Bencede berkay karşı çıkar ama sevil onu dinlemez..

Yeni Okuyucu..
Spr bi senaryo bayıldım devaam..

Çok güzel ve değişik biraz ama yb bekliyorum.(yeni okuyucu)

askikizi ; Çoook saol canm.. Edicez merak etme..
sunny ; Evet cnm aysak aşk gibi bişy Gelicek yakında şuan ayzıyorum...

bekliyoruz(:

Azcık daha yazıyım yeni bölüm gelicek..

ßekLiyoruuuzz.. :D

Bugün koymaya çalışıcam..

bekliyoruz

Geliyor az kaldı..

Bbbbekliyorum.

Çok güzL olmuş (:

Arkadaşlar yeni bölüm hazır yayınlıyım mı?..

Tabikide yayınlaa.

Tamam geliyo..

¤ۣۜ..¤|ÎmKâNSıZLâRı ßâ$âRıYoRuZ..! | ¤ۣۜ..¤ “2. Bölüm” [Ben Sana Hiç Ulaşamıyıcakmıyım?…]

Sevil’in kan beynine sıçrar…Ama bir taraftan da ¨Sana ne oluyor ki…O’nun sevgilisi değilsin bişeyi değilsin¨diyordur kendi kendine…Ama hakim olamıyordur ki bu düşüncelerine…1-2 saniye sonra…Şöyle der Berkay’a…;
-Ben de geliyorum!...

Berkay şaşkın gözlerle Sevil’e bakarken içinden şunları söylüyordur ¨Yok yok yok…Sevil kesin Ekrem’e havayı yakmış…Baksana gelicem diyor…Bir şey yapıp soğutmalıyım bunları birbirlerinden…Ama eğer şimdi Sevil gelirse kesin soğutmak yerine daha çok ısınır araları…O yüzden Sevil’i ne yapıp ne edip götürtmemeliyim…¨ Der ve sonra da Sevil’e dönüp…;
-Olmaz canım…

Sevil şaşkın ve alaycı bir tavırla…;
-Niye?...

Berkay ne diyiceğini şaşırır ama sonra bir şey bulur ve…;
-Şimdi bu kızlarla filan ilgilenicek filan filan…E bende pek durmam onu bırakırım bir alana Ekrem kızlarla kaynaşırken ben oradan tüyerim…Zaten Ekrem’de beni tüydürtürde…Yani kızlarla yalnız kalabilmek için…

Sevil öksürmeye başlar…Sonra kendini toparlar ve…;
-Yok yok yok…Ben gelicem…

Berkay sıkılmış bir halde nefes alır alır verir ve…;
-Sevilcim gelme diyorum!...

Ama Sevil inatçı…Hiç yılarmı?...Asla…;
-Ya gelicem diyorum…

Berkay en sonunda pes eder ve…;
-Tamam…Tamam Sevil…Ama bi dakika ben bi lavaboya gidip geliyorum…Ekrem aşağıda istersen sende aşağıya in…

Der ve hızla kapıyı örtüp lavaboya gider…Sevil ise güler ve direk dolabı açıp kendine güzel bir üst seçer…İlk önce havaya bakar ki yine O GÜN ki gibi yağmura tutulmıyım diye…Hava güneşli gösteriyordur…Ama pek de güvenmesin bence Sevil bu havaya…Ama Sevil hava güneşli diye deri bir mini etek…Onun üstüne sıkı bir beyaz badi ve badinin üzerine de deri ve kısa bir ceket giyer…Saçlarını ise toplar…Ve önlerden pelçemleri çıkartır…Mini deri eteğinin altına ayakkabı olarak da dizlerine kadar gelen siyah deri bir çizme giyer…Sevil fıstık gibi bir kız olmuştur…Hayal ettiğiniz gibi…Ve hızla motorunun anahtarını alıp cebine koyup odadan çıkar…Ekrem ise evin içinde beklemekten sıkılmıştır…Ve dışarı evin önüne çıkıp arabasının yanında Berkay ve Sevil’i bekliyordurki…Birden merdivenlerden BİRİ iner…Ekrem birden kafasını çevirir ve Sevil’i öyle görünce şok geçirir…

Sevil ise Ekrem’e yandan bakar…Sonra da motorunun yanına gider ve Berkay’ın evden çıkmasını beklemeye başlar…Tabii Sevil asla Ekrem’e bakmaz…Eve doğru bakar…Ekrem ise Sevil’e…Birazdan Berkay gelir…Sevil’i öyle görünce ne bu hal dercesine bakar…Sevil ise umursamazca motoruna biner ve kaskını takıp hızla motoruyla oradan uzaklaşır…Berkay ve Ekrem neye uğradığını şaşırır…Ve onlarda kendi arabalarına binip Sevil’i takip etmeye başlarlar…

Berkay kendi arabasında giderken kendi kendine şunları söylüyordur…;
-Of Sevil of…Zaten Ekrem sana aşık belli…Bir de çocuğu kendine iyicene aşık ettirmeye çalışıyorsun…O değil sende kaptırmışsın gönlünü bu çocuğa…Neyse ben bir şeyler bulucam…Ve sizi birbirinizden soğutucam…

O sırada Berkayın telefonu çalar…Berkay telefonu eline alır ve kimin aradığının adına bakar…”?”…yazıyordur…Yani Gökçe arıyordur…Çünkü Berkay…Eğer Sevil’in yanında telefon çalarsa “?” olarak koymuştur ki anlaşılmasın…O yüzden Gökçe’nin olduğunu tanır ve hızla telefonu açar…;
-Alo Gökçem ne haber?...
-İyi canım sen?...
-Bende iyiyim…

Berkayın arabasının camı açıktır…Ve o sırada Sevil Berkay’ın önündedir…Ve Berkay’ın telefonundan Gökçeye doğru motosiklet sesi gider…Gökçe şüpheyle…;
-Sen neredesin?...

Berkay ise ne diyiceğini şaşırır…Ama en sonunda doğruyu söyler ve…;
-Ben şuan yoldayım…

Gökçe şaşkınlıkla…;
-Yoldamı?...Şirketemi geliyorsun?...
-He…Be-ben şey evet…
-Aaa…Tamam bende şirketteyim hadi gel…Kapıyorum…

Diyip kapatır Gökçe…Berkay ise sinir olmuştur kendine…Ve hızla direksiyonun kenarlarına vurarak…;
-Salak Berkay…Niye yoldayım diyosun ki…Hadi yoldayım dedin niye şirkete geliyorum diyorsun…Al şimdi git işede gör gününü…O diğil Ekrem ve Sevil yalnız kalıcak…Ya bunlar sırılsıklam aşık olurlarsa birbirlerine…Amannn banane ya…Benim sevgilim var…Ne olursa olsunlar…Sevil boşanmasın yeter…Hem çokta umurumda…Sağa çeksinler şunlara sinyal veriyim…

Der ve onların önüne geçip…Sinyal vermeye başlarlar…Birazdan Ekrem kenara çeker ve arabadan inip Berkay’ın yanına gider…Sevil ise arkada kalmıştır biraz…Çünkü son dakikalarda yavaşlamıştır…Ama birazdan gelip motoru kenarı çeker…Ve kaskı başından kaldırır…Hızla motordan inip Berkay ve Ekrem’in yanına gelir…;
-Ne oldu Berkay?...Niye durdurdun arabayı?...

Berkay bıkmış bir tavırla..;
-Bişiy diyicem de o yüzden…

Sevil meraklı ve alaycı tavırla…;
-Neymiş?...
-Benim şirkete gitmem gerek…

Ekrem hızla lafa atılır…;
-Ne?...
-Maalesef kardeşim ya…Ama bak siz Sevil ile gezin he?...

Ekrem Sevil ile gezerse ona daha çok aşık olucağını bildiği için hızla atıldı lafa…;
-Ha yo-yok…Gerek yok sonra gezeriz olmadı…

Berkay artık Ekrem ve Sevil’i pek önemsemiyordur…Yani birlikte olsalarda onun için bir şey fark etmez…O yüzden ısrar eder…;
-Yok yok kardeşim…Yakında dönüceksin zaten…İstanbulu gezmeden olmaz…Hem Sevil’de gezdirir seni…Değil mi Sevil?...

Sevil şaşkınlıkla…Ama bir o kadar Ekrem’i gezdirmekten memnun bir şekilde…;
-Hı…O-olur…

Berkay saatine bakar ve hızla kafasını kaldırıp…;
-Oooo saat yaklaşıyor…Gitmem gerek hadi siz devam edin…

Der ve hızla arabasına binip oradan uzaklaşır…Ekrem ve Sevil birbirine bakar…Hep Sevil lafa başladığından bu sefer Ekrem lafa girer…;
-E…Nereye?...
-Bilmem…Nereye gitmek istersin…

Ekrem gülerek…;
-İstanbul’u bilseydim söylerdim…

Sevil de elinde olmadan güler ve…;
-Tamam…Takip et o zaman…

Deyip hızla motoruna biner…Ekrem de arabasına binip Sevil’i takip eder…Birazdan Galata Kulesi’ne gelirler…Sevil motoru durdurur ve iner Ekrem’de arabadan inip Sevil’in yanına gelir…;
-Burası neresi?...

Sevil gülerek…;
-Galata Kulesi…
-Hım…

Sonra Sevil motorun anahtarını alıp…;
-Hadi gel…

Diyip Galata Kulesine doğru gitmeye başladı…Ekrem’de Sevil’in peşinden…Birazdan yukarı çıkarlar…Ve Galata Kulesi’nin içindeki lokantaya gelirler…Ve bir masaya otururlar…Ekrem biraz çevresine göz gezdirir....Sonra Sevil lafa girer…;
-İlk önce yemek yiyelim dedim…Karnımız acıkmasın…Hem Galata Kulesi’nide görmüş olursun…

Ekrem tamam anlamında başını sallar…Az sonra yemeklerini yiyip Galata Kulesi’nden çıkarlar…Sevil…;
-Eee nasıl buldun?...
-Güzelmiş beğendim…
-Şimdi nereye gitsek ki?...

Ekrem’in aklına birden bir yer gelir öncelerden duymuştur…Ve şöyle der…;
-Kız Kulesi ne gidelim mi?...

Sevil birden öksürmeye başlar…Çünkü Kız Kulesi’nin diğer tanımıda Leander’in Kulesi…Olarak tanınır…Kız Kulesi’nin geçmişini herkez bildiğinden Sevil, Ekrem öyle deyince e haliyle öksürmeye başlar…Sonra kendini toparlayıp…;
-Iıı…Kız Kulesi’ne gidelim…Ama ilk önce başka yerlere gidelim…Kız Kulesi’ne en son gideriz…
-Bana uyar…

Saatler geçer saat 17.23’olmuştur…Sevil ve Ekrem deniz motoruna binerler ve Kız Kulesine geçerler…Birazdan Kız Kulesi geziside biter…Ve motorla karşıya geçerler…Saate 19.34 olmuştur…Ekrem saate bakarak…;
-Saat geç olmuş…Eve mi gidiyoruz?...

Sevil sağına soluna bakar ve…;
-İyide daha gezmemiz gereken çok yer var…
-Yarın gezsek olmaz mı?...
-Tamam

Ekrem arabasının olduğu yere bakar…;
-Tamam da benim araba yok…
-Ne?..Na-nası yok?
-Bas bayağı yerinde yok işte bak…

Sevil sağa bakar sola bakar ama ekrem’in arabasını göremez…;
-E benimde motor kaç km ötede…Senin arabayla geldik motor te galata kulesinde kaldı…
-Yani benim araba çalınmış…
-Peki biz eve nasıl gidicez?
-Motoru bulmaya gidicez ilk önce…
-Hadi o zaman yürü…

Sevil ve Ekrem motorun olduğu yere doğru gidiyorlardır…Hava birden kararmaya başlar bulutlar kaybolur…Gökyüzü grileşir…Sevil ve Ekrem ayrı ayrı yürüyorlardır…Sevil motor telaşından yolun ortasından gidiyordur…Ekrem ise kaldırımdan…Birden gök gürler…Sevil birden havaya bakar…Ve o sırada karşıdan bir araba geliyordur…Tam Sevil’e çarpıcaktırki bir kol Sevil’i hızla çeker birden kaldırıma gelirler Ekrem Sevil’i kaldırıma doğru çekmiştir…O sırada yine yağmur yağıyordur…Sevil ve Ekrem’in yüzü birbirine çok yakındır…Yağmur damlacıkları ise üzerlerine dökülüyordur…Sevil ve Ekrem birbirlerinin gözlerine bakıyorlardır…Ama o muhteşem anı Sevil’in telefon sesi bozar…Ekrem birden kafasını geri çeker…Sevilde hızla telefonu açar arıyan Berkay’dır…Bu çocuğun ruhu Ekrem ve Sevil’in yakınlaştığını bile hissediyormudur ne?...Bir türlü rahat vermiyor…Neyse Sevil telefonu açar…;
-Alo Berkay?...
-Sevil canım ben bu gece gidiyorum…
-Nasıl nereye?...
-Yurtdışına…
-Niye?...
-Bir iş için…Gitmem gerekiyor…
-Ne kadar kalıcaksın?...
-Belli değil ama büyük ihtimalle 1 hafta filan…
-Peki…Akşama gelince konuşuruz…
-Tamam canım…

Diyip kapatırlar…Ekrem Sevil’i izliyordur…Yağmur iyice artmıştır…Sevil ve Ekrem sırılsıklam olmuştur…;
-Ekrem şurda otursak ve yağmurun dinmesini beklesek…Belki yavaşlar…
-Olur…

Biraz koştuktan sonra yeşilliklerin içinde koskocaman bir ağacın direk yanına otururlar…Kafalarını ağaca yaslarlar…O sırada yoldan geçen 2 serseri…;
-Of yavrum sen ne tatlı şeysin öyle…

Derler Sevil’e…Sevil ise birden kafasını kaldırıp…;
-Ne diyorsun sen ya?...
-Gelde bi tadına bakalım diyorum…
-Defolun gidin oğlum…

Ekrem hızla ayağı kalkar…Ve Sevil’i elinden tutup…;
-Sen burada kal…

Der ama Sevil…;
-Ne hayır saçmalama seni onlarla yalnız bırakamam…
-Sevil burada kal!...
-Ekrem olmaz diyorum ya bıçakları var…
-Sevil dur burada…

Diyip hızla o serserilerin yanına gider Sevil Ekrem’e bağırıyordur…;
-Ya Ekrem bende geliyorum…

Ekrem hızla arkasını döner ve…;
-Hayır Sevil sana zarar gelebilir sen orada kal!...
-Ya Ekrem…

Ama Ekrem hızl o adamların yanına gider ve dövüşmeye başlarlar…Sevil dayanamaz ve hızla Ekrem’in yanına gidip Ekrem’i kolundan çekerek…;
-Ekrem gel…Ya nolursun yapma ya…

Diyordur…En sonunda serseriler koşarak oradan uzaklaşır…Ekrem hızla Sevil’e dönüp…;
-Bi daha böyle kısa şeyler giymiyiceksin!...
-Ne?...

Diyerek şaşırır sevil…Sonuçta Ekrem onun neyi oluyordur da ona karışıyordur ki?...;
-Sevil duydun mu bir daha böyle kısa kısa şeyler giymiyiceksin…
-Se-sen benim neyim oluyorsun ya…Neyim oluyosunda bana karışıyorsun?...
-Be-ben ben senin…A-arkadaşınım…
-Arkadaşım?...
-Ta-tam olarak öyle diğil…
-Peki ya nasıl?...
-A-aslında…Sen benim…Sen benim arkadaşımın aşkısın…

Sevil’in o merakla açılmış gözleri birden küçüldü…Ümitsizce…Ve sonra titreyen sesiyle konuştu Sevil…;
-Yağmur bastırdı…Motoru bulalım…

Diyerek hızla koşmaya başladı…Ekrem’de peşinden gitti…

Birazdan eve gelirler…Berkay evde değildir hala…Sevil eve bakar sonra Ekrem’e dönüp…;
-Ben üstümü değiştirip geliyorum…
-Bende…

Der Ekrem de…Sevil odaya girip kapıya yaslanır ve belli belirsiz yüzünde bir gülme oluşur sonra ise üstünü değiştirir…

Birazdan Ekrem üstünü değiştirip yukarı salona çıkar…Sevil’de yatak odasından çıkar…Üzerinde http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.tr-security.com/wp-content/uploads/tunik-h%C4%B1rkalar1.jpg&imgrefurl=http://www.tr-security.com/tunik-hirkalar-ve-ornekleri/&usg=__YikSwpI8qEp1QW1s-n_gW7Egqxk=&h=512&w=380&sz=58&hl=tr&start=87&zoom=1&tbnid=zRGN_MhinhQXmM:&tbnh=176&tbnw=108&ei=9K-YTZnnFYup8AOr67WzCQ&prev=/search%3Fq%3Dtunik%26hl%3Dtr%26biw%3D960%26bih%3D509%26gbv%3D2%26tbm%3Disch0%2C3300&itbs=1&iact=hc&vpx=423&vpy=119&dur=756&hovh=261&hovw=193&tx=132&ty=163&oei=QK-YTc20H8bOswa-9Ji-CA&page=9&ndsp=9&ved=1t:429,r:6,s:87&biw=960&bih=509

Vardır…Ekrem Sevil’i öyle görünce şaşırır…Sonra Sevil Ekrem’in yüzüne bile bakmadan hızla mutfağa gider ve bir şeyler hazırlamaya başlar…Saat 20.55 olmuştur…Ama Berkay hala yoktur…Sevil tam domates doğruyordur ki birden elini keser…Hemde baya derin bir şekilde…Birden bağırır…;
-Ahhhhhhhh!!!...

Ekrem salondan bu sesi duyar duymaz hızla Sevil’in yanına gelir…Sevil’in elini kanlar içinde görünce…Hızla…;
-Se-sevil noldu?...
-Elimi kestim ya…
-Gel…

Diyip hızla Sevil’i kolundan tutar ve içeri götürüp koltuğa oturtur…Hızla pansuman krem filan aramaya başlar…1-2 saniye sonra hızla gelir ve…Sevil’in eline pansuman yapar…Sevil ise Ekrem’i izliyordur…Ekrem tam Sevil’in elini yara bandı ile sararken…Birden Berkay içeri girer Sevil ve Ekrem’i o halde görünce şaşırır…Ve…;
-Be-ben geldim…

Ekrem Berkay’a döner ve…;
-Hoş geldin…

Sevilde hızla kalkıp…;
-Be-ben yemeye bakıyım…

Diyip hızla mutfağa gider…Berkay Ekrem’e şaşkın gözlerle bakıyordur…Ki…O sırada Berkay’ın telefonu çalar…Arıyan kişi Gökçe’dir…Berkay hızla bir odaya girer ve telefonu açar…Ekrem ise artık dayanamaz ve kapıya kulağını dayıyıp onu dinlemeye başlar…Berkay ve Gökçe şöyle konuşuyorlardır…;
-Efendim Gökçem?...
-Berkay ben uçak biletlerini ayarladım…Bu akşam adaya uçuyoruz…
-Ya sonra gitsek adaya?...
-Ne?...Ya sen ne dediğinin farkındamısın Berkay ya?...Sevgilinim ben senin…Sevgilin…Yıllık izine çıktıkbirlikte vakit geçirsek nolur?...
-Her neyse canım…Peki tamam gidelim bakalım…
-Hadi aşkım ben hazırlanıyorum bu gece saat 23.00’da havaalanında görüşürüz…
-Tamam canım…

Diyip hızla kapar…Ekrem ise duyduklarına şok olur…Ama kendini toparlayıp hızla salona gider…Ama duyduklarına inanamaz ve ne yapacağını şaşırır…Sevil’e duyduklarını söylemelimidir…Ama olmaz ki erkeklikte karı gibi birinin arkasından konuşmak yakışmaz!...Bu yüzden Ekrem gururuna yidiremez…Ve söyleyebiliceğini sanmıyordur…Hiç değilse gözleriyle görene kadar söyliyemiyicektir…O sırada yanına Berkay gelir bavullarla…;
-Ekrem kardeşim seninle bir şeyler konuşucam…
-Nedir?...
-Ben fransaya gidiyorum…
-Neden?...
-İ-iş için…
-Hım…Ne işiymiş bu?...
-Yabancılarla da neyse sen onu boşver şimdi bak ben Sevil’i sana emanet ediyorum…Çünkü 1 hafta yokum…Sende 1 hafta boyunca bizde kal…Olur mu kardeşim?...
-Tamam…Benimde senin konuşucak bişiyim var aslında…
-Nedir?...
-Erkek…

O sırada Sevil’in sesiyle Ekrem’in sözünün kesilmesi bir olur…;
-Hadi yemeye…

Diye Ekrem ve Berkay’ı çağırır…Ekrem ve Berkay’da yemeye giderler…Yemeklerini yerler bitirirler…Birazdan salonda televizyon izliyorlardır ki…Kapı çalar…Sevil hızla kapıyı açar gelen Ayçin ve Cenker’dir…Sevil…;
-Hoşgeldiniz…

Ayçin Cenkere sinirle bakarak…;
-Hiç hoş gelmedim cenker bey sağolsun…
-Yine noldu?...
-Cenker bey bana bi çanta almadı ya!...
-Cenker niye almadın?...
-Ya sevil bi çanta 1500 TL olurmu ya?...
-Ooo ayçin ama çokmuş…
-Heh sende Cenker Bey’in tarafını tut bakalım Sevil hanım tut!...

Diyip hızla içeri geçer Ayçin…Birazdan oturuyorlardır ki saat 22.30 olur…Ve Berkay…;
-Sevil canım ben artık gidiyim zaten uçak 23.00’da kalkıcak…
-Tamam Berkay…

O sırada Ekrem girer lafa…;
-İstersen ben bırakıyım seni havaalanına…

Berkay tedirgin bir şekilde…;
-Hı…Yo-yok ben giderim…Siz oturun eğlenin filan…
-Peki…

Berkay evden çıkar…Yarım saat sonra da Ayçin…;
-Sevilcim bizde kalkalım artık…
-Otursaydınız…
-Yok benim Cenker efendiyle hesabım var!...
-Haha tamam ayçinim…

Diyip Sevil ve Ayçin sarılırlar…Sonra ayçin Sevil’in kulağına…;
-Bu gece Ekrem buradamı kalıcak?...

Sevilde Ayçinin kulağına…;
-Evet…Berkay söyledi…
-Sevil kalbine sahip çık!...

Sonra Sevil hiç Ayçin’inin dediğini önemsemeden bağırarak…;
-İyi akşamlar Ayçincim ve Cenkercim…

Diyip Ayçin ve Cenker’i yolcu eder…Sonra Sevil de tam salonun önüne gelirki birden Ekremle burun buruna gelmesi bir olur…Sonra Ekrem kekeleyerek…;
-Be-ben…İ-iyi geceler…
-Sanada…

Diyip Ekrem yanından geçer…Ekrem’in Sevil’in yanından hızla geçmesiyle bir rüzgar gibi Ekrem’in kokusu Sevil’in burnuna gelir…Sonra Sevil hızla salona gidip televizyonda bir şeyler izlemeye başlar…

Saat gecenin yarısı 03.13 olmuştur…Sevil hala televizyon izliyordur…Ekrem ise geceleyin susar…Ve yatağından sersemce kalkıp merdivenlerden yukarı çıkıyordur ki birden merdivenlerdeki vazoyu yere düşürür…Vazo kırılır…Sevil bu sesleri duyunca hızla Ekrem’in yanına koşar…Ekrem Sevil’e Sevilde Ekrem’e bakıyordur…Sonra Ekrem yere eğilir ve cam kırıklarını toplamaya başlar…Sevil ise hızla yanına çömelip…;
-Hayır Ekrem elin kesilicek bırak şunu…Ben toplarım…
-Olmaz Sevil ben yapıyorum işte…
-Ya Ekrem bırak lütfen…
-Sevil asıl sen…

Daha Ekrem lafını tamamlıyamadan eline cam girer…Ve bağırması bir olur…;
-Ahhh…

Sevilde hızla Ekrem’in elini tutar ve…;
-Tamam sakin ol…Gel pansuman yapalım…

Ekrem gülerek…;
-Herhalde şimdi de ben sakar oldum…

Sevilde güler sonra…;
-Evet benden bulaştı galiba…

Birlikte gülerler…Birazdan pansuman işi de biter…Sevil ayağı kalkıp mutfağa gider o sırada yerde kırıntılar olduğunu görür ve yere eğilip toplamaya başlar ki…Ekrem de o sırada mutfağa gidiyordur su içmek için tam Sevil mutfaktan çıkarken Ekrem’in ayağı birden yerdeki portakala takılır ayağı ve birden Sevil’in üstüne düşer…Sevil yerde Ekrem ise onun üstündedir…Ekrem birden yutkunur…

Sevil ise göz bebeklerini açmış kocaman Ekrem’e şaşkınca bakıyordur…Ekrem’in gözü ise Sevil’in kiraz gibi dudaklarına kayıyordur…

~Ekrem’den…~
Ayağım birden portakala takıldı…Ne olduğunu anlıyamadım…Ama birden birden kendimi bana aşkla bakan Japon gözlerle buldum…Gözlerime hakim olamıyorum…Hep onun dudaklarına bakıyorum…Gözlerimi başka yöne çekmeliyim yoksa O’da anlıyıcak bir şeyler…O da anlıyıcak…O’da onu ne kadar sevdiğimi anlıyıcak…

~Sevil’den…~
Birden yere boylu boyunca uzandım…Neye uğradığımı anlıyamadım…Ama birden tam üzerimde tam yüzümün üstünde 2 tane mavi göz gördüm…O maviliklerin derinliklerinde kayboldum…Ben onun gözlerine bakarken onun gözleri ise bir benim gözümde birde dudaklarıma bakıyordu…Öpücek gibiydi beni…Bir kez daha anladım onu unutamıyıcağımı…Bir kez daha anladım onu ne kadar…Ne kadar çok…Sevdiğimi…

~İçlerinden…İkisi de beraber şöyle der…~
~Ekrem ve Sevil~
-Ben Sana Hiç Ulaşamıyıcakmıyım…

3. Bölüm Sonu

Ekrem ve Sevil hala üst üste…Öpüşücekler mi?...Yoksa öpüşmiyicekler mi?...Gelecek bölümde neler olucak…Sevil ve Ekrem’in aşkı daha da artıcak mı?...Merakla Beklenen Bu Soruların Cevabı’nın Hepsi Gelecek Bölümlerde Sizlerle…)…Yorumlarınızı Bekliyorum[z]…

harika olmuş bayıldım(:
devam(:

mükemmel olmuş ellerine sağlık
devam:)

hmyr ; Çook saol canım..
turku'm ; Teşekkür ederim.. Devamı gelicek..