cnm ama baya uzun bir bölüm oldu ama

Evet uzun olmuş.
Tekrar süpersin diyorum.
Fazla bekletme bi dahaki bölüme bizi ama :D

cnm o erken gelcek yorumların için çok teşekkür ederim dilaracım

Çok güzel olmuş canım

teşekkürler cnm ama 2 kişi beğeniyor senaryomu eğer beğenmiyorsanız açık açık söyleyin yani

ben beğeniyorum=)

Spr olmuş cnm

teşekkürler cnm

biraz daha yorumlar artarsa yeni bölüm yarın glebilir

12. bölümü şimdi okudum MUHTEŞEM olmuş devam (:

teşekkürler

yb? (:

süperrr !!

yb gelsiinn artıkkkk çok güzel yazıyosun devam et :D

cnm bugün gelebilir çok az yorum daha gelirse

yb cnm

yb yb yb....

yeni bölümmmmmmmmmmmmmmmm=)

hemen koycam arkadaşlar sakinnn

mavi 13.bölüm

Sıkıcı bir ilk ders ama diğerlerinden çok farklı!sevil şuan yanımda oturuyor. Kollarımız birbirine değiyor ve kokusu o kadar harika ki. Bayan S.’nin dersinde olduğumuz için konuşamıyorduk. Kadın fazla sertti ve müdürün odasına gitmek şuanlık isteyeceğim en son şeydi. Eh bende başka bir yol bulurum dediğim saniyelerde aklıma gelen fikirle gülümsemiştim. Küçük bir kâğıt alıp öğretmen görmeden yazmaya başladım. Sonra katlayıp onu daha da küçülttüm.sevil öğretmenin olduğu tarafa bakıyordu ve bacağını ellediğimde ki bunu sapıklık gibi algılamış olabilirdi elimde sakladığım küçük kâğıdı bacağına bıraktım. İlk önce şaşırdı ve öğretmenin göremeyeceği bir açıda okumaya başladı: Şu sevgililik olayının detaylarını istiyorum.
Saniyeler sonra geri döndü. Kâğıdı masanın altında açıp okumaya başladım: Anlatabileceğimi sanmıyorum.
Kaşlarımı havaya kaldırıp ona baktım. Bana bakmıyordu ama öğretmeni de dinlemiyordu. Tekrar yazıp gönderdim: Bu saçmalık. Tabiî ki de anlatabilirsin.
Kısa bir süre sonra cevabı geldi: Anlatamam diyorsam anlatamam.Biraz sinirlenmişe benziyordu. Ama bana yalan söylemişti ve bunun nedenlerini bilmeliydim. Hızlı bir şekilde cevabı kâğıda geçirdim: Günün sonunda anlatmış olacağını biliyorsun,çokçetin. Bu yüzden şimdiden anlatman herkes için daha iyi.
Yine soy adlarla hitap etmeye başlamıştık. Bir gün aramız çok iyiyken 2. gün bunu beceremiyorduk. Bir şekilde büyü bozulmak zorundaydı.
Kâğıdı bana uzattı: Sadece benden uzak durman için yapmıştım.
Kelimeleri, harfleri tekrar tekrar kontrol ettim. Yanlış mı okumuştum? Ondan uzak durmam için mi yalan söylemişti: Benden bu kadar nefret ettin ha? Peki ya şimdi?
Cevap geldi: Nedenlerim vardı. Ayrıca şuan senden nefret etmiyorum,ekrem Oradan öyle mi görünüyorum?
Cevabı beni gülümsetmişti. Benden nefret etmiyordu ve bu beni fazlasıyla mutlu etmişti. Ayrıca benden nefret etmek için ne çeşit bir nedenleri vardı ki?
Cevabı gönderdim: Nedenlerin nelermiş Bayan nedenci?
Cevap: Nefret ettiğim 2 kişiye de çok benziyordun ve bu da beni senden soğutuyordu Bay anlayışsız.
Nefret ettiği 2 kişi mi? Kim olabilirdi ki? Sorumu cevaplamayacağını bilsem de yazdım: Kim ki o 2 kişi? Bir dakika sanırım buldum. Biri geometri öğretmenin?
Sırıtıyordum. O da gülümsüyordu: Hayır bilemedin.
Hızlıca cevabı yazdım:sevil eğer kim olduklarını bilmezsem tüm gece bunu düşünüp sabahta şişmiş gözlerle okula gelirim. Ve sen yine söylemezsen diğer gecede aynısı olur ve ben hastalanırım. Böylece okula gelmem ve sende keşke anlatsaydım deyip kendini üzersin.
Okurken onu izliyordum ve gerçekten üzüldüğünü gördüğüme yemin edebilirdim. Sonradan pes eder gibi yazmaya başladı
Cevap: Hasta olmanı istemem. İlk kişi babam ve diğeri de eski sevgilim.
Yüzümün aldığı şekli görmek istesem de göremezdim ama ağzım ’o’ şeklini almıştı.
Ne yönden benzerlik bunlar? İkisi de fazlasıyla yakışıklı mıydı yoksa?
Gözlerini devirdi. Yakışıklı olduğumu her defasında dile getirmem onu sıkıyordu ama bu çok eğlenceliydi. Hem eski sevgilisinden nefret etmesi benim açımdan oldukça iyiydi ama babasını anlamamıştım.
Cevap biraz geç gelmişti: Eh sayılır. Benden bu kadar ekrem!Eğer bunu söylersem birçok şeyi itiraf etmiş olurum.
Kafam karışmıştı. Ah bu kız güzel olduğu kadar fazlasıyla da kafa karıştırıcıydı. Söylediklerini 1 saate anca anladığım oluyordu. Ben mi salaktım yoksa o mu fazla zekice konuşuyordu. Bunun peşini bırakmayacaktım. Ne yönden benziyoruz, bunu öğrenmeliydim ki bir daha öyle yapmayayım. Tam küçük kâğıdı elime aldığım saniyelerde zil çalmıştı. Herkes eşyalarını toplamaya başlamıştı. sevil ayağa kalktı ve bana döndü.
“Aşağı inmiyor muyuz?” Herkes dışarı çıkmıştı ve tek kalmıştık.sevil bir kapıya bakıyordu bir de bana. Sanki onu korkutan şeyler vardı. Yalnız kalmamız onu korkutmalıydı. Az sonra yapacaklarımı Bay Testerenin yaptığı işkencelerden bile daha kötüydü.
“Hangi yönden benziyoruz? İlk başta eski sevgilinden başla.” Cevabı söylemeyecek gibiydi. Oturduğum sıradan kalktım. O ise bir adım geri gitti.anlatamam ekrem Sırama yaslanıp ellerimi göğsümde birleştirdim. Onu izlemeye başladım. Onu izlememden dolayı biraz utanmıştı sanki. Yanakları al al oldu ve gözlerini kaçırmaya başladı. Yaslandığım yerden kalktım ve yanına yürüdüm. Ben yaklaştıkça yanakları daha kırmız oluyordu. Tanrım çok masum görünüyordu . Yanına geldiğimde yanaklarına dokunma ihtiyacı hissettim. Kırmızı yanaklarının sıcaklığını hissetmek utangaçlığını yakından görmek istedim. Bu acayip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Belki de diğer kızlarda böyle bir şey görmediğim içindi.bu sevile özeldi.Ben ona her yaklaştığımda biraz daha kızarmak ve seksi kızdan masum kıza dönmek. Parmağımın tersiyle yanaklarında gezintiye çıkmıştım. Öyle yumuşak öyle pürüzsüzdü ki.
“Bence anlatabilirsin.” Elimi yüzünden çektim. Ama yerimden kımıldamadım. Hala yakınındaydım.
“Eğer anlattığımda benimle dalga geçersen…” Eskiden olsa evet ama şimdi sanmıyorum.
“Dalga geçmeyeceğim.” Bana bakmamaya devam ediyordu. Ondan biraz uzaklaşıp sırama yaslandım tekrar.
“Eski sevgilim… Fazlasıyla yakışıklıydı. Saçlarını severdim. Dağınıktı tıpkı seninki gibi ve rengi…Ona öyle yakışıyordu ki. Başkasına hiç yakıştırmazdım. Seni gördüğümde onun saçlarına öyle benziyordu ki saçların. Senden tiksinmiştim. Onunla kötü bir şekilde ayrılmıştık ve ona benzemen oldukça kötüydü. Ve babam… Gülüşü içimi ısıtırdı. Beyaz bakımlı dişler ve harika bir gülüş. Gülüşüne bayılırdım. 10 yıl önce bunun gerçekten sıcak bir gülüş olmadığını öğrendim. Öyle gülenlerden hep nefret etmiştim. Senden nefret etmem kaçınılmazdı.” Onu pür dikkat dinlemiştim. Her sözünde kendime lanet ediyordum. Neden dağınık saçlarım vardı ki? Neden hep gülümsüyordum. Yüzümdeki üzgün ifadeyi görünce devam etti.
“Bir süre sonra senden gerçekten nefret etmediğimi anladım. Sen gülünce senden tiksinmem gerekirdi. Ama sen gülünce… Garip bir şekilde bundan hoşlandığımı fark ettim. Saçların ise aslında onunla aynı değilmiş. Kabul etmeliyim ki bu saçlar sana daha çok yakışıyor.” Sonrada gülmüştü. Bunları nasıl anlattım der gibi bakıyordu. Yüzümde oluşan gülümsemeyi engelleyemedim. Bunları duymak ona olan hislerimi daha da kuvvetlendirmişti sanki. Gülüşümü ve saçlarımı beğendiğini öğrenmiştim. Bu durumda onu gerçekten etkileyebiliyordum.
“Yani eski sevgilinden daha yakışıklıyım, ha?” Ses tonumdan güldüğüm anlaşılıyordu. Bana baktı ve güldü.
“Sanırım.” Beni yakışıklı buluyordu. Bu normalde beni sevindirmezdi ama bu kişi hoşlandığın kız ise… Uçuyorum hissi veriyordu. Ayağa kalkmış ona ilerliyorken kapının açılma sesini duydum. Kapıya baktığımda cihan sırıtan yüzü görmek istediğin en son yüzdü.
“Siz ikiniz burada ne yapıyorsunuz?”cihan sinirle baktım. O ise zafer kazanmış gibi gülüyordu.
“Sadece konuşuyoruz.” Dedim sert bir şekilde.
“Sana anlatmam gereken bir şey var.” Dedi daha da sinir bir şekilde. sevile bakarak
“Sonra görüşürüz.” Dedim. sevil gülümsedikten sonra hızla sınıftan çıktım.cihan gıcık bir şekilde gülmeye başlamıştı.
“Sonra görüşürüz.” Diyerek beni taklit etmişti. Sonrasında kahkahası tüm koridoru sarmıştı.
“Neden lanet bir pislik gibi gülüp duruyorsun?” Cevap vermesini bekliyordum ama o gülmekten konuşamıyordu.
“Sen bu kıza âşık değilsin değil mi? Buradan fazlasıyla âşık görünüyorsun da.” Elimi saçlarıma geçirdim ve sesli bir şekilde nefes verdim.
bunu başka birine söylersen bitersin.Çaresizlik kötü bir duygudur. Lanet çaresizlik duygusundan nefret ediyorum. Eğer bunu bir başkası duyarsa yani sevilden önce. Kesinlikle bittiğim andır.
“Tamam, tamam dostum sinirlenme. Kimseye söylemem. Açıldın mı kıza?” Bir bakıma açılmış sayılırım. Hoşlandığımı söylemiştim ama küsken söylemiştim ve pek bir şeyler değişmemişti.
“Hayır. Sen gelmeseydin nerdeyse açılıyordum man kafa.” Gözleri büyüdü ve şaşkınlık yüzünden bir dalga gibi geçip gitti.
“Hım… O zaman hemen açılmalısın kanka. Futbol takımından bazıları sevil çokçetine âşıklar grubu kurmaya meyilli.” Bu sefer benim gözlerim büyümüştü. Kesinlikle çok geç olmadan açılmalıydım. Belki de şimdi.
“Hey nereye gidiyorsun?”cihan arkamdan bağırmaya başlamıştı.
“Onunla konuşmaya.”cihan yine gülmeye başlamıştı. Yüzümde kocaman bir gülümseme kalbimde ise ritim bozukluğu ile onun yanına gidiyordum. Ona âşık olduğumu söyleyecektim. O benim olmalıydı. Benim elimi tutup beni öpmeliydi. Futbol takımından lanet olası âşıklardan birini değil. ¦ bol bol yorumlar

haha cihan

sevilin kızarması çok güzeldi

bencede en yakın zamanda sevgilli olsunlar

gerçekten çooooook güsel olmuş=)birbirlerine soyadıyla hitap etmeleride çok hoş=)ekremin kıskanması daha da bi hoş=)yeni bölümü yine sabırsızlıkla bekliyorum=)sevil çokçetine aşıklar grubuda çok hoş=)ekremin buna sinirlenmeside çok hoş=)devam etmen dahada bi hoş olucak=)

devam ediyorum cnm ama yorumlar çok olursa yarın size yeni bölüm koyabilirm ve yorumlarınız beni çok onure etti

muhtesem olmus ellerine saglik

saol cnm