Ayçin ve Ekrem kampusun bahçesinde karşılaştı. (Nihayet kantinin dışına çıkabildik!!! ) Ekrem: Aman maşallah maşallah! İyi insan da lafının üstüne! Ayçin: Ne şimdi bu sululuk! Sen bırak saçmalamayı da, geç şöyle, otur. (Bahçedeki banklardan birine oturdular.) Ekrem: Konuştun mu Cenkoyla? Ayçin: Konuştum Cenkoyla! Ama bi tuhaflık var üzerinde… Ekrem: Ne gibi? Ayçin: Kendisi gibi değil, eski Cenker gibi olsaydı böyle yapmazdı. Bi değişiklik olmuş buna. Ekrem: Ne yaptığını söylesen de bilsek be güzelim! Ayçin: Sert tepki verdi. Hiç çekinmedi, şaşkın şaşkın yüzüme bakmadı, sesi de gayet gürdü. Sanki bizim cenkerimiz gitmiş, başkası gelmiş. Ekrem: (kendi kendine) Söylediklerim işe yaramış demek... Ayçin: Ne? Ne söyledin? Bak çocuğu dolduruşa getirdiysen bozuşuruz Ekrem! Gerçi daha ne kadar bozuşabiliriz ki! Allah’ın Amerikalı ucuz kızı yüzünden… Ekrem: Ayçiin… Deme öyle. Amerikalı değil dedik. Ucuz hiç değil. Ayçin: Aman her ne karın ağrısıysa işte! Bakıyorum da prensesine laf söyletmiyosun. Ekrem: Ayçin uzatma, başlamıyalım yine. Ayçin: Bundan bahsediyorum işte ben… O kız geldi ve her şeyi alt üst etti. Hepimizi birbirine kattı. Dargınlıklar, laf sokmalar, ses yükseltmeler, hesap sormalar! Ekrem, farkında diil misin, bu kız bize zarar veriyo. Uzak dur ondan! Ekrem: Biz kendi tartışmamızı kendimiz yarattık, hem de yok yere! Bunun sorumlusu Sevil mi? Değil!.. Ondan uzak durmam için bir sebep göremiyorum ben. Ayçin: Aşk kör edermiş gözü, inanırım buna. Canlı şahidi var işte karşımda, gözün kör mü olum senin! Bu kız arkadaşlığımızı okula geldiği ilk günden zedeledi. Bak bugün neler oldu, saymakla bitmez! Ben seninle tartıştım, ben seninle sorunumu çözdüm, ben Cenkerle tartıştım. Şimdi Cenkerle de sorunumu çözerim, olayı pembe dizilere bağlarız. Ekrem: Doğru yaa… Bi günümüzü Dallas’a çevirmeyi başardık. Ayçin: Dallas az bile bunun yanında! Her şey o Sevil denen kız yüzünden peyda oldu başımıza… Ekrem: Yeter Ayçin! Bak aramızı bozsun istemiyorum şu mesele. Uzatmayalım. Ayçin: Tamam anlat bakalım, şu Bayan Karakedi’nin seni baştan çıkaran olağanüstü özelliği neymiş! Ekrem: (Gülerek, alaylı bir tavırla) Onun senin kadar düşük bi çenesi yok! Ayçin: Hahaha! Çokk güldüm yaa, hiç gülüceğim yoktu biliyo musun Ekrem? Cıvıklık yapma, şakanın sırası mı? Ekrem: Aa, şimdi şakanın sırası değil, sonra şakanın sırası değil! Hiç şaka yapamıyacak mıyız ya biz? Hayatımız drama döndü valla! Ayçin: Sence içinde bulunduğumuz şu durum gülünücek bi durum mu? Ekrem: Evet, mesela ben senin kocakarılar gibi bi bana, bi Cenkere bağırıp durmana gülüyorum yani… Ayçin: İyi, gülmeye devam et. (Kalktı, çantasını aldı. Ters bir bakış fırlattı.) Ciddiyet denen şeyin tek bir atomunun tek bir zerresi yok ya! Ekrem: Şimdi de Fen bölümüne mi merak sardın? Atom, element, bileşik… E seni dikey geçişle aldıralım o bölüme. Hem seville kardeş kardeş okursunuz. Ayçin: Ben sana dikey olarak girişicem ama Ekrem! Noldu size yaa… 20 yaşında adamsın, çocuk gibi, aptal aptal espriler yapıyosun. Üstelik beceremiyosun da! (Hızla uzaklaştı. Ekrem arkasından baktı.) Ekrem: (Taklit yaparak) Üstelik beceremiyosun da! Allah Allah! Daha iyisini beceriyomuş gibi bi de hava vuruyo. Kıza bak ya! Söyliceğimi de söyletmedi ki! Allah bi çene vermiş, başka bişey vermemiş. Hele akıl denen şeyin tek bir atomunun tek bir zerresini bile vermemiş ya! Hey güzel allahım, sarışın kullarını aptal yarattın tamam da! Ayçin kumral! Ondan ne istedin Ya Rabbim! Cenker: Kimle konuşuyosun sen ya? Ekrem: Şarkı söylüyorum. Cenker: Hangi şarkı o? Ekrem: Ajdar… Çikita muuz, muuz, muuz! Cenker: Dalga geçme abi ya! Ekrem: Asıl sen dalga geçme. Ben şu bizim yarı aptal yarı akıllı arkadaşımız için dua ediyorum Allaha! Cenker: Ayçin’den mi bahsediyosun! Öyle deme ama, aptal değil ki kız! Ekrem: Yumruğu vurmuşuz masaya! Cenker: Abartma o kadar da değil. Ben senin gibi kaba mıyım? Kıza uygun bi dille tavrımı koydum. Ekrem: En iyisini yapmışsın abi, için rahat olsun. Bu kızlar şımartmaya gelmiyo. Hele öyle sahil kenarına götürmeler, pamuk helva almalar, bankta oturup şımarıkça gülüşmeler, yok kızların üşüdüm diye nazlanmaları… Bana ters! Aşk bu mu yani, di mi ama? Cenker: Abi benim anlamadığım biz bu konuya nerden geldik? Ekrem: Bilmiyorum. Benim sigortalar attı. Ben voltaja, yüksek gerilime dayanamadım galiba. Cenker: Neyse, sana ne dedi Ayçin? Ekrem: Asıl sana ne dedi? Haber sende olum! Cenker her şeyi anlattı. Ekrem: İyi demişsin lan Cenko! Öğreniyosun ha… ****** Sevil ve cihanın karşılaşması… Sevil: Pardon, bakar mısın? Şu kapıdaki… (Cihan arkasını döndü. Sevili görünce çok şaşırdı, Sevil de çok şaşırmıştı.) Sevil: Cihaan! Cihan: Se-Sevil… Napıyosun sen burda? Çok özlemişim yaa… Sevil: Ben burda okuyorum, bu sene buraya geçtim. Cihan: Öyle mi? Ne uzun zaman olmuş görüşmeyeli… Şans eseri, ben de burda okuyorum. İşe bak! Sevil: Ay çok sevindim yaa… Sen ne okuyosun? Cihan: Güzel Sanatlar… Sevil: Ne hoş… Ben de Fen okuyorum. Cihan: E seninki de güzelmiş. ****** Ekrem: Olum benim dersim başlicak, geçen dersi ektim zaten. Hadi sonra görüşürüz. Cenker: Görüşürüz… Ekrem bahçeden hoplaya zıplaya geçerken bir anda gördüğü bir sahne ayaklarının hızını kesti, Ekrem olduğu yere çakılı kaldı. Gördüğü manzaranın başkahramanı, bir erkekle sarmaş dolaş olmuş vaziyette sohbet eden Sevildi. Bu erkek kimdi? Tabi ki Cihan...
çok güzel olmuş ben çok beğendim yaaa ama ayçin&cenker sanesi yoktu devammmmmmmmm nolur bir daha ki bölümü de koyyyyyyyyyyyyyy yalvaırrım devammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
çok güzel olmuş ben çok beğendim yaaa ama ayçin&cenker sanesi yoktu devammmmmmmmm nolur bir daha ki bölümü de koyyyyyyyyyyyyyy yalvaırrım devammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
Ayçin Cenkerin yanına geldi. Ayçin: Cenker, konuşmamız lazım. Cenker: (umursamazlıkla) Noldu, ne konuşucaz? Ayçin: Noluyo sana? Ne bu cool erkek modları! Cenker: Artık senin istediğin gibi bi erkek değilim Ayçin. (Bir kız yanlarına geldi.) Kız: Cenker, sinemaya gitmiyo muyduk? Cenker: Geliyorum. (Ayçine dönerek) Sonra konuşalım, olur mu? Şimdi işim var. (Cenker gitti, Ayçin şok olmuştu.) Ayçin: Ay ne bu yaa? Şaka gibi… Off! Noldu ki şimdi bu çocuğa? Allah’ım şimdi çıldırıcam, iki arkadaşım var, ikisini de başka kızlara kaptırıyorum. Bu gidişle sonum yalnızlık… Nerde bu Ekrem? ****** Ekrem: ( Sevili Cihanla gördükten sonra…) Kim bu ya? Sevgilisi mi acaba? Yok canım! Ama niye olmasın ki! (Tam yanlarına gidecekken Ayçinin sesini duydu.) Ayçin: Ekreem, bekle orda. Bişey diyeceğim sana. Ekrem: Off, süper zamanlama valla Ayçin! (Ayçin yanına geldi.) Ayçin: Ekrem noluyo bu Cenkere? Ekrem: Nolmuş ki! Ayçin: Bugün bi kızla sinemaya gitti. Ekrem: Hadi canım! Vay be! Demek o da erkek olduğunun farkına vardı sonunda. Ayçin: Ekrem kes gevezeliği de anlat çabuk, ne konuştunuz Cenkerle, ne dedi sana? Ekrem: Valla güzelim bana bişey demedi de… Sendeki bu hali tavrı çözemedim, noluyoruz? Aşk mı var! Ayçin: A yuh artık Ekrem! Arkadaşımı merak ediyo olamaz mıyım! Yani ondaki bu değişimi? Ekrem: Valla bana pek arkadaş yaklaşımı gibi gelmedi Ayçincim. Ama dert etme, Cenker ergenlik çağına giriyo, olur böyle şeyler… Ayçin: Ay komik misin Ekrem! 20 yaşında biri ergenlik çağına giriyomuş! Saçma mısın nesin ya! Ekrem: Valla tahminimce, başkalaşım falan geçiriyo. Ayçin: Senin bu olayla bi alakan yok yani… Ekrem: Yani Çinçincim, başımıza taş yağsa benden biliceksin. Ben ne yaptım da bu kadar, her ilginç olayda benden bahsediliyo anlamadım ki! Ama bişey söyliyim mi, sen bu çocuğun kıymetini bilmedin, elinden kaçırma aşamasındasın şu an… Ee, ne demişler; kaçan balık büyük olur! Sonra bi de demişler ki, bişeyin değeri kaybedilince anlaşılır. Doğru demişler di mi! Ayçin: Ekrem sen laf üretmeyi bırak da, ben senden bişey istiycem. Ya sen bi konuşsana Cenkerle. Sor bi, de ki hala Ayçinden hoşlanıyo musun? Ekrem: Ooo… Aşk kokusu var havada… Ayçin: Boş konuşma, dediğimi yap. (Ayçin gitti.) Ekrem: (kendi kendine) Ekrem hep boş konuşur di mi zaten! İşin düşünce öyle demiyosun ama!
Cenker geldi. Ekrem: Ooo, beyimiz arkadaşlarını sinemalara götürür olmuş, hiç haber etmemiş. Cenker: Nerden biliyosun, Ayçin mi söyledi? Ekrem: Olum var ya, kız seni bi kızla sinemaya giderken gördü ya, aklı çıktı. Cenker: Hadi yaa, beni kandırmıyosun di mi Ekrem! Ekrem: Vay anasını yaa! Adım dokuza çıkmış ya, sekize inmiyo! Ben ne zaman seni kandırdım olum! Neyse ya, ortamı germeyelim. Havada aşk kokusu var. Cenker: Şaka yapmıyosun di mi Ekrem, o kadar mı yani? Ekrem: O kadar abi ya… Kız bana dedi ki, “Sen bi sor Cenkere, hala benden hoşlanıyo muymuş bi öğren.” Dedi. Cenker: Şaka… Ekrem: Off, taktı şakaya… Değil abi, yüzde doksan dokuz buçuk oranla gerçek yaa… Cenker: E süpermiş! Peki ben şimdi napim Eko? Kıskandırma numaralarına devam mı? Ekrem: Devam devam… Bi numara daha yaptın mı, kız hemen peşine düşücek. Ne kaybettiğini anlıycak tabi. Hemen kıymetli oldun, gördün mü bak! Demek ki neymiş, hep yüz vermek işe yaramazmış. Cenker: Eh, tamam o zaman! (Ayçin geldi.) Ayçin: Cenker! Cenker: (Yine aynı umursamazlıkla) Ayçin, gelsene. Ayçin: Yok, derse gidicem. Yalnız senden randevu almaya geldim, malum takıldığın arkadaşlarından konuşmamıza fırsat kalmıyo da! Bugün… Çıkışta konuşalım mı? Cenker: E konuşalım bari! Ayçin: Tamam, beni unutup da söz verme kimseye! Yani sen de biliyosun, son zamanlarda biraz ihmal ediliyorum da! (Ayçin gitti.) Ekrem: Lan Cenko şu hale bak lan! Olum kıza ne biçim koymuş yaptığın! Lafları sokup sokup gitti. Afferin lan, nihayet bi işi becerdin, şu kızın gönlünü çeldin. Cenker: Olum Eko var ya, bugün oldu bu iş! Ekrem: Garanti! [b]
gerçekten çok güzel olmuş süper devamını bekliyoruzz...
_-CanDy-_
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 77
Rep gücü : 61
Kayıt tarihi : 18/08/10
Nerden : ???
Kişisel İleti : ♥ ♥ ♥ Seviyorum your eyes çünkü onlar very nice, bir kere look at me ondan sonra forget me kalbim tiktak for you çünkü I love you.!...♥ ♥ ♥
Ptsi Eyl. 02, 2024 11:15 pm
Cinsiyet
Mesaj Sayısı
Rep gücü
Kayıt tarihi
Sevdiği Karekter
Konu: Geri: Çakıl Taşları "Değişen Hayatlar" 
Nerden
Kişisel İleti
