ybbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbb

Yeni bölüm yakında gelicek.
Çok yakında.

Hemen gelsinnnnn

Maalesef hemen gelemez. (:
Daha ben yazmaya başlamadım.
Yazar yazmaz gelecek. (:

Yeni bölüm birazdan geliyor. (:

~ 2. Bölüm ~

Türkü gözlerini zorlukla açabilmişti. Başının ağrısı şakaklarını zorluyordu. Bir eliyle alnını ovuştururken diğer eliyle telefonun tuş kilidini açtı. Saat gece 03.37'yi gösteriyordu. Gözlerini iyice açtığında yabancı bir odada olduğunu farketti. Oda, duvarlar, yatak.. Herşey ona yabancıydı. Kendisi ona yabancıydı artık. Eski Türkü değildi. Yanında yatan tanımadığı adama baktı. Kumral ama uzun kirpikleri onu hırçın gösteriyordu. Yayından kurtulamamış ok gibiydiler. Dudakları.. Adamın dudaklarında takılmıştı Türkü.. Onlara tüm gece sahip olduğunu hatırladı. Pişman değildi. Bu yaptığıyla hatta mutlu bile olmuştu. Komidinin üzerinden gelen sesle irkildi. Tanımadığı adamın telefonu çalıyordu. Ekrana baktığında ''KARIM'' yazısını gördü ve yüzündeki acı gülümsemeye engel olamadı. Tanımadığı adam onunla karısını aldatmıştı. Usulca yataktan kalktı ve banyoya gitti. Aynada uzunca akmış rimeline ve taşmış rujuna baktı. Dağılmış saçları onu çok farklı gösteriyordu. Tıpkı bir fahişe gibi.. Daha fazla dayanamadı ve hızlıca duşunu alıp kapının yanındaki havluya sarındı. Yatağın köşesine baktı, elbisesini arıyordu. Akşam o kadar dağıtmıştı ki, elbisesi o adamın yattığı tarafta kalmıştı. Elbisesini aldı ve hızlıca üzerine geçirdi. Ayakkabılarını giyerken arkasından gelen ses onu bir kez daha ürepertmişti.

Ümit:Nereye gidiyorsun.?
Türkü:Ait olduğum yere.
Ümit:Ne saçmalıyorsun Allah aşkına.?
Türkü:Boşver, sadece saçmalıyorum.
Ümit:Şey.. Adın neydi.?
Türkü:Türkü..
Ümit:Bir daha görüşecek miyiz.?
Türkü:Asla, karına benden selam söyle.

Çantasını aldı ve kapıyı sertçe çekip çıktı. Neye uğradığını anlamamıştı. Otelin aşağısındaki dörtyol ağzından bir taksi çevirip eve sürmesini istedi. Adam aynadan gözlerini ona dikmiş bakıyordu. Kesinlikle kötü bir niyeti yoktu adamın, hatta Türkü'ye yardım etmeyi düşünüyordu.

Taksici:Bacım, iyi misin.?
Türkü:İyiyim, daha hızlı gidebilir miyiz lütfen.?

Son sözleri bu oldu Türkü'nün.. Daha sonrası bolca hıçkırık ve acı.. Yüreğindeki taşı atamıyordu bir türlü. Hıçkırıkları boğazında düğümlenip nefesini kesiyordu. Zar zor çantasının ağzını açıp telefonunu çıkardı ve Melike'yi aradı.

Melike:Türkü nerdesin.?
Türkü:Cehennemin dibinde.
Melike:Hadi yaa bende sana gelecektim.
Türkü:Saçmalama, evin önündeyim, gel hadi.

Türkü taksicinin parasını ödeyip indi, apartmana girdiğinde Boncuk -apartmanın kedisi- duvarın dibinden kafasını uzatmış ona bakıyordu. Gülümsedi Boncuk'a, başını okşayıp evine çıktı Türkü. Kendini koltuğa atar atmaz kapının zilini duydu. Gelen Melike'ydi, o da darmadağın görünüyordu. İkisi de kendilerini üçlü koltuğa attılar.

Melike:O adamla..
Türkü:Evet, birlikte oldum.
Melike:Benimkinin işi vardı, erken gitti.
Türkü:İyi bari, benim kadar sapıtmamışsın.
Melike:Sonuçta bir gün olacaktı.
Türkü:Ama bugün olmamalıydı.
Melike:Halis Amca yok mu.?
Türkü:İçiyordur yine.

Yine kulak tırmalayıcı bir ses duyuldu. Ev telefonu çalıyordu bu kez de. Türkü bakmak için ayaklandı.

Türkü:Efendim.?
---:Bakırköy Karakolu'nden arıyoruz. Halis Turan'ın yakını mısınız.?
Türkü:Evet, babam..
---:Halis Bey'in cesedini akşam saat 20.30 sularında kayalıklarda bulduk. Gelebilir misiniz.? Soruşturma için..
Türkü:Baba..

Türkü'nün kapiyi çarpip gitmesiyle elleriyle kafasini sıktı Ümit. Bir kaç saniye yatakta tepkisiz kaldıktan sonra birden yerinden sıçradı. Ne demisti Türkü az önce? "Karına benden selam söylersin". Yada buna benzer birsey, tam olarak hatirlamiyordu. Nereden ögrenmis olabilecegini düsünürken telefonunun yanda ki sehpanın üzerinde titredigini fark etti. Yatakta biraz kıpırdasıp telefonuna ulasti. Ekrana baktiginda "Karım" yaziyordu. Ah tabi, Türkü anca böyle ögrenebilirdi. Mesgule verip tekrar sehpanın üzerine yerlestirdi. Yatakta oturur vaziyeteydi simdi. Bütün gece onunla yasadigi seyleri düsünüp kendini gülümserken buldu. Uzun zamandır Zeynep'te alamadıgı tadı almıstı Türkü'de. Belki de beden farkliligi yaratmıstı bu etkiyi. Kafasında tekrar canlandırdıgı sahneleri bir kenara bırakıp kalktı yataktan. Uzun bir aramadan sonra pantolonunu bulup giydi. Gömleginide üzerine geçirdikten sonra kapiyi çekip gitme sırası ondaydı. Resepsyona odanın kartını teslim edip spor arabasına yerlesti ve evine gitti. Yavasça kapıyı açıp anahtarı yanda ki portmantonun çekmecesine koyduktan sonra ufak adımlarla salona girdi. Koltuga oturup kafasını ellerinin arasına aldı. Sessizligin tadını çıkarmak isterken birden ısıklar açıldı.

Zeynep: Oo. Beyimiz nihayet tesrif edebilmis.
Ümit: Zeynep baslama nolur.
Zeynep: Ben bir sey demedim.
Ümit: Cok yorgunum Zeynep.

Ayaga kalkti ve Zeynep'in karsisinda dikildi Ümit.

Ümit: Kavga etmek için ne bahane bulduysan bir kenara yaz, yarin yapalim o kavgayi. Simdi sadece dus alip uyumak istiyorum.
Zeynep: Bak bak bak. Hangi metresinin yanındaydın acaba?
Ümit: Ne diyorsun Zeynep sen.
Zeynep: Gecenin bir vakti evden çikiyorsun, nereye gittigin belli bile degil. Sonra sabaha karsi geliyorsun "dus alacagim" diyorsun! Sen beni salak mi sandin?
Ümit: Zeynep yeter. Cekil önümden.

Ümit önünde duran Zeynep'e sert bir sekilde çarpip banyoya girdi. Zeynep aldatildigini biliyordu. Ama Ümit'le gerçekten bir karı-koca iliskisi yasamadıkları da gayet açıktı. Ümit banyodan çıktıktan sonra üzerine rahat bir seyler giyinip yataga uzandı. Zeynep uyumustu bile. Ona bir göz atıktan sonra kafasını yastıga gömdü. Ama yine Türkü geldi aklına. Türkü'nün kendini asagılanmıs hissedecegini düsündü. Oysa ki Ümit'in niyeti bu degildi. Ümit onu gerçekten çok çekici, seksi ve güzel buldugu için onunla birlikte olmustu. Türkü'ye durumu açıklaması gerektigini düsünerek bu sefer uyumaya karar verdi. Zeynep'in tarafinda duran küçük ceviz kaplama komodinin üzerinde olan telefonun titremesiyle tekrar kafasını kaldırmıstı. Zeynep'i dürttü ama nafile. Derin bir uykudaydı Zeynep. Kolunu uzatıp telefonu eline aldı. Isimsiz bir numaradan mesaj gelmisti. Açip okumaya karar verdi, ne de olsa karısıydı ve onunla ilgili olan her seyden haberi olmasi gerektigini düsündü. Mesaji açmak için telefonunun tusuna basti ve ekranda yazan mesaji görünce belki de hayatında hiç bu kadar sok olmamıstı Ümit..

-flood için üzgünüm-

Süper ötesi olmuş ellerinize sağlık

Çok güzel olmuş kızlar harika bir bölümdü
Ellerinize sağlık

Teşekkürler. (:

kesin zeynep ekremi aldattı ekremde gördü hem sevindi hem üzüldü ayy kızlar çok güzel olmuş

Dehşet derecede güzel olmuş

muhteşem olmuş kızlar ekremi şok eden şey ne gibi bir şey acaba çok merak ettim elinize sağlık devamını bekliyorum

Tesekkür ederiz. (:
Birazcicik merak edin (:

SevdaEkrem. demiş ki:

Tesekkür ederiz. (:
Birazcicik merak edin (:

Aynen birazcıcık merak iyidir. :D

masmavi970 demiş ki:

kesin zeynep ekremi aldattı ekremde gördü hem sevindi hem üzüldü ayy kızlar çok güzel olmuş

ellerinize saglik devmini en kisa zamanda bekliyorum...

Teşekkür ederiz. (:

kızlar bekliyoruz bölümü

Bu aksam veya yarin geliyor. (:

Sevda yarın veya akşam diyor.
Beklemede kalın panpişler. :D

3. Bölüm.

Gözlerini kisti bir anda Ümit. Tekrar kocaman açti. Evet yanlis okumuyordu, kayitli olmayan bir numaradan gelen mesajda "yine harikaydin bebegim.. Tenini simdiden özledim." yaziyordu. Telefonunu elinden düsürdü. Telefonun yatagin üzerinde iki takla atmasiyla Zeynep gözlerini açti. 

Zeynep: Ümit? Noldu canim?
Ümit: Yok bir sey. 
Zeynep: Emin misin?
Ümit: Yok bir sey dedim ya Zeynep!
Zeynep: Amanne bagiriyorsun be! Anladik bir sey yok. 

Zeynep Ümit'e arkasini dönüp üzerine beyaz pikeyi çekti. Ümit'te sirtini Zeynep'e döndü ve pikeyi çekistirdi. 

Ümit: sunu biraz uzatirmisin?
Zeynep: Yok sana hiç birsey. 
Ümit: Niyeymis o?
Zeynep: Çünkü sen hep bagirip çagiriyorsun. Hata sende bile olsa hep üste çikip bir sorun çikariyorsun.. Ve de çok kalp kiriyorsun!
Ümit: Bunlari sabah konusalim, simdi sadece uyumak istiyorum. 
Zeynep: Sabah oldu zaten. 
Ümit: O zaman aksam konusuruz çünkü bütün gün uyumayi planliyorum. 

Zeynep cevap vermeden gözlerini kapatti. 

Türkü aldigi haberin kötü bir kabus olmasi için dua ediyordu. Hemen ayaga kalkip hizli adimlarla odasina çikti. Melike'de onu takip etti. 

Melike: Türkü. Bir sey soylemeyecek misin?
Türkü: Babam..
Melike: Ne oldu Halis amcaya? Kavga mi etmis, ne olmus?
Türkü: Babamin cansiz bedenini bulmuslar Melike. 

Son sözünü soylemesiyle gözyaslarina bogulmasi bir olmustur. Bacaklarinin artik onu tasiyamayacak güçte olduguna inanip yavas yavas yere birakti kendini. Melike ise sonunda kendine gelip Türkü'yü ayaga kaldirdi. 

Melike: Türkü, tamam sakin ol. Hadi toparlan, nereye gitmemizi söyledilr?
Türkü: Bakirköy Karakoluna. 
Melike: Tamam hadi yüzünü yika, üstünü filan degistir. Gidelim de isin aslini ögrenelim. 

Melike Türkü'nün koluna girip ona üstünü degistirmesinde yardimci oldu. Üzerine esofman geçirip hizla evden çiktilar. Takside Türkü basini Melike'nin omzuna yaslamisti, Melike ise kuzeninin ellerini tutuyordu. Türkü'nün birden gözyaslarina boguldugunu hissedince hemen kafasini kaldirdi. Elleri ile Türkü'nün yaslarini sildi ve suratini ellerinin arasina aldi. Alnuna bir öpücük kondurduktan sonra kendi gozyaslarini da tutamadi Melike. Taksicinin kalin sesiyle ikiside ürktü: "Iyi misiniz?". Melike gözlerinde ki yaslari silip cevap verdi taksiciye: "Evet. Siz biraz daha hizli gider misiniz lütfen?". Taksici Melike'nin emrini uygulayarak hizlandi. Türkü yasli zeytin gözlerini Melike'nin yesil gözlerine devirdi. 

Türkü: O da birakti beni.. O da terk etti. 
Melike: Deme böyle Türkü. 
Türkü: Annemin yaptiklarina dayanamadi, üzerine bende ona kötü davraninca intihar etti iste. 
Melike: Kendini mi suçluyorsun?
Türkü: Evet! Her sey benim yüzümden. Kendimden nefret ediyorum!
Melike: Saçmalama Türkü. Biraz sakinlesince anlayacaksin ne kadar saçma seyler söyledigini !

Karakola varmistilar. Melike parayi taksiciye verirken Türkü hizli adimlarla karakolun kapisindan girdi. Melike de kosarak pesinden gitti. Gerekli odaya girip polislerden bilgi aliyorlardi. 

Polis: Iste böyle, kayaliklarin arasinda bulunmus cesedi. Vucundunda her hangi bir biçak izi veya kursun deligi bulunmamis. Iskenceye yönelik te hiç bir ipucu yok. O uçurumdan atladigini düsünüyoruz. En azindan simdilik intihar oldugu yönünde ki tahmin üzerinde duruyoruz.
Melike: Anladim..
Türkü: Peki üzerinden her hangi bir sey çikmadi mi?
Polis: Bir mektup var. "Türkü'm" yaziyor üzerinde. Giriste ki polis arkadasa su kagidi verirseniz bütün esyalari alabilirsiniz. 

Melike polisin uzattigi kagit parçasini alip bir göz atti. Ardindan polise tesekkür edip Türkü'nün koluna girdi ve beraber giriste ki polisin yanina gittiler. Aldiklari koliyi eve gidince açmayi tercih etti Türkü. 

Melike: Türkü, sen iyi misin?
Türkü: I-iyiyim. 
Melike: Istersen git yat, yarin okursun mektubu..
Türkü: Tamam. 

Melike Türkü'ye odasina kadar eslik eder. Ardindan kendi evine gider.

------

Sabah'in ilk isiklariyla Zeynep'in çalar saati devreye girmisti. Savas çagrisi gibi çalan saat Ümit'ide uyandirmisti. Sinirli bir sekilde bagirdi Ümit. 

Ümit: Sustur sunu!

Zeynep saati durdurup Ümit'i dürttü. Ümit ise öfkeli bakislarini Zeynep'e yöneltti. 

Ümit: Ne yapiyorsun sen! 
Zeynep: Bana bagirma Ümit! 
Ümit: Istedigimi yaparim! Sabahin köründe benide uyandirmaya hakkin yok.
Zeynep: Eve daha erken gelseydin daha fazla uyuma sansin olurdu!
Ümit: Iyi ki de eve daha erken gelmedim!
Zeynep: Metresinin kollarinda daha rahattin degil mi!
Ümit: Hayir! Sadece senin beni nasil aldattigini görmek istemezdim, o yüzden iyi ki de daha erken gelmedim!
Zeynep: A-aldattigimi mi? 
Ümit: Ögrenmeyecegimi sandin degil mi Zeynep. 
Zeynep: Ümit saçmalama ne aldatmasi. 
Ümit: Gece telefonuna gelen mesaji gördüm Zeynep! Benden neden bu kadar uzak durdugunu anladim artik! Kendini sevgililerine sakliyordun!
Zeynep: Yeter artik!

Zeynep bagirdiktan sonra Ümit'e tokat atmisti. Birden ortama sessizlik çöktü. Yine bagirir sekilde Zeynep devam etti konusmaya

Zeynep: Beni neyle suçladiginin farkinda misin sen?!

Zeynep arkasini dönüp sahte gözyaslarini akitmaya basladi. Ümit'i kandirmak onun için çok kolaydi, iki göz yasi döktügünde hemen inaniyordu Ümit ona. 

Ümit: Mesajda tuhaf tuhaf seyler yaziyordu Zeynep. 
Zeynep: Benimle bir ilgisi yok. Ben bütün gün sen o metreslerinden vaz geç diye kendimi güzellestirmeye çalisiyorum, sen bana ne diyorsun. 

Ümit hata yaptigini düsünerek basini egdi. 

Ümit: Tamam üzgünüm. Seni hemen suçlamamaliydim. 

Zeynep Ümit'e dönüp ona sarildi. Ümit'in arkasindan haince gülümseyip kocasini kandirmanin verdigi "zevki" yasiyordu. 

Zeynep: Biz hep böyle kavga mi edecegiz? Ben gerçekten çok sIkIldim. 
Ümit: Bizim kavgalarimizin sonunu bir tek sey getirebilir Zeynep. 
Zeynep: Neymis o?
Ümit: Eger bir çocugumuz..

Zeynep Ümit'in lafini böldü. 

Zeynep: Bende istiyorum Ümit ama biliyorsun..
Ümit: Evet ama..
Zeynep: Her yolu denedik. Bizim çocugumuz olmuyor, olmayacak. Kabul et bunu. 
Ümit: Her yolu denemedik.. Baska bir yol daha var. 
Zeynep: Neymis o?

Zeynep Ümit'in suratinda ki siritmayi görünce bu kez gerçekten ise yarayacak bir yol buldugunu düsündü.

Çok Güzel Olmuş Ellerinize Sağlık