Çok gzl dewamm

muhtesemm :D

mükemmellllllll ötesi olmuş. devamı ne zaman????? :D

harika olmuş dewammmmm

ayyyy yb ne zaman canımm yhaaaaaaaa cokk guzell en heyecanlı yerınde bırakmışşın olcak iş mii yhaaa eeee sonraa nolcakk bunlarınn halii :D

gerçkten harika olmuş devamını bekliyoruzz

hahah süperr dewamı çabucak olsun lütfenn

Ayy süpeer :D

süpper

ahaha :D :D
süper bi bölüm olmş eline sağlk ama yeni bölüm ne zamn ?..

dvm cnm =)

Ekrem: (Sevile dönerek ve gıcık gıcık gülerek) Eveet, kaldık baş başa!
Sevil: Ne? Ne baş başasından bahsediyosun sen? Senin telefonun yok mu cebinde? Arasana, gelip çıkarsınlar bizi...
Ekrem: Telefon? (Ceplerini yokladı. Aslında telefon cebindeydi ama Seville baş başa kalma fikri daha cazip gelmişti.) Telefonum odada kalmış.
Sevil: Yapma yaa, napıcaz şimdi?
Ekrem: Bilmem, napalım?
Sevil: Of, ben üşüdümm!
Ekrem: Gel, sarılıyım da ısın!
Sevil: Ya bi git! Fırsat kolluyo, deli midir nedir? :D
Ekrem: Allah Allah! Yaranılmıyo prensesimize... Üşüme diye dedik kızım! Anam, ben de üşüdüm vallaha...
Sevil: Yaa... Nasıl oluyomuş?
Ekrem ıslak tişörtünü çıkardı. Sevil önce bi şaşırdı, sonra hemen elleriyle gözlerini kapadı.
Sevil: Ya napıyosun?
Ekrem: Kız utanma, kötü bişey yapmıyorum. Üşüdüm ıslak tişörtle, onu çıkardım.
Sevil: E ben de üşüdüm ama çıkarmıyorum hemen...
Ekrem: Çıkaar, çıkarma mı dedik? :D
Sevil: Ne diyosun sen yaa? Rahatlığa bak! Çıldırtıcaksın beni sen...
Ekrem: Hadi bi çıldır, bi de çıldırmış halini görelim!
Sevil: Sussana sen!
Ekrem: Ne o kız? Sohbet edelim de zaman geçsin.
Sevil: Sen susmadığın sürece zaman geçmiycek.
Ekrem: Bana baksana sen, niye benle uğraşıyosun sürekli?
Sevil: Ben mi senle uğraşıyorum? Hah! Asıl sen benle uğraşıyosun.
Ekrem: Yoo... Sürekli benim hareketlerimde ya da sözlerimde kusur buluyosun. Sürekli beni ya susturuyosun, ya da laf sokuyosun.
Sevil: E sinir bozucusun, kabul et!
Ekrem: Madem ben sinir bozucuyum, niye Ayçin hiç saldırmıyo bana? Şu grupta beni iğneleyen tek saldırgan sensin valla!
Sevil: Uf ne saldırganı, ne diyosun yaa? Zaten üşümüşüm. Hapşuu!
Ekrem: Çok yaşa!
Sevil: A hayret! Benim çok yaşamamı istiyo musun gerçekten?
Ekrem: Ya Sevil, bakma ben senle uğraşıyorum ama aslında... Hahapşuu!!!
Sevil: Çok yaşa ama emin değilim bunu isteyip istemediğimden! :D
Ekrem: Alıcağın olsun be!
Sevil: Asıl senin alıcağın olsun. Şu halimize bak, yaz ortasında hasta olucaz. Hem de tatilde... Ne vardı beni öyle tutup çekmeseydin!
Ekrem: Sen niye beni izliyosun ki? Hapşuu!
Sevil: Çok yaşa... Ayrıca, ben seni izlemiyodum. Senin orda olduğundan haberim yoktu, görünce bi anlık şaşkınlık ve dalgınlıklaaaa... hapşuuu!
Ekrem: Çok yaşa... Bi anlık dalgınlık falan değil, sen beni izliyodun vallaha... Uyurken nasılım? Çok süperim dimi? Ya ben yakışıklı adamım diyorum ama anlamıyosun ki! Hapşuu!
Sevil: Çok yaşa! Yine başlama kendini övmeye... Beni de sinir etme! Hapşu!
Ekrem: Sen de çok yaşa... Ama ben ne diyorum? Gerçekleri söylüyorum. Yani senin söyleyemediğini... Yakışıklıyım ya ben, sen de bana ölüp bitiyosun da bakma çekindiğinden konuşamıyosun!
Sevil: Hadi ya, bakıyorum... Hapşu!
Ekrem: Çok yaşa...
Sevil: Sen de gör! Bakıyorum hemen çözmüşün beni...
Ekrem: Çözdüm, nihayet çözebildim! Arap saçından beter çıktın kızım yaa! Hapşuu!!!
Bu hapşu muhabbeti daha uzayıp gider. En iyisi Ayçinle Cenker nihayet gelebilsinler!
Ayçin: Ay çok güzel ojeler aldım yaa... Ay o fuşya pembe olanı neydi öyle dimi ama Cenker?
Cenker: Bilmem, anlamam ki...
Sevil: Gelmişler! Hapşuu!
Ayçin: Sen mi hapşırdın?
Cenker: Yoo...
Ekrem: Gelmemişler yaa, gememişler!
Sevil: Gelmişler iştee... Ayçin, Cenker! Biz banyoda kilitli kaldık. Anahtarı bulup açsanıza kapıyı...
Ayçin: Kilitli mi kaldınız?
Cenker: Hah! Anahtar burda?
Cenker kapıyı açtı.
Ekrem: Ya uf biraz daha gecikemez miydiniz yaa? :D
Ayçin: Ay ne bu haliniz? Sırılsıklam olmuşsunuz!
Sevil: Yaa, hapşuu!
Ekrem: Ne güzel konuşuyoduk ama... Hapşu!
Sevil: Ne güzeli be! İçerde birbirimizi öldürürüz diye korktum ben bir an...
Cenker: Yani arkadaşlar... Siz yoksa beraber mi duş aldınız?
Ayçin-Cenker: :D
Ayçin: Ama keşke önce üstünüzü çıkarsaydınız yaa... :D
Ekrem: Komik misin kızım sen? Allah Allah! Ben zaten çıkarmıştım tişörtümü ama Sevil hanımın şımarıklığı tuttu, zorla yeniden giydirdi bana!
Cenker: Yeni imajınız süper olmuş, kutlarım!
Ayçin: Yalnız biraz ıslak olmuşş!
Ayçin-Cenker: :D
Sevil: Ya gülmeyin ama yaa... Zaten her şey şu şaşkın yüzünden oldu! Suyu o açtı.
Ekrem: Evet; ben burdan Terkos Barajına haber ettim, buraya su gönderin dedim, gönderdiler! :D Kızım sen beni deli etmek mi istiyosun, yine benim başımda patladı kabak yaa!
Sevil: O kabak kafanı yarsınn! :D
Ayçin: Aay, yine didişiyosunuz! Sizin içerde bol bol didişip doymanız lazımdı, ama hala didişmeye doymamışsınız. İyice hasta olmayın, şu ıslak kıyafetlerden kurtulun. Sonra da kahvaltı yapın.
Sevil: Tamam ya, tamam. Ah! Hapşuu!!!
Ekrem: Çok yaşa!
Sevil: Sen de gör diyicem ama! Neyse...
******
Sevil ve Ekrem odada battaniyeye sarılı oturuyorlardı. Dışarıda pırıl pırıl güneş ve harika bir deniz vardı ama onlar hastaydı. :S Etraflarında tonla peçete vardı.
Sevil: Ya şunlara bak, denize giriyolar. Biz yatağa mahkumm!
Ekrem: Neyse ya, bi battaniye olması da iyi oldu. (Kolunu omzuna atıp) Aramızdaki ilişki güçlenmiş olur.
Sevil: (Ekremin kolunu omzundan indirip) Ekreem... Hastayım ama enerjim hala yerinde... Ve sen de elimin tersindesin! :D
Ekrem: Tamam yaa... Hapşuu!!!
O sırada Ekremin telefonu çaldı.
Ekrem: Off, kim yaa! Kesin acil şifalar dilemek için aradılar.
Sevil: Abartsaydın biraz! Kim?
Ekrem: Ne o? Beni kimin aradığını merak mı ettin?
Sevil: Bana ne be! Deli...
Ekrem: Alo, efendim Cenko... Alo... Cenko ses gelmiyo. Hah, oldu. Ne diyosun, duyamıyorum. Ormanda mısınız? Nee, kayıp mı oldunuzz?!

Süper olmş dewammm..)

çokk güzell bi bölüümm:))dvmm)

çok güzel olmuş dvm

çok güsell olmuş.dewmını ne zamn yazabilirsn?

süper!!devam!! :D

y.b. ne zamn

süper cnm dewam.

super otesi ben yeni okuyucunum cabuk yaz!

çok güzel olmuş. ellerine sağlık. yeni bölüm ne zaman?

Çok güzeel devam..