattı.
O sırada arkasında bir adam belirdi. Elini Sevilin beline koydu, bir şeyler söyledi, uzanıp iki yanağından öptü ve gitti...
Ve o adam Güney'di...
Sinirle baktım onlara. Sonra başımı elimdeki kağıtlara eğdim. Ama kağıtları okumadığımı ikimiz de biliyorduk. O sırada bana biri yaklaştı. Sevil olduğunu düşünerek bakmadım.
-Hiç pas da vermiyoruz.
Başımı kaldırıp baktım, Rüya'ydı.
Ben: Pardon dalmışım.
R: Sevil'in yanındaki kimdi? Sevgilisi mi?
Sanki birileri beni kızdırmaya programlanmış.
Ben: Ne bileyim, gidip ona sorsana.
R: Yok, öyle pek bir muhabbetimiz yok Sevil'le. Nedense böyle bir soğuk gibi.
O senin soğukluğundan kaynaklanıyodur, demek istedim ama lafımı geri yuttum. Zor ve düşünceli anlarda kafa ütüleyenlerden nefret ederim.
R: Ben mi önyargılı davranıyorum acaba?
Ben: Bilmem. Biraz konuşsan seversin belki.
R: Siz böyle beraber falan görüntülendiniz. Aranız iyiydi galiba.
Ben: Öyleydi.
R: Şimdi değil mi yani?
Ben: Şimdi de öyle Rüya, anladın?
R: Anladım canım. Çekimler de ne kadar yavaş gidiyo dimi? Bir türlü hızlanamadık.
Ben: İlk hafta ya, ondandır.
O sırada başımı kaldırıp Sevile baktım. Onun da bana, daha doğrusu bize baktığını gördüm. Kıskandırmak istedim, zaten yeterince kıskanmış görünüyordu ama ben Rüya'yla hararetli bir konuşmaya daldım. Sevil de yönetmenle konuşuyordu ama kulağı onda, gözü bizdeydi. Bozuntuya vermemeye çalışmadı. Kıskandığını gizlemedi.
SEVİL*
Ekreme aşık olmak için çaba sarfetmeme gerek yokmuş. Çünkü zaten zamanla oluyormuş. Hatta zamana da gerek yokmuş. Ertesi gün bütün duygular açığa çıkıyormuş. Ben aslında Ekreme aşıkmışım, ama anlamamışım. İlla onu kıskanmam gerekiyormuş anlamam için, ya da onu kaybetme tehlikesiyle karşılaşmam gerekiyormuş.
Beni korkutan ne? Rüyayla ettiği sohbet mi? Belki de beni kıskandırmak için yaptı. Ama istediği de oldu. Kıskandım.
Ben onu küçücük bir şeyden kıskanıyorsam, o kimbilir neler düşünüyor, neler hissediyordur?
Onunla konuşmak istedim ama fırsat bulamadım, çekimlere başladık. Akşama kadar çekim yaptık. Kaybettiğimiz zamanın telafisi anlaşılan.
Akşamın dokuzuydu galiba, çekimler bitti. Ekremin yanına yaklaştım. O sırada Rüya da geldi. Arabası yokmuş da Ekrem onu evine bırakabilir miymiş de?! Ekrem hiç düşünmeden kabul etti. Ve beraber önümden geçip gittiler.
Ve Ekrem beni görmedi...
EKREM*
Ne kadar zordu o an. Seville konuşmak isteyip de yanıma kadar gelmiş olmasına rağmen önünden geçip gitmek ne kadar zordu. Onu görmezlikten gelmek ne kadar can alıcıydı.
Rüyayla arabama binmiştik, onu eine bırakacaktım. Sevil kıskansın diye yapmıştım ama ne işe yarardı ki aptal Ekrem? Çocuk gibi kıskandırma oyunları yapmak neye yarardı? Hangi gerçeği değiştirirdi? Sadece onun canını yakardı. Ama beni de zora sürüklerdi. Şimdi Rüyayı evine bırakacaktım, sonra yakamdan düşmeyecek ve beni bir fincan kahveye davet edecekti. Israrlarına dayanamayıp yukarı çıkacaktım ve akşam boyunca kafamı ütüleyecekti.
Kadınları ne kadar iyi tanımışım -Sevil hariç- Dediğim gibi oldu, Rüya beni evine davet etti.
Ben: Israr etme, gerçekten yorgunum.
R: Hadi ama, bir bardak kahve. Hem yorgunluğunu alır.
Ben: Rüya, eve gitmek istiyorum.
R: Kırıyo musun beni?
Ben: Ama ısrarı hiç sevmiyorum.
R: Ben de böyle nazik davetleri reddedenlere sinir oluyorum biliyo musun? Hadi ama ya.
Mecbur kabul ettim. Beraber evine geldik.
R: Paltonu çıkarsana.
Niyetimde çabucak kaçmak vardı.
Ben: Yok böyle iyi.
R: Rahat ol ya, alınıyorum valla. Yabancı gibi durma öyle.
"Yabancı gibi durma" mı? Kimim ben, babanın oğlu muyum? Yabancıyım herhalde, şurda bir haftadır tanışıklığımız var. Üstelik birbirimizin yüzünü set dışında görmüyoruz. Sinir oluyorum böyle insanlara. Zaten gerginim, moralsizim.
Neyse, kahveleri getirdi, yanıma oturdu. Kahveye odaklandım. Yüzüne bile bakmadım. Ama başladı tabi, durur mu? Hem de damardan girdi.
R: Ee, aşk hayatından ne haber?
Suskunluğumu görünce kendince yorum yaptı.
R: Anlaşılan kötü. Ya da söylemek istemiyosun.
B: Konuşacak halde değilim ki.
R: Oo, uyuşuk çıktın iyice. Anladım ben, sen birini seviyosun. Kim bu kız?
Allah'ım çıldırıcam, o kim oluyo da bu kadar rahat yorum yapıyo? Üstelik lafı neden sürekli dönüp dolaştırıp aşka getiriyo?
B: Sen tanımazsın.
R: Hadi hadi, bu camiada tanımadığımız kim var?
B: Belki bu camiadan değil Rüya, niye üsteliyosun?
R: Ben tanıyorum aslında o kızı.
B: Tanıyo musun?
R: Evet, hem de çok yakından.
Anlamış mıydı acaba? Yok yok, nerden anlasın? Sevil nerde, Rüya nerde? Seville bir iletişimi bile yok. Derken bir anda kendimi Rüya'nın dudaklarında buldum. Anlamsızca ona baktım, sonra onu ittim.
R: Yapma, her şeyi biliyorum.
Yeniden dudaklarıma eğildi. O anda aklım Sevil'e kaydı. Nasıl yapar bunu bana, bana nasıl oynar? Üstelik özür dilemedi, hatta aramadı bile. Sevil'e öfkem artmıştı, kendimi geri çekmedim.
ERTESİ GÜN
Gözlerimi açtım, elimi baş ucumdaki komodine götürdüm. Ama orada bir komodin yoktu. Odaya göz attım, benim odam değildi. Yatakta doğruldum. Yabancı bir evdeydim. O sırada biri bana seslendi. Bir kadın.
R: Günaydın tatlım.
B: Rüya? !!!
10.BÖLÜM SONU

Anam :D
Çok Güzel Olmuş .)

bişey yok aralarında.dimi?
nolur hepsi rüya'nın salakça bir oyunu olsun!!!

Yeni okuyucuuu!
Ya bence hepsi rüyanın aklından geçenler olsun yine geriye dönsün birden olaaaay.yapmasın ekrem böyle bişeyyy.
Amaaa yine de çook güzl olmuşşş (: eline sağlıık

Hiiiiiii Çok güzel olmuş ama cık cık cık ekremmm olmadı bbuuu

ahh ekrem ahh ne yaptın sen yaa

ewet arkadaşlara bende katılıyorum:))
ah ekrem ah ahh..

yeni bölümü merakla bekliyorum cnm..

off ewkrem yapmıcaktın bunu spr cnm dwm

Y.B bekLiyorum

Y.B bekLiyorum

Ekrem seni parçalarım :@ devam lütfeeen

vay anasını görüyo musun nolur bu bir rüya olsun yada kabus mu demeliyim ama olmasın böyle bir şey yeni bölümü en kısa zamanda bekliyorum

ekrem naptın sen yaaa =( ama bölüm süper olmuş merakla bekliyoruuummm =)