AŞKIN YAŞI YOKTUR- 11.bölüm: AYRILIK VAKTİ - sayfa 27

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

AŞKIN YAŞI YOKTUR
Beş kanka...
Türkü, Ümit, Melike, Özgün ve Kaan...
Lise-1'e gidiyorlar.
====================
Bir TÜRKÜydü söylediğimiz...
ÜMİTlerimiz, hayallerimiz...
Bize ÖZGÜN bir hayatımız vardı,
Mutluyduk, her şey bambaşkaydı.
Hayatla tanıştık, oyunlarına kandık.
Kimimiz MELİKE, kimimiz KAANdık.
Değişmeseydi duygularımız, dost kalacaktık.
======================
TANITIM
Türkü: Sınıf ikincisi, güzel ve akıllıdır. Güzel saçları ve kakülleri vardır. Sevimlidir. Ama biraz takıntılıdır, her şeyi sorun eder, kafasına takar. Sorunlarını çikolata yiyerek çözmeye çalışır. Hayatı çikolatadır.
Melike: Havalı ve güzeldir. Dersle pek işi olmaz ama arada bir çalışır. Saçlarını salar, makyaj yapar, süslenir. Ortaokulda çıkmadığı erkek kalmamıştır. Hayatta üç temel öge vardır onun için; erkekler, ojeler ve parfümler.
Ümit: Akıllıdır ama çalışmayı sevmez. Yakışıklıdır ve buna bağlı olarak da çapkındır. Kızlarla vakit geçirmeyi çok sever. Yan gözle bakmayacağı iki kız vardır; kankaları Türkü ve Melike. Geri kalan tüm kızlar onun için bir avdır.
Özgün: Akıl küpüdür, çalışkandır. Sınıf birincisidir. Kızlarla hiç işi olmaz, bir kızı beğense de bunu dile getirmekten çekinir. Çalışkan olduğu için inek modundadır ve kızlarla ilgili bir şey söyleyecek olsa herkesin onunla dalga geçeceğini düşünmektedir. Garibim her şeyi içine atar.
Kaan: Aklı başındadır, derslerinde başarılıdır. Kızlara ilgisi vardır ama şimdiye dek hoşlandığı bir kız olmamıştır. Hem Ümitle hem Özgünle iyi anlaşabilir. Ortadaki su şişesi modundadır yani
İşte muhteşem kankalar ve özellikleri...
Onlara kalsa birbirleri için dosttan başka bir şey değillerdi. Ama o ortaokuldaykendi. Artık liseliler. Aynı mahallede oturduklarından, bağlı oldukları okula gitmişlerdi, beraber okumuşlardı. Şimdi de hiçbiri Anadolu lisesi kazanamamış, hepsi bağlı oldukları liseye geçmişlerdi.
Bu lise meselesi kızlar için pek iyi olmadı. Neden mi?
Çünkü Türkü -erkeklere hiç ilgisi olmayan Türkü- liseye geçince genç Kimya öğretmenine aşık oldu.
Melike ise, gözü erkekten başka bir şey görmeye bir kız haline geldi.
Onları durdurabilecek tek şey var; GERÇEK AŞK...
==================
1.bölüm
zamane gençlik
Türkü*
Olamaz yaa... Benim tek aşkım geçen hafta sözlendi. Kim mi? Biricik Kimya öğretmenim. Masmavi gözleri var, ses tonu yumuşacık. Harbiden fena yakışıklı. Ve çok ideal bir erkek. Konuşması, insanlara yaklaşımı, her şeyi bir başka. Beni bu kadar etkileyen ne oldu bilmiyorum, ama ben bu Kimyacıya fena hayranım. Annem, bu yaşta olur böyle hayranlıklar, diyor. Ama ekliyor, "Gerçi kız dediğin film yıldızına falan hayran kalır, sen öğretmenine kalıyorsun."
Haklı. Çünkü benim gözüm Murat hocadan başkasını görmüyor. Parmağında yüzüğü görünce bunalıma girdim. Aylık harçlığımın dörtte ikisini çikolataya harcadım ve o gün ilk kez aşırı çikolatada dolayı midem bulandı. Normalde benim bünyem alışıktır, her gün iki tane çikolaat yerim. Ama şans ki ben kilo almıyorum. Tek zararı var, sivilceler. Onlar da alnımın saç diplerinde çıkıyor, kaküllerimle örtüyorum. Neyse, ne diyordum. O gün o kadar çok çikolata yedim ki, ilk kez çikolatadan dolayı midem bulandı. Üstelik geçen hafta harçlıksız kaldım, bu hafta da harçlığım yok. Dedim ya, iki haftalık harçlığımı çikolataya yatırdım. Ama o gün ne fena karnım ağrıdı bilemezsiniz. Gerçi bir şey değişmiyor, ben ertesi gün yine yedim. Annem beni nerdeyse öldürecekti!
Melike*
Türkü haklı, bu Kimyacı fena yakışıklı. Görseniz dibiniz düşer. Ama ben bu Türküyü anlamadım doğrusu, ben erkeklerle takılıyorum diye kızardı, şimdi deliye döndü.
Evet, ben gerçekten seviyorum erkeklerle takılmayı. Ama güzel bir kızım Allah için, n'apayım! Erkekler bakınca kızlar da ister istemez havaya giriyor. E tabi bana bütün erkekler bakıyor, orası ayrı. Annem hep, "Yolda yürürken kırıtma, okulda millete kur yapma, cilveli edalı pozlar verme." deyip duruyor. Bilse ki kızı okulda kaç erkeğin aklını çeliyor! Ama ben öyle her erkeğe bakmıyorum. Mesela şimdi 9-E'de bir karizma var, karizma da karizma yani! Son zamanlarda beni kesiyor, e hoşuma gidiyor tabi. Çünkü çocuk olmaması gerektiği kadar yakışıklı. Tüm kızlar pervane! Ama o bana bakıyor, çok bekler o kızlar!
Geçen seneyi hatırlıyorum da, bir çocuk bana asılıyor diye Ümit, Kaan bir de Özgün çocuğu ne biçim dövmüşlerdi! Oooh, iyi oldu. Çocuk da fazla hadsizdi ama, yılışıktı yani!
Ümit*
Tesüf ettim Melike, çocuğa tüm kızlar pervaneymiş! Ona pervane de bize değil mi yani! Neciyiz burda biz?! Ayrıca geçen seneki o gerizekalı herif o dayağı haketmişti, sana çok sulanmıştı. Var mı bizim kankamızı rahatsız etmek?!
Türkü de başkalaşım geçiriyor bu arada, evrimsel kız. Geçen sene erkek deyince aklına dört kişi gelirdi; ben, Özgün, Kaan, bir de babası. Bu sene o manyak Kimyacı başı çekiyor. Kızıyorum ama! Tamam, mavi gözlü, yakışıklı ama; dünyadaki tek mavi gözlü olup da yakışıklı olan o değil herhalde!
Neyse, bırakalım bunları. Benim daha önemli meselelerim var. Geçen gün bir kıza çıkma teklif ettim, "Tipine bak!" dedi salağın kızı! Sen kendi tipine bak. Yok yok, güzel kızdan bir hayır gelmiyor, önemli olan zeka seviyesi. Kızın zeka düzeyi normal olsa, benim gibi birini reddetmezdi. Reddediyorsa bir şey var demektir, arızalı.
Özgün*
Vaayy, demek kankamız reddedilebiliyormuş! Eh, bunu öğrendiğimiz iyi oldu. Artık hava basmazsın herhalde Ümito! Demek ki neymiş, tüm kızlar sana pervane değilmiş!
Neyse yaa, kız muhabbeti sarmadı. Beni biliyorsunuz zaten, kız muhabbeti yapmam, alışık değilim.
Kimyacıyı seviyorum ben, yüksek yüksek notlar veriyor. Bir soru bilirsen artı, vay anasını! Var mı böyle hoca?!
Türkünün hayranlık meselesini çözmüş değilim, ben kızların öğretmenlerine hayran olma meselesini çözmüş değilim. İnsan bula bula öğretmenini mi bulur?
Ayrıca Melikeciğim, o 9-E'deki çocuğa bence hiç bakma. Çünkü birileriyle çıka çıka halden yoldan kaldın! Daha on beş yaşında eskittin kendini. Önümüze bakalım, bu sene çok zor. On küsür dersimiz var. Nasıl üstesinden gelmeyi düşünüyorsunuz?
Kaan*
Valla orası kolay, çalışan başarır. Gerçi lisenin ortaokul kadar kolay olacağını sanmıyorum ama hiç olmazsa ortaokul gibi her sene sonu sınava girmeyeceğiz.
Son sene üniversite sınavı var, o zamana da daha çok var. Hem sen şu muhabbeti niye değiştiriyorsun? Yine geldik okula, derslere! Okul deyince içim sıkılıyor zaten. Ama desene kanka, bizim zaten kızla mızla işimiz yok, napalım başka? Haklısın, önümüze bakalım.
================
İlk bölüm kısaydı, aslında sadece tanıtım amaçlıydı. Her şey ikinci bölümde başlıyor. İkinci bölümü yazmalı mıyım?
Yorumlar?

**Kayıt tarihi** : 06/08/10

Süpersn chocolette'mm Very Happy

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

ben sevdiğm ya hoş olmuş komikte devam :dost1:

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

thankss xD

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

OHA SPR ÇİKOLATAM DEVAMMMM..

**Kayıt tarihi** : 28/07/10

Tabikiide yazmalısın...(:

**Kayıt tarihi** : 14/10/10

çok güzel bir senaryo daha yazmışsın canım kesinlikle devam etmelisin

**Kayıt tarihi** : 08/08/10

vayy süper bayıldım devamm :D

**Kayıt tarihi** : 08/09/10

Kesinlikle yazmalısın :D
Senaryonun akıcılığı fln süpersn ya :D
Devamm tabisi :D :D

**Kayıt tarihi** : 09/07/10

cnm senaryonun senin olduğunu görünce girdim hemen konuyaa.
bitiyorm senin senaryolarına yaa..:D
lütfen hemen yaz 2. bölümü..çokkkkkk beğendmmmmm=)

**Kayıt tarihi** : 01/11/10

şimdiden sıkı takipçinim söliyim :D

çikolata senaryosu olur da bn okumaz mıyım?

harika yazmışsın cnm lütfen devam...

**Kayıt tarihi** : 25/09/10

Canm çi,kolata istedi Very Happy

Bend eçikolata delisiyim çok tatlı ama senin senaryon kadar tatlı değil Very Happy

Yb ne zmn koyarsın canım...

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

BüsrAyçin_ demiş ki:: Canm çi,kolata istedi Bend eçikolata delisiyim çok tatlı ama senin senaryon kadar tatlı değil Yb ne zmn koyarsın canım...

Ben de çikolata delisiyim, adım da o yüzden çikolata zatenn Very Happy

Bir de oradan geldi aklıma Very Happy

Yeni bölüm hazır, şimdi koysam mı? Eğer üç kişi koymamı isterse koyucam bak, anlaştık! ;)

**Kayıt tarihi** : 09/07/10

koyyy çokk istiyorumm=))

**Kayıt tarihi** : 30/09/10

YA BEN İSTİYORUMMMMMMMM!!!

**Kayıt tarihi** : 09/07/10

2 oldu..=)) yok mu 3. kişi yaa??:D

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

Hadi sizin hatrınıza iki kabulümdür Very Happy

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

2.bölüm
zedelenen dostluk
Türkü*
Bugün matematik yazılısı olduk. Berbat geçti. Ooof off! Hiç bitmez matematiğin sıkıntıları! Hatta biz bizim matematikçiye "Kabusmatik" deriz. Çünkü gerçekten bir kabustur ve çok kazık sorar.
-Sınavı biten çıksın.
Kabusmatik'in komutu üzerine kağıdı verip çıktım. Melike çoktan çıkmıştı. Kaan ve Özgün son dakikaya kadar kağıda gömülü soruları çözmeye çalışırlardı hep. Ama ben yapamayınca çok kötü oluyorum, o yüzden kağıdı verip çıktım. Ben çıkarken Ümit'e baktım. Bana parmağıyla "İki" işareti yaptı. İkinci sorunun cevabını istedi. Yanında Kaan varken bana niye soruyorsun sersem?! İşte bunun aklı da bu kadar. Aklını kızların yanında unutup gelmiş.
Cevap vermeden çıktım, kalakaldı öylece. Aldırmadım ama, benim derdim benden büyük. Kapıya çıktığımda Melike 9-E'nin kapısındaki ufak camlı pencereden içeriye bakıyordu.
-Pıssstt!
Melike: Ay bismillah! Ödümü kopardın.
Fısıldayarak konuşuyorduk.
-Nasıl geçti?
Melike: Bir şey derdim ama anladın zaten. Salla kızım, dönem ödevi alırım matematikten, kurtarırım.
-İlk dönem napıcaksın? Dönem ödevi ikinci dönem kurtarır seni.
Melike: Ya suus! Kızım ders muhabbetlerinden bıktım haa!
-E tabi, sen meşgulsün! Gözün yine o Eren midir Emre midir, onda dimi?
Melike: Biraz daha bağırsana Türkü! Koridorda yankı yapıyor zaten, sus!
-Öf, aman yaa!
Bir şey demeden çıktım. Bahçeye gittim, tahta banklardan birine oturdum. Biraz düşündüm. Olmuyor, yapamıyorum. Neden Cenker kadar başarılı olamıyorum? Melike mi engelliyor beni? Yoo, ben kendi salaklığımı kıza yüklüyorum.
Böyle düşünmeye dalmışken biri yanıma oturdu. Başımı önümden kaldırmadım.
-Gördün mü Emreciğini! Emre midir, Eren midir, her ne karın ağrısıysa?
Ümit: Ne karın ağrısı ya? Hangi Emre? Hangi Eren?
-Ümito! Ben seni Melike sandım ya!
Ümit: Melike'ye nolmuş?
-Bir şey yok. Takmış 9E'deki serseriye!
Ümit: Niye söylemedin ikinci soruyu bana?
-Yanında Kaan vardı da ondan! Salak gibi ne bana bakıyorsun? Öğretmen görsün de sıfırı bassın istiyorsun herhalde.
Ümit: Ne salağı ya? Senin voltaj gene yüksek, noldu?
-Daha nolsun, sınav berbattı!
Ümit: Senin berbatını biliyoruz kızım! Berbat dediğin sınavdan 70'ten aşağı aldığını görmedim. Valla ben 70 alsam o günü bayram ilan ederim.
-Ben sen miyim?
Ümit: Oo, başladık kırıcılığa!
-Ya pardon!
Ümit: Neyse neyse boş ver. Sen bugünkü çikolatanı yemedin diye böylesin herhalde.
-Harçlığım yok ki çikolata alayım. Zaten geçen gün vücudumda bayağı çikolata depoladım. Komaya giriyordum nerdeyse!
Ümit: Senin şu Kimyacın bak ne hallere soktu seni? Kızım boş ver yaa... Değer mi elin adamı için?
-Elin adamı değil o!
Ümit: Ne, yalan mı? Babanın oğlu mu o senin?
-Saçmaladın iyice, anladık tamam.
Kalktım yanından. Peşimden seslendi.
Ümit: Kızım ne bu kapris yaa? Şaka yaptım şaka! Aloo! Bu da agresif yaa! Ama biliyorum senin ilacını!
Çok da umrudasın Ümit ya! Sanki kaprisim sana! Tın yani!
Biraz volta attım bahçede, sonra burnumun ucunda bir paket çikolata gördüm. Döndüm, Ümit! Çikolata almış.
Ümit: Hadi barışalım.
-Abartsaydın! Küstük diyen mi var?
Ümit: Bak bu küçük ama senin için altın değerindeki hediyeyi sana aldım.
-Müthiş hediyeymiş sahiden, sağ ol!
Ümit: Kızım bu ne surat yaa! Çikolata aldım diyorum!
-Duyuyorum ben dee!
Ümit: Vay arkadaş yaa, ben bu kızları hiç anlamıyorum! Sen değil misin çikolata manyağı olan? Al, kendine getirir seni.
Aldım paketi, açtım. Yemeye başladım. Yedikçe kendime geldim sahiden.
-Sağ ol kanka.
Ümit: Hele şükür kızım yaa!
Güldüm.
Ümit: Gülüşüne hasret kaldık valla!
=======================
Melike*
Ve teneffüss! Okulda en sevdiğim zaman dilimi. Şimdi çıkar Eren. Kapının kenarına çekildim, güya panoyu inceliyorum. Eren çıktı, arkadaşları yanında. Göz ucuyla ona bakıyorum.
Türkü'nün söylediğine göre; kızların görme açısı erkeklerin görme açısına oranla daha fazlaymış. Yani biz daha şanslıyız bu konuda. Göz ucuyla baktım, Eren çıktı işte. Hala göz ucuyla bakıyorum ama her hareketini görebiliyorum. Kapıdan çıkar çıkmaz beni gördü, duraksadı. Arkadaşları başladılar aptal saptal konuşmaya:
-Ahaha, abi seninki!
Eren: Şişşt, susun lann!
Neyse, biliyordum zaten benden hoşlandığını. Bana yanaştı, sözde o da panoya bakıyor.
Eren: Bu panodaki yazılardan hangisi senin?
Sohbet başlasın diye yaptığını anlamak zor değildi.
-Benim yazım yok burada.
Eren: Neye bakıyorsun peki?
-Bakıyorum öylesine. Canım sıkılıyor da.
Eren: Niye sıkılıyor?
Başkası olsa cevap belli: "Sana ne! Keyfimin kahyası mısın?!"
Ama Eren olunca işler değişir.
-Ay ne bileyim, bahçeye çıksam aslında, hava alsam iyi gelir.
Eren: Gazoz içer misin?
-Markası ne?
Eren: Hı?
-Şaka şaka, sen ısmarlarsan içerim.
Zoraki güldüğünü anlıyordum. Çünkü sırf aradaki mesafe kalksın diye aptalca bir şaka yapmıştım.
Eren: Hadi o zaman.
Çıktık. Ben tam bizim sınıf kapısının önünden geçerken Özgünle Kaan kapıda beliriverdiler. Yanımıza yanaştılar.
Özgün: Ne yapıyorsun Melike?
-İyilik işte, kantine gidiyoruz.
Kaan: İkiniz mi?
Eren: İkimiz! Bir sakıncası mı var?
Özgün: Yok ama...
-Hadi "kanka", hadi! Bizi lafa tutmayın. Derste görüşürüz "kanka!"
Merdivenlerden inmekteyken sordu.
Eren: Sana karışınca sevgilin var sandım.
-İkisinin de sevgilim olması mantıklı mı sence?
Eren: Bilmem. Senin gibi güzel bir kızın on tane sevgilisi olsa şaşmam.
-Ben Yedi Kocalı Hürmüz değilim!
Yine güldü. Bu sefer içten. En azından bir önceki espiriden iyiydi değil mi?
Neyse, indik kantine. Gazozları alıp bahçeye çıktık. Yürümeye başladık. Ümit'le Türkü'yü gördüm. Türkü duvara yaslanmış, çikolata yemekle meşgul. Alışık olduğumuz pozisyon desem anlarsınız herhalde! Ümit de etraftaki kızları kesmekle meşgul! E buna da çok alışığız.
Ümit: Melikeee!
-Ay ne var?
Eren: Kim?
-Arkadaş...
Eren: Yukardakiler gibi mi?
-Hıhı, kanka yani.
Eren: Erkeklerle kanka mı olursun sen hep?
Ümitle Türkü yanımıza geldi.
Ümit: Sana mı soracak?
Eren: Seninle konuşmuyorum.
Ümit: Anladık o kadarını. Havaya konuşuyorsun zaten.
Melike: Ay saçmalama Ümit, bir teneffüsümüz var, onu da berbat etme.
Ümit: Hayır, arkadaş sordu, ben de söyledim.
Eren: Söylemedin, efelendin. Dayılandın yani.
Ümit: Konuşma oğlum!
Türkü: Aaa! Yeter amaa!
-Bence de yeter!
Eren: Arkadaşa söyleyin! Anlarsa tabi.
Ümit: Bana bak!
Türkü: Ümiiitt! Off!
Ümit kendine çeki-düzen verdi.
Türkü: Yürü! Bundan böyle senin de çikolata yemen gerekicek, agresifliğinden kurtulmak için!
Ümitin kolundan tutup götürdü. Ay sağ olsun ya! Çocuğun yanında rezil etti beni salak Ümit!
=====================
Ümit*
Türkü: Çocuk gibisin yaa! Utanmasan kafa göz gireceksin çocuğa!
-Savun, evet onu savun!
Türkü: Ay sus yaa!
-Avukatlığın tuttu senin de.
Türkü: Senin için söylüyorum, ama sen kütsün, anlamazsın zaten!
-O-hooo, sabahtan beri noluyoruz yaa?
Türkü: Bilemiyorum valla. Avukat mavukat, sıktım galiba ben seni.
-Ben seni sıktım anlaşılan! Çikolata aldık, yaranamadık.
Türkü: !!!
-Ne?
Türkü: Veririm parasını, dert etme. Borcum olsun sana!
Dönüp arkasını gitti.
-Şişşt, Türküü! Öyle değil, yanlış anladın.
Koşup yetiştim.
-illa küselim istiyorsun dimi?
Türkü: Ya valla ben seni hiç anlamadım. Önce beni mutlu etmeye çalışıyorsun, sonra gidip çocuğa sataşıyorsun, sonra gelip bana çatıyorsun!
-Sen sabahtan beri bana çatıyorsun!
Türkü: Sorunlarımla yordum seni de! Afedersin! Bir dahaki sefere açmam ağzımı. Paran da kalmaz bende. Veririm çikolatanın parasını!
Bu sefer gitmedim peşinden, gidişini izledim. Off, bu kızlar harbiden anormal!
[Üstünüze alınmayın kızlar! ]
Neyse, sınıfa çıktım. Bir afra, bir tafra! Hanımefendiyi göreceksiniz!
Yanına gittim hoca gelmeden.
-Ya senin derdin ne?
Türkü: Benim derdim yok valla. Biraz gergindim o kadar.
-Biraz?
Türkü: Bildiniz beyefendi, biraz!
-Gergindim değil ayrıca, gerginim. Sabahtan beri naptıysak beğendiremedik. Yapmadığım şebeklik kalmadı kızım! Çikolatadan bahsetmemin parayla bir ilişkisi yoktu ayrıca. Sadaka vermedim ben Türkü, sana iyi geliyor, sinirlerini yatıştırıyor diye aldım. Ama yine beğendiremedim.
Türkü: Ben zaten sakinleşmiştim de sen bir anda parladın. Niye Melikenin yanındaki çocuğa öyle davrandın?
-Nolmuş davrandıysam? Sana davranmadım ya, sen ona bak. Çocuğa gıcık oldum belki, belki sataşacak yer aradım. Allah Allah!
Türkü: İyi afferin, güzel marifetmiş!
-Ya kızım sen adamı deli edersin!
Türkü: Sen deli edersin! Yok avukatmışmışım, yok sorunlarım varmışmış! Evet, ben sorunluyum! Sorunluyum, psikopatım! Uzak dur benden, zarar veririm ben sana!
-Aman yaa, sen ne alıngan bir şey oldun yaa!
Türkü: Evet, uğraşma benle!
-İyi, uğraşmam. Konuşulmuyor senle!
Türkü: Konuşmasana o zaman!
-Konuşmam, oldu.
Melike: Noluyor size yaa, kedi köpek gibisiniz!
İkimiz de aynı anda: Yanındakine sor!
Aynı anda birbirimize baktık, aynı anda kaşlarımızı çattık.
Melike: Aa, komedi filmine döndürdünüz işi! Noluyor yaa?
-O anlatsın sana.
Yanlarından ayrıldım. Sırama geçtim.
Kaan: Noluyor kanka? Türkü'yle niye tartışıyorsunuz?
-Anormal bu aralar.
Kaan: Gitme üstüne.
-Ne demek gitme yaa? Kız benim üstüme geliyor.
Kaan: Sorunları var şu sıralar.
-Nesi varmış hanımefendinin?
Kaan: Bilmiyor musun?
-Yoo, nesi var ki?
=================
Yorumlar ve tahminler

**Kayıt tarihi** : 01/11/10

harika bir bölümdü türkünün sorunu belki ailevidir

bayıldım bittim bu bölüme ;)

**Kayıt tarihi** : 09/07/10

süperssnnnnnn harikaa yaa..=)
şu ekremle sevln atışmalarına bitiyorum..:D
Yeni bölümü en kısa zamanda bekliyorumm Very Happy

**Kayıt tarihi** : 27/10/10

Senaryon süpermiş cnm devam :D

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

ay hakkaten nesi var??????

**Kayıt tarihi** : 06/09/10

kimya öğretmeni mi sorunu yaw.????????????

**Kayıt tarihi** : 22/09/10

bende diyodum çiklıt ne zaman yeni bir senaruyoya başlıycak
::D:D

**Kayıt tarihi** : 02/09/10

su prensesi demiş ki:: bende diyodum çiklıt ne zaman yeni bir senaruyoya başlıycak
::D:D

Senin üç tane senaryon var, benim niye olmasınn!!! Kıskançlıkkk! Very Happy

Sen KIZ KIZA ya yaz kanka, seni bekliyorum yha!