bugece yeni bölüm gemiycekse söle ben bunu kaldırabilicek kadar olgunum=)

Harikaa

teşekkürler

fragman gerçekten çok meraklandırdı beni lütfen yeni bölümü ekle lütfen çatlıcam yoksa

bilemiyorum ama heralde 2 ada 3 gün sonra gelir yeni bölüm

bölüm + fragman çok güzel olmuş cnm
yb bekliyorum

teşekkürler

uf çok fazla ama 2-3 gün..

başka çarem yok ki

Yb ?

yarın gelcek cnm

mavi 19.bölüm
Bir kez daha burnuma gelen koksunu içime çektim. Rüzgâr bugün benim tarafımdaydı sanırım. Yanımdaki seksi varlığa döndüm. Yan profilden bile fazlasıyla çekici olan bu seks mıknatısını izlemeye başladım. Mavi gözlerini karanlık yola sabitlemiş kaşlarını çatmıştı. Onu şuanda gören sinirli olduğunu sanırdı ama öyle olmadığını biliyordum. Onu fazlasıyla gözlemlemiştim. Bir işe odaklandığında genelde bu şekli alırdı. Çekici yüz hatları böylelikle karşı konulmaz oluyordu. Seksi varlığı inceleme işlemime devam ettim. Tüm kızların kıskanacağı bir renkte olan ince dudakları hafif aralıktı. Biraz daha dudaklarında kalırsam dayanamayacağımı bildiğimden giysisine odaklandım. İçindeki beyaz tişörtün üstüne siyah ceketle harika görünüyordu. Gözlerini yoldan ayırarak bana döndü. Maviler fazlasıyla kışkırtıcıydı. Çarpık gülüşü dudaklarındaki yerini aldığında kalp krizlik görüntü hazırdı.
“Bu güzel günü eve giderek batırdığımızın farkında mısın?” diyerek gülümsemişti. Sözleri üzerine kıkırdadım.
“Evet sanırım.” Koltuğa yaslanıp iç çektim. “selim ile kavga edip günümüzün mahvolacağına eve gidip televizyon izleyerek mahvolmasını tercih ederim, sevgilim.” Bugünün anahtar kelimesi olan ‘sevgilim’ onu yumuşatmışa benziyordu. Aslında bu kelimeyi bile kullanmayı özlemiştim. Onun benim olduğu ya da benim onun olduğum düşüncesi bir şekilde beni heyecanlandırıyordu.
“Eve gittiğimizde televizyon mu izleyeceğiz?” Yüzündeki şaşkın ifade öyle tatlıydı ki. Tabiî ki böyle bir şey olmayacaktı. Yani şu televizyon izleme kısmını kastediyorum. Onu bu kadar arzuluyorken ve ona yeni kavuşmuşken yanına geçip televizyon izleyemezdim. Bunu sadece çirkin sevgiliye sahip kişiler yapardı. ekreme da çirkin diyen çarpılacağına göre…
“Ne yazık ki, sevgilim!” Diyerek dudağımı büktüm. “Aslında şeyde yapabiliriz…” diyerek yola döndüm.
“Ne yapabiliriz?” Sesi öyle heyecanlı çıkmıştı ki. Az sonra söyleyeceğim şeyden vazgeçmeyi düşünmüştüm.
“Yemek… Yemek yaparız.” Başımı ona doğru çevirdim. Şekeri elinden alınmış çocuk gibi bakıyordu. Bunu yaptığıma inanamıyordum ama çok eğlenceliydi.“Ya, evet yemek! Güzel fikir.” Diyerek gülümsemeye çalışmış fakat becerememişti. Köşeden döndüğümüzde bizim eve gelmiştik. Arabayı evin önüne park ettikten sonra kapıyı açarak arabadan indim. Kısa bir süre sonra ekrem yanıma gelmiş elimi tutmuştu. Sessiz adımlarla arka bahçeye yöneldik. Ön kapı fazla gerilim doluydu. Arka bahçemizde havuz vardı ve aklıma gelen şeyle sırıtmaya başladım.
“Şimdi aklıma geldi de bizim televizyon bozuktu.” ekrem havuza dönük duruyordu. Ellerimi boynuna doladım. “Yemekte yapamayız. Ocakta bozuldu. Şansı görüyor musun?” Ellerim boynunda, geri adımlar atıyorduk.
“Ya görüyor musun? Şimdi ne yapacağız?” Gülümsemesi büyümüştü. Masum bir gülümseme değildi. Kesinlikle değildi. Aynı şekilde bende sırıttım.
“Tek bir şey kalıyor o da…” Ellerimi boynundan çekmiş ceketini çıkartmaya başlamıştım. Ceketini tamamen çıkarıp yere bıraktım. “Havuz.” Göğsünden ittirip havuzla arasında kalan az mesafeyi de sıfırlamış ve içine düşmüştü. Kahkaha atmaya başladığımda ekrem hala görünürde yoktu. Havuza biraz daha yaklaşıp içini görmeye çalıştım. Tabi tamamen yaklaşmadığımdan tam göremiyordum. Kafasını bir yere çarpıp bayılmış olabilir miydi? Ya da bana oyun oynuyor olabilir miydi? Büyük ihtimal.ekrem bana oyun oynama” diyerek sesimi yükseltmeye çalıştım. Tabi bu arada annemin bizi duymaması için sessiz konuşmaya da çalıştığımda arada kalan sesimin komik tınısı beni güldürmüştü.
ekrem....gerçekten… Korkuyorum.” Biraz daha yaklaşıp köşelere baktığımda onu gördüm. Yüz üstü baygın duruyordu. Ya da ölmüş! Tanrım ben ne yapmıştım?
ekrem.....Tanrım. Hey.” Boğuk çıkan sesimi yükseltmiştim. Oyun değildi. Bu oyun olmazdı. Bana böyle bir şey yapmazdı. Tam havuza atlayacakken üstümdeki giysiye baktım. Tanrım elbiseyle yüzemezdim. Onu kurtaramazdım. Hemen fermuarı çekip üstümden çıkardım mini elbisemi. İç çamaşırlarımla kaldığımda havuza atladım.ekremin yanına hızlı bir şekilde yüzdüm ve nefes alması için kaldırmaya çalıştım. O sırada birden gözlerini açmış beni köşeye çekerek sıkıştırmıştı. Havuzda bile bunu yapıyordu.
ekrem....sen…” Söyleyeceğim sözü arıyordum. Deli, manyak, psikopat, şizofren… Ah hayır.
“Ben aşırı seksi olan oyuna getirilmiş sevgiliyim.” Diyerek biraz daha yaklaştı. 1 gün boyunca baş ağrısı ve hastalıklı gibi dolaşma sebebim yine karşımda duruyordu. Islak seksi ekrem !“Evet, öylesin.” Diyerek bende sırıttım. Onu çıplak ve ıslak saçlı su damlacıklı olarak gördüğümde nefessiz kalmıştım. Onu ilk öyle görüşümdü ve kalbim aşırı hızdan beni öldürecekti ama şuan aynı şekilde temas halindeyiz. Kalbim ne yapsın? O da haklı. Yazık ona acımaya başladım. “Ayrıca sen yakışıklı pis bir domuzsun.” Kahkaha atmaya başladığında bende gülmeye başladım.
“Benim sayemde yakışıklı bir domuz gördün. Bu bir ilk!” diyerek dudağıma doğru yönelmişti. Havuzda öpüşmek yeni fantezimiz mi olacaktı?ekrem yöntemleri her yerde geçerliydi demek ki. Çıplak olan belimi kavradı ve beni kendine çekti. Dudaklarımız birbirini bulduğunda annemin hala uyuyor olmasını diledim. Havuz onun odasına ters taraftaydı. Tabi annelerin algıları gereğinden fazla kuvvetliydi ve uyanmış olması seçenekler arasına giriyordu. Bu düşünceyle havuz fantezisine bir son vermeliydik. Dudaklarımız ayrıldığında bir anlık beni süzmüştü. Tanrım şuan domatesten daha kırmızı olduğuma emindim. İç çamaşırlarımla karşısında duruyordum. Hem de ıslak bir şekilde. Gözlerini benden kaçırdı ve sesli bir şekilde yutkundu.
“Üşüyor olmalısın havuzdan çıksak iyi olacak.” Diyerek merdivenlere doğru yöneldi. Bu duruma bir anlam veremesem de böyle düşündüğü için onu öpesim geldi. Yani teşekkür amaçlı! Ben havuzdan nasıl çıkacağım diye düşürürken o çoktan çıkmış arkası dönük bir şekilde üzerini düzeltiyordu. Bende hızla havuzdan çıkıp elbisemi tekrardan giydim. Yan taraftan olan fermuarı çekerek saçlarımdaki suyu sıktım. Ona döndüğümde beyaz ince tişörtü üzerine yapışmış içini gösteriyordu. Tanrım neden bu kadar seksi olmak zorundaydı ki?“Eve geçelim sana giysi ayarlarım ben.” Diyerek arkada bulunan kapıya doğru ilerlemeye başladım. O da arkamdan geliyordu. Kapıyı sessizce açıp içeri girdik. Işıklar açık değildi bu durumda annem uyanmamıştı. ekrem arkamdan gelip bana sarıldı. O ana kadar titrediğimin farkında değildim. Üşüyordum ve onun sıcaklığı iyi gelmişti. Ona doğru dönüp sarıldım. Şu ayrı olduğumuz günlerde ağır basan özlem duygusunu silmek istiyordum ona sarılarak… Öperek. Beni biraz daha kavrayıp saçlarımdan öptü. Islak karmaşık salakça olan saçlarımdan! Partiye özel o kadar uğraştığım saçlarım bir suyla ne hala gelmişti.
“Bir daha ayrılmayalım… Hiç.” Kısık çıkan sesim fazla duyguluydu. Saçımdan bir kez daha öptü.
“Bunun sözünü bile etmeyelim.” Diyerek kıkırdamıştı. Ondan ayrılıp yüzüne baktım. Gülümsediğimi görünce tek taraflı çarpık gülüşü yerini aldı. Elinden tutarak merdivenlere doğru ilerlemeye başladık. Yukarı kata çıktığımızda odama varmamıza az kalmıştı. En fazla 30 adım. Annemin sesimizi duymamasını diliyordum her adımımızda. Koridoru dönüp gerilim geçti derken annemin yumuşak ama bana fazla sert gelen sesi yankılandı uzun koridorda.
“Çocuklar?” Yüz ifademi ayarlayıp anneme doğru döndüm.ekrem elimi sakin ol dercesine sıkmıştı. Ona döndüğümde bana gülümsedi. Aynı şekilde bende gülümsedikten sonra anneme döndüm. “Siz neden ıslaksınız?” Anne neden en zor sorudan başlıyorsun ki? Mesela ilk soru: Parti güzel geçti mi? Olabilirdi.
“Biz neden mi ıslağız? Evet, biz neden ıslağız,ekrem ?diyerek ümitle ona baktım. Havuza atladık, birazcık yiyiştik’ demezdi umarım.
“Çünkü… Yağmur yağdı, efendim. Yağmura yakalandık.” Dediğinde gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Ama zekice bir yalandı ve bunun için ekremi yine öpecektim. Tabi annemin radarından kurtulursak!
“Yağmur mu? Uykum hafiftir ama sizi bu derece ıslatan yağmurun sesini duymamam çok garip. Sanırım şu ilaçları kesmem gerek. Beni fazla uyutuyorlar.” Dediğinde rahatlamıştım.
“Zaten fazla sürmedi 10 dakika filan. Ağustos yağmuru işte! Şey… Anne, biz kurulansak da hemen hasta olmasak ha?” Daha fazla burada durursak titreşim geçiren kız olarak adım değişecekti.
“Ah, tabi. Siz kurulanın. Ben odama çıkıyorum. İyi geceler.” Diyerek aşağı merdivenlere yönelmişti. Duvara yaslanarak nefesimi dışarı verdim.ekrem gülmeye başladığında beni de kriz tutmuştu.
“Fazlaca zeki, karizmatik, seksi, tatlı, deli olan seks mıknatısı, biraz daha burada ıslak kalırsak gerçektende titrek bir sevgilin olacak.” Dedim kahkahalarımız arasında. Beni bir anda kavrayıp kucağına aldı. Ayaklarım ile beline tutunmuştum. Kollarımı boynuna doladığımda dudağına yöneldim. Büyük bir özlemle tekrar birleşti dudaklarımız.bu arada ekrem yürümeye başlamıştı. Tabi önümüzü görmediğimizden arada bir duvara toslasak ta sonunda odamı bulmuştuk. Kapıyı açmak yerine tekmelemeyi tercih etmişti.Evet, biz bir araya gelince fazla vahşi oluyorduk. Bu düşünceme kıkırdadım. Ah, seks mıknatısını seviyorum ¦

Ohaaaa ayıp denen bişey var ama.
Annen evde Sevil hanım odaya girince napcak bunlar?
Çok güzel olmuş canım.
Ellerine sağlık.

teşekkürler

ay harika olmuş cnm yeni bölümü merakla bekliyorum

Ay bu neee . Bu kadarını beklemiyordum. Ben o halde olacağım da annem böyle davranacak. Ne garip bir anne.
Çok güzel olmuş. Ellerine sağlık. (:

çok güzel olmuş canım ...

teşekkürler cnm

teşekkürler cnm

Dilαrα~ demiş ki:

Ohaaaa ayıp denen bişey var ama.
Annen evde Sevil hanım odaya girince napcak bunlar?
Çok güzel olmuş canım.
Ellerine sağlık.

aynen

teşekkürler

çoookkkkk güzel olmuş ellerine sağlık

çok teşekkür ederim