13.Bölüm Ümit Türkü ve Nilay bir cafede oturuyorlardı.Masada sinir bozucu bir sessizlik vardı.Bu durum Türkünün sinirini bozuyordu.Ümiti ise daha da keyiflendiriyordu.
Türkü bunun farkındaydı ve iyice sinirleniyordu.Bir an önce söze başlamalıydı.Yoksa kavga edebilirdi ikisiylede!Aksi bir ses tonuyla:
-Eee birşey konuşmayacak mıyız?
-Ne konuşmak istersin?
Soruyu soran Ümitti.Birden sanki dili tutulmuş gibi hissetti.Sanki eli ayağına dolaşmış,Tüm bedeni buz kesmiş gibi
-Hiç öyle havadan sudan.Sen 3 haftadır ne yaptın mesala?
-Koşturdum durdum.Toplantıdan toplantıya.
-Ben de eczacı olduğum için öyle toplantı işleri falan yok.
-Eczacılık ta güzel bir meslek.
-Evet Türküye söyledim birlikte eczacı olalım diye ama hanımefendinin gözü yükseklerde.
Bu söz üzerine Ümit gülümsemişti.Türkü anlam veremedi neden gülümsediğine. Ne olmuştu ki böyle gülümsüyordu?
-Ne oldu Ümit niye böyle gülüyorsun?
-Aklıma bir fıkra geldi de.
-Bize de anlatsana.
-Bir adam varmış artık yok.
Ardından kahkaha atmaya başladı.Türkü ve Nilay anlam veremeden onu izliyordu.Neden bu kadar saçmalıyorsun der gibi?
-Aman sizde şakadan anlamıyorsunuz.
-Burda şaka yoktu ki Ümit.
-Neyse ya biz kalkalım artık.
-Oturuyorduk ne güzel.
-Nilaycım kalkalım biz!
-Tamam ya.Neyse Ümit sonra görüşürüz.
-Görüşürüz.
*************
Ümit Kaanı çağırmıştı sahile.Denizi izlemeyi seviyordu.Türküyü hatırlatıyordu. Denizin bu berraklığı Türkünün saf güzelliğine benziyordu.
Bir anda omzuna birisi dokundu.
-Kaan.
-Evet.
-Korkuttun beni.
-Ne düşünüyordun öyle.
-Hiçç.Aklıma birşey geldimişti de.
-Ümit benden saklamayacaksın değil mi?
-Türküyü düşünüyordum işte.Sanki bilmiyorsun.
-Eee git söyle ona seni seviyorum diye.
-Git başımdan ya.Zaten geçen gün senin aklına uydum da öyle gittim kızın kapısına.
-Eminim ki çaok etkilenmiştir.Her kız bundan etkilenir.
-Türkü senin bildiğin kızlardan değil tamam mı?
-Aman be Ümit.Türkü nasıl peki?
Kaan bu sorunun cavabını çok iyi biliyordu.Türkü Ümit için eşssizdi.Çünkü Türküye sırıl sıklam aşıktı.Ama Ümit anlatabilecek miydi bunu merak ediyordu.
-Türkü bambaşka.Benim hiç yaşamadığım duyguları yaşattı bana.
Ümit Kaan gittikten sonra sahilde biraz oturdu.Kafası karışmıştı.Kaanın söyledikleri hem mantıklıydı hemde mantıksızdı.Türkü çok iyi biliyordu onu sevdiğini.Fakat inatçı keçi bir türlü güvenmiyordu.
Türkü de bir yandan haklıydı.Ama her insan ikinci bir şansı hakeder.Gerçi bu kaçıncı şanstı ama neyse.Ümit dalgınlaşmıştı.Türkü onu seviyordu.Sevmeseydi intikam alırdı.
Belkide intikam almayı bekliyordu.Ama artık bu kadarı yeterdi.Boşu boşuna birbirlerine eziyet çektiriyorlardı.Bu kadar da salaklık olmazdı.Kararını verdi ve Türkünün yanına gitmek için banktan kalktı.
***
Türkü koltukta öylece oturmuştu.İçinde bir mutluluk vardı.Sanki güzel birşey olacakmış gibi.Nilay neşelendirmişti onu.Ama bir o kadar da sinirlendirmişti.Ümitin yanında ne kadar da saçmalamıştı.
Ondan bunun hesabını soracaktı.Hem de çok kötü bir şekilde.Canı sıkılıyordu.İçinde bir coşku vardı fakat ne yapacağını bilmiyordu.Türkü öyle düşünürken kapı çaldı.
Gelen Ümitti.Türkü onu karşısında görünce çok şaşırmıştı.Daha az önce görüşmüşlerdi.Niye gelmişti ki?
-Ümit?Bir sorun mu var?
-Evet.Çok önemli bir sorun.
-Ne oldu?
-Seninde benimde canım acıyor.Bu önemli bir sorun.
-Ümit sen ne saçmalıyorsun acaba?
Türkü cevap bekler gibi Ümite baktı.Ümit ise gayet neşeli bir şekilde onu kucağına aldı ve evden çıktılar.
***
Melike ve Nilay bir cafe de oturmuşlardı.Nilayın canı sıkılıyordu.Melikenin de öyle.Ama hiç birşey konuşmuyorlardı.Boş boş birbirlerine bakıp duruyorlardı.Sonunda sessizliği bozan Nilay oldu.
-Melike acaba bu Ümit dediğimi yapıp Türkünün yanına gitmişmidir?
-Bence gitmiştir.Onun ev basmaları meşhurdur.
-Sen niye Ümiti sevmiyorsun.Çok tatlı çocuk.
-Ben onun tatlılığına bakmıyorum.Türküyü çok üzüyor.
-Ona bakılırsa Türküde onu üzüyor.Türküyede kız o zaman.
-Aynı şey değil Nilay.Ümit kendisi hak etti.
Nilay tam cevap verecekti ki yanlarına Deniz geldi.Melike Denizi görünce heyecanlandı.Nilay bunu fark etmişti.
-Hoş geldin Deniz.
Denize göz kırpmıştı.Melike ne oluyor der digi onlara bakıyordu.Deniz ve Nilay ise sırıtıyordu.Melike iyice şaşırmıştı.
-Melike ben sana deliler gibi aşığım.Lafı dolandıramıyorum.Romantikte değilim. Ve senin de beni sevidğini çok iyi biliyorum.Nilay anlattı her şeyi.
Melikenin sinirden gözleri kızarmıştı.Nilayın derdi neydi?Ama burda konu Nilay değildi.Deniz ona aşkını ilan etmişti!
***
Türkü ne olduğunu anlamıyordu.Öfkelenmişti.Ümit ne yapıyordu böyle?Nereye gidiyorlardı.Sinirli bir ses tonuyla:
-Ümit sen yine beni kaçırmaya mı çalışıyorsun?
-Hayır sevgilim.Sana sürpriz yapıyorum.
-Pardon da ben senin sevgilin değilim.Bunu kafana sok.
Ümit cevap vermedi.Arabayı durdurdu.Türkünün kapısını açtı.Türkü arabandan indi.Ümit onun elini tuttu.Türkü nereye geldiklerine bakmak için etrafı inceledi.Burası çocukluk anıların başladığı yerdi.Burası o tepeydi.
Ümit nereden biliyordu?Cevap:Nilay!Her yaşın altından çıkmak zorunda mıydı?Şimdi bunu düşünemezdi.Manzarayı incelemeye başladı.Deniz vardı.O kadar muhteşem görünüyordu ki!Ağaçlar süslüyordu bulunduğu yeri.Ümite döndü:
-Beni niye buraya getirdin?
-Türkü ben sana aşığım.
-Bu konuyu önceden konuşmuştuk.
-Niye inat ediyorsun.İkimizde birbirimizi seviyoruz.Aşığız.Seviyoruz.Peki niye bu ıztırap?
-Ümit sen olsan benim yerinde bana güvenir miydin?
-Belli bir zaman geçtikten sonra evet.
-Tabi tabi.
-Türkü gerçekten beni sevmiyorsun?
Türkü bu soru üzerine durdu.Gözlerine yaşlar hücum etti fakat engelledi.Ümit ilk defa haklıydı.Niye bu ıztırap?Öfkeyle gözlerini ona dikti.
-Seviyorum seni lanet olsun seviyorum işte!!!
Ümit gülümsedi.Onun bu haline gülümsedi.Çok tatlıydı.Çok güzel..O her haliyle harikaydı.Türkü ye sarıldı.Türkü de ona.
-Ümit lütfen şu klasik film sahnesi yapma.Beni döndürme.
-Çok geç meleğim şu anda seni döndürüyorum.
Türkü kahkaha attı.Ümiti öpmeye başladı.Ümitte onu.Bir yandan gülüyorlardı.Herşey nasıl bu kadar kısa sürede düzeldi.Ona gülüyorlardı.
***
Melike nefesini tuttu.Çok şaşkındı.Acaba bu bir şaka mıydı?Onunla dalga mı geçiyorlardı?Ama Nilay böyle birşey yapmazdı.
Denize baktı.Gözlerini ona dikmişti.Soru sorar gibiydi.Deniz onun şaşkınlığını anladı ve Melikenin yüzünü avuçlarının arasına aldı:
-Melikem herşey güzel olacak.Ben sana deliler gibi aşığım.
-Ama nasıl?Sen başkasını seviyordun.
Melike bu soruyu yutkunarak sormuştu.Canı acıyarak.
-O bahsettiğim kız sendin Melike.
-Niye bana en başından söylemedin.
-Çünkü senin başkasını sevdiğini zannettim.Cevap ver bana beni seviyor musun?
-Çok seviyorum seni.
Sarılmışlardı.Nilay sıkılmış bir şekilde onlara bakıyordu.Ne sıkıcı şeylerdi böyle.Ne gereksiz şeyler!Dayanamadı ve:
-Ay yeter tamam ya!
-Çok teşekkür edrim Nilay.
-Birşey değil Denizcim.Melike başımı daha fazla şişirmesin diye yaptım bunu.
Deniz ve Nilay kahkaha attı.Melike ise utanmıştı.Nilayın başını şişirmiyordu.Sadece dert anlatıyordu!
14.Bölüm sonu
buketsevil
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 1374
Rep gücü : 1387
Kayıt tarihi : 25/11/10
Kişisel İleti : 'ES' A$K 'AC'
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: İKİ CAMBAZ BİR İPTE OYNAMAZ!(17.Bölüm ''Final'' sayfa53) Perş. Haz. 07, 2012 3:08 am
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: İKİ CAMBAZ BİR İPTE OYNAMAZ!(17.Bölüm ''Final'' sayfa53) 
Yeni bölümü çabuk yazarsan sevinirim 
Nerden
