MAVİŞ GÖZLERİN CANKUŞ'U =) 2.SEZON 25. bölüm geldii (:

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

20.BÖLÜM FRAGMANI

Özgür Efe: "Bir daha sakın bana yaklaşma!!"

Özgür Efe: "Sen yeni parfüm mü aldın?"'

Neslihan: "Ne oluyo size yine?"

Cansu: "Bil bakalım ben kimim?"

Cansu: "Güzelmiydi?"

Özgür Efe: Bu kuru ve buruşuk eller.. Hemde tombul bir el.. Ahh buldum nasılda tanıyamadım sesinden. Anneanne ne zaman geldin sen?"

Özgür Efe: "Cankuş!"

Yağmur: "Ben yemesem. Hiç iştahım yok."

Özgür Efe: "Yok canım daha neler. Niye tutim ddurduk yere elin kızının ellerini."

Yeşim: "İyi olucaksın."

Özgür Efe: "Şu sesi kesermisin artık?"

Neslihan: "Hayırdır inşallah."

Bölüm tahminlerinizi aliyim.. Tabi ne kadar tahmin yürütebilirseniz :D

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

bencee yağmur cadısı tahminimde yanılmadığım gib özgür'e yanaşıyodu pis cadı!
cankuşta özgür'ü affetmesede yanında galiba!
parfümünü değiştirdinmi diye ya cankuş'a yada anneannesine soruyo olabilir!
merakla bekliyorum gelecek bölümü..

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

Annane olayı yok aslında Cansuyla geçirdiği anılardan biri diyelim Cansu Özgürün yanında olucak olmak zorunda kalıcak ama bu bölüm değil 21. bölümde hem cansu anlatıyor hemde özgürle artık bir iletişim kuruyorlar

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

eh buda bişeydir en azından..

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

cansuda özgürün evinde kalmak zorunda olsa ne yapardınız :D

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

kardeş olmadıkları ne zaman ortaya çıkcak tahminen ya Kardeş değiller dimi?????
özgürle cansu konuşmasını merakla bekliyom.........

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

GAMS demiş ki:: cansuda özgürün evinde kalmak zorunda olsa ne yapardınız :D

yağmur gitsinn cansu gelsin=)ekrem kesin sapıklık yapardı=)kısaca GÜSEl olurdu=)

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

tuba9191 demiş ki:: kardeş olmadıkları ne zaman ortaya çıkcak tahminen ya Kardeş değiller dimi?????
özgürle cansu konuşmasını merakla bekliyom.........

tatlım tamam söyliyim bari pek bir umutsuz gördüm seni kardeş değiller ama nasıl toparlıcan diye sorma çünkü elimde ki bölümlerde toparladım bile herşey planlı yapıyorum ama biraz olaylar yaşasınlar istiyorum özgür konservatuarı kazandıı zaman öğrenecekler kardeş olmadıklarını

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

vay anasına ya çok heycanlı merakla bekliyom devamını=)

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

tuba9191 demiş ki:

GAMS demiş ki:: cansuda özgürün evinde kalmak zorunda olsa ne yapardınız :D

yağmur gitsinn cansu gelsin=)ekrem kesin sapıklık yapardı=)kısaca GÜSEl olurdu=)

:D :D olacak desem ama yağmur gitmicek yağmur cansu özgür aynı evde :D

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

GAMS demiş ki:

tuba9191 demiş ki:

GAMS demiş ki:: cansuda özgürün evinde kalmak zorunda olsa ne yapardınız :D

yağmur gitsinn cansu gelsin=)ekrem kesin sapıklık yapardı=)kısaca GÜSEl olurdu=)

:D :D olacak desem ama yağmur gitmicek yağmur cansu özgür aynı evde :D

kanki allak bullak oldum valla=)müthiş 3lü aynı evde BOMBA=)

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

tuba9191 demiş ki:

GAMS demiş ki:

tuba9191 demiş ki:

GAMS demiş ki:: cansuda özgürün evinde kalmak zorunda olsa ne yapardınız :D

yağmur gitsinn cansu gelsin=)ekrem kesin sapıklık yapardı=)kısaca GÜSEl olurdu=)

:D :D olacak desem ama yağmur gitmicek yağmur cansu özgür aynı evde :D

kanki allak bullak oldum valla=)müthiş 3lü aynı evde BOMBA=)

:D aynen öle nese ben artık yatıyorum güzelim iyi geceler sana (size)

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

sanada=)

**Kayıt tarihi** : 10/09/10

süpermiş devammm :D

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

oley kardeş değillermiş :yupii:

keşke cankuşta kalsa özgür'lerde ne güzel olurdu(:

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

20. BÖLÜM GELİYOR BURDAMISINIZ??

**Kayıt tarihi** : 27/10/10

Burdayız yb bekliyoruz (:

**Kayıt tarihi** : 14/10/10

yeni okudum çok süper olmuş
ama eskiden bir bölümde daha çok olay anlatırdın şimdi kısalmış gibiler
ama yinede çok süper
bölümü bekliyorum

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

18 aralıkta Maviş'imin tiyatrosuna gidicem yaa çok heycanlıııı :D Ölüyorum heycandan.. İnşallah bi aksilik olmaz ALLAH'ım nolurr :D
İyi okurlarr..

20.bölüm

"Peki ya sen? Sende affedermisin beni?" Ürkekçe televizyona döndüm.

Zeynep ve Ekrem olması gerekenden daha yakındı birbirine. Şaşkınlıkla

Yağmur'a baktım. Yüzü yüzümün hemen dibindeydi. Tam dudaklarıma

yapışacağı sırada ayağı fırladım. Zeynep Ekrem'in dudaklarına yapışmıştı

ama Yağmur bunu başaramamıştı. O an kime kızdığımı tahmin

edemedim. Kendime kızdım çünkü yine inandım timsah göz yaşlarına.

Yağmur'a zaten kızgındım çünkü yine kandırmıştı beni. Başımı ellerimin

arasına alarak durdum bir müddet ve sessizce bağırdım. "Bir daha sakın

bana yaklaşma!!" Parmağımı ona salladığım sırada annem girdi içeri ve

hızla dibimde bitti. "Ne oluyo size yine?" Yağmur ağladığını belli etmek

için bir yandan burnunu çekiyor diğer yandan gözlerini abartarak

temizlemeye çalışıyor. "Yağmur! Sen neden ağlıyosun kızım." Yağmur

kafasını sallayarak konuştu. "Hiiç Neslihan teyze. Kardeşimi hatırladım

sadece." Annem kollarına alarak sırtını okşadı. Yağmur anneme

sarılırken gözleriyle beni süzüyordu. Sinirle ofladım. Annem doğruldu ve

"Hadi sofra hazır. Yemek odasına geçelimde karnımızı doyuralım."

Yağmur nazlanırcasına konuştu. "Ben yemesem. Hiç iştahım yok." Ben

yine koltuğa yayılmış Çakıl taşlarına odaklanmıştım. Zeynep'le arasında

geçen şeyi Sevil'in öğrenmemesi için kırk takla atıyordu Ekrem. Az çok

kendime benziyordum Ekrem'i. Sonradan çıka gelen bir baba!, bir türlü

kavuşamadığı ilk aşkı!, ve sürekli ortalığı birbirine katan bir aşığı!.

Ayaklarımı sehpaya koyarak iyice odaklandım diziye. Merak etmiştim

neler olucaktı. Annem bana bir göz atarak Yağmur'a döndü. "Olmaz..!

Hadi kızım hep beraber yemek masasına oturuyoruz. Öyle diğmi Özgür

Efe!" Annem bir tek kızdığı zaman böyle hitap ederdi. Ama beni

anlamasıda şarttı. Etrafımda her an patlaya bilecek bir bomba olmasının

tedirginliğindeydim ancak anneme bunu nasıl anlata bilirdim.

Hemencecik toparlandım ve salonun kapısına yöneldim. "Ellerimi yıkıyıp

geliyorum!" Arkamdan ne dedi, ne tepki verdi bilmiyorum. Lavaboya

giderek yıkadım ellerimi ve bir müddet bakındım aynaya. Ruhsuz

gözlerimde yine canlanı vermişti o eski anılar. 'Yüzüme soğuk bir su

çarptıktan sonra kaldırdım başımı. Aşağıda beni bekleyen Cankuş için son

bir parfüm sıktım ve saçıma azcık daha jole sürdüm. Yapış yapış olan

ellerimi bir kez daha yıkadım. Kapı hafiften açılmıştı ve aynadan içeri

girenin Cankuş olduğu görmüştüm. Gülümsedim. Oda kıkırdayarak

arkama geldi. Gözlerimi kapattı ve gülüşlerinin arasından bir soru

yöneltti. "Bil bakalım ben kimim?" Güldüm ve bekletmeden yanıtladım

onu. "Hımm bi düşünelim bakalım. Kim olabilirsin acaba? (Elimle

gözlerimi kapatan eli yoklamaya başladım. Ben bunu yaparken kıkırdayıp

duruyordu.) Bu kuru ve buruşuk eller.. Hemde tombul bir el.. Ahh buldum

nasılda tanıyamadım sesinden. Anneanne ne zaman geldin sen?" Koca

bir kahkaha patlattı. Sesini titrekleştirerek konuştu. "Yeni geldim

evladım. Aşk olsun vallaha nasılda sesimden tanıyamadın sen beni?"

Munzur bir gülüşle konuştum. "Sen anneannem olamazsın! O bana hiç bir

zaman evladım demez ki! Her zaman faydasız diye severdi beni." Bu

lafımdan sonra müthiş bir kahkaha atarak gözlerimi daha sıkı kapattı.

"Tamam o zaman son şansın ben kimim?" "Hmm.. Sanırım Şebnem'sin.

Yani ona benziyor güzel sesin, ince ellerin." Cansu hızla çekti ellerini

gözlerimden. İki elinide beline koyarak hesap sormaya başladı. "Şebnem

kim Özgür!?" Gülmemeye çalışarak "Hiç canım bi arkadaş işte. Ona

benzettim sadece aşkım o kadar yani." "Demek arkadaşın! Ne

zamandan beri arkadaşlarının ellerini tutup inceler oldun?! Güzel tarifti

tebrik ederim!" Kıkırdadım ve tekrar ciddiyete büründüm. "Yok canım

daha neler. Niye tutim ddurduk yere elin kızının ellerini." "Güzelmiydi?"

"Kim?" "O?" "O derken? Şebnem'i mi kasdediyorsun?" "Evet Özgür onu

kastediyorum!" "Haa.. Yani fena değildi. Sarışın bir kızdı, güzeldi yani.

Aman her neyse işte." "Demek Maviş'imiz sarışınlardan hoşlanıyor ha!

Sarışın olunca tartışmasız güzeldir! Unutmaki sevgilin esmer Özgür bey!

Bari yüzüme söyleme be!" "Şimdi ne bu böyle durup dururken afralar

tafralar aşkım. Biliyoruz heralde sevgilimizin esmer olduğu. Ayrıca ben

her sarışın güzel diye bişi demedim. Sen sordun güzelmiydi diye bende

evet sarışındı güzeldi dedim. Bu yani." "Tamam Özgür. Tamam. Birşey

demiyorum. Çünkü ne desem beni suçlu çıkaracaksın biliyorum. Seni

tanıyorum. Şebnem'ede selamı mı ilet olur mu? Artık bi arkadaş diye mi

tanıtırsın, sevgilim diye mi bilemem. Sana bırakıyorum. Herkez

özgürdür." dedi ve saçını savurarak kapıya yöneldi. Bileğini yakaladım

ve çektim kendime doğru. Şimdi kollarımdaydı ve nefesi yüzümü yalayıp

geçiyordu. Lovabonun mermeriyle kollarımın arasına sıkışıp kalmıştı.

Hızlı nefesleri heycanlandığının göstergesiydi. Büyük bir zevk aldım onu

heycanlandırdığım için. Hafifçe gülümsedim. "Ben senin gözlerinden

başka göze böyle bakabilirmiyim be Cankuş? Ben senden başkasının

dudaklarını öptüğümde aynı heyecanı hissedebilirmiyim? Senden

başkasının saçlarına müptela olabilirmiyim? Başka birini kollarımda bu

kadar ürkek tutabilirmiyim? Tanımıyorum öyle birini ben. Hiç tanımadım.

Kıskanman, kızman, benim için heycanlanman hoşuma gidiyor sadece.

Ben senden başka Cankuş tanıyamam ki." Dikkatle ve şaşkınca diktiği

gözlerini bir kez daha kırpıştırdı. Uzun siyah kirpikleri salınırcasına yukarı

kalktı tekrar. Kafasını yavaşça göğsüme gömdü ve kollarıyla boynumu

sardı. Öyle sıkı sardım ki onu kayıp gitsin istemiyordum. Derin bir koku

geldi burnuma. Saçlarının arasını kokladım. Yavaşça uzaklaştı

kollarımdan. Anlamsızca baktı yaptığım şeye. Gülerek konuştum. "Sen

yeni parfüm mü aldın?"' Kapının tıkırtısıyla kendime geldim. Kapalı

kapının ardından Yeşim ablanın sesi yükseldi. "Özgür Neslihan hanım

çağırıyor geliyormusun?" Silkelenerek doğruldum. Yüzüme bir su daha

çarptım ve aynadaki kopyama diktim gözlerimi. Yeşim abla bir kez daha

tıklattı kapıyı. "Orada mısın?" Kapıya dönerek yavaşça açtım. Tedirgince

bana bakıyor yüzü git gide geriliyordu. "İyi misin?" Kafamı sallayarak bi

anda sarıldım ona. Kısa kolları iyice sarmaladı beni. Güven duydum

küçüklüğümdeki gibi. Benden uzaklaştığın küçük avuçlarıyla kavradı

yüzümü. Sıcak bir gülümsemeyle "İyi olucaksın." dedi. Bende

gülümsedim ve beraberce alt kata indik. Yemek odasına girdiğimizde

Yağmur ve annem bize baktılar. Yan yana oturuyorlardı. Bir sandalye

çekerek karşılarına oturdum. Derin bir sessizlik hakimdi odaya. Yeşim

abla gülümseyerek uzattı tabakları. Yine otlu çorbalardan yapmış.

Dudağımı bükerek aldım tabağımı. Anlamış olacakki kıkırdayarak karşılık

verdi. Annem Yağmur'a göz attı. Kaşığını çorbanın içinde döndürüp

duruyordu. Yaptığı eylemle çıkarttığı ses beni rahattsız etmişti. Annem

Yağmur'a dönerek konuştu. "Kızım yesene yemeğini. Sıcak sıcak iyi gelir.

Beyenmediysen istediğin bişiyi söyle hemen yapalım. Yağmur daldığı

yerden çıkarmış gibi önce bana sonra anneme bakındı. "Yicem Neslihan

teyzecim yicemde, sıcak biraz soğusun azıcık yerim." "Peki sen bilirsin

canım." Annem bu kez gözlerini bana dikti. Ben kaşığı gözünün içine

bakarak ağzıma aldım. Gülümseyerek kafa salladı. "Beyendin değil mi?"

"Hııı.. Ne demezsin." Gülüştüler. Yağmur'un yüzündeki gülücük acıydı

daha çok. "Tamam ozaman Yeşim'cim bundan sonra her gün bu

çorbadan yapıyoruz tamam mı?" Kıkırdayarak cevapladı. "Tamam

Neslihan hanım." Annemde gülmüştü. Bana döndü tekrar. Tepkimi

ölçmeye çalışıyordu. Tabağıma eğilerek bir kaşık daha aldım. Daha çok

güldüler. Annem yine Yağmur'a döndü. Amacı kafasını dağıtıp onuda

muhabbete katmaktı. "Bu çocuk hep böyle işte. Aklı sıra dalga geçiyor

bizimle. Ama her zaman fast food olmaz ki canım. Bu yüzden evde yasak

var. Sağlıklı yiyecekler dışında hiç bir şey sokmıcam bundan sonra."

Yağmur zoraki bir gülücükle kafasını salladı. Hala kaşığıyla oyun

oynuyordu. Tutamadım kendimi. "Şu sesi kesermisin artık?" Annem fal

taşı gibi açtığı gözlerini üzerime kitledi. Umursamadan Yağmur'a

bakmaya devam ettim. Benim dememle ellerini dahi masadan

kaldırmıştı. Göz gözeydik. Onun bakışları ürkek benimkilerse sertti. Yine

gergin bir hava oluşmuştu odada. Önüme döndüm ve çorbamdan bir

kaşık daha aldım. Oda aynı şeyi yapmıştı. Yeşim abla alttan kolumu

tutarak bana baktı. Kafa salladım. Zil çaldı. Kim olabilirdi ki bu saatte?

Anneminde bakışları bozulmuştu. "Hayırdır inşallah." Yeşim abla ayağı

kalkmaya yeltendi. Kolundan tutarak oturttum geri. "Sen dur ben

bakarım." Annem, Yeşim abla hatta Yağmur bile tedirginlikle bakıyordu

bana. "Tamam telaş yapmayın bakıp geliyorum." Koşar adım odadan

çıktım. Holün sonuna gelerek kapıya ulaştım ve kolu kavrayarak sonuna

kadar açtım. Şaşkınlıktan kaskatı kesilmiş dudaklarım tek bir şey

mırıldandı. "Cankuş!"

Yorumlarınız eksik olmasın.. Yorumlardan sonra fragman geliyorr...

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

Ümi[T]ürükÜ demiş ki:: yeni okudum çok süper olmuş
ama eskiden bir bölümde daha çok olay anlatırdın şimdi kısalmış gibiler
ama yinede çok süper
bölümü bekliyorum

Daha dikkat ederim bundan sonra tatlım saol yorumun için

**Kayıt tarihi** : 14/10/10

vaoovv süper ötesi olmuş yaaa
ayy cansdu geldi valla cansu geldi
ben şimdi yarını nasıl beklciem pöff bu gün koysan olmaz mı noluurr
devamm

**Kayıt tarihi** : 31/10/10

canım bu ne biçim bir hayal gücüdür yaa nerden geliyor bu ilham perilerin anlamıyorum ki nolur dewam :D

**Kayıt tarihi** : 27/10/10

Tek kelimeyle harika olmuş cnm devaam yb sabırsızlıkla bekliyorum :D

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

Çok teşekkür ederim .. Beyenmenize gerçekten çok sevindim Hayal gücüm iyi güzelde fazla hayal gücü iyi değil derler büyükler :D Tiyatro hocamda yaratıcı drama sayesinde çoştu senin hayal gücün diyor.. :D bende anlamadım vala ben nası bişiyim yaaa :D :D

**Kayıt tarihi** : 24/08/10

Bu arada anket geri nasıl yok ediliyor..? :D :D