saolun çokkk teşekkür ederim

ellerine saglik super olmus

teşekkür ederim

Çok Güzel hatta süper olmuş

saol cnm

yarın cnm yeni bölüm

saol şekerim evet bol bol kitap okuyorum onlardan esinleniyrm

cnm süper olmuş özellikle sonu ekrem sevili iyi kapak etti yeni bölümü bekliyorum

yeni bölüm yarın yorumlar için çok teşekkür ederim

mavi 8.bölüm bugün gelicektir bilginize

bilgi için saol

bekliyoruzzzzzzzzzz ...

bilgi için bişey değil

yeni okuyucuu
çok ilgimi cektı bu senaryo
hadi yb canıım

mavi 8.bölüm

Pişmanlık. İğrenç bir duygu ve ben şuan onu sonuna kadar hissediyorum.neden inatçı kız hakkında böyle söylentiler çıkardım ki? Neden bir kızı da temiz bırakmadım? Tüm seksi kızlar benim mi olmalı? Aslında bu duyguyu daha önce niye tatmadığımı biliyorum çünkü o kızlarla 1 gece geçirip sonra yüzlerine bile bakmıyorum ama inatçı kızla hergün beraberiz.Onun ne kadar üzüldüğünü görüyorum. Tabi bu pişmanlığın yanında bir de heyecanlanmak var. O bana yaklaştığında öyle heyecanlanıyorum ki tanrım hiç bunu yaşamamıştım. Sanki biri bana duygularını kiralayıp kaçmış. Bu duygular bana göre değil. Ben bir kız için neden heyecanlanırım çünkü işin sonunda benim olacaktır. Ama sevil öyle değil. Bu çok ayrı bir heyecan! Düşüncelerim arasında eve vardığımı anladım. Arabamı park edip hızla eve girdim.
“Ben geldim.” Annem büyük ihtimal romantik dram bir film izliyordur ve şuan ağladığına eminim. Babam ise odasında kitap okuyordur.
“Oğlum sen mi geldin?” Az önce ben geldim diye bağıran nenemdi zaten. Sesi boğuk geliyordu ve tahminlerim tutmuştu. Salona girdiğimde televizyonda ölen bir kadının yanında ağlayan salak bir adam vardı. Tabi annemde ağlıyordu.
“Oğlum az önce bir kız geldi ve şuan odanda. Her gün gece bir kız gelmek zorunda mı? Yani gece tek başına yatamıyorsan babanla seni aramıza alabiliriz.” Ah tanrım. Yaşlılar.
“Anne ben getirmiyorum kendileri geliyorlar. Ve ders çalışıyoruz.”“Ya evet. Kesin öyledir. O yüzden gecenin bir vaktinde geliyor.” Anneme gülümseyip odama doğru hızlıca çıktım. Odam 2.katın en köşedeki odaydı. Yani annemlerin odasından baya uzak. Bu odayı bilerek seçmiştim. Odama vardığımda hızlıca kapıyı açıp içeri geçtim. başak beni görünce gülümsedi ve yatağımdan kalkarak yanıma geldi.
ekrem seni çok özledim.” Ellerini boynuma sarmıştı. Bende belinden tuttum.
“Ya bende.” Aslında özlememiştim. Emma benim yedekte bulundurduğum kızlardandı. Hiçbir zaman gerçek bir sevgilim olarak görmemiştim.
“Özleseydin gelirdin. Hep ben mi geleceğim? Biliyorsun bende bağımlılık yarattın. Geceleri sensiz geçmiyor.” Diyerek gülümsedi ve beni öpmeye başladı. Karşılık veriyordum. Şuan düşüncelerimi dağıtmam gerekiyordu. Yani şu seville düşüncelerimi.başakın eli gömleğimin düğmelerine kaydı. Hızlıca hepsini açtı ve gömleğimi bir köşeye attı. Sonra kendi tişörtünü de çıkardı. Bu işlemi benim yapmam gerekmiyor muydu? Öpüşmelerimiz arasında yatakta olduğumuzu fark ettim. ekrem Adımı söyleyerek beni daha fazlası için yönlendiriyordu. Sesi sevilin sesi gibiydi. Ya da ben onu öyle algılıyordum. Tanrım deliriyor muyum?
“sevil.” Gözlerimi açtığımda başağın ana sert bir şekilde baktığını gördüm.
“Hey ne oluyor?” Yataktan kalktı ve tişörtünü yerden alıp giyinmeye başladı.
“Ne mi oluyor? Az önce bana sevil dedin.” Bunu hiç fark etmemiştim. Kesinlikle delirmiştim. Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve yerimden kalktım.başak üstünü giyinmişti.
“Benimle sevişirken başkasını düşünüyorsan artık görüşmeyelim ekrem Diyerek odamdan çıkmıştı. Tabi sinirli bir kız odadan sessizce çıkar mı? Kapıyı çarpıp gitmişti. Hiç üzerimi değiştirmeden yatağıma uzandım. Neden böyle bir şey yapmıştım. Yani giysili yatağa uzanmayı kastetmiyorum. Neden sevili bu kadar düşünüyorum? Belki de hasta olmuşumdur. Saçmalık. Böyle uyuyamayacağımı anladığımda yataktan kalktım. Altıma rahat bir şort giydim ve odadan çıktım. Lambalar sönmüştü. Sanırım herkes uyuyordu. Mutfağa girip içki dolabından bir şişe çıkardım ve bir bardağa doldurdum. 1 taneden bir şey olmazdı. En azından babam görmedikçe! Aksi takdirde beni evden kovacağına emindim. Hızlı bir şekilde içtikten sonra 2.yi de doldurdum. Birden bir şey olmazsa ikiden de olmazdı ve tabi üçten de. Ama dörtten olurdu. Beşten olmazdı. Hayır, o zaman dörtten de olmaz. Eh boşversene kafan karıştı. Sonunda uykumun geldiğini hissettiğimde odama çıktım. Kapımı sessizce açmaya çalıştım ve odama girdim. Yatağıma sırt üstü uzandım. Hemen uyumam için zihnimdeki sevili kovmalıydım. Tabi yapabilirsem. Bu arada gözleri boncuk gibiydi.Ya da daha değişiği! Her neyse ama çok güzel oldukları sonucu değişmiyordu. Sinirlenince tonları değişiyordu tabi. Daha koyu oluyordu. Utanınca kızarmasına ne demeli. O zaman da onun bir şeytan olduğu fikri saçma geliyordu. Çok masum oluveriyordu birden. Bu duruma şeytanın masumluğu mu demeliyim? Evet, kesinlikle öyleydi. Yani uzun lafın kısası o hem seksi bir şeytan hem de masum bir kız çocuğuydu. Düşüncelerim beni güldürmüştü. Bir kız için hiç bu kadar kafa patlatmamıştım. Ah o çok farklıydı. Düşüncelerim arasında esnemiştim. Sanırım bu sefer uyuyacaktım.

SEVİL
Lanet saat. Neden çalmak zorunda! Uyanmak istemiyorum.ekremi her gördüğümde onu öpme isteğini geri göndermek istemiyorum. O bana yaklaştığında heyecanlanıp kızarmak istemiyorum. Bunların hepsi sadece saatin çalmasıyla başladı. Küçücük saat neler düşündürüyordu bana. Belki de bugün okula gitmemeliyim. Evet, gitmiyorum okula. Belki yarın da gitmem. Imm… sanırım onunla karşılaşmaktan ve bunları yine yaşayacağımdan kaçamam. Dünya dönüyor ve ben yaşıyorsam bunu yaşamak zorundayım. Keşke hemen kıyamet kopsa! Ama ekremi göremem. Ama az önce görmemek için okula gitmemek istemiyor muydum? Of çok karışığım. Saati susturup gözlerimi kapattım. Uyanmamış numarasını herkes yutardı. Şey… Tek sorun uyuyamıyor olmamdı. O zaman bende uyuyor numarası yapıp 1 saat sonra aşağı inerim. Tik tak tik tak saatin ilerleyişini izlerken kapımın çalındığını duydum hemen gözlerimi kapattım.“sevil...Ah tanrım uyanamadın mı? Kapıda yakışıklı biri seni bekliyor. Sanırım okuldan arkadaşınmış.” Birden gözlerimi açtım. Yakışıklı mı kesin ekrem gelmiştir. Hemen yatağımdan kalkıp giysi dolabıma koştum.
“Senin için önemli biri sanırım.” Annem kapıda dikilmiş beni izliyordu. Gerçekten ben ne yapıyordum. Daha kimin geldiğini bile bilmiyordum. Sakin görünmeye çalışarak anneme döndüm.
“Iıı… Sadece okula geç kaldım diye panik oldum anneciğim. Kim gelmiş nasıl biri?” dedim heyecanla. Sonra ilgilenmiyormuş gibi yapıp giysi seçmeye döndüm.
mavi gözleri var ve gri bir arabası . Evet, evet o. Tanrım beni almaya gelmiş. Hemen dolabımdan küçücük kısa bir kot şort üstüne de beyaz üstünde kot rengimle aynı renk desenleri olan bir tişört çıkardım. Hızlıca giyinip saçlarımı da açık bıraktım. Onu çok bekletmiştim. Sadece göz kalemi çekip aşağı indim. Yüzüm renksi olmuştu ama yine de tatlıydım.
“Nasılım?” Annem beni gülerek izliyordu. Sözlerim üzerine bir kahkaha attı.
“Süpersin tatlım. Merak etme seni beğeneceğine eminim.” Sanki ben onun beni beğenmesini takıyorum da. Sadece okulda popüler olmak istiyorum ve giysiler ön planda.
“İlkine katılıyorum ve 2. cümle için seni kınıyorum anne.” Diyerek onu öpüp aşağı koştum. Okul çantamı da aldım tabi içi boştu sadece bir defter vardı tek koluma takarak kapının önündeki boy aynasına son kez bakarak kapıyı açtım. Mimiklerimi ayarlamalıydım. Onu gördüğümde gevşek gibi hemen gülmemeliydim. Kapıyı tam açtığımda arabasına yaslanmış bir şekilde beni beklediğini gördüm. Beni görünce çarpık gülümsemesiyle yaslandığı yerde doğruldu.
“Günaydın sevil Ben de ona gülümsedim en tatlı olanından.
“Günaydın, ukala Gülümseyerek söylemiştim. Yüzümde hiçbir sinir belirtisi yoktu. O takma isimlerden gidiyorsa bende öyle yapardım.
“Umarım seni almaya geldim diye sevgilinle kavga etmezsin.” Bu arada arabanın kapısını açmıştı. Arabaya binerken onun çoktan bindiğini gördüm.
“Hayır, kavga etmeyiz. Çünkü…” Ona söylese miydim acaba? Belki de sevgilim var sanıyor diye bana tam olarak yaklaşmıyordur.
“Çünkü… Bunu öğrenmeyecek. Hem bugün gelemeyecekti.” Neden söyleyemiyordum ki? Yalan söylediğim için benimle dalga geçer diye mi? Büyük ihtimal. Ona baktığımda yorgun görünüyordu. Sanki tam uyuyamamış gibi.
“Sen kaçta uyudun? Tanrım gözaltlarına ne yaptın?” Tam olarak ne olduğunu anlamak için ona yaklaşmıştım ve elim yüzündeydi. Elimi çekmeden yola devam etsek olmaz mı? Yüzüne dokumak… Beni heyecanlandırıyordu. Ona bu kadar yakın olup öpmemek ise yaptığım en manyakça iş olurdu. Ona yaklaşmaya başladım. Sadece küçük bir öpücük! Ne olabilirdi ki? Nefeslerimiz birbirine çarpıyordu. Tam öpüşeceğimiz sırada telefonum çaldı ve korkudan yerimde zıpladım. Tanrım böyle bir anda olabilecek en saçma şeydi bu. Telefonuma baktığımda annemin aradığını gördüm. Pencereden evimize bakış attığımda annemin pencereden büyük ihtimal en başından beri izlediğini anladım. Eh anneler ve küçük oyunları.

super bir bölum olmus ellerine saglik

başak diyosun emma diyosun sonra basaga.
sevile swan dıyosun.okuma hevesım kacıyo ya :S

bu arada bölüm süper ybyi bekliyoruuum :D

cnm bu aynı zamanda edward bella senaryosu arkadaşımla ilk başta edward bella senaryosu diye başladık ve buraya da koymaya karar verdik tek fark oyuncuların adları değişik bu kadar kafa karıştırdysam özür dilerim

süper