mavi 18.bölüm
Sağ elimdeki buzu sol elime taşıdım. Soğukluğu ile elimi uyuşturmuştu. Tıpkı ekremin gitmeden önce bana attığı son bakış gibi… Ürpermiştim. Arkasından gidip dudaklarına yapışmalı mıydım? Ama yapmamıştım. Burada sevdiğim kişiye vurmaya çalışan mor gözlü bir adama buz taşıyordum. Tanrım! Peçeteye sarılmış buzu selimin özüne tuttum.
“Bak gözün için gerçekten üzgünüm. Yani o biraz…” Yere sabitlediği gözlerini bana çevirdi. Belki biraz mahcup biraz sinirli… Oh hayır siniri biraz değildi. Bakışları ile beni susturmuştu.
“O biraz psikopat, sinirli, şizofren ve en önemlisi kıskanç bir âşık. Evet,ekrem seni gerçekten seviyor.” Eh yarama çok güzel tuz bastınız mor gözlü beyefendi. Tam karşı gelecekken devam etti. “Ve dışarıda çıkamadık. Özür niyetine benimle bir kez daha çıkmayı kabul eder misin?”
“Oh. Pekâlâ.” Dediğimde sırıtmıştı. Buzdan uyuşmuş elimi tuttu. Sıcaklığı rahatlatıcıydı. Elimi çekmek istedim ama sıcak bir ele ihtiyacım olduğu bir zamandaydım. Elimdeki buzu yavaşça çekti ve elimi bıraktı.
“O zaman bu akşam ki partiye benimle geliyorsun.” Parti mi? Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Asla hayır diyemeyeceğim şeyler listemin 2.sırasında partiler vardı. Eh ilk sırası ekremin dudakları olduğunu söylemiş miydim?
“Saat kaçta?” dedim heyecanla. Sırıtması daha da büyümüş sırıtmaktan çıkmıştı. Adam bildiğin ağzını kulaklarına vardırmaya çalışıyordu.
“Sekiz de.” Dedi sırıtmaktan sesi garip bir hal almıştı. Sekiz mi?
“Şuan saat kaç?” Korkuyla sorduğum sorunun cevabını bilmek istemediğimi fark ettiğimde artık çok geçti.
“Altı.” Altı, altı… Altı. Tamam sakinim. Hızla yerimden kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım.
“2 saatten az bir vaktim kaldı. Gidiyorum ben.” Bunu söylerken hangi elbisemi giysem diye düşünüyordum. Mavi üste yapışan mini elbisem mi yoksa yine mavi olan şirine elbisem mi? Oh birde mavi straplez elbisem var. En azından hangi renk giyeceğim belli. Tam bir mavi psikopatıyım.
“Seni bırakmamı ister misin?” Sesini duyduğumda ona döndüm. Elinde artık buz yoktu. Gözü de iyi durumdaydı
“Hiç sormayacaksın sanmıştım.” Gülerek yanıma geldi. Okuldan çıkıp arabasına bindik. İşte başlıyoruz…

**
Çantamı açıp içindekileri kontrol etmeye başladım. Islak mendilim, rujum, parfümüm, aynam, telefonum, nane sakızım, kremim… Pekâlâ, her şeyim hazır. Son kez kapının yanında bulunan boy aynamdan kendimi süzdüm. Mavi üstüme yapışan mini elbisem ile gerçekten seksiydim. Makyajım, saçlarım her şey harika görünüyordu. Tek sorun ve yanımda selimin olacak olmasıydı. Zil çaldığında aynadaki yüz ifademe gülmeden edemedim. Gerçekten korkmuş görünüyordum. Kapıyı açıp karşımda ağzını yine kulaklarını vardırmaya çalışan kişiye baktım. Seksi görünüyordu ama bununla ilgilenmiyordum. Bana büyülenmiş gibi bakıyordu. Dünyada yaşadığımızı ve şimdi partiye gitmemiz gerektiğini hatırlatmalı mıydım?
“Pekâlâ, ikimizde harika görünüyoruz. Şimdi gidebilir miyiz Bay mor göz?” Lakabım yine harika. Ona bakıp kocaman sırıttım. Eh her zaman o mu sırıtacaktı?
“Bana o lakapla seslenirsen… Saçını bozarım.” Sırıtmam yavaşça silindi. Beni neyle korkutacağını iyi biliyordu tabi ben de onu.
“Eğer saçımı bozarsan küçük selimin zarar görebilir.” Dedim gözlerim ile kastettiğim yeri işaret ettim. Bakışları aşağı kaydı ve korku dolu bakışlarını bana yönlendirdi.
“Küçük selim katili… En iyisi kimse zarar görmesin. Gidelim.” Diyerek yürümeye başladı. Kapımı açarak girmemi sağladı. Sonra hızlı bir şekilde kendiside yerini aldığında partiye doğru yol almaya başladık. Partiyi kim düzenlemişti? Hiçbir şey bilmiyordum.EKREM
Elimdeki içkiyi sallayıp bardağın içinde dönüşünü izliyordum.cihan avına odaklanmıştı. Karşıdaki sarışın kızla bakışıp duruyordu.cenker ise ayçine bakıyordu.zeynep bana bakıp dans ettiği yetmezmiş gibi birde seksi hareketler yapıyordu. Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.zeynepi görmemek için kapıya doğru döndüm. Parti beni baymıştı şimdiden. Neden gelmeyi kabul etmiştim ki? İçkimden bir yudum aldım. Kapıdan giren kişileri gördüğümde nerdeyse yuttuğumu geri çıkaracaktım.sevil hatlarını ortaya çıkaran mavi elbisesiyle nefesimi kesmişti. selimin eline kaydı gözlerim. Eli sevilin belindeydi. Yerimden kalkıp yanlarına gidiyordum ki biri beni engellemişti.
“Ştt sakin ol eko . Her şeyin bir zamanı var.” Dedi beni yatıştırmaya çalışarak. Yerime geri oturdum. Bakışlarım onun üzerindeydi. sevile dokunduğu anda üzerine atlayacaktım. Evet, bunu yapacaktım. selim içki servisi yapan garsondan içkileri aldıktan sonra sevilin yanına geri oturdu. Elimdeki içkiyi tek dikişte bitirdikten sonra sinirle masaya bıraktım.
“İçkiyi fazla kaçırma eko .selimi ben hallederim gerisi sana kalmış.” Dediğinde cihana döndüm. Sırıtıyordu.
“Planların var ha?” dedim gülümsemeye çalışarak. Başını salladı ve içkisini eline aldı.
“Annem beni plan kurmam için doğurmuş dostum.” Diyerek gülmeye başladı. Gülümseme yüzüme yayıldığında tekrar onlara döndüm.selim yerinden kalkmış sevile elini uzatıyordu. Dans mı edeceklerdi? Ona dokunacak mıydı? Buna izin vermezdim değil mi?
“Şu planların devreye girmezse ben gireceğim haberin olsun.” Dedim dişlerimi arasından çıkan boğuk sesimle. sevil ile selim dans pistine doğru ilerlerken cihan ani bir atakla yanlarına koştu.
selim k, dostum. Konuşmayalı ne kadar uzun zaman oldu? Tam tamına 3 saat. Sana anlatmam gereken bir konu var.” Diyerek çekiştirmeye başlamıştı cihan.selim itiraz etse de sonunda görünürde kayboldular. sevil tek kaldığında yanına gidiyordum ki önüme zeynep çıktı.
“Hadi eko dans edelim.” Çalan romantik şarkıyı onun ayarladığına emindim.
zeynep çekil önümden. Seninle uğraşamam.” Diyerek yürümeye çalışıyordum ki peşimi bırakmadı. sevilin çekil önümden. Seninle uğraşamam.” Diyerek yürümeye çalışıyordum ki peşimi bırakmadı. zeynep göz kalemin akmış iğrenç görünüyorsun saçında da bir şey var. Tanrım aynaya bakmalısın.” Dediğimde yüz ifadesinin aldığı şekle gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Yanımdan koşarak uzaklaşırken sevile baktım. Çaresizce yardım bekliyordu. Hızla yanına giderek elinden tuttum.
“Dans sıranızı bekleyin beyler.” Diyerek onu kalabalığın arasından çekmiştim. Dans pistine geldiğimizde şaşkın yüz ifadesi az sonra patlayacağını gösteriyordu.
ekrem ne yapıyorsun sen? Çek ellerini üstümden.” Diyerek beni itmeye çalışıyordu.“Sakin ol sert kız. Sadece seni kurtarmanın hediyesi olarak dans etmeye çalışıyorum.” Diyerek onu döndürdüm. Müziğin temposuna uyan ayaklarımız daha doğrusu benim ayaklarım ile dans ediyorduk.
“Sen dans ediyorsun ben değil. Şimdi bırak beni.” O benden uzaklaştıkça ben daha fazla yaklaşıyordum. Gözleri gözlerimde nefesimiz birbirine karışıyordu.
“Konuşmamız gerekiyor.” Dedim nefesimi yüzüne çarpıtarak. Şimdi öyle yakındık ki kokusu etrafımı sarmıştı. çekik gözleri yüzümü inceledi birkaç saniyeliğine. Gözlerim dolgun dudaklarına kaydı. Aralık olan dudaklarına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum.
“Konuştuk ve bitti.” Dedi gözlerini benden kaçırıp etraftakilere çevirerek. Gözlerim pürüzsüz boynunda gezindi. Gittikçe yukarı çıktı bakışlarım. Dolgun dudaklarının hemen üstünde küçük kibirli burnu ve sonrasında ise birçok duygu karmaşasını barındıran gözleri! Bakışlarını yeniden bana çevirdi. Göz göze geldiğimizde yanakları al al olmuştu. Dudaklarımdaki gülümsemeye engel olamadım.
“Bizde yeni bir konu açarız. Ben de çareler tükenmez.” Diyerek sırıtmaya başladım. Sinirle solumaya başladı. Bu beni daha çok eğlendiriyordu.
“Bende sabır tükenir ama…” dedikten sonra ayağımda keskin bir acı hissettim. O topuklularla ayağıma mı basmıştı? Tanrım bu kız tam bir deli…
“Ayağımı deldin sevil.Delik bir ayakla tüm ömrüm boyunca yaşayacağım. Tanrım.” Diyerek ayağımdaki acının geçmesini bekliyordum sevil gitmekle kalmak arasında duruyordu. Üzgün bakışlarıyla bana yardım etmek istiyordu ama içindeki 2. kaçık sevil buna izin vermiyordu.
“Ben… Üzgünüm.” Diyerek çıkışa doğru yürümeye başladı. Ayağımdaki acıyı hiçe sayıp arkasından koşmaya başladım. Partinin yapıldığı bardan çıkıp kaldırımda yürümeye başlamıştı. Biraz daha hızlanıp ona varmıştım. Nefes nefese önüne geçtim.
“Beni son kez… Dinle.” Kesik kesik çıkan sözlerimi anladığını umut ederek ona baktım.
“Hani birbirimizden uzak duracaktık ekrem Unuttun mu? 17 yaşında Alzheimer(Alzaymır) mı oldun? Sen yine koridor sonlarına bir kızla yiyişsen ben öylece yaşasam ha?” Yüz ifadesi sinirli ama bir o kadar da üzgündü. Başka bir kızı sevmemi isteyen âşık olduğum kişiye baktım hayretle.
“Seni unutup başka bir kızı öpmemi bekliyorsun sanki seni unutabilirmişim gibi… Dudaklarının tadını unutup başkasında o tadı bulmamı istiyorsun sanki yapabilirmişim gibi… Seni gördüğümde kalbimin delice atışını umursamayıp başkalarıyla olmamı bekliyorsun sanki kalbimi dizginleyebilirmişim gibi… Olmaz anlıyor musun sevil olmaz.” Dedim şaşkınlığımı belli eden ses tonumla.
“Olmak zorunda ekrem . dedi gözlerini yere dikerek. Neden zorundaydı ki? Biri boğazına bıçak dayayıp benden uzak durmasını falan mı söylemişti?
“Sorun ne sevil?Sorun o telefondaki mesaj mı? Bunun detaylarını sana açıklamıştım. O kızla hiçbir geleceğim yok sadece geçmişten biri… Sorun seni ne kadar sevdiğimi gösteremiyor olmamsa…” Bakışlarını bana çevirdi. Sinir yoktu gözlerinde. Adlandıramadığım bir duygu fırtınasına kapılmıştı bakışları.
“Sorun o değil. Sorun benim anlıyor musun? Sen mükemmelsin. Ben ise… Hep seni üzüyorum. Sevgin öyle harika ki! Ben seni dinlemedim. Sevgini küçümsedim. Sana layık değilim.” Bakışları öyle yoğun öyle kendine güvensizdi ki… Tanrım bunları nasıl düşünebilirdi. Beni üzdüğünü, bana layık olmadığını…
“Tüm sorun bu muydu? Beni üzdüğünü düşünmen miydi?sevil bunu nasıl düşünürsün? Sen bana gülümsediğinde, gözlerinde aşkı gördüğümde, beni her öpüşünde, seni gördüğümde kalbimin her delirişinde ben öyle mutlu oluyorum ki…” diyerek ona yaklaştım. “Asıl beni kendinden uzak tutarak üzüyorsun. Senden uzak kalmak, seni görüp dokunamamak öyle acı verici ki…” Alnımı alnına dayamıştım. Elim saçlarında yüzünde geziniyordu.
“Gerçekten böyle hissediyorsan…” Yüzündeki gülümseme beni de gülümsetmişti. Gözlerini kapattı.
“En küçük hücreme kadar.” Diyerek dudaklarına doğru yaklaştım. Gözleri kapalı gülümsemesi büyümüştü. Nefesinin sıcaklığı ile gözlerimi kapatıp ona yaklaştım. Dudaklarının yumuşak dokunuşunu hissettiğimde özlemle onu kendime çektim. Elleri saçlarımın arasında dudaklarımız ise uyumla hareket ediyordu. Artık ne olursa olsun ondan ayrılmayacaktım. Geleceğim bile onunla kuruluydu hayallerimde. Bu hayaller bir gün gerçekleşecekti.sevil terzioğlu.… Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

ayy çok hoş geliyor vallaa
ellerine sağlık canım
biraz beklediğimize değimiş
yeni bölümü ağzım kulaklarımda bekliyorummm

teşekkürler

Artık ne olursa olsun ondan ayrılmayacaktım. Geleceğim bile onunla kuruluydu hayallerimde. Bu hayaller bir gün gerçekleşecekti.sevil terzioğlu.… Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

burası şok şeker=)

süperdi yine yeni bölümmü merakla ve merakla ve yine çooooooooook büyük bi merakla bekliyorumm en kısa zamanda yazzzzzzzzzzz..........=)

tuba9191 demiş ki:

Artık ne olursa olsun ondan ayrılmayacaktım. Geleceğim bile onunla kuruluydu hayallerimde. Bu hayaller bir gün gerçekleşecekti.sevil terzioğlu.… Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

burası şok şeker=)

süperdi yine yeni bölümmü merakla ve merakla ve yine çooooooooook büyük bi merakla bekliyorumm en kısa zamanda yazzzzzzzzzzz..........=)

cnm sz bol bol yazın ben uzun bir bölüm ile karşınızda olurum merak etmeyin

Of of süper olmuş.
Bayıldım.
Ellerine sağlık canikom.

saolun

super olmus, kavustular yaa ellerine saglik

saolun arkadaşlar iki snaryomda var sesiz ve gürültü ve anarada yeni gelen kız onlarada bakarsanız sevinirim

Eda~ demiş ki:

~Masal~ demiş ki:

ayy çok hoş geliyor vallaa
ellerine sağlık canım
biraz beklediğimize değimiş
yeni bölümü ağzım kulaklarımda bekliyorummm

Katılıyorum yeni bölümü bekliyorumm. (:

süper olmuş

çok güzel olmuş canım

Harika ötesi dehşet bir şey olmuş =)

hepinize çok teşekkür ederim

muhteşem olmuş ya vay ekrem vay ben bile etkilendim devamını merakla bekliyorum

teşekkürler

arkdaşlar sadece bu kadar kişimi beğeniyo yaa

yeni bölumu ne zaman eklersin ??

bilemiyrum

bende bekliyorum yeni bölümü.....=)