cakiltaslarisevil demiş ki:

physikçi demiş ki:

Vayy be neler olcak öyle.
Sabırsızlıkla bekliyeceğim. (:

bekliyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

cnm süper olmuş yeni bölümü bekliyorum

ybybybybb
ben o hilali yolarım bakk
zaten sevil 7 yıl sonra ölücek anammm yine hatırladım ve yine ağlamaya başlıyorum

yeni bölümü bekliyorum canım

yb

bekliyoruzz canım

bekliyoruzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz

Kusura bakmayin bugün gerçekten hiç ilhamim yok, perilerim beni terk etti Kisa oldu biraz.

Hayat Güzeldir 4. Bölüm -

H - Aman bosver onu, hadi gidelim.
Hilal beni kolumdan tutup okuldan çikardi. Benim kafamda ise Sevil'in sesi yankilaniyordu. Öyle saskin saskin bakiyordum etrafa, hiç bir tepki vermiyordum, veremiyordum. En son Hilal'le sinemaya geldigimizi fark ettim. Ne isim var benim Hilal'le ? Sevil'in yaninda olmam gerekmiyor mu ? Onu Cahit'ten kurtarmam lazim.

H - Ne düsünüyorsun hayatim ?
E - Hayatim ?
H - Daha samimi olsun diye..
E - Hee. Hiç, hangi filme gidiyoruz ?
H - Ciddi misin ? Yani benimle film izlemek istiyorsun ?
E - Ee zaten bunun için gelmemismiydik buraya ?
H - Evet evet, hadi gel.

Elimden çekistirip afislerin önüne sürükledi. Romantik komedi seçip, salona girdik. Film basladiktan yarim saat sonra telefonum titredi. Elimi cebime atip telefonu çikardim. Cenker'den mesaj gelmis. Sessizce okudum, "Eko, yardim et n'olur" yaziyordu. Bir an kötü birsey oldugunu sanip telaslandim ve cevap olarak "n'oldu oglum" yazdim. Telasim Hilal'in gözünden kaçmamisti.

H- Ekrem, iyi misin ? Ne oldu ?
E - Hilal, benim lavaboya gitmem lazim, hemen geliyorum.
H - Tamam bekliyorum.

Bu bahaneyle Hilal'in yanindan ayrilip salondan çiktim. Hemen elime telefonu alip rehberden Cenko'yu aradim.

E - Oglum ne oldu ?
C - Yardim et Eko
E - Ne oldu dedim Cenker !
C - Benim Ayçin'le barismam lazim abi, yardim et.
E - Allah tependen baksin emi Cenker ! Bende kötü birsey oldu sandim lan!
C - Bundan daha kötü ne olabilir ki ?
E - Tamam tamam, aksam bakariz bi çaresine, simdi isim var
C - Ne isi ?
E - Sinemadayim oglum ?
C - Bensiz ha ?
E - Yok yalniz degilim, Hilal var yanimda.
C - Vay yakisir kardesime ;)
E - Saçmalama Cenko, hadi kapatiyorum.

Telefonu tekrar yerine yerlestirdikten sonra rahatça derin bir nefes aldim. Salona dönmek isterken kapida bir adam beni durdurdu. Siyah günes gözlükleriyle, siyah takim elbisesiyle, kel kafasiyla ve kocaman göbegiyle tek kelimeyle korkunçtu. Tam bir mafya tipli bir adamdi.

Adam - Nereye delikanli ?
E - Film izlemeye..
Adam - Film çoktan basladi geç kaldin, bir daha ki seansa gir.
E - Abi ben zaten içerdeydim de, telefon etmek için çikmistim, simdi isim bitti geri gitmek istiyorum.
Adam - Biletini göster.

Ceplerimi karistirdim ve biletimin Hilal'in yaninda olan motumun içinde oldugunu hatirladiktan sonra adama dönüp "içerde kalmis" dedim.

Adam - Yok ya, beni kandirmasi o kadar kolay degil.
E - Ne kandirmasi abicim, ben daha yeni çiktim bu salondan.
Adam - Ee yeter bu kadar aglayip sizladigin. Güvenlik, atin sunu disariya.
Güvenlikçiler beni kolumdan çekistirirken ben salonun önünde kalan adama sesleniyordum.
E - Ya abi arkadasim bekliyor içerde, bari gittigimi söyleseydim.
Adam - Yürü git lan. deyip arkamdan ayakkabisini firlatti.

Sonunda buradanda kovulmustum. Bir günde iki kovulma, bundan sonra neler olur bilemicem, hadi hayirlisi. Hava gerçektende çok soguktu. Montumda içerde kalmisti. Burnumu ve kulaklarimi hissetmiyordum artik. Aklima Cihangile gitmek geldi ama simdi Cenker'in sorunlariyla ugrasacak halde degilim. Ah Sevil ah ! Ne hallere soktun beni. Ben öyle kendi kendime dert yanarken karsi kaldirimda bir "melek" vardi. Sevil'di bu. "Allah'tan baska birsey dileseydim olacakmis demek ki" diye düsünmedim degil yani. Yine karsima çikmasi büyük tesadüftü gerçekten. Ama ben kadere inaniyorum, bence tesadüf degilde kader bizi bir araya getiriyor, belki Sevil'le birlikte oluruz, evleniriz, çocugumuz olur, beraber yaslaniriz ve, beraber ölürüz. Bütün bu hayallerimi bir kenara birakip hemen yerimden kalktim. Araba gelmediginden emin olduktan sonra hemen karsiya geçtim. Sevil'in arkasindan yavast yaklastim, elindeki posetleri alarak "tasiyayim mi abla ?" dedim. Sevil bu hareketimden sonra çok korktu. Bos kalan elleriyle omzuma vurdu.

S - Allah cezani vermesin senin Ekrem ! Ödüm koptu!
E - Aklini almadigima dua et Sevilcim ;)
S - Sululuk yapmayiniz Ekrem bey !
E - Ekrem bey mi ? Sevilcim, japon baligi, ben senden çok çok çok özür dilerim. Ya o dengesiz Hilal ne dedigini gerçekten bilmiyor. Seni tanisa böyle yapar mi hiç ?
S - Peki sen beni taniyor musun Ekrem ? Beni o gün Cahit'in elinden kurtardin tamam, çok tesekkür ederim, büyük bir iyilik yaptin, ama aramizda ki samimiyet bu kadar. Sen neden üstüme geliyorsun ? Neden beni bir rahat birakmiyorsun ? Sevgilinin yanina git Ekrem ! Rahat birak beni, uzak dur benden.
E - Biz sinif arkadasiyiz..
S - Sinif arkadasi falan degiliz, kendi kendine hikaye uydurma. Birbirimizi taniyali bir kaç gün oldu, ama sen hemen benimsedin beni. Ekrem, bulasma bana, gelme üstüme.
E - Sen Hilal'in söylediklerine fena halde kizmissin belli.
S - Ben sana ne demistim Ekrem ? Benden uzak dursun demistim. Simdi, o da sende pisman olacaksiniz. Beni o salagin oyuncagi ettin!

Birden sakinligimi bozup, sesimi yükselttim. Ayni anda Sevil'in kolundan sikica tuttum, canini yaktigimin farkinda bile degildim.

E - Sevil ! Yeter artik ! Hilal'in benim sevgilim olmadigini bin kere söyledim ! Ve bir kez daha söylüyorum! Hilal'le aramizda hiç birsey yok! Ben onu sevmiyorum, hoslanmiyorum bile! O yüzden birak abuk subuk konusmayi, karsinda Cahit yok senin !

Kolunu hizli bir sekilde çekip, tuttugum yere elini koydu.

S - Simdi Cahit'ten bir farkin kaldi mi ? Ayni zorbalik, ayni havalar, aslinda siz Cahit'le birbirinize çok benziyorsunuz.
E - Cahit'i sevmiyorsun.
S - Ne ?
E - Cahit'den nefret ediyorsun.
S - Pff saçmalama.. (arkasini dönüp bir kaç adim atti)
E - Saklayamiyorsun Sevil! (tekrar bana dogru döndü)
S - Illa söyleteceksin degil mi ? Illa itiraf ettireceksin ? Illa kendine baglayacaksin insani degil mi ?

Sevil'in bu sözlerine çok sasirmistim. Ne demek istedi acaba ? Neyi itiraf edemiyordu ? Onu kendimemi baglamistim ben ? Bunlarin hepsini sadece Sevil'den ögrenebilirdim fakat o çoktan arkasini dönüp gitmisti. Girdigi kapiyi gördüm, evi burasi galiba. Ne olursa olsun Sevil'in gönlünü almam lazim. O sirada telefonum çaldi, arayan Hilal'di. Mesgule verip tekrar cebime soktum. Tekrar çalinca bir kez daha mesgule verip bu defa kapattim telefonumu. Anladim ki ondan ne kadar uzak durursam, Sevil'e o kadar yakin olabiliyorum. Bir an önce Cihangile gitmezsem burada kardan adama dönüsebilirim, hemen yola koyuldum. Evin önüne varmistim bile, kapiyi Cihan açti. Hemen salona dogru yürüdüm ve Cihan'a "Cenker nerde" diye sordum, cevap vermesine gerek kalmadan Cenker'i gördüm. Bir anda kahkaha patlattim. Cenker televizyonun yaninda ki koltuga oturmus, bir eline aci çay, diger elineyse Ayçin'in resmini almis. En komigiyse, kafasina bas örtüsü baglamis, dertli kadinlar gibi. Kendimi tutamiyordum. Yaninda ki koltuga oturdum.

E - Allah senden razi olsun Cenker :D
C - Ne diyorsun sen be Allah'in delisi, benim burada cigerim yaniyor, sen dalga geçiyorsun.
E - Dalga geçmiyorum Cenko. Bu kadar olayin üstünden beni güldürebildin ya, Allah'ta seni güldürsün diyorum.
C - Off offff ! Ayçin'iiiiim. Neredesin ? Neden beni biraktin, Ayçiiiiiiin. Neredesiiiiiiiin ?
E - Iki sokak asagida degil mi oglum sizin ev ?
C - Of Ekrem bozma, arabeske bagladim iste!
E - Pardon :D Neyse yine is bana düstü, ben baristiracagim sizi merak etme. Konu mobilyadi demi ?
C - Hayir, konu Ayçin'in beni...
E - Of of tamam bisey sormadim, anlatma. Sen simdi Cihan'in odasina çik, birazdan Ayçin gelecek.
C - Ney ?
E - Hadi Cenker sallanma.

Cenker'i Cihan'in odasina gönderdikten sonra Ayçin'i aradim.

A - Alo ? Ekrem ?
E - Ayçin ?
A - Hayirdir ? Sen beni pek aramazdin ?
E - Niye oyle düsünüyorsun biricik arkadasim. Sen benim için dünyanin en özel insanisin biliyorsun.
A - Hah, sen yine birsey isteyeceksin, anlasildi.
E - Isteyecegim valla Ayçin.
A - Söyle bakalim.
E - Simdi sen avukatsin ya..
A - Evet
E - Iste Cihan'in evine bir kaç adam geldi, ellerinde belgeler var, neymiste bu ev onlara satilmis, Cihan'daki tapu gerçek degilmis falan filan. Sen anlarsin bu islerden, bu evraklara bir göz atsan diyorum.
A - A-aaa ! Tamam tamam, siz oyalayin onlari ben geliyorum.
E - Tamam öptüm bye.

Iste bu kadar.

Ci- Geliyor mu ?
E - Evet.
Ci - Ikna kabiliyetine hayranim Ekrem.
E - Biliyorum, bende kendime hayranim zaten :D
Bir kaç dakika sonra Ayçin'in geldigini gördüm pencereden, hemen Cihan'a döndüm.
E - Oglum, çabuk depresyon moduna geç, Ayçin geldi.
Ci- Tamam.

Kapiyi açtim.

E - Gel Ayçin gel.
A - Nerdeler ?
Ci- Evi gezecegiz dediler, yukariya çiktilar, galiba benim odamdalar su an.
A - Tamam, hadi gidelim.
Ayçin'le birlikte odaya çikiyordu, kapinin önüne gelince Ayçin süphelenmeye basladi.
A - Hani nerdeler ?
E - Içerdeler iste.
A - Siz yine birseyler karistiriyorsunuz da, hadi hayirlisi.
Ci- Aaa yeter ama çok konustun gir içeriye.

Kizi içeriye itip üstüne kapiyi kitlemistik. Cihan'la "çak" yaptiktan sonra ben evden çiktim. Sevil'in gönlünü almadan içim rahat etmeyecekti. Dogru o girdigi eve gittim. Isigi açik bir pencere vardi, aklima oraya tas atmak geldi ama onun penceresi olmayabilirdi. Risk almamam gerekiyordu, nede olsa o nisanli bir kiz. Pencerenin karsisinda ki kaldirima oturup bekledim. Ve bekledigim kisi gelmisti. Sevil perdeyi kaldirip o pencereden disariya bakiyordu, beni fark etmemisti tabi. Elime ufak bir tas alip pencereye attim. Sevil bana dogru bakti ve pencereyi açti, kisik sesle konusuyordu.

S - Ne isin var senin burada ?!
E - Seni görmeye geldim.
S - Görme beni Ekrem. deyip pencereyi tekrar kapatip gitti.

Ama ben pes etmeyecegim. Bir hizla eve gidip kardesim Aytaç'in sünnetinden kalan renkli balonlari sisirip her birinin üstüne bir harf yapistirdim. Isim bittiginde ortaya 9 balon çikmisti. Yan yana koydugumuzda "AFFET BENI" yaziyordu. Tekrar Sevil'in penceresinin önüne geldim. Her balonu birbirine yapistirip ipe baglamistim. Ipin bos ucunu ben tutarken, balonlarin oldugu uç Sevil'in penceresinin önüne uçmustu. Tekrar küçük bir tas atip Sevil'i çagirdim. Sevil karsisinda ki balonlari görünce yüzünde tatli bir gülümseme olustu. Masum masum bakiyordum ona, o da bana bakti, iste tamam bu sefer kesin affetti bence. Sevil bir kaç saniyeligine gözden kaybolmustu. Geri geldiginde ise elinde ki igneyle bütün balonlari tek tek patlatti ve "HAYIR!" diye bagirdi. O pencereyi kapatip perdeyi çekerken ben baska planlar yapiyordum, ama nerden bilebilirdim ki Cahit'in basindan beri beni izledigini, ve benim "sonumu" hazirladigini ?

çok aöa çok güzel olmuş canım ayrıca kısa finalda olmamış gayet iyi ellerine sağlık

Ha-ri-ka. olmuş.
Devam ,devam ,devam

asüper olmuş canım o cahiti dedemin adaşı filan demiycem öldürcem ben canım :D

Tskler canlarim Devamini yarin yazmaya çalisacagim.

bekliyoruz o zaman canım

cnm çok güzel olmuş yeni bölümü bekliyorum