Damarlarımda Akan Zehir - Çete Topluluğu - 17.Bölüm
Ekrem ;
Telefon konuşmasının üzerinden tam 15 dakika geçmişti.15 dakikadır hareketsizce masada oturuyordum.Cihan'la Sefa tepkisizce bana bakıyorlardı.Böyle boş boş oturmanın kimseye faydası yoktu.Zaman kaybediyordum. Sefa:Cihan Polat bu gün Uludağ'a gidecekti değil mi? İki gün kalacaktı. Cihan evet anlamında başını sallamakla yetindi. Sefa:Giderken Sevil'ide götürdü.Kahretsin! Hepimiz Polat'ın Sevil'i neden götürdüğünü biliyorduk.Dilimiz bunu söylemeye varmıyordu. Dakikalardır tepkisizce oturmamın ardında hızlıca ayağa kalktım. Cihan:Araba bulup peşinden gidelim. Sefa:Yuh oğlum arabayı nerden bulacağız. Ekrem:Sefa Cemre'yi ara o bize bir şeyler ayarlıyabilir. Sefa:Iyy.Ben o kızı aramam hayatta. Cihan:Niye.? Sefa:Kız bana sarkıyor.Sonra Tuğçe görür öldürür beni felan hiç çekemem. Sinirden bağırmaya başlamıştım. Ekrem:Şuanda olayın ciddiyetinin farkındamısın! Sefa:Tamam lan bağırma.Arıyorum. Cihan:Ver abicim yaa.Ben ararım. Cihan telefonunu çıkartarak Cemre'yi aradı. Cihan:Selam tatlım nasılsın? Arıyormuşum demek ki değil mi? Evet öyle oldu biraz.Söyliyeyim.Bize bir araç lazım ayarlayabilirmisin.? Araba olsun.Bir iş için lazım gerisini boşver.Tamam tatlım 20 dakikaya ordayım. Cihan telefonu kapatarak cebine koydu.Bize bakarak sırıttı. Cihan:Araba işi tamam.Asıl biz nasıl okuldan çıkacağız o söz konusu. Sefa:İşte onu düşünmemiz lazım.Bu gün günlerden Cuma olsaydı iş kolaydı.Perşembe günündeyiz gizlice gitmemiz lazım. Ekrem:Akşam yatakhane kontrolünden sonra çıkarız. Cihan:Kapıdan nasıl çıkacağız.Nöbetçi var. Sefa:Bu gün Deniz nöbetçi.Bize bir şeyler yapar.Tamam o zaman hemen gidip bizimkileri bulalım. Ekrem:Bizimkiler yemekhanededirler. Sefa:Evet bu günkü dersler bitti. Ekrem:Ne.Bu olamaz. Sefa:Ne olamaz. Ekrem:Zaman bu kadar hızlı mı geçti.? Sefa:Oyalanmanın sırası değil.Bizimkileri bulalım. Koşarak okulun içine girdik.Merdivenlerden aşağı inerek yemekhaneye ulaştık.Gözlerimiz fırıl fırıl bizimkileri arıyordu.Sonunda Melike ve Cenker'in yemek almak içim sırada olduğunu gördüm.Tuğçe'de yemeğini çoktan almıştı.Ortalardaki bir masada bizimkilere yer tutmuştu. Sefa:Hadi bizde bir şeyler alıp masaya geçelim. Ekrem:Ben kendimi tok hissediyorum. Cihan:Yinede bir şeyler atıştır. İstemsizce arkalarından sıraya geçtim.Cihan şaşkınca Sefa ve Tuğçe'ye bakıyordu.Daha çok ağzı açık kalmış gibi görünüyordu.Önündeki Sefa'nın sırtına patlattı. Cihan:Yuh yemekhanede bari yapmayın. Sefa:Ne var yaa.Sadece bakışıyoruz. Cihan:Hadi çok konuşma yemeğini alda önden git. Sefa:Tamam be alıyoruz. Sefa gözlerini bana dikerek dikkatlice baktı.Yemeğini almıştı ama hala gözü bendeydi.Tabağımı alırken Sefa yanıma yaklaştı. Sefa:Sen iyimisin.? Ekrem:İyiyim. Sefa:Titriyorsun. Ellerime dikkatlice bakınca titrediğimi fark ettim.Terlemeyede başlamıştım.Vücudum o Zehiri istemeye başkamıştı tekrardan.İstiyordu.Düşününce uzun süredir almadığımı fark ettim.Beynim kazan gibi kaynıyordu.Sefa tabağımı elimden alarak tuttu.Ne olduğunu anlamak için başımı kaldırdım. Sefa:Şuraya gel. Sefa beni köşeye doğru çekti.Cihan'da peşimizden, tabağını alarak yanımıza geldi. Sefa:Ekrem. Ekrem:Hı. Sefa:Ne zamandır almıyorsun. Ekrem:Yeni? Sefa:Dalga geçme insanla! Ekrem:59 saattir almıyorum. Sefa:Derdin ne senin! İntahar etmeyemi çalışıyorsun! Ekrem:Sadece Damarlarımda Akan Zehir'den kurtulmak istiyorum. Sefa:Okulun ortasında kriz geçiriceksin! Git iç şunu! Ekrem:Hayır kullanmayacağım! İstemiyorum! Sefa:Ekrem akşam uzun yola çıkıcaz! Böylemi gidiceksin! Cihan sessizce bizi izliyordu.Ne çabuk aramıza girmişti.Daha okula geleli saatler olmamıştı.Titreyen ellerime baktım.Gözlerimi tekrardan kaldırarak gözlerimi Sefaya diktim. Ekrem:Yanımda yok.Sen ver. Sefa:Ne demek yok ya! Sen ne biçim hap satıcısısın! Biri hap istese yok yanında! Ekrem:Evet yok! Cihan:Bağırıp durmayın dikkat çekiyoruz. Ekrem:Vericeksen ver! Yoksa kullanmıyacağım! Sefa:Çattık yaa.Nerden bulaştım senin gibi deliye! Sefa elini kimseye farkettirmeden cebine attı.Yavaş hareketlerle çıkartarak gömleğimin cebine koydu. Sefa:Git hallet gel.Biz şu masada oturuyoruz. Ekrem:Ben gelmeden anlatma olayları. Hızlı adımlarla Yemekhaneden çıktım.Biraz daha almazsam vücudumun zangır zangır titreyeceğini hissediyordum.Beynim.Sanki bıçak saplıyorlardı her köşesine.Damarlarım, içim, bütün vücudum o zehiri istiyordu.Yürüyemeyecek kadar bitkinleştiğimi hissediyordum.Alt kattaki erkekler tuvaletine girdim.Allerimi lavobaya koyarak yere baktım.Başımı kaldırığımda aynadaki bitkin, yorgun suratımın yansımasıyla karşılaştım.Titreyen elimi gömleğmin cebine götürdüm.Ufak hapı elime aldım.Uzunca baktım.Ufacık bir şeyin esiri olmak can yakıcıydı.Elimdeki hapı ağzıma götürerek yuttum.Önümde duran çeşmenin soğuk tarafını açtım.Buz gibi suyu defalarca yüzüme çarptım.Suyun soğukluğuyla bütün vücudum titredi.Yüzümdeki damla damla sular gömleğime ağır ağır dökülüyordu.Çaşmenin sağ tarafında bulunan peçetelerden bir kaç tane aldım.Yüzümü silerek çöpe attım.Tuvaletin çıkış kapısına yönelerek koridora çıktım.Koridorun sonundaki Yemekhane kapısından içeri girerek bizimkilerim oturduğu masaya doğru yürümeye başladım.Yanlarına vardığımda hepsi beni farkederek yüzüme baktı.Yavaş hareketlerle tabağımın bulunduğu yere sandalyeyi çekerek oturdum.Sandalyenin arkasına yaslanayak başımı tavana kaldırdım.Uzunca bir süre gözlerimi kapattım.Sefanın bana seslenmesiyle başımı tavandan çevirerek isteksizce basaya baktım. Sefa:İyimisin? Tedirgince sorduğu sorunun cevabını bekledi. Ekrem:Evet, iyiyim. Sefa:Bir daha böyle saçmalık yapma. Melike konuyu değiştirmek istercesine lafa atladı. Melike:Çocuklar Sevil nerde? Melike konuyu değiştireceğim derken asıl konunun üstüne basmıştı.Başımı önümde duran tepsiye eğerek bir şeyler atıştırmaya başladım. Ekrem:Uludağ'da. Melike:Anlamadım? Tuğçe:Ne? Ekrem:Sefa sen anlatırmısın kısaca bütün olanı. Sefa:Tamam anlatayım.Polat Sevil'i Uludağ'a kaçırdı. Melike'nin şaşkınca bağırmasıyla bütün yemekhane inledi. Melike:Ne! Cenker:Nasıl yaa. Tuğçe:Sefa zevzekliği kes.Böyle ciddi bir konuda şaka olmaz! Cihan:Biraz sessiz olun.Dikkat çekiyoruz. Sefa Tuğçe'ye dönerek ciddi bir tavırla baktı. Sefa:Şaka yapıyor gibi mi duruyorum? Melike'nin yüz ifadesinden ne kadar korktuğu ve telaşlandığı belliydi. Cenker:Şunu düzgünce anlatırmısınız? Ekrem:Anlaşılan yine iş bana düştü.Bir hafta önce Sevil'i kütüphanede ders çalıştırıyordum.Polar kütüphaneye geldi.Sevil'in yüzüne ileri geri konuştu.Polat böyle bir şey yapınca Sevil Polat'ın suratının ortasına yumruğu patlattı. Cenker:Ha! Melike:Sevil.Polat'a.Hemde suratının ortasına. Cenker:Vay bee.Sevil'deki cesarete bakın. Sefa:Valla öyle. Melike:Peki Polat'ın Sevil'i kaçırdığını nerden anladınız?! Cihan:Bu gün Polat'ın Uludağ'a gideceğinden hepimizin haberi vardı. Ekrem:Sevil gizlice telefonundan aradı konuştu. Tuğçe:Peki ne yapacağız? Melike:Neden Uludağ. Cihan:Uludağ'da büyük bir kulübede parti var.Büyük bir parti.Polat satış için oraya gitti.Tabikide Sevil'ide... Hepsi Sevil'i neden götürdüğünü anlamıştı. Melike:Allah kahretsin! Tuğçe:Ya Sevil'e iğne felan vurursa.O zaman ne yapacağız! Ekrem:İğne vurucağını sanmıyorum.Sevil rahat durduğu sürece. Cihan:Bu akşam yola çıkıyoruz. Cenker:Kim? Kim? Sefa:Ekrem, ben ve Cihan. Cenker:Bende geliyorum. Ekrem:Sen bu işlere bulaşma istersen. Cenker:Bulaştım bile ve geliyorum. Tuğçe ve Melike aynı anda dönerek bir birlerine baktı.İkiside dönüp bana baktı.Aynı anda ellerini havaya kaldırarak masaya vurdular. Melike & Tuğçe:Bizde geliyoruz! Cenker:Hayır gelmiyorsunuz! Sefa:Evet gelmeyeceksiniz! Melike:Geleceğiz! Cihan:Hem burada bizi idare edicek birileri kalmalı. Tuğçe:Öyle mi? Peki siz o partiye nasıl girmeyi düşünüyorsunuz? Sefa:Nasıl yani? Tuğçe:Polat'ın yaptığı çoğu partileri biliyorum ve hiç biri eşsiz olmuyor.Sizin kız partneriniz var mı? Melike:Dört erkek beraber giderseniz dikkat çekersiniz.Ayrıca Polat'a farkettirmeden içeri nasıl girmeyi düşünüyorsunuz? Ayrıca Sevil'i kaçırdığına göre bir otel odası tutacaklar başta demektir. Sefa:O niyeymiş çok bilmiş. Melike:Çünkü Sevil'i okul kıyafetleriyle kaçırdı! Okul kıyafetiyle mi Sevil'i partiye sokacak! Üstünü değiştirmesi lazım dimi! Partiye uygun kıyafetler giymesi lazım! Ayrıca soğukta dışarıda bekliyecek değiller! Benim bildiğim partiler geç saatlerde başlamaz mı! Ahh.Siz nasıl bir satıcısınız yaa! Biraz kafanızı çalıştırın! Ayrıca Polat bir erkeğe Sevil'i verecekse bunu kulübede yapacak halleri yok! Tabiki otelde yapacaklar! Yani bütün iç otelde bitiyor! Ekrem:Yeter artık Melike sus! Kapa çeneni! Vücudumdaki bütün kanların beynime sıçradığını hissettim.Bütün hücrelerim sinirden ve korkudan vücuduma isyan ediyordu. Cenker:Doğruları söylüyor diye ona bağırma! Sadece şuanda korkudan çalışmayan beyniniz yüzünden size yardımcı oluyor! Tuğçe:O zaman demektir ki bizde geliyoruz. Sefa:Çıldırtmayın adamı! Elin dağında ne işiniz var! Tuğçe:Bizde geliyoruz! Ekrem:Tamam gelin. Melike:Arabayla gidiyoruz değil mi? Tuğçe:Arabayı kim kullanıcak, yaşımız tutmuyor. Cihan:Ben sizden ay olarak büyük olsamda resmi larak 18 yaşındayım. Melike:Ehliyetsiz olmaz ki. Cihan:Ehliyet aldım. Tuğçe:Şimdi orası soğuktur üstümüze kalın giyinmemiz lazım. Melike:Partiye gireceğimiz içinde aynı zamanda şıkta olmalı. Ekrem:Kızlar sakın etek felan giymeyin.Biz oraya gezmeye gitmiyoruz neyle karşılaşacağımızıda bilmiyoruz. Melike:Peki okuldan nasıl çıkacağız. Tuğçe:Birde bu nasıl bir parti bunu araştırmamız lazım. Cihan:Ben partiyi sorup soruştururum. Ekrem:Okuldan farkettirmeden sorun çıkartmadan nasıl çıkabiliriz ona bakacağım. Cihan:Arabayı kim alacak Cemre'den? Bütün herkes dönüp Sefaya baktı. Sefa:Hiç bana bakmayın öyle.Alamam. Cihan:Tamam sen partiyi araştır.Ben arabayı alırım. Melike:Tamam o zaman yarım saat sonra kütüphanede buluşuyoruz.Kalk Tuğçe kalk bizde neler giyebileceğimize bir bakalım. Ekrem:Kızlar çantanızı büyük alın. Melike:Tamam tamam yanımıza sırt çantasıda alırız lazım olur. Ekrem:Sefa sen malzemeleri alırmısın aklına ne geliyorsa herşeyi al. Sefa:Tamam bakarım ben.İlk bir partiyi araştırayım. Koşarak okuldan içeri girdim.Merdivenleri hızla çıkarak sınıfların olduğu kata çıktım.Ah hangi sınıftaydı bu çocuk? Sağdan ilk kapı olmalıydı.Hızlıca sınıfa girdim.Nerdeydi bu çocuk? Ekrem:Deniz'i gören oldu mu? Deniz:Tam arkandayım dostum. Hızlıca arkamı döndüm.Zevzek sırıtışıyla bana baktı. Ekrem:Acilen konuşmamız gerek. Sınıftan dışarı çıktım.Sırtımı sertçe duvara yazlayıp Denizin önüme gelmesini bekledim. Deniz:Bi sorun mu var? Ekrem:Bu gün 6 kişi okuldan çıkmamız gerek ama akşam yoklamasında olmadığımızı farkederlerse ailelerimize haber verilir. Deniz:6 kişi mi?! Hadi 3 kişi desen anlıyacağım! 6 kişiyi nasıl farkettirmeyelim! Ekrem:Bunu bana sorma yoklama kontrolü başkanlığında sen varsın! Deniz korkakça koridorun bir sağına ve bir soluna baktı.İsteksizce. Deniz:Tamam.Bir yolunu buldum hallederiz. Ekrem:Parlak fikrini banada söylesen. Deniz:Odalarınızın numaralarını ve kimlerin kaçtığının isimlerini ver her kaçan kişinin odasının tuvaletine o odadaki adamlardan birini görevlendireceğim.Yoklama zamanından önce tuvalete telefon bırakılacak telefonların hepsi otomatik olarak bağlanacak ve siz istesenizde istemesenizde telefonlarınız otomatik olarak konuşmak için açılacak. Ekrem:Ney! Bu tam bir saçmalık! Sesten direk anlarlar. Deniz:Hayır telefon yükses ses düzeyine uygun ve esasi özellikli.Sesi net çıkartıyor. Ekrem:Sen tam bir dahisin! Döndüğümde bunu ödeyeceğim. Deniz:Ödemeni istemiyorum.Senin yaptığın iyilikler karşılığı yerine geçsin.Sırf borcumu ödemek için kabul ettim. Ekrem:Sağol kardeşim. Deniz elinde duran kağıt ve kalemi yavaşça bana uzattı. Deniz:Kaçıcak olan kişilerin adını soy adını okul nosunu tel nosunu kaldığı oda numarasını herşeyi yaz. Cebimden telefonumu çıkartarak herşeyi tam tamına yazdım.Kontrol ettikten sonra kağıdı Deniz'e uzattım. Deniz:Tamamdır.İşi olmuş bil. Ekrem:Dönünce görüşürüz.Tabi dönebilirsek. Deniz:Tamam kolay gelsin size. Koşarak merdivenlerden aşağı inerken telefonum çaldı.Ekranda Cihan yazısını görünce bir kez daha çalmasına izin vermeden telefonu açtım. Cihan:Araba işi tamamdır.Okulun bir kaç metre uzağına part ettim.Plakası 34 ct 1310 Ekrem:Tamamdır.Şimdi sen çık alacaklarını al. Cihan:10 dakika sonra arabanın önünde görüşürüz. Ekrem:D-dur! Okulun kamera olmayan kısmında buluşalım.1 katta tek tek çıkamayız birden çıkıcaz. Telefonum kulağımda titremeye başlamıştı.Sefa arıyordu. Ekrem:Neyse sen kapa Sefa arıyor. Cihan:Tamam. Cihanı kapatarak telefonu Sefaya yönlendirdim. Ekrem:Hadi oğlum düzgün bilgiler bulduğunu söyle bana. Sefa:Elimde partiyle ilgili kocaman bir liste var. Ekrem:Özet geç.Arabada hepsini dinleyeceğim. Sefa:İlk başta Polatlar kızların tahmin ettiği gibi otele gideceklermiş.Orda büyük ihtimal kızları hazırlayacaklar. Ekrem:Kızlar? Sefa:Sevilin yanında bir kız daha vardı konuşmayı hatırla. Ekrem:Sefa devam et! Sefa:Parti 11'de başlıyor.Bir sürü zamanımız var.Otel odasının kapısında bir tane koruma görevini üstlenen çocuk var ve bütün kameralar polatın kaldığı oadaya bağlı. Ekrem:Allah kahretsin nasıl giricez! Sefa:Arabada bunu konuşuruz.Parti yerine partnersiz girilmiyor.Buda demek oluyor ki.Partiye iki erkek girebilir.İki kişi dışarıda kalıcak.Hem içerden hem dışarıdan iletişimde olursak oradan Sevil'i kurtarabilriz.İki terimiz var parti evi ve otel hangisi daha kolay ve işimize gelir detaylara göre karar veririz. Ekrem:Tamam.Eşyalar? Sefa:Rahatça iletişimde olabilmemiz için kulağa takılan ufak telsizlerden aldım.Lazım olucak bütün malzemeleri koydum. Ekrem:İp, bıcak, çakmak, bayıltıcı mendil, göz sıpreyi koydun mu? Sefa:Göz sıpreyini ne yapacağız? Ekrem:Allahın cezası kafan bir basmadı.Kızlara vereceğiz! Bişi olursa yumruk mu atacaklar koca koca adamlara! Sefa:Biraz sakin ol! Ekrem:Olamıyorum.Resmen belaya bulaştık.Şu halimize bak soygun yapan çetelere döndük! Sefa:Tamam! Hepsini alırım. Ekrem:On dakika sonra 1.Katta kamera görünmeyen yerde. Telefonu suratına kapattım.Koşarak oadama çıktım.Almam gereken malzemeleri alarak çantama doldurdum.Üstümü değiştirdim.Hızlıca farkettirmeden 1.Kata indim.Hepsi gelmişlerdi. Ekrem:Hazırmıyız? Tamam hadi çıkalım.Farkettirmeden Yemekhanenin arka kapısından çıktık.Nöbetçiler tanıdıktı. Halil:Heyy.Ekrem nereye?! Ekrem:Güvenliğiniz için bilmemeniz daha iyi. Halil:Oğlum kaç kişi gidiyorsunuz farkedilirsiniz. Ekrem:Biz herşeyi ayarladık. Halil:Nasıl becerdiniz? Ekrem:Oğlum lafa tutma biri görücek herşey mavf olucak.Başımız belaya gircek. Hilal:Tamam hadi çabuk çıkın. Hızlıca dikkat çekmemeye dikkat ederek arabanın yanına vardık.Cihan Şöför koltuğuna oturdu.Cenke'de onun yanına oturdu.Bizde arka koltuğa sıkışarak bindik. Ekrem:Hadi abicim çabuk çalıştır biran evvel okulun yakınlarından tüyelim. Cihan:Tamam. Ekrem:Evet Sefa sen kızlara malzemelerini ver. Sefa:Alın bunları çantanıza koyun. Melike:Bu sıprey gibi şeyde ne. Sefa:Göze sıkıldığı an karşındaki insan ufak bir süre etrafı görmemesini sağlıyor. Tuğçe:Ne gerek böyle şeylere yaa. Sefa.Tuğçe al şunu sinir kızı geçirttirme bana! Tuğçe:Üf tamam be aldık! Ekrem:Evet Sefa ne düşünüyorsun sence hangisi kolay.Ondan önce telsizleride ver. Sefa:Tamam. Sefa elinde olan ufak iletişim telsizlerinden herkese verdi. Sefa:Bunları şimdiden kulağınıza takın ve ayarlayın yanında açma kapama düğmesi var orada açıcaksınız.Rahatlıkla her konuşma duyulucak ve hepimiz birbirimizi duyacağız. Melike:Kendimi çete üyesi gibi hissettim. Tuğçe:Öyleyizde zaten. Sefa:En uygun benim düşünceme göre otelden Sevili kurtarmak.Parti karışlığında ve güvenlikte işimiz çok zorlaşıcaktır.Özellikle kızlarda var onları mümkün olmazssa işe dahil etmiyelim. Ekrem:Haklısın ama mecburda kalabiliriz buna. Cenker:Bırakmamaya çalışacağız.Gerekirse Balkonlardan otele tırmanacağız. Ekrem:Aynen öyle Cenker. Melike:Ekrem telefonun çalıyor. Ekrem:Seninkide Melike. Cenker:Seninkide çalıyor Sefa. Tuğçe:Susturun şunları! Cihan:Bir dakika hepimizin telefonları çalıyor. Sefa:Ama bunun imkanı yok. Melike:Hepiniz ekrana bakın kim arıyor. Ekrem:Deniz. Tuğçe:Telefonlarımız mı hacklendi? Melike:Telefon ekranında "ACİL DURUM! YAKALANMA ALAR MI! -Deniz " yazıyor. Cenker:Benimkindede. Cihan:Benimkindede. Ekrem:Hepimizinkinde yazıyor konuşmayı kesin! Bu acil durum için Deniz numaralarımızı aldı! ve otomatik olarak acil durumda bizi arıyıcaktı.Telefonlarımız 5 dakika içinde otamatikman açmasak bile açılıcak. Melike:Yani demek istediğin şumu? Tuğçe:Başımız mı dertte!
5 saniyenin geçmesi üzerine telefonlarımız otamatik olarak açıldı.Hepimizin nefesi kesildi.Bir anlık nasıl bir belada olduğumuzu öğrenmek için nefesimizi tutmuştuk.Bela bizi şimiden kovalamaya başlamıştı.Kim bilir başımıza daha neler gelecekti?
17.Bölüm Sonu...
buketsevil
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 1374
Rep gücü : 1387
Kayıt tarihi : 25/11/10
Kişisel İleti : 'ES' A$K 'AC'
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Çarş. Mart 21, 2012 4:25 am
Ayy!! Çok güzel olmuş, canım... Tek kelimeyle bayıldım... 'Bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete!' hesabı Uludağ yolculukları başladı... Kazaları mübarek olsun demek düşer bize de... =D Haydin Bismillahirrahmanirrahim... =)
07kubra
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 785
Rep gücü : 544
Kayıt tarihi : 21/01/11
Nerden : ORDAN
Kişisel İleti : ümit kantarcilar<
Sevdiği Karekter :
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa Çarş. Mart 21, 2012 9:33 pm
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Nerden
Kişisel İleti
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: "Damarlarımda Akan Zehir" | 32.Bölüm; Gizli Öfke - 143.Sayfa 
