Aman Allah' im!
Oh my God!
Oh mon dieu!
(bu kadar yeterli )
Bu nasil bir bölümdür böyle ?.
Ne kadar yasasin kötülük desemde üzüldüm Ümit ve Türkü'ye.
Bende Melike'nin Türkü'yle ilgili birsey söyleyecegini sanmistim,
"ya senin de tayinin çikarsa?" dedi ya
Kiz orada ne halde, Melike kendini düsünsün, ooooh. Gidip teselli etsenee :D.
Saka la saka
Sinciiik, ben sunu söyleyeyim; bölümün her bir sahnesi muhtesem.
Öldüm bittim yane!
Ama favorimi sorarsan - tabi ki SevdaZafer sahnelerini saymazsak- o mektup sahnesi harikaydi. Orada ayri bir duygulandim.
Ah Zafer, ah. O yesil gözlerine biterim senin, aaaaaah
Ümit'i gönderdim ya, kocacigimla daha da mutlu yasayabilirim artikin
Yeni bölümü bekliyor, seni koskocaman öpüyorum

anaaaa ekrem gitti şuan malla bağladım şoktayım yazık sevile hacıı.....devammmm...........

Ay o mektup sahnesi öldürdü beni <3
Popi cevherlerine hastayım.
Ümit ve Türkü'nün sahnelerini fazla açmamışsın
Neyse Türkü'ye üzülmek gelmiyor içimden ama Ümit'ime üzüldüm açıkcası.
Ellerine sağlık kanka (:

Bayıldım desem yeridir....

Mektup sahnesine bittim O nasıl bir mektuptur öyle... =) Duygulandım bea

Devammm

goktug: Teşekkür ederim, Türkü bilmiyor tayini çıktığını. (:

Sevda'mm yerim seni kız ben. :D
Bende seni çok seviyorum yavru. :D
Oh mon dieu!
Bu ne demek kanka.
Ben sadece Almanca ve İngilizce biliyorum da. :D
Gerisi sarmıyo beni. :D
Bende en çok SevdaZafer sahnelerini yazarken heycanlanıyorum zaten. :D
Coşmuş hormonlarım, Sevda ve Zafer. :D
Onları baş başa düşünemiyorum.

Dilara;
Yavrum TürkÜmit sahnelerini açamıyorum çünkü;
Yapamıyorum lan, kitlenip hayallere dalıyorum.
Elim klavyeye gitmiyor. :D
Teşekkür ederim panpa.
Yazık lan azcık Türkü'ye de üzül bence. :D

tuba9191: Teşekkürler canım. (: Fazla üzülme yaa, geçer. :D
buketsevil: Mektup ahh mektup ahh. :D
Yazarken çok zorlandım. Bildiğiniz gibi Ümit duygusuz manyağın biri ya. :D
Fazla abartmak istememiştim aslında ama.
Abartmışım anlaşılan. :D

ellerine sağlık harika olmuş
yb bekliyorum

physikçi demiş ki:

Sevda'mm yerim seni kız ben. :D
Bende seni çok seviyorum yavru. :D
Oh mon dieu!
Bu ne demek kanka.
Ben sadece Almanca ve İngilizce biliyorum da. :D
Gerisi sarmıyo beni. :D
Bende en çok SevdaZafer sahnelerini yazarken heycanlanıyorum zaten. :D
Coşmuş hormonlarım, Sevda ve Zafer. :D
Onları baş başa düşünemiyorum.

Ye beni. :D
"Oh mon dieu!" fransizca "Aman tanrim!" demek :D
Sevda ve Zafer sahnelerini okurken bende heycanlaniyorum. :D
Zafeeeer, kocacigiiiim, bak hemen özledim onu :D
Gel sana sürprizim var, gelsene yavruuuum.

Kanka ben seni Zafer'in yeşil gözlerinde boğucam :D
Görceksin sen. :D
Bir şeyin bi şeyine vurmuş ama neysse. :D
Fransızca bi cümle öğrendim çok mutluyum, sağol kanka. :D

Yorum yapan herkese teşekkürler. (:

physikçi demiş ki:

Dilara;
Yavrum TürkÜmit sahnelerini açamıyorum çünkü;
Yapamıyorum lan, kitlenip hayallere dalıyorum.
Elim klavyeye gitmiyor. :D
Teşekkür ederim panpa.
Yazık lan azcık Türkü'ye de üzül bence. :D

Türkü cadısına ne üzülcem be hem o kız kızz pardon kadın
Erkekler ilgi alanıma giriyo ve doğal olaraktan Ümit'ciğime üzülüyoruum

Bog beni Zafer'imin gözlerineee. :D
Onun gözlerinde ölmeeek
Aaaa terbiyesiz Dila
Rica ederim, istedigin zaman ögretirim

çok güzel olmuş sevilde gitsin ekremin olduğu yere

Aman Dilara yaa git üzül Ümit'ine sen. :D
Ben üzülürüm Japon'uma. :D

Sevda aşkolsun yani ne terbiyesizliğimi gördün.
Ben boğcam seni Zafer'in gözlerinde. :D

Teşekkürler. (:
Bakak görek, Türkü gitcek mi Hakkari'ye. :D

Ellerine sağlık güzel bir bölümdü...
Ama senaryon hep hüzünlü gidiyor.Yane çoğu bölümü...
Artık birazda mutluluk olsa

physikçi demiş ki:

Sevda aşkolsun yani ne terbiyesizliğimi gördün.
Ben boğcam seni Zafer'in gözlerinde. :D

Birde soruyor ya. :D
Sen Cahit Cahit diye tutturursunda ben Zafer'i isteyemezmiyim.
Zafer istiyorum iste, istiyorum onuuu.
Hadi bekliyorum yeni bölümü. (:

Ferhan'cığım sende haklısın tabi. :D
Biraz mutluluk lazım. (:
Ama benim canım mutlu bölüm yzmak istemiyo. :D

Sevda tamam kanka yaa :D
Yarın yazıcam yeni bölümü. :D
Hem benim Cahit'im yakışıklı bi kere.
Ona laf söyletmem taaam mı.!
Yerim ben onu. (:

Ne olmus yani, benim de Zafer'im yakisikli ..
Yani öyle umuyorum. :D
En azindan renkli gözlü,
Renkli gözlülere olan zaafimi nereden ögrendiysen artik
Neyse neyse. Yeni bölümü bekliyoruuuum canikom

Öyle öyle. :D
Zafer'in çook yakışıklı. :D
Yeni bölüm akşama. :D

bekliyorum cnm

#Beyza. demiş ki:

Merhaba tatlıım yeni okuyucuu .
Hoşgeldim beş gittim boşver bunları ellerine sağlık çok güzel olmuş (:
Bekliyorum hemen şerefime yb yazsana

Hoşgeldin şekerim. (:
Teşekkür ederim.
Peki o zaman yeni bölüm senin şerefine gelsin. :D

Yeni bölüm için beklemede kalın

- 31. Bölüm -

Ilık rüzgar Sevda'nın ince hatlarını okşuyordu adeta.. Zafer'in güçlü kolları arasında o kadar mutluydu ki, bu mutluluğunun asla nozulmasını istemiyordu. Oturdukları banktan kalktı Sevda ve denize karşı yürümeye başladı.. Üzerindeki ince bol elbisesi rüzgarı geçiriyordu içinden.. Denize baktıkça Ümit'in gözleri aklına geliyordu Sevda'nın.. Ama ne olursa olsun Zafer'inkiler daha güzeldi; ya da ona öyle geliyordu. Onun yeşil gözlerinde huzur ve güven vardı, Ümit'inkiler gibi hırs ve nefret dolu bakmıyorlardı geleceğe. Zafer yerinden kalktı ve karısının hüzünlü yüzünü ellerinin arasına aldı. Sevda'nın gözlerine baktıkça sevgiyi ve şefkati tadıyordu Zafer.. Onun ince ve narin saçlarını okşadı.. El ele tutuşup Sahil kenarında yürümeye başladılar. Daha sabahın ilk ışıkları olduğundan kimsecikler yoktu sahilde..

Zafer:Gözlerin bana unuttuğum şefkati hatırlatıyor..
Sevda:Seninkiler ise çok güven verici..
Zafer:Aslında o kadar da güvenilir biri değilimdir, bilirsin.
Sevda:Ahh yapma, güvendiğim tek kişisin şu koca dünyada..
Zafer:Sense benim sevdiğim tek kadın..
Sevda:Seni seviyorum.
Zafer:Seni çok seviyorum..
Sevda:Zafer.. Ben hamileyim.
Zafer:Nee.! Sen.. Sen.. Yani ben şimdi..
Sevda:Evet..
Zafer:Sevgilim benim..

Sevda'yı kucağında döndürmeye başlamıştı Zafer.. Ne zamandır istedikleri bir şeydi çocuk sahibi olmak.. Ancak olamıyordu.. Ve sonunda olmuştu, Sevda hamileydi. Acaba öyle miydi.? Belki de Sevda yanılıyordu.. Daha önce de olmamış mıydı.? Sevda hamileyim deyip, test yaptıktan sonra bütün umutları, hayalleri yıkılmamış mıydı her ikisininde.? Bir türlü emin olamıyordu.. Zafer, sorgu dolu gözlerle kucağındaki güzel karısına baktı.. Ama hiç bir şey söyleyemedi. Çünkü; onun güvenini sarsmak istemiyordu.

.. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..

Melike umutsuz gözlerle bir Türkü'ye bir elindeki sigaraya bir de önündeki boş içki şişelerine bakıyordu.. Ümit gittiğinden beri sigara ve içkiden başka bir şey içmiyordu Türkü.. İyice zayıflamıştı ve göz altları morarmıştı.. Çok kötü görünüyordu. Melike hışımla oturduğu yerden kalktı ve Türkü'nün önündeki boş şişeleri yer atmaya başladı. Yere attığı her şişe Türkü'nün kalbi gibi kırılıp bin parçaya bölünüyordu.. Türkü hiç bir şey yapmıyordu.. Kırılan şişelerden çıkan seslere bile tepki vermiyordu. Boş ve çaresiz gözlerle Melike'nin ellerine bakıyordu.. Melike ise her bir şişe de daha çok öfkeleniyor her bir şişeyi daha yüksekten yere bırakıyordu tuz-buz olsun diye.. Yedinci şişeden sonra kırmayı bırakmıştı Melike.. Kaç gündür toparlayıp çıktığı evi döner dönmez boş içki şişeleri ve ağızlarına kadar dolmuş kül tablalarıyla baş başa buluyordu.. Türkü mü.? O ise; ya bir köşede sızmıştı ya da elindeki boş şişenin dibini bulmaya çalışıyordu.. Türkü'nün bitmiş ve tükenmiş bedenine bakarak konuşmaya başladı Melike..

Melike:Amacın ne Türkü.? Ne yapmaya çalışıyorsun.? Ölmek mi istiyorsun, daha kolay bir yolunu bul derim.
Türkü:Ben toprlanacağım.. Unutacağım..
Melike:Nasıl unutacaksın be.! Böyle mi unutacaksın.?
Türkü:Biraz zamana..
Melike:Zaman haa.! Ümit seni bırakıp gitti, hala zaman diyorsun.!
Türkü:Yeter artık, bütün sevdiklerimi kaybettim ben, onu da kaybetmek istemiyorum..!!!
Melike:Haklısın, kirlenmiş bedenin onu unutmanı engelliyor zaten.!
Türkü:Yeter, yeter, yeter.! Sus artık sus.!!
Melike:Ne susacağım yaa.! Bana bak kızım, ben kardeşimi sokakta bulmadım.! Seni kaybetmek istemiyorum hem de bir p.ç kurusu yüzünden.!
Türkü:Olmuyor Melike.. Unutamıyorum ben..!
Melike:Unutmayacaksın zaten, hazmedeceksin onun yaptıklarını.. Seni yatakta çırılçıplak bırakıp gidişini.. O gece sabaha kadar bana ağlayarak anlatışlarını.. Ve en önemlisi giderken hiç bir şey demeyişini..
Türkü:Özgün'ü arasana.. Belki o bir şeyler biliyordur.
Melike:Daha kaç kere söyleyeceğim, Özgün bu işe karışmak istemiyor.! Kalk bir duş al ve kendine gel.

.. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..

Başını dayadığı masadan yavaşça kalktı Ümit.. Bu gece onun nöbetiydi ve uyumaması gerekiyordu. Ufak bir oda biçimindeydi karakol dedikleri yer.. Odanın içinde ağır adımlarla volta atmaya başladı. Voltasını karakolun önüne acı acı çığlıklarla koşan bir genç kız böldü.. Hızla karakola doğru koşan genç kızın yırtık lastik pabuçlara sığdırdığı ufak ayakları sürekli uzun bordo rengi çiçekli şalvarına ve beyaz üzerine minik mavi çiçekleri olan elbisesine takılıyordu.. Yemenisinin oyaları alnına düşmüştü, iki ucunu arkadan bağlamış, saçları görünüyordu.. Nefes nefese karakola varmıştı genç kız..

Ümit:Hayrola.? Aşağı köyden misin.?
...:Yok, yukarı köydenim.

Bir köylü kızına göre hiç de şiveli konuşmuyordu..

Ümit:E o tarafta jandarma var, ne diye geldin buraya kadar.?
...:Babamlar.. Babamlar beni yakalarsa öldürürler.!
Ümit:Adın ne senin.?
...:Kardem..
Ümit:Bende buraya yeni atandım, adım Ümit..
Kardem:Kurban oluyum bana yardım et abi.
Ümit:Önce anlat bakalım, neden baban öldürecek seni.?
Kardem:İstanbul'a kaçtım okumak için. Edebiyat Fakültesini kazandım ben, öğretmen olacaktım, taa ki babam beni bulana kadar.
Ümit:Ehh be kardeşim ne kaçtın sende konuşsaydın ya babanla, öğretmen olmak istiyorum deseydin ya.!
Kardem:Babam izin vermez ki abi.
Ümit:Dur dur, otur sen şuraya bir yolunu bulacağız.!
...:Kardeeem.! Çık dışarı k.lt.k, namusumuzu iki paralık etti. Kardeeem.!

- 31. Bölüm Sonu. -

(Flood için üzgünüm.)