hııııkkk
öldüm ben
aanammmm noldu yaaa
ayy ellerine sağlık canım güzel olmuş
off yaa daha türküde bilmiyo bilse yıkılacak kızcağız
yeni bölümü bekliyorum tatlım

Teşekkürler.d
Beğenmene sevindim şekerim. (:

Aha Ümit gidiyo.
Hakkari'de çok afedersin ama popi ne b** yicek bu çocuk :/
Süper olmuş ama üzüldüm Mavişin gitmesine.
Neyse devam popi (:

çok güzel canım devammmmm

çok güzel olmuş

Dilara'm sağol popicanımm. :D
Ne b*k yiyceğini önümüzdeki bölümlerde hep beraber okuyup görücez. :D
Belki kendine köylü bir kız bulur ne dersin

Sevda'cığım. :D
Yaa ben fantezilerin devamını yazamıyorum.
Yatak odasına geliyorum orda kalıyorum.
O saatten sonra hormonlarım uçuşa geçiyo. :D
Şaka hee, sapık değilim.

Yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. (:

physikçi demiş ki:

Sevda'cığım. :D
Yaa ben fantezilerin devamını yazamıyorum.
Yatak odasına geliyorum orda kalıyorum.
O saatten sonra hormonlarım uçuşa geçiyo. :D
Şaka hee, sapık değilim.

Birde sapik degilim diyor, terbiyesiz
Neyse, bunada sükür.

bekliyorum yeni bölümü balım

Teşekkür ederim.
Yeni bölüm haftasonu. :D

Sevdaa yanına getirtme beni kanka. :D

Gelde kapisak. :D
Bende bekliyorum bölümü bu aradaa. (:

süper süper süper kızım naptın sen bayıldım ama yakında bizim çifte kumrular ayrılacak engel ol yapma bekliyorum yeni bölümü

Beğenmene sevindim şekerim. (:
Teşekkür ederim.
Sevda'cım bekle hayatım.
Yarın için sürprizlerim var.
Aklıma acayip şeyler geldi. :D

Ay o zaman hemencecik yarin olsun.
Heycanlandirdin. Bekliyorum. (:

Heyecanlan kii kıymetini anla kanka. :D
Zaten bu sıralar çok az yorum geliyo.
Kızdırıyosunuz beni, ayağınızı denk alın. :D
Sıkı tehdit haa. :D

O zaman ben bir duyuru yapmak istiyorum: " okuyup ta yorum yapmayan evde kalir insallah. "

Amiiin demek isterdim kanka.
Ama çok acımasızca oldu. :D

Olsun olsun. :D
Söyleyebilirsin izin veriyorum :D !

Tamam kanka.
İzin verdiğin için Allah razı olsun.

yb ne zmn cnm

Yazmaya başladım. (: Akşam gelir. (:

- 30. Bölüm -

Türkü son bir kaç günkü gibi yine solgun görünüyordu. Ufak bedenini sığdırdığı yatağından kalkıp lavaboya gitti ve yüzünü yıkadı. Melike kahvaltıyı hazırlamıştı ama onu uyandırmamıştı, biraz dinlenmesi gerektiğini düşünüyordu. Türkü, elini yüzünü yıkadıktan sonra sofraya oturdu ve elindeki bir lokma ekmeği ağzında gevelemeye başladı. Melike yine onun için endişeleniyor ve daha çok yemesi gerektiğini söylüyordu. Ama o her şeyin farkındaydı. Ne olduysa falcıdan ayrıldıktan sonra olmuştu.Ümit ona soğuk davranıyordu, onu sevmiyor değildi, gözlerine bakınca ne kadar aşık olduğunu anlayabiliyordu ancak söylemek istediği bir şeyler vardı. Ve bu işin sonunun kötüye varacağını hissedebiliyordu. Bir iki lokmayı daha geveledikten sonra hızla yerinden fırladı ve odasına koştu. Melike sadece arkasından şaşkınca bakıyordu. Türkü Ümit'e mesaj attı ve sahile gelmesini söyledi.

Ümit:Evet, geldim işte, ne istiyorsun.?
Türkü:Neden uzak duruyorsun benden.?

Ümit bu sorunun cevabına ''Benimle gel, beni tek başıma bırakma.'' demeyi çok istiyordu. Ama diyemiyordu, diyemezdi çünkü.. Hakkari'ye onu götüremezdi. Soruya ne cevap vereceğini düşünürken ani bir hareketle sarsıldı Ümit. Türkü öpüyordu onu. Hemde çok istekli bir şekilde. Utanmadan.. Sadece öpüyordu. Ümit ilk anda ki şaşkınlığını attı ve karşılık vermeye başladı. Türkü'nün elleri Ümit'in boynuna gitti, Ümit ani bir hareketle ondan ayrıldı, elini tuttu, arabaya bindirdi ve arabayı sürmeye başladı. Yaklaşık on dakika sonra Ümit'in evine gelmişlerdi. Türkü yavaşça arabadan indi. Mantığı yanlış yaptığını daha böyle şeylerin olmamasını söylüyordu. Ama duyguları Ümit'in onu asla bırakmyacağına yeminler ediyordu adeta. Duygularına yenik düştü ve Ümit'in uzattığı eli tutup evine girdi. Kapıdan girer girmez tekrar öpüşmeye başlamışlardı. Çok tutkulu ve hırs dolu öpüşüyorlardı. Kaçırdıkları onca zamanın, birbirlerine dokunamamanın verdiği hasretle sevişiyorlardı adeta. Aşk, tutku, şehvet ve arzular dile gelmişti..

Türkü uyandığında gece olmuştu. Yanına baktığında kimseyi göremedi. Başucunda bir kağıt vardı. İçine çok kötü şeylerin olduğu hissi çöktü birden bire. Aceleyle kağıdı alıp okumaya başladı.

''Sevgilim..
Gidiyorum ben.. Şuan ne kadar pislik ve aşağılık bir herif olduğumu hatta seni kirletip,
yüzüne bile bakmadan gittiğimi düşünebilirsin. İnan ki kendimi senden uzaklaştırmaya çalıştım,
ama olmadı sevgilim, ben senden ne kadar uzaklaşsam sen bana o kadar yaklaşıyordun.
Sana gel diyemem, çünkü gittiğim yer sana göre bir yer değil.
Erkekler kadınların ilki, kadınlar ise erkeklerin sonu olmak istermiş.
Ben senin ilkinim. Sende inan ki benim sonum olacaksın Türkü.. Sen başkasıyla imkansız..
Beni unutma çünkü ben seni unutmayacağım. Ama eğer ki sana gerçekten değer veren birilerini
bulursan evlen. Çünkü sen mutlu olmayı en çok hakeden insansın sevgilim..
Seni seviyorum.. Seni sevmeyi seviyorum.. Seni çok seviyorum.. Hoşçakal.. ''

Türkü gözlerinden akan bir kaç damla yaşı sildi ve alelacele giyinmeye başladı.. Dağılmış saçlarını yukarıya sıkıca bağlayıp bozulmuş makyajına aldırış bile etmeden dışarı fırladı.. Rüzgar iyi gelmişti.. Yüzüne çarptıkça kendine geliyordu. Hala algılayamamıştı. Ümit onu terk mi etmişti yani.?

Ümit hüzünlü mavi gözlerini otobüs camının arkasında saklıyordu.. Yanında oturan şişman, sürekli bir şeyler anlatıp, börek tıkınan teyzeyle ilgilenmiyordu bile. O kendi kendine anlatıp duruyordu. En son kadının ''Öyle değil mi evladım.?'' demesiyle kendine gelmişti.

... Teyze:Oğlum sana diyorum.
Ümit:Efendim teyzecim.?
... Teyze:Adın ne senin bakıyım.?
Ümit:Ümit.
...Teyze:Bende Atika, ne iş yapıyorsun sen.?
Ümit:Polisim ben.
Atika Teyze:Yoksa bizim oralardaki sınır karakoluna sürülen çocuk musun.?
Ümit:Sanırım..
Atika Teyze:Ahh yavrumm, pek de gençmişsin, Allah seni sevdiklerine bağışlasın.
Ümit:Amin demeyi o kadar çok isterdim ki.
Atika Teyze:De yavrum, Allah'ın hikmetinden sual olunmaz.

Türkü eve geldiğinde anahtarı yavaşça çevirip içeri girdi. Melike ve Özgün salonda oturuyorlardı, onun geldiğini farkedip gülen gözlerle ona baktılar. Türkü'nün dağılmış saçı ve bozulmuş makyajı ona tecavüze uğramış havası veriyordu, günlerdir doğru düzgün bir şey yemediği için avurtları çökmüştü. Melike şaşkınlık ve korkuyla yerinden fırladı. Özgün de öyle.. Birlikte Türkü'yü kollarından tutup koltuğa oturttular. Özgün her şeyi anlamıştı. Türkü biraz yalnız kalmak istediğini söyleyip balkona çıktı.

Odadan bıraktığı ama zor günler için sakladığı sigara paketini çıkardı. Özlemişti onu.. Eski dostuydu nasılsa.. Yakıp bir duman çekti içine.. Başı dönmeye başladı. Ne zamandır almadığı nikotin onu zehirlemeye başlamıştı bile. Ama yine de müthiş bir keyif veriyor, dertlerini alıyordu sanki.. Bir kaç duman daha çekti ve Melike'nin yeri göğü inletecek çığlığını duydu. ''Sen sigaraya mı başladın gene.?'' Tiz ve güçsüz çıkan sesiyle ''Evet.'' demekle yetindi Türkü.. Özgün Melike'nin önüne geçti ve üstüne gitmemesini söyledi. Onu kollarından çekip salona geri götürdü.. Ve Türkü yine eski dostuyla baş başa kalmıştı..

Melike'yi sakince koltuğa oturttu Özgün. Melike sinirden titriyordu resmen. Ne olduğunu anlamadığını ve birinin artık anlatması gerektiğini söylüyordu. Özgün keskin gözlerle ona baktı ve anlatacağını söyledi. Sonra da Ümit'in tayininin çıktığını ve gitmek zorunda olduğunu bugün de Türkü'yle görüşüp gideceğini anlattı. Giderken yanında kimseyi istemediğini de.. Melike olanlara üzgün ve ağlamaklı gözlerle baktı.. Başını omzuna dayadı Özgün'nün ve dudaklarından şu sözcükler döküldü. ''Ya senin de tayinin çıkarsa.?''

.. .. .. .. ..

Sevda her zaman ki gibi full neşeydi. Zafer yeşil gözleri ve güçlü kollarıyla yemek masasında oturuyor, Sevda ise ona ilk defa pişirdiği bamyayı ikram ediyordu. Zafer mükemmel olmuş dercesine Sevda'nın yüzüne baktı.. Yasemin izindeydi ve evde ek başınalardı ilk defa.. Bu gece ilklerin gecesiydi.. Ve başka bir İLK'i denemek maksadıyla rotalarını yatak odasına çevirmişlerdi bile..

- 30. Bölüm Sonu. -

(Flood için üzgünüm.)